Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Bakanlar Kurulu toplantısında yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerinin gerekli bütün önlemleri aldığını söyleyerek, paniğe kapılmama çağrısında bulundu.
Dijon'da pazar günü otomobilini yayaların üzerine sürerek, 'Allahu Ekber' diye bağıran bir saldırgan 13 kişinin yaralanmasına neden olmuştu. Ancak saldırının nedeni bilinmiyor. Yetkililer Arap ülkelerine has geleneksel giysiler giyen 40 yaşındaki erkeğin saldırıyı 'Filistinli çocuklar için yaptığını' söylediğini açıkladı.
İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve Dijon'a yaptığı ziyarette, saldırganla ilgili hemen bir hükme varılmamasını istedi. Yetkililer yaptıkları açıklamada, saldırganın daha önce bir psikiyatri kliniğinde tedavi gördüğünü belirtmişti. Ayrıca 1990'lı yıllarda küçük çapta adli suçlar işlediği de kaydediliyor.
Bu saldırıdan kısa bir süre önce, cumartesi günü ise Joue-les Tours'da 20 yaşında bir saldırgan 'Allahu ekber' diye bağırarak, bıçakla üç polise saldırmıştı. Saldırgan olay yerinde öldürülmüştü. Sonradan Müslüman olan saldırgan olaydan birkaç gün önce facebook sayfasında IŞİD örgütünün bayrağını paylaşmıştı. Burundi doğumlu, eski bir Hrıstiyan olan saldırganın hırsızlık, şantaj, uyuşturucu ticareti gibi suçlardan ceza aldığı açıklandı. Saldırganın radikal görüşleriyle polisin dikkatini çeken erkek kardeşinin ise Suriye'ye savaşmak için gitmek istediği ve bu nedenle polis tarafından bugün Burundi'de gözaltına alındığı belirtildi.
Yetkililer iki saldırının ardından önlemleri arttırdı. Radikal IŞİD örgütü Fransa'nın IŞİD'le mücadele koalisyonunda yer aldığını belirterek, ülkede saldırılar düzenlenmesi çağrısında bulunmuştu. Saldırıların ardından açıklama yapan aşırı sağcı Ulusal Cephe'den Florian Philippot, 'Bu saldırılar dini fanatizmin meyveleri' dedi. Gözlemciler saldırıların aşırı sağcıları güçlendirebileceği endişesini taşıyor.