Dünya
Deutsche Welle

Erdoğan'dan rota ayarı

Başbakan Erdoğan, Tahran ziyaretiyle İran ile ikili ilişkileri düzeltmeyi amaçlıyor. Türkiye'nin bölgedeki komşularıyla arası son dönemde oldukça soğumuştu.

28 Ocak 2014 14:37


İran'ın nükleer programıyla ilgili anlaşma, enerji hammaddesi zengini bu ülkenin ticari ilişkilerini geliştirmesine de yarayacak. Nükleer programın altı ay süreyle dondurulması karşılığında İran'a uygulanan yaptırımların kısmen gevşetilmesi, komşusu Türkiye ile olan ekonomik ilişkilerinin eski günlere dönmesine de yarayabilir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Tahran ziyareti de ikili ilişkilerin iyileştirilmesini hedefliyor. Türkiye'nin komşularıyla "sıfır sorun" politikası son yıllarda Ankara'nın arzuladığı sonuçları vermemişti.

Son kez 2012 yılında Tahran'ı ziyaret eden Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Tahran'da siyasi ve ekonomik ilişkilerin daha da derinleştirilebilmesi için iki ülkenin üst düzey temsilcileri arasında düzenli istişareler yapılmasını öngören bir anlaşma imzalayacak.

İran'a uygulanan uluslararası yaptırımların yumuşatılması Türkiye'ye, İran'dan yaptığı doğalgaz ve petrol ithalatını artırma imkânı yaratacak. Bundan birkaç yıl öncesine kadar petrolünün yarıdan fazlasını İran'dan alan Türkiye ABD'nin baskısı üzerine alımlarını önemli ölçüde azaltmak zorunda kalmıştı. Türksam araştırma merkezinin başkan yardımcısı Celalettin Yavuz, iki ülke arasındaki ortak enerji projelerinin yeniden canlandırılabileceğini söyledi.

Bölgeyle ilişkilerdeki sorunlar

Suriye krizi de Ankara ile Tahran arasındaki ilişkilerin soğumasında rol oynamıştı. Türkiye muhalefeti desteklerken, İran bölgedeki en önemli müttefiki olan Beşar Esad'ı gözden çıkarmaya yanaşmıyor. İki ülkenin ortak komşuları Irak'a bakışları da farklı. Erdoğan hükümeti İran'ın önemli ortakları arasında sayılan Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile bozuşmuştu.

Erdoğan'ın Tahran ziyaretinde sırf ikili ilişkileri tamir etme arzusu rol oynamıyor. Türkiye'nin bölgedeki dış politikası son yıllarda devre dışı kalkmıştı. Erdoğan hükümetinin Müslüman Kardeşler gibi Sünni grupları desteklemesi ve sert ifadeler kullanmaktan kaçınmaması bölge ülkelerindeki iktidar sahiplerinin tepkisi çekmişti. Başbakan Erdoğan, Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle indirilmesinden dolayı Kahire yönetimiyle diyalog kurmayı reddediyor. Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler de yıllardır bozuk.

‘Değerli yalnızlık'

Bu gelişmenin neticesinde Türkiye bölgesinde giderek yalnızlığa itilmiş oldu. Ankara'daki muhalifleri, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun "sıfır sorun" politikasının yerini "sıfır dosta" bıraktığını belirtiyorlar. Kendini bulunduğu bölgenin yükselen gücü olarak gören Türkiye'nin Mısır, İsrail ve Suriye'de büyükelçisi bulunmuyor.

Türksam Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Celalettin Yavuz Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, başbakanlık danışmanlarından İbrahim Kalın'ın, "değerli yalnızlık" mealindeki benzetmesinin Türk dış politikasının iflası anlamına geldiğini ve Ankara'nın birçok alanda kendini katı taahhüt altına sokmakla büyük hata yaptığını söyledi. Yavuz, Suriye krizinde, kayıtsız şartsız Esad'ın devrilmesinin talep etmenin Türk dış politikasında esneklik payı bırakmadığını, oysa her zaman bir B planı bulundurmak gerektiğini sözlerine ekledi.

Gül de eleştirdi

Davutoğlu'nun politikası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da üstü kapalı olarak sert bir dille eleştirildi. Türkiye'nin Suriye politikasına "yeniden ayar vermesi" gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül büyükelçiler toplantısındaki konuşmasında da "diplomasinin her zaman doğru ve gerçekçi teşhis" arayışında olması ve "her defasında karşısındakinin gerekçe ve çıkarlarını anlamanın yararlı olacağını" ifade etti.

Giresun Üniversitesi Siyasi Bilgiler Fakültesi'nden siyaset bilimci Göktürk Tüysüzoğlu hükümetin zaten rota değişikliğini düşündüğünü ve sorunların bilincinde olduğunu söyledi. Tüysüzoğlu Deutsche Welle'nin sorularını yanıtlarken ancak, "Sünni ağırlıklı ve İsrail karşıtı çizgi dindar muhafazakar kesimin hoşuna gittiği için Erdoğan hükümetinin dış politikaya yeniden yön vermesinin kolay olmayacağını" anlattı.

Yoğun ziyaret trafiği

Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerini düzeltme ve önemli ortaklarıyla işbirliğini geliştirme arayışında olduğu da bir gerçek. Davutoğlu son aylarda, İran, Irak, Ermenistan ve Yunanistan'ı ziyaret etti. Başbakan Erdoğan beş yıldır ilk kez geçen hafta Brüksel'de Avrupa Birliği zirvesiyle bir araya geldi. Ankara'da Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ı ağırlayan Erdoğan 4 Şubat'ta da Berlin'de olacak. Erdoğan'ın Tahran ziyaretinden birkaç hafta sonra da İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Ankara'ya gelecek. Türkiye gibi İran da bölge politikasında izole edilmişlikten kurtulmaya çalışıyor. Ruhani geçen hafta Hürriyet gazetesine verdiği mülakatta, "Suriye konusunda farklı görüşte olduklarını ancak bunun konuyu görüşmelerine mani teşkil etmediğini" söyledi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle