Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lefkoşa'da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye'nin, NATO güçlerinin çekilmesinin ardından Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı'nın güvenliğini üstlenmesiyle ilgili konuşan Erdoğan, "ABD'den bazı şartlarımız oldu dedi. Erdoğan Taliban'la ilgili olarak da, "Bu arada tabii Taliban'ın bazı rahatsızlıkları söz konusu .Taliban'la bu süreci görüşmek suretiyle, nasıl ki ABD ile bazı görüşmeleri Taliban yaptıysa, Taliban bu görüşmeleri Türkiye ile daha rahat yapması lazım. Çünkü Türkiye'nin inancıyla alakalı ters bir yanı yok, onlarla bu konuları daha iyi görüşebileceğimize ihtimal veriyorum. Doha'dan oraya akan bir süreç var. Bu süreci de iyi değerlendirebileceğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kurban Bayramı namazını Lefkoşa’da Halka Sultan Camii’nde kılan Erdoğan, namaz çıkışı vatandaşlara, “Bundan sonraki süreç güzel Kıbrıs’ımızın çok daha güzel çok daha kalkınmış güçlü bir Kıbrıs olarak yoluna devamını bizlere nasip etsin. Atık güney kuzey böyle bir derdin içinde olmayacağız. Artık bundan sonra Kıbrıs Türkü çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir. Tekrar bayramınızı tebrik ediyorum” diyerek seslendi.
Erdoğan cami çıkışı yaptığı açıklamanın ardından kameraların karşısına geçti. “Öncelikle Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum. Tüm insanlığın barışına vesile olmasını diliyorum. Her şeyden önce bizim bugün burada bulunuşumuzun da ayrı bir sebebi var. KKTC’nin kurtuluş mücadelesinin 47. Yıl dönümünü aynı zamanda kutlayacağız. Biliyorsunuz bugün toplu açılışlarımız var. Bununla birlikte de KKTC’ye de inşallah canlılık altyapıda üst yapıda getirme fırsatını bulacağız" diyen Erdoğan, "Bu vesileyle tüm Kuzey Kıbrıs’taki kardeşlerimin bayramını tebrik ediyorum. Ana vatandaki tüm kardeşlerimin bayramlarını tebrik ediyorum. İslam aleminin bayramlarını tebrik ediyorum” diye konuştu.
"ABD'ye bazı şartlarımız var"
Erdoğan Afganistan'daki gelişmelerle ilgili olarak gelen soruya da şöyle yanıt verdi:
"Dikkat edilirse egemen emperyalist güçler Afganistan'da ilk defa böyle bir sorun üretmiyor. Bundan önce de Afganistan'da nice sorunlar yaşadık. Ve Afgan halkı iradesiyle bu emperyal güçlere karşı mücadelesini verdi ve zaferle çıktı. Daha sonra tekrar bu emperyal güçler malum Afganistan'a girdiler. 20 yılı aşkın zamandır oradalar. Biz de bütün bu emperyal güçler karşısında Afgan kardeşlerimizin yanında yer aldık. orada onlarla beraber öncelikli olarak da Kabil Havaalanı'nın korunmasını; bunun yanında insani noktada Afgan halkına her türlü desteği verme mücadelesini sürdürdük. Şimdi yeni bir dönem var. Üç ana otorite burada görünüyor. NATO, ABD ve Türkiye. Bizden şuanda ABD çekilme kararını verdi. Ama Kabil Havaalanı'nın bizim tarafımızdan zaten işletiliyor, bundan sonra da işletilmesini istediler. Biz şuanda buna olumlu bakıyoruz. Ama olumlu bakarken tabii bizim ABD'ye bazı şartlarımız var. Nedir bunlar? Bir; diplomasi noktasında ABD bizim yanımızda yer alacak. İki; lojistik anlamda imkanlarını bizim için seferber edecek. Bir diğeri de bu süreç içerisinde çok ciddi bir mali noktada sıkıntılar olacak. Bu konularda da gerekli desteği Türkiye'ye verecek. Bunlar sağlanabilirse biz bu süreçte Kabil Havaalanı'nın işletilmesini ele almayı düşünüyoruz."
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Bu arada tabii Taliban'ın bazı rahatsızlıkları söz konusu .Taliban'la bu süreci görüşmek suretiyle, nasıl ki ABD ile bazı görüşmeleri Taliban yaptıysa, Taliban bu görüşmeleri Türkiye ile daha rahat yapması lazım. Çünkü Türkiye'nin inancıyla alakalı ters bir yanı yok, onlarla bu konuları daha iyi görüşebileceğimize ihtimal veriyorum. Doha'dan oraya akan bir süreç var. Bu süreci de iyi değerlendirebileceğimizi düşünüyorum. Başka alternatifler var. Bu alternatifler üzerinde şu anda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz."
Erdoğan'dan Kıbrıs ziyaretinde yer alan Oğuzhan Asiltürk hakkında açıklama
Erdoğan, KKTC ziyaretine katılan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Oğuzhan Asiltürk'ü soran gazetecilere de şöyle yanıt verdi:
"Oğuzhan Bey Kıbrıs Barış Harekatının yapıldığı dönemde Erbakan Hocamızın en yakın çalışma arkadaşıydı. O dönemde bu Kıbrıs Barış Harekâtında o da üst düzey görev almış siyasilerdendi. Dedik ki bu ziyareti yaparken Oğuzhan Asiltürk Beyi kafilemize katalım dedik. Aynı şekilde yine o dönemin siyasi hareketi olarak, yani o koalisyonun içinde Erbakan hocamızla beraber bulunan kadrodan Temel Beyi de davet ettik. Bu davetleri yaparken birlik ve beraberliği sağlayarak bunları yapalım istedik. Demokratik Sol Parti’nin şu anki genel başkanını da aramıza aldık. Çünkü merhum Ecevit’in o da şuandaki makamında bulunduğu için o da bizimle beraber. Derdimiz bütün bu birlikteliği sağlamak. Bundan sonraki süreçte de biz kuzey güney demek istemiyoruz. Artık Kıbrıs Türkü diyoruz. Olaya böyle bakıyoruz. Bundan sonra da böyle devam ettireceğiz."