HABER / ANALİZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede, eski kabineden sadece iki isim, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yer aldı. Erdoğan’ın uzun süredir vazgeçmediği iki isim, Süleyman Soylu ve Hulusi Akar, uzun bir süre sonra kabine dışında kaldılar. Son yıllarda İçişleri Bakanlığı’ndaki icraatları, açıklamaları ve hakkındaki iddialar nedeniyle sürekli tartışma konusu olan ve AKP içinde de eleştirildiği söylenen Soylu’nun kabine dışında kalması, Milli Savunma Bakanlığı’na devam etmek istediği bilinen Hulusi Akar’ın koltuğunu Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’e bırakması, Erdoğan’ın en dikkat çekici kararları olarak not edildi. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere teknokrat kimliği öne çıkan isimleri tercih eden Erdoğan’ın, hem bürokrasiye hem de piyasalara “çizgi değişikliği” mesajı verdiği yorumları yapıldı.
Erdoğan’ın yeni kabinesini kimlerle oluşturacağı, kabinenin genel çizgisi Ankara’da son günlerde en çok konuşulan konuların başında geliyordu.
Soylu kabine dışı
Önceki dönem kabinede yer alan Ersoy ve Koca hariç tüm isimleri milletvekili listesine koyan Erdoğan’ın buna rağmen İçişleri Bakanlığı koltuğunu yeniden Soylu’ya emanet edebileceği, MHP’nin bu konuda ısrarcı olabileceği konuşuluyordu. Ancak öyle olmadı. Soylu’nun da yeniden oturmayı istediği koltuk, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya verildi.
Yerlikaya, Soylu’ya karşı bir isim olarak gösterilmiyor ancak ekibinde de yer almıyordu. Erdoğan’ın desteğiyle İstanbul’a atanan Yerlikaya, Milli Görüş çizgisine daha yakın, başınla diyalogları daha sıcak bir isim olarak değerlendiriliyor.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarının odağında yer alan, kararları, konuşmaları tartışma konusu olan, özellikle milliyetçi kesimde yarattığı sempati nedeniyle ismi geleceğin lider adayları arasında da geçen Soylu, yedi yıl sonra bakanlık koltuğunu bırakmak zorunda kaldı. Cumhurbaşkanlığı’ndan sonra en güçlü bakanlık olarak gösterilen İçişleri Bakanlığı koltuğunda kalmayı çok istediği belirtilen Soylu’dan önümüzdeki dönemde farklı görevlerde yararlanılacağı, yerel seçimde de isminin gündeme gelebileceği değerlendiriliyor.
Genelkurmay Başkanı geleneği
Koltuğunda kalmayı istediği belirtilen bir diğer isim Milli Savunma Bakanlığı’nı 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana sürdüren Hulusi Akar’dı. Genelkurmay Başkanı olarak görev yaparken Milli Savunma Bakanlığı’na atanan Akar, bakanlığın geleneksel karakterinde de önemli değişiklikler yaptı. Daha önce sivil siyasetçilerin oturduğu bu koltukta, fiili olarak Genelkurmay Başkanı’nın da üzerinde bir pozisyonda orduyu yöneten Akar’ın yerine Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’in getirilmesi, bir gelenek başlatılması sonucunu da doğurdu. Erdoğan’ın kararı, Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan isimlerin sonraki görevinin Milli Savunma Bakanlığı olması geleneğinin başlatıldığı yorumlarına yol açtı.
Şimşek’in kararları bekleniyor
Daha önce ekonomiyi yöneten Mehmet Şimşek, beklendiği gibi kabinede yer aldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı da olabileceği söylenen Şimşek’in daha aktif çalışabilmek için Hazine ve Maliye Bakanı olmayı talep ettiği ifade ediliyor. Şimşek’in daha önce de Bakanlar Kurulu’nda birlikte çalıştığı Cevdet Yılmaz’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanmasında etkili olduğu yorumları da yapılıyor.
Kabinede yer alması piyasalarda olumlu karşılanan Şimşek’in Erdoğan’dan aldığı garanti doğrultusunda bir dizi karara kısa sürede imza atması bekleniyor. Şimşek’in ilk icraatlarından birinin de Merkez Bankası Başkanı’nı değiştirmek olacağı ifade ediliyor. Kulislerde Şimşek’in bu göreve uzun yıllardır ABD’de önemli pozisyonlarda çalışan Hafize Gaye Erkan’ı getirebileceği konuşuluyor. Şimşek’in önceki dönemde etkin pozisyonda yer alan kimi bürokratları da değiştireceği iddia ediliyor.
Fidan ataması Dışişleri’ni sevindirdi
Erdoğan’ın sürpriz kararlarından biri, uzun yıllardır MİT Müsteşarı olarak görev yapan, 15 Temmuz’dan sonra bile bu görevde tuttuğu Hakan Fidan’ı Dışişleri Bakanı olarak görevlendirmesi oldu.
Erdoğan’la çalışmaya Başbakan Danışmanı olarak başlayan, Oslo görüşmeleri olarak tarihe geçen görüşmelerden bir süre sonra MİT Müsteşarı olarak atanan Fidan, Dışişleri kadrolarıyla yakından çalışan, bakanlığı tanıyan bir isim olarak gösteriliyor. Dışişleri Bakanlığı geleneğinden gelen ve Çavuşoğlu dönemindeki atama ve kararları eleştiren bürokratlar, Fidan’ı, bakanlığı tanıyan, dikkatli bir bürokrat olarak değerlendiriyor.
Teknokrat karakterli kabine
Erdoğan’ın önceki dönem kabinesindeki Soylu başta olmak üzere sert siyasi tartışmalara giren, polemikten kaçınmayan ve dahası bunu tercih eden isimler yer alıyordu. Bakanların önemli bir bölümünün de Cumhurbaşkanlığı kadrolarının gölgesinde kaldığı değerlendirmesi yapılıyordu.
AKP’ye yakın, teknokrat karakterli kabine
Erdoğan’ın yeni dönemde ise öncekine göre nispeten daha bağımsız, AKP kadrolarına daha yakın, polemiklerden kaçınan, teknokrat isimlere yer verdiği, kabineyi bu anlamda “güçlendirmeyi” tercih ettiği değerlendirmeleri yapıldı. Özellikle partisinden gelen önerileri dikkate aldığı ifade edildi.
Başta ekonomi olmak üzere birçok alanda biriken sorunları çözebilmek için bu adımı attığı değerlendiren Erdoğan’ın buna karşılık kamuoyuna daha önce yaptığı açıklamalar ve vaatler konusunda hassasiyet istediği de kulislerde konuşuluyor.
Mühendis ağırlığı
Yeni kabinede altı mühendis, üç işletme, dört kamu yönetimi-siyaset bilimi, bir iktisat mezunu, bir doktor, bir sosyal hizmetler uzmanı yer aldı. Kabinede yine sadece tek kadın bakan olarak Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş yer alıyor.