Erdoğan'dan Avrupa Birliği'ne: Bizi işgalci olarak tanımlarsanız işimiz kolay, kapıları açarız, 3,6 milyon Suriyeli'yi size göndeririz

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat'ın doğusunda başlatılan Barış Pınarı Harekâtı'yla ilgili olarak "Türkiye’nin Suriye'de işgalci güç konumunda olacağına" yönelik değerlendirmelere sert bir dille tepki gösterdi. "Suudi Arabistan aynaya baksın. Yemen'i bu hale kimler getirdi?", "Hele Mısır. Sen hiç konuşamazsın. Zira sen ülkende demokrasi katili olan bir kişisin" ifadelerini kullanan Erdoğan, Avrupa Birliğine de, "Ey Avrupa Birliği kendinize gelin. Bizim şu andaki operasyonumuzu bir işgal operasyonu diye nitelendirmeye çalışırsanız işimiz kolay. Kapıları açarız, 3,6 milyon Suriyeli'yi size göndeririz" diye seslendi.

Suudi Arabistan, Türkiye'nin Suriye'deki varlığını 'saldırganlık' olarak değerlendirirken; Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da harekâta ilişkin, "Türkiye'nin Suriye topraklarına yönelik saldırısını en sert şekilde kınıyoruz" denilmişti. Ayrıca harekâtın "bir Arap devletinin egemenliğine açık ve kabul edilemez bir saldırı olduğu" belirtilmişti.

Harekâtla ilgili yapılan eleştirilere de yanıt veren Erdoğan, "Bizim oradaki Kürt kardeşlerimizle de sorunumuz yok. Sorun tamamen terör örgütleriyledir. Bunu saptırmaya çalışılıyorlar. Kimse saptırmasın. Biz oradaki, Kürt kardeşlerimizle değil terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Türkiye belki de bu ülkenin topraklarındaki tek meşru güç olarak varlık gösteriyor" ifadelerini kullandı. 

"Bugün bize sürekli harekâttan sonra bölgedeki hapishanelerdeki DEAŞ'lılara ne yapacağımız soruluyor" diyerek kamuoyunda merak edilen bir diğer soruya da yanıt veren Erdoğan, "Biz asla sorumluluktan kaçan bir ülke olmadık. Kontrolümüze geçecek bölgelerdeki DEAŞ'lılara ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız. Geride kalan çocuk ve kadınları da ıslah ederek kendi toplumlarına katılmasına yardımcı olacağız" diye konuştu.

Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Değişim hayatın bir gerçeğidir. Buradan milletimizin her bir ferdine, AK Parti saflarında çalışmak için davet ediyorum."

"Milletimizin bize emanet ettiği davayı sahiplenmek için üstlendiğimiz görevlerde en iyisini yapmak için çaba içerisinde olacağız.Şahıslar gelir geçer ama dava her zaman baki kalır. AK Parti için siyaset budur, böyle kalmaya da devam edecektir. Kuruluşundan beri davaya katkı sunan herkese teşekkürlerimi sunuyorum."

"Türkiye binlerce yıllık medeniyet birikimi olan bir ülkedir. Dünyada bu vasıflara sahip pek az ülke görebilirsiniz. Ülkemizi yıllarca kendi iç meseleleriyle uğraştırarak temsil ettiği değerleri unutturmaya çalıştırdılar."

"Balkanlar'da 5 milyon Müslüman katledildi. Canlarını kurtaranlar ise perişan bir biçimde Anadolu topraklarına sığındı."

"Cumhuriyetimizi kurduktan sonra da maalesef birlik ve beraberlik iradesini ülkemizi hak ettiği seviyeye ulaştıracak yere koyamadık. Kendi içimizdeki kavgalarla o kadar meşguldük ki asıl hedeflerimize odaklanamadık. Attığımız her adımda önümüze konulan tuzaklarla karşılaştık, her senaryonun amacı Türkiye'yi kendi içine kapatmaktı."

"İçeride başarılı olmayınca bu defa sınırlarımız boyunca dizayn ettikleri yeni tehditlerle karşımıza çıktılar. DEAŞ diye arkası karanlık bir örgüt kullanarak ülkemizi kana boğmaya çalıştılar. Demokrasimize ve bağımsızlığımıza saldıran FETÖ'ye yönelik yürüttüğümüz mücadelede bizi yalnız bıraktılar. Türkiye'nin bu kadar yükü çekemeyeceğini ve dizleri üstüne çökeceğini sandılar. Ama hamdolsun başaramadılar. Tehditleri kaynağında kurutmak üzere harekete geçtik."

"Suriye'de oluşturulmaya çalışılan terör örgütlerini de Fırat Harekâtıyla kestik. İdlib'de de büyük bir insani trajedi yaşanmasının önüne geçtik. Şimdi de Fırat'ın doğusundan başarıya ulaşacağına inandığımız Barış Pınarı Harekâtını başlattık. Amacı Suriye topraklarının bütünlüğüne katkıda bulunmaktır. PKK'nın YPG'nin bu işgalini görmeyenler bizim attığımız adıma laf ediyorlar. Şöyle bir kenarda durun biz yolumuza devam ediyoruz. DEAŞ'a karşı bizim verdiğimiz mücadeleyi bu konuşanların hangisi verdi. Bunlar anca kendi ülkelerinden Suriye'ye DEAŞ'ı ihraç ettiler. "

"Suudi Arabistan aynaya baksın. Yemen'i bu hale kimler getirdi? Yemen şu anda ne durumda? On binlerce insan Yemen'de ölmedi mi? Ey Suudi Arabistan siz önce bunun hesabını verin. Kalkıp da bizim Suriye'nin birliği için attığımız terör örgütlerine karşı verdiğimiz bu mücadelede siz bize laf edemezsiniz, konuşamazsınız. Hele Mısır. Sen hiç konuşamazsın. Zira sen ülkende demokrasi katili olan bir kişisin. Yüzde 52 oyla seçilmiş olan bir Mürsi'yi mahkemede çırpınarak ölmesine sebep oldun. Belki de operasyon yaptın. Ailenin defnetmesine bile müsaade etmedin. Sen böyle bir katilsin. Sisi birileriyle toplantı yapmış. Bu operasyonu kınamış. Yav kınasan ne yazar kınamasan ne yazar. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki. Suriye halkı özellikle bizim sınır bölgelerimizdekiler hep ne zaman geleceksiniz diye çağrıda bulundular. Tabii rejimin tutarsızlıkları işimizi zorlaştırdı."

Bizim oradaki Kürt kardeşlerimizle de sorunumuz yok. Sorun tamamen terör örgütleriyledir. Bunu saptırmaya çalışılıyorlar. Kimse saptırmasın. Biz oradaki, Kürt kardeşlerimizle değil terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Türkiye belki de bu ülkenin topraklarındaki tek meşru güç olarak varlık gösteriyor.  Ey Avrupa Birliği kendinize gelin. Bizim şu andaki operasyonumuzu bir işgal operasyonu diye nitelendirmeye çalışırsanız işimiz kolay. Kapıları açarız. Şimdi kalkmışlar para hesabı yapıyorlar. İkinci taksit olanı göndermeyeceklermiş. Yahu siz zaten verdiğiniz sözü yerine getirmediniz. Kapıları açarız. Bunu bilmeniz lazım. Siz bize hiçbir zaman samimi olmadınız ta 63'ten bu yana oyaladınız. Siz dürüst değilsiniz. Hiçbir zaman doğru konuşmadınız. Tayyip Erdoğan'a istediğiniz kadar saldırın. Biz bu yolda emin adımlarla yürüyeceğiz.  Hiçbir ülkenin böyle bir sorunu, gerekçesi mevcut değildir. Buna rağmen Suriye'de sadece Türkiye'yi eleştirmeyi alışkanlık edenleri akla vicdana davet ediyorum. Suriye topraklarındaki gerçek işgalcilere ses edemeyenlerin Türkiye'ye karşı çıkması tam anlamıyla bir aciziyet göstergesidir. Ama Türkiye öyle değildir kendi hakkını gücüyle almasını bilir."

"Neymiş DEAŞ gelirse ne olurmuş. DEAŞ'ı sen getirirsen benim buna söyleyecek bir şeyim yok. Suriye halkına soralım, getirir mi getirmez mi görelim. Demokrasi halkın iradesine saygıdır. Suriye halkı da DEAŞ'ı getirecek kadar aklını peynir ekmekle yememiştir."

"Biz Kürtlere karşıymışız. Terbiyesizlik yapmayın. Sadece Kobani'den Türkiye'ye gelen 300 bin Kürt hâlâ ülkemizde yaşamaktadır. Bunu neden konuşmuyoruz. Amerika, AB bunu görmez. Biz kime neyi anlayacağız ya! Parlamentoda da sırtını terör örgütüne dayayan bir grup var. Ama göstereceğiz. Öyle veya böyle göstereceğiz. Sadece bununla kalmadık yaklaşık 3 milyon Suriyeliye de kendi topraklarında hayatlarını sürdürebilmeleri için yardım yapıyoruz."

"Bizi eleştiren Arap ve Avrupa ülkeleri acaba o ülkele kaç tane Suriyeliye kucak açtı? Bu soruların cevabını bekliyoruz. Rejim bölgesine olduğu gibi terör örgütünün kontrolü altındaki yerlere de kimse geri dönmek istemiyor. Bölücü örgütü himaye eden müttefiklerimize bu konudaki rahatsızlığımızı en başından beri anlatıyoruz. Bu mücadelenin altında bizim bu sınır ötesi harekatımızın altında güneyimizde bir terör örgütünün kurulmasını engellemek var. Biz buna çalışıyoruz. Buna fırsat veremeyiz. Buna eyvallah edemeyiz. Bunun daha yeri noktası var, onları burada konuşmaya dilim varmıyor. Maalesef beklediğimiz adımlar atılmamış sadece ülkemizi oyalamaya yönelik taktiklere başvurulmuştur.

Tüm NATO ülkelerine sesleniyorum. Başta Amerika, biz Türkiye'yiz ve biz NATO üyesi bir ülkeyiz. Beşinci maddeyi gayet iyi biliyorlar. Bu terör örgütleri Türkiye'ye saldırırken buna sessiz kalamazsınız eğer NATO üyesi bir ülkeyseniz. Edimlerini yerine getiren en önemli ülke Türkiye'dir. Siz Türkiye'yi birkaç tane zibidi terör örgütüne tercih etmeyeceksiniz, öyle m,i! Buna eyvallah edemeyiz. Dolaysıyla bunun da gereğini yapmaya mecburuz. biz Allah'a dayanırız."

"Dün 16:00 itibariyle TSK önceden belirlenen hedefleri vurmaya başladı. Şu anda harekâtımız devam ediyor. Benim konuşmamdan sonra ben ayrılmak zorundayım. Harekât başladıktan sonra 109 terörist öldürüldü. Bunların dışında yaralılar ve teslim olanlar da var. Operasyonlar devam ediyor. Türkiye sivilleri bombalıyor diye yalanlar söylediler." 

"Bunlar öyle terbiyesiz ki tutuyorlar kendi yayın organlarından çocukları gösteriyorlar. Yahu çocuk katili sizsiniz. Kadınlara saldıran sizsiniz. Biz öyle bir milletiz ki bizim savunma imkânı olmayanlara asla elimiz kalkmaz. Bu bizim inancımızın gereğinde haramdır. İnşallah bu yılanların başını da en kısa sürede ezeceğiz. Suriyeli ve Kürt kardeşlerimizin huzuru için bunu başaracağız. henüz harekâta başladığımız diğer bölgelerle ilgili çalışmalarımız sürüyor. Vakti gelince oralarda da Türkiye'nin gücünü göstereceğiz. Gittiğimiz yerlere barışı, güvenliği getireceğiz. 

"MHP, İyi Parti ve CHP başta olmak üzere harekâta destek veren her kesime şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum."

"Terör örgütünün desteği ile parlamentoya girmiş olan sözde siyasi partiye sesleniyorum; benim ordumu işgal gücü olarak gösteremezsin. Bu ahlaksızlığın daniskasıdır. Eğer işgal varsa bu sizin maharetinizdir. Siz bulunduğunuz yerlerde işgal kuvveti olarak, binalara tüneller açarak oraları sorgulama alanı yapacak kadar alçaksınız. Tabii artık oraları kaybettiniz. Türkiye'de böyle tünelleriniz kalmayınca Suriye'de açtınız. Oraları da yıkacağız. Bütün bunlardan hareketle en büyük teşekkürüm bu harekâtı canı gönülden destekleyen milletimizedir."

"Terör örgütü saflarında bulunup pişman olanlara sesleniyorum; ister Arap, ister Kürt olsun hemen şimdi PYD saflarını terk edip kendi şehirlerini, namuslarını korumak için harekete geçecek herkese kucağımız açıktır."

"Sivillerin kılına dahi zarar gelmesini kabul edemeyiz, bize karşı silah kullananları hedef alıyoruz, hiçbir Suriyeli kardeşimiz korkmasın."

"Harekâtı Suriyeli kardeşlerimizle birlikte yapıyoruz, bölgedeki birçok yerden terör örgütüne tavır alındığına dair haberler geliyor."

"Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Sadece ülkemiz üzerinden Suriye'ye geçmeye çalışan DEAŞ sempatizanları konusunda bizi yalnız bırakanları anlatsak bunların sokağa çıkmaya yüzü olmaz."

"Bugün bize sürekli harekâttan sonra bölgedeki hapishanelerdeki DEAŞ'lılara ne yapacağımız soruluyor. Biz asla sorumluluktan kaçan bir ülke olmadık. Kontrolümüze geçecek bölgelerdeki DEAŞ'lılara ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız. Geride kalan çocuk ve kadınları da ıslah ederek kendi toplumlarına katılmasına yardımcı olacağız. "

"Bir adı Kandil olan Kandil var,bir de Diyarbakır'ın içinde bir Kandil var. Bütün programlar orada yapılıyor. Sonra hemen tutuyolar kollarından gönderiyorlar. Bizim birbirimizden başka dostumuz yoktur."