Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın depremlerin ardından "Olanlar hep oldu. Bunlar kader planının içinde olan şeyler" açıklamasının ardından ilahiyatçı Nihat Hatipoğlu'ndan dikkat çeken bir açıklama geldi. Hatipoğlu, "Kader bu değil, kader akıllı düşünmektir, tedbir almaktır" dedi.
Hatipoğlu deprem özel yayınında özetle şunları söyledi:
"Bilim adamlarının, işin uzmanlarının sözü, bizim için dini bir emir gibidir. Uzmanları dinleyeceğiz. Bundan sonraki süreçte onları dinlemek zorundayız. Geçmişte dinlemediğimiz için başımıza felaket gelmişse bunu kaderle ifade etmeyeceğiz. Kader bu değil, kader akıllı düşünmektir, tedbir almaktır. "Akıldan daha büyük tedbir yok diyor" sevgili peygamberimiz. Bizim kader anlayışımızda bu vardır. Bütün tedbirleri alacağız, bize rağmen bir hadise olursa yapacak bir şey yok tabii. Bir yıllık binalar yıkılıyor. Demek ki orada bir hile var."
Erdoğan ne demişti?
10 ilin etkilendiği, 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremin 3. gününde merkez üssü Kahramanmaraş'a giden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, kendisiyle konuşan bir depremzedeye, "Olanlar hep oldu. Bunlar kader planının içinde olan şeyler" demişti.
TIKLAYIN | Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan depremzedeye: Olanlar hep oldu, bunlar kader planının içinde olan şeyler
Erdoğan, Ekim 2022'de 42 kişinin yaşamını yitirdiği Amasra maden faciası için, "Birileri bununla dalgasını geçebilir ama önemli değil, biz kader planına inanmış insanlarız. Kader planına da inandığımız için bunun ne dünü, ne bugünü, ne yarını hiçbir zaman ne yapmayacaktır, olmayacaktır. Bunlar her zaman olacaktır, bunu da bilmemiz lazım" demişti.
Erdoğan, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma Maden Faciası’yla ilgili olarak da, "Arkadaşlar yani biz bir defa bu tür ocaklarında, kömür ocaklarında bu olanları, lütfen buralarda bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok" demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan olmasından kısa bir süre sonra meydana gelen 2003'teki Bingöl depremi için ise, "Bu olay, kamu otoritesinin devlet imkanlarını nasıl kullandığını bütün çıplaklığı ile ortaya koymuştur. Olay kader diye geçiştirilemez" demişti.