Avrupa Birliği'nin (AB) dış sınırların kaçak girişlerden korunması için kurduğu sınır muhafaza teşkilatı FRONTEX'in, mülteci taşıyan deniz araçlarını açık denizlere dönmeye zorlaması yasaklandı. Almanya'nın tanınmış göç uzmanlarından Petra Bendel ise FRONTEX'in bazı uygulamalarının devletler hukuku açısından tartışmalı olduğunu söylüyor.
AB sınır koruma teşkilatı, Lampedusa açıklarında olduğu gibi, ölüm tehlikesi geçiren mültecileri kurtarmamakla suçlanıyor. Erlangen Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Petra Brendel, FRONTEX'e yöneltilen eleştirilerle ilgili olarak teşkilatın kaçak göçü ve sınır aşırı suçları önlemek amacıyla kurulduğunu hatırlatıyor ve ekliyor:
“FRONTEX aynı zamanda boğulma tehlikesi geçiren kazazedeleri kurtarmakla yükümlü. Anlaşmalarda, hangi hallerde FRONTEX'in müdahale etmek zorunda olduğu ve yardımın AB ülkeleri arasında nasıl koordine edileceği de açıkça yazıyor. Ayrıca FRONTEX'in, kurtarılan mültecileri canlarına zarar gelebilecek ülkelere iade etmesi de yasak. Tıpkı Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Cenevre Sözleşmesi'nin 33'üncü maddesinde belirtildiği gibi, mülteci adaylarının haklarının korunması ve hangi üçüncü ülkeleree gönderilebilecekleri de anlaşmalarda yer alıyor.”
Alman göç politikası uzmanı Petra Brendel, mültecilerin gönderildiği ülkelerde insan haklarına ne ölçüde uyulduğunu saptamanın da FRONTEX'in görevi olduğunu belirtiyor. FRONTEX operasyonlarına sağlık personeli, tercüman ve hukukçuların da katılması gerektiği şeklindeki taleplerin yerine getirilmesini isteyen siyasi bilgiler fakültesi öğretim üyesi Brendel sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Hangi mültecinin korunmaya ihtiyacı olduğunu tespit edebilmesi için kurtarma operasyonlarına katılan ekiplerin eğitilmesi gerekir. Kime mülteci statüsü verilebileceğinin sınanmasının, takibat ya da savaştan kaçan ve korunmaya muhtaç olan mültecileri iade etmeme ilkesine ters düştüğü olabiliyor. Bu uygulama hukuk devleti ilkeleri açısından son derece tartışmalı bir konudur.”
Üçüncü ülke sorunu
FRONTEX ve münferit milli sınır muhafaza teşkilatlarının ‘geri gönderme' uygulamasının Akdeniz'de olduğu gibi mülteci teknelerinin batmasına ve boğulmalara neden olduğu bir gerçek. Profesör Petra Brendel mülteci teknelerini geri çevirme uygulamasına son verilip verilmeyeceği sorusuna da şu yanıtı veriyor:
“Operasyon kuralları sadece FRONTEX için geçerli ve milli sınır muhafaza teşkilatlarını bağlayıcı nitelikte değil. AB bünyesinde hazırlanan uzlaşma formülüne rağmen milli sınır koruma kuruluşları kendi karasularında ele geçirilen mülteci teknelerini üçüncü bir ülkeye gönderebiliyor. Bu yöntem, 12 millik karasuları sınırları dâhilinde zapt edilen mülteci teknelerine uygulanabiliyor. Örneğin adalardan dolayı hemen bütün Ege Denizi Yunan karasuları içinde kalıyor. Mültecilere yardım kuruluşları Ege Denizinde kurtarılan mültecilerin derhal Türkiye'ye sürülmesini eleştirmekte haklılar.”