Dünya İklim Konseyi'nin son raporu atmosferdeki ısınmanın hızla devam ettiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar iklimin ısınmasının yol açacağı olumsuz gelişmeler karşısında uyarıyor ve zaman kaybetmeden karşı önlemler alınmasını tavsiye ediyorlar. Enerji dönüşümünde karar kılan Almanya çevre dostu enerji türlerinin toplam üretim içindeki payını yüzde 25'e çıkardı.
Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, Almanya'nın karbondioksit emisyonuyla mücadelede öncülük rolünü üstlendiğini ve iklimin korunmasında azimli hedefler koyduğunu duyurdu.
Berlin Teknik Üniversitesi'ndeki İklim Konseyi buluşmasında konuşan Gabriel, ne kadar iddialı olduklarını şöyle dile getirdi: “Almanya son derece iddialı iklim hedefleri benimsedi. 2050 yılına kadar sera gazlarını 1990 yılına kıyasla yüzde 80 ila yüzde 95 oranında azaltacağız. Küresel ısınmayı iki dereceyle sınırlamak için buna mecburuz. 2050 yılına kadar enerji ihtiyacımızın yüzde 60'ını, elektrik sarfiyatımızın ise yüzde 80'ini yenilenebilir enerjilerle karşılayacağız. Aynı zamanda, enerji dönüşümünün başlıca unsurlarından biri olan enerji verimliliğine de büyük önem atfediyoruz.”
Almanya Ekonomi Bakanı Almanya'nın bu alanda başka ülkeler tarafından örnek alınabileceğini de belirttiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Almanya'nın enerji dönüşümünde büyük başarı kazandığını söyleyebilirim. Çünkü yenilenebilir enerjileri ilkellikten kurtarıp en modern teknolojiler arasına soktuk. 2000 yılında Almanya elektriğinin sadece yüzde altısını çevre dostu enerjilerden elde ediyordu. Günümüzde bu oran yüzde 25'i buluyor. Aynı zamanda yeşil teknolojilerin teşvikinde de kaydedilen gelişmeye ayak uydurmak zorundayız.”
Isınma ve ekonomi
Enerjinin aşırı oranda pahalanmamasına da özen göstermek zorunda olduklarını kaydeden Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, rekabet açısından enerji maliyetinin en az ücretler kadar önemli olduğunu ve üretim maliyetinde enerji payının yüzde 60, ücretlerin ise yüzde 20 dolayında seyrettiğini sözlerine ekledi. Ekonomi bakanı Avrupa'da enerjinin ABD'ye göre birkaç kat pahalı olduğunu ve enerji yoğun üretimin Avrupa'dan çekilmesine meydan verilmemesi gerektiğini vurguladığı konuşmasında çevre koruma standartlarının düşük olduğu ülkelerin maliyet avantajı yakaladığına vurgu yaparak, ‘bu gelişme iklimin korunmasına katkıda bulunmaz. Dolayısıyla bütün ülkeler için bağlayıcı bir iklim antlaşmasına ihtiyacımız var' dedi.
Uzmanlar atmosferdeki ısınmanın iki derecelik hedefin üzerine çıkmasının ekonomik büyümeyi de sekteye uğratacağını, derhal harekete geçilmesi durumundaysa büyüme hızı kaybının sınırlı kalacağını belirtiyorlar.
Almanya Ekonomi Bakanı da gelecek nesillerin refah düzeyini garanti altına alabilmek açısından sera gazı emisyonunun yüksek miktarda azaltılması gerektiğini ve Almanya'nın bu alanda yol gösterici olabileceğini ifade etti. Ekonomi bakanı, Almanya'nın küresel emisyonun azaltılmasına yapacağı cüzi katkının bile, iklim değişikliğiyle mücadeleye katılan ülkelere örnek teşkil edeceğini belirtti.
İklim Konseyi buluşmasında kömürle çalışan termik santrallerin atmosfere büyük zarar verdiği ve enerji dönüşümünde öncülük rolünü üstlenen Almanya'da kömür sarfiyatının artmasının büyük bir çelişki oluşturduğu da dile getirildi.