Ramazan, milyonlarca Müslüman'ın yaşadığı Almanya'da da artık bir geleneğe dönüşüyor. Önceleri sadece İslami kuruluşlar tarafından düzenlenen ve sadece Müslümanların katıldığı iftarlar, şimdi Alman toplumunun da bir parçası oldu. Çok sayıda Alman kuruluşu da artık iftar yemekleri veriyor, ayrıca iftar sofralarına Almanlar da katılıyor.
Bugün Almanya’da da artık her Ramazan akşamı iftar etkinlikleri düzenleniyor. Ya bir işadamının sponsorluğunda ya da dernek üyelerinin aidatlarıyla kurulan sofralarda davetli ya da davetsiz herkes ağırlanıyor. Almanya’da bir Türk geleneği olarak ortaya çıkan geniş katılımlı iftar sofraları son üç dört yıldır Almanların da ilgisini çekiyor. Alman bankaları, sosyal kuruluşlar, işletmeler ve siyasi partiler Müslüman çalışanları ya da üyeleri için iftarlar düzenliyor.
'Ramazan'da paylaşım önemli'
İftarların Alman toplumu tarafından ilgiyle karşılandığını belirten Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Yönetim Kurulu Üyesi, Dinlerarası Diyalog Sorumlusu Dr. Bekir Alboğa, Ramazan'da paylaşmanın dini bir gereklilik olduğunu vurgulayarak şöyle konuşuyor: “Ramazan paylaşmaktır, oruç sabırdır, kardeşliktir, barıştır. Dolayısıyla iftarlarımızı tek başımıza açmak değil sünnet. Sünnet, iftara diğer insaları da davet etmek. Biz Almanya’da Alman komşularımızla birlikte yaşıyoruz. Alman komşularımızın bu güzelliklerden haberdar edilmesi gerekir. Komşularımızla paylaşmak İslam’ın en güzel faziletlerinden biridir. Her akşam burada 700-800 kişiye iftar veriliyor. İçlerinde yoksul Almanlar da var. Kapımız herkese açık. Bunun dışında görkemli iftarlar da veriyoruz. Üst düzey politikacılardan yerel siyasetçilere, iş çevresini ve medya mensuplarını çağırıyoruz.”
Bekir Alboğa, Almanya’da sadece DİTİB’e bağlı 850 camide Ramazan boyunca her akşam iftar sofrası kurulduğunu, bu iftarlara ise salt Türklerin ya da Müslümanların katılmadığını vurguluyor. Alboğa, özellikle yoksul Almanları iftarlarda ağırladıklarını söylüyor.
Alman Başkan Ramazan'dan memnun
Almanya’nın en büyük camisinin inşa edildiği Köln’ün Ehrenfeld ilçe belediye başkanı Josef Wirges de Alboğa’nın davetine katılanlardan. Her yıl semtlerindeki DİTİB Merkez Camii'de verilen iftara mutlaka katıldığını söyleyen Wirges, iftarın Alman toplumunda nasıl algılandığını şu sözlerle anlattı: "Artık iftarlar Ehrenfeld’de kültürün bir parçası oldu. Hristiyanlıktaki Paskalya, Noel, Pankot yortuları gibi ortak bir değer yargımız haline geldi. Belediye başkanı olarak benim için de Ramazan çok önemli. Çünkü bu ayın İslam dünyasında çok ulvi bir değeri var. Bu değeri benimseyen insanlara saygı göstermeli, onların değer verdiği Ramazan’da iftarlara o yüzden katılıyorum. Bu yüzden de her Ramazan’da bizim camimize gelmekten mutluluk duyuyorum. Çünkü bu cami semtimiz Ehrenfeld’in ve Köln’ün bir parçası oldu. Temennim bu durumun sıradan bir hale gelmesi, yani insanlar kutsal günlerinde Köln Katedrali'ne (DOM) gidip ibadet etmeli, sonra Müslüman hemşerilerimizle Ramazan’ı kutlayabilmeli. “
Siyasetçiler de iftar veriyor
Ramazan, Almanya'da artık giderek daha çok tanınıyor, biliniyor. Siyasetçiler de farklı kesimlerin bir araya geldiği bu ortamları değerlendirmenin yollarını arıyor. Bu nedenle politikacılar son yıllarda iftar sofraları kurup davetler vermeye başladı.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nden Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Milletvekili Serap Güler, Alman siyasetinin Ramazan’a bakışını şu sözlerle özetliyor: “Artık iftarlar Almanya’da normalleşti. Her Ramazan’da iftar yemeklerine davet ediliyoruz. Bunu partiler de yapıyor. Geçen yıl Almanya Dışişleri Bakanı ilk kez iftar daveti düzenledi. Bu yıl yine siyasetçilerin bir iftar daveti Berlin'de olacak. CDU olarak da biz bu yıl meclisteki parti grubu olarak iftara davet ediyoruz. İftar yemekleri birbirimizi daha yakından tanımak, kafalardaki soruları yanıtlamak ve Almanya'nın uyum politikası açısından da çok güzel bir adım.”