02 Aralık 2018 17:43
DHA YURT BÜLTENİ -8
BAKAN KURUM: BALIKLARIN ÖLÜM SEBEBİ, TABİ DEBİ DÜŞÜKLÜĞÜ VE OKSİJEN MİKTARININ AZALMASINDAN
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Yeşilırmak Nehri\'nde telef olup kıyıya vuran sazan ve yayın balıklarına ilişkin yaptığı açıklamada, \"Mobil laboratuarımızda numuneleri aldık. Balıkların ölüm sebebi, tabi debi düşüklüğü ve oksijen miktarının azalmasından kaynaklı. Bu laboratuar neticeleri sonucunda kirliliğe sebep olan etkeni inşallah tespit etmiş olacağız. Şuan için Yeşilırmak Nehri’nde bir problem yok\" dedi.
Tokat\'taki programı sonrası dün akşam saatlerinde Amasya\'ya geçen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bugün Amasya Valiliği\'ni ziyaret etti. Ziyarette Bakan Kurum’a Amasya Valisi Osman Varol el yazma eser hediye etti. Bakan Kurum, ziyaret sonrası Hükümet Köprüsü üzerinde incelemelerde bulunup, Yeşilırmak Nehri\'nde yaşanan toplu balık ölümleri ile ilgili de açıklamada bulundu. Balık ölümleriyle ilgili tüm denetimlerim yapıldığını belirten Bakan Kurum, şunları söyledi:
\"Yeşilırmak Nehri’nde yaşanan kirlilikle alakalı, tam 3 gündür tüm Yeşilırmak güzergâhında bakanlığımızın ilgili birimleri tüm denetimlerini yaptılar. Nehirde olması gereken oksijen miktarı, balıkların yaşaması için 5 miligram bölü litre saniye. Oksijen miktarının balıkların öldüğü gün itibariyle 1 miligram seviyesine düştüğü, olması gereken su debisinin de 20 metreküp bölü saniye olduğu gözlenmiş. Nehirden alınan balık numuneleri Ankara’ya gönderildi. Bizde gezici mobil laboratuarımızda numuneleri aldık. Balıkların ölüm sebebi, tabi debi düşüklüğü ve oksijen miktarının azalmasından kaynaklı. Bu laboratuar neticeleri sonucunda kirliliğe sebep olan etkeni inşallah tespit etmiş olacağız. Şuan için Yeşilırmak Nehri’nde bir problem yok. Debi 30 metreküp bölü saniye şeklinde, yine oksijen miktarı da 5 mili gram saniye olarak tespit edildi. Dolayısıyla şuan balıklarımızı veya çevreyi tehdit edecek hiçbir sorun problem yok. İnşallah kirliliğe sebep olan var ise de, bunun tespiti neticesinde gerekli cezai işlemi uygulayacağımızı da sizler aracılığıyla belirtmek istiyorum.\"
Türkiye Büyük Millet Meclisi\'nde (TBMM) ambalaj uygulamasına ilişkin kanun teklifinin sunulduğunu ve bu teklifin komisyon ve genel kuruldan geçtiğini hatırlatan Bakan Kurum, \"Aslında böyle bir düzenleme 2006 yılında da vardı. Bu ürünleri piyasaya sürenler bunları toplamak için zaten bir bedel bakanlığımızın belirlediği kuruluşlara veriyorlardı. Ancak bu sistem, tam anlamıyla işlemiyordu. Bizde bunun işlemediğini görüp, yeni bir düzenleme yapıldı. Bu düzenleme ile birlikte bu ürünleri piyasaya süren firmalar, ürün başına belli bir bedel ödeyecekler. Ve bu bedelde bu atıkların geri toplanması için şehirlerimizde harcanacak\" diye konuştu.
Bakan Kurum açıklama sonrasında yeni yapılan Amasya Belediye Başkanlığı binasını ve belediye başkanı Cafer Özdemir’i de ziyaret etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------
Bakan Kurum ziyaret
Bakan iceleme ve açıklamalar
Detaylar
HABER KAMERA: Sinan HARMANCI/AMASYA,(DHA)-
==================
Hakkari\'de 24 köy ve 59 mezra yolu ulaşıma kapandı (2)
KAR KALINLIĞI 1 METREYE ULAŞTI
Hakkari\'de kar yağışı nedeniyle kapalı olan 24 köy ve 59 mezra yolunun ulaşıma açılması için İl Özel İdaresi`ne bağlı karla mücadale ekipleri çalışması sürüyor. Kar kalınlığının yer yer 1 metreye ulaştığı Durankaya beldesinde karla mücadele ekipleri etkili bir çalışma yürütüyor. Ekipler zaman zaman zor anlar yaşadı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------
-iş makinesi yolu açarken
-Genel ve detaylar
-İş makinesi operatörü Hamit Altun ile röportaj
-Belediye ekiplerinin şehir merkezindeki kar çalışması
BOYUT:224 MB - SÜRE:2 DK
Haber- Kamera: Mehmet ÖZKAN, HAKKARİ,(DHA)
==============
CEYLANPINAR\'DA TAŞKIN NEDENİYLE KÖPRÜLER TAHRİP OLDU
ŞANLIURFA\'nın Ceylanpınar ilçesinde etkili olan sağanak yağmur, derelerin taşmasına köprü ve yolların kapanmasına neden oldu.
Ceylanpınar\'da dün akşamdan itibaren etkili olan sağanak yağmur Ceylanpınar-Akçakale ilçelerini birbirine bağlayan 10 metre yüksekliğindeki köprüyü sular altında bıraktı. Çırpı deresinin taşmasına yol açan yağışların ardından yaklaşık 8 saat ulaşıma kapanan yol ekiplerin çalışmasıyla trafiğe açıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Ceylanpınar\'da etkili olan yağmur
- Detay görüntüler
- Sular altında kalan 10 metre yükseklikteki köprü
- Köprüde bekleyen itfaiye ekipleri
- Detay görüntüler
- Habur Cırpı deresi sel suları
- Genel detay görüntüler
- Çökmelerin ve hasarların oluştuğu köprü
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 799 MB
Haber-Kamera: Şafak SAĞ-ŞANLIURFA-DHA)
==============
KALP KRİZİ GEÇİRİP STENT TAKILAN HASTANEDE DÜŞÜP ÖLDÜĞÜ İDDİASI
Diyarbakır\'ın Ergani ilçesinde kalp krizi geçirip, kaldırıldığı Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nde anjiyo yapıldıktan sonra kalbine stent takılan Ali Bozkurt (70), iki gün sonra yaşamını yitirdi. Bozkurt\'un yoğun bakım ünitesinde yatağından düşüp öldüğünü öne süren aile, hastane ve sağlık görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
İstanbul\'un Eyüp Belediyesi\'nden emekli olan evli ve 6 çocuk babası Ali Bozkurt, 22 Kasım\'da rahatsızlanınca yakınları tarafından Ergani Devlet Hastanesi\'ne götürüldü. Kalp krizi geçirdiği belirlenen Ali Bozkurt, kent merkezindeki Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne sevk edildi. Kardiyoloji ünitesinde ameliyata alınan Bozkurt\'a, anjiyo yapılıp kalbine stent takıldı. Yoğun bakımda tedavisi süren Bozkurt, 24 Kasım\'da iddiaya göre, hasta yatağından düştü. Yerde kanlar içerisinde bulunan Bozkurt, 26 Kasım\'da yaşamını yitirdi. Bozkurt\'un cenazesi, yakınları tarafından toprağa verildi.
\'HALAM YERDE KANLAR İÇİNDE BULDU\'
Ali Bozkurt\'un oğlu Erol Bozkurt, babasının yoğun bakımda yatağından düştüğünü iddia ederek, hastane yönetimi ve sağlık görevlileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Halasının, babasını kanlar içinde yerde yatarken bulduğunu öne süren Erol Bozkurt, \"Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nde anjiyo yapıldıktan sonra babamın kalbine stent takıldı ve daha sonra gözetim altına alındı. Durumu iyiydi, şuuru açıktı, doktorlar durumunun iyi olduğunu söylediler. Kardiyoloji yoğun bakım servisinde 2 gün yattı. Daha sonra öğle saatlerinde yemek saati olduğu için personeller hasta yakınlarını yemek vermek için çağırdılar, nedense bizleri çağırmadılar. Halam bu durumdan şüphelendi ve fırsattan yararlanıp yoğun bakıma girdi. Babamı kanlar içinde yerde bulunca personele, \'Ağabeyimin yerde ne işi var ve başı neden kanıyor?\' diye sorunca halamı, \'Hanımefendi çıkın dışarıya\' diye ikaz edip çıkarmışlar. Halama hastanın kolundaki serumun kanadığını, bunu da başına sürdüğünü söylemişler. \'Peki yerde ne işi var?\' diye sorunca halamı apar topar dışarıya çıkarmışlar\" dedi.
\'SIVILAŞTIRICI İLAÇ VERİLDİĞİNDEN KANAMA DURDURULAMADI\'
Babasının yanında kimse olmadığı halde yemek götürüldüğünü ve yemeği yemeye çalışırken dengesini kaybedip yataktan düştüğünü tahmin ettiklerini belirten Erol Bozkurt, şöyle konuştu:
\"Babama yanında refakatçi olmadan yemek götürüldü. Tek başına olan babam dengesini kaybedip yere düştü. Başı yarılan babama pansuman yapılırken, ben de sordum, \'Nasıl düşer diye?\' Bana \'Beyefendi abartıyorsunuz, basit bir düşme. Dikiş atıp yatağına yatıracağız. Biz hastanın düşmanı değiliz\' dediler. Bunları duyduktan sonra içimiz biraz ferahladı, ama içeride bir yoğunluk olduğunu ve kapıları kapattıklarını gördüm. Arka kapıdan babamı gizlice tedaviye götürüldüğünü gördüm. Telefonuma sarıldım ve olayı belgelemek, babamın o kanlı halini fotoğraflamak isteyince de beni babamın tedavisini yapmayacakları yönünde tehdit ettiler. O sırada babamın kanı durmuyordu, yatağa her yere kan akıyordu. Babama tedavisi sırasında kan sıvılaştırıcı bir ilaç verilmişti. Bundan dolayı kanını durduramadılar. Daha sonra beyin tomografi çekimi için babamı çıkardıklarında ben de telefonumla çekmeye başladım. Babamı aldıkları odaya girdim, onunla konuştuğumda bana \'Oğlum nasıl düştüğümü bilmiyorum, bir anda düşmüşüm\' dedi. Sonra babamı yoğun bakıma aldılar ve 2 gün boyunca bize bilgi vermediler. Biz de yakınları olarak orada hastane yönetimiyle arbede yaşadık. Aslında babamın beyin ölümü ilk gün gerçekleşti, ancak bize söylemediler. 2 gün sonra \'Babanız vefat etti\' dediler.\"
Babasının ölümünden sorumlu olanların bulunup, cezalandırılmasını isteyen Bozkurt, \"Bizi babasız bıraktılar. Maddi ve manevi şikayetçi oldum, suç duyurusunda bulunduk\" diye konuştu.
\'SORUŞTURMA SONUNDA KESİN ÖLÜM NEDENİ ORTAYA ÇIKACAK\'
Bozkurt ailesinin avukatı İhsan Arslan ise hukuki süreci başlattıklarını anlatarak, \"Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütülmekte. Şu an kesin ölümü tespit edilmiş değil. Soruşturma sonucunda kesin ölüm nedeni ortaya çıkacaktır. Hastanedeki görevlilerin ihmali olup, olmadığı da soruşturma neticesinde belirlenecek. Hastanedeki kamera kayıtları ve diğer deliller toplanmaya başlandı\" dedi.
Hastane yönetiminden ise olayla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.
Görüntü Dökümü
---------
- Erol Bozkurt\'un avukat ile görüşmesi
- Erol Bozkurt ile röp.
- Avukat İhsan Arslan ile röp.
- Ölen Ali Bozkurt\'un sağlık fotoğrafı
- Hastanede cep telefonuyla çekilen görüntüler
- Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 835 MB
Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ, Ahmet ÜN-DİYARBAKIR-DHA
============
MAHALLELİ, 5 YILDIZLI OTELİN TESİSLERİNİ YIKTI
Antalya\'nın Manavgat ilçesindeki 5 yıldızlı otelin günübirlik alanı işgal ettiğini iddia eden, aralarında muhtarların da olduğu 5 mahalleden yaklaşık 100 kişi, basın açıklaması yaptıktan sonra otele ait futbol sahasıyla, tenis kortlarını yıktı. Otelin genel koordinatörü Hakan Öztürk, 100 bin liralık hasar meydana geldiğini belirterek, söz konusu alanın tahsisini 31 yıl önce aldıklarını ve şikayetçi olduklarını söyledi.
Manavgat\'ın Kızılağaç Mahallesi\'ndeki 5 yıldızlı otelin günübirlik alanı işgal ettiği iddiasıyla Karacalar Mahalle Muhtarı Tayyar Yılmaz, Kızılağaç Mahalle Muhtarı Osman Kaya, Sülek Mahalle Muhtarı Ercan Mutlu, Cevizler Mahalle Muhtarı Mehmet Ak ve Hacı İsalı Mahalle Muhtarı Ali Güneş\'le birlikte yaklaşık 100 kişi, söz konusu alanda dün basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan Karacalar\'ın muhtarı Tayyar Yılmaz, otelin halkın kullanımına ait olması gereken ve imar planında günübirlik alan olarak belirtilen bölgenin açılmasının ve kullanımının 30 yıldır engellediğini savundu. Bu konuda Orman Genel Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili kurumların gerekli hassasiyeti göstermediğini öne süren Yılmaz, \"Konunun Kamu Denetim Kurumu\'na (Ombusmanlık) taşınması sonucunda ilgili alanların kamu yararına kullanılması gerektiği şeklinde karar alınarak ilgili bakanlığa karar tebliğ edilmiştir. Orman Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan komisyon tarafından da söz konusu alanın günübirlik alan olarak kullanılması konusunda karar çıkmıştır\" dedi.
AÇIKLAMA SIRASINDA OTELİN GÜVENLİK GÖREVLİLERİ GELDİ
Söz konusu kararlara rağmen otelle işgale devam edildiğini ve 100 dönümlük alan üzerinde tenis kortları yapıldığını iddia eden Yılmaz, \"Otelin bizim Karacalar, Sülek, Cevizler, Kızılağaç, Hacıisalı mahallelerinin günübirlik alanı olan yeri boşaltması ve belediyenin buraları vatandaşların kullanımına uygun günübirlik alan haline getirmesini istiyoruz\" diye konuştu.
Muhtar Yılmaz, basın açıklaması sırasında gelen otelin güvenlik görevlilerine, \"Burasını bugün boşaltın. Biz bu direkleri falan yarın görmek istemiyoruz. Size bugün müsaade var\" dedi. Gruptan biri de \"Bugün bu kadar kalabalık varken, kavga gürültü olmadan burasını kaldırın\" diye konuştu. Güvenlik görevlilerinden biri ise \"Biz 1600 liraya çalışan insanız. Yetkili olan müdürlerimize haber verdik\" diye yanıt verdi.
TENİS KORTLARI YIKILDI
Basın açıklamasından sonra futbol sahası ile tenis kortlarına giren grup, kale direklerini ve kenarlardaki tel çitleri söktü. Güvenlik kulübesini yıkan mahalleli, profesyonel tenisçilerin kullandığı toprak tenis kortlarını da devirdi. Kortların kenarlarındaki tel çitlerin tamamını yıkan grup, fileleri ise yerlerinden söktü.
\'ALANIN TAHSİSİ 1987 YILINDA YAPILDI\'
Otelin genel koordinatörü Hakan Öztürk, DHA muhabirine yaptığı açıklamada, bugüne kadar hukuka ve kanunlara uygun hareket ettiklerini, bundan sonra da böyle devam edeceklerini söyledi. Öztürk, \"Söz konusu alan 248 bin 684 metrekare olarak 24 Haziran 1987 tarihinde şirketimize tahsis edilmiş ve o günden bugüne de kesin tahsisli olarak bizim kullanımımızda olan bir alandır. Alanla ilgili mülkiyetinin bize ait olduğuna dair herhangi bir beis ve şüphe yoktur. Bu konuda yasal evrakımızın hepsi sağlamdır ve bunlar geçerliliğini korumaktadır. Alanın üzerindeki tenis kortları ve futbol sahası dahil olmak üzere hepsi yasal mevzuata uygun yapılmış yapılardır. Arazi 49 yıllığına bize tahsis edilmiştir. Bizim mülkiyetimizdedir, bizim tahsisimiz altındadır. Bunun 31 yılı dolmuştur. Tahsis süresinin uzatılması için yasal olarak başvurumuzu yapmış durumdayız\" diye konuştu.
\'ARAZİMİZE ORGANİZE SALDIRI YAPILDI\'
Kendi mülkiyetlerindeki araziye organize saldırı yapıldığını savunan Öztürk, \"Bizim arazimizin bir bölümünde içerisindeki mallarımıza da zarar verecek şekilde organize bir olay planlanmış ve yapılmıştır. İşin acı tarafı bu organize olay ve vandallık bölgedeki muhtarlar yani kamu görevi taşıması gereken muhtarların organizasyonu altında yürütülmüş bir olaydır. Bizi en çok üzen kısım budur. Bu konudaki şikayetimiz jandarmaya iletilmiş, jandarma gerekli tutanakları tutmuştur, yapılan saldırılarla ilgili gerekli bütün belgeler ve video görüntüleri jandarmaya teslim edilmiştir. Süreç yasal olarak takip edilecek, biz bu konuda adalete güveniyoruz\" dedi.
\'100 BİN LİRALIK ZARAR OLDU\'
Yaşananlar sırasında profesyonel tenisçilerin kullandığı toprak tenis kortlarının da zarar gördüğünü aktaran Öztürk, \"6 tenis kortumuz var. Bu tenis kortlarının hepsi özel toprak kortlardır yani profesyonel tenisçilerin tercih ettiği kortlardır. Bunların tamamı zarar görmüştür. Tel örgülerinden filelerine, zeminine kadar her şeye zarar verilmiştir. Alanı takip eden güvenlik kameralarımız kırılmıştır. Güvenlik kontrol noktamızdaki güvenlik kulübemiz, sınır tellerimiz yıkılmıştır. Sigorta şirketiyle görüşmelerimizi başlattık, zarar tespitini yaptırıyoruz. Yaklaşık 100 bin liralık zararımız görünüyor şu anda\" diye konuştu.
YAŞANANLAR GÜVENLİK KAMERASINDA
Öte yandan basın açıklamasından sonra yaşananlar, otelin güvenlik kameralarınca kaydedildi. Görüntülerde; grubun futbol sahasına girdiği, kale direklerini yerlerinden sökerek taşıdığı, otelin dış kısım tel çitlerini yıktığı anlar ile tenis kortlarına girenlerin bütün tel çitleri yıktığı, güvenlik kameralarını söktüğü ve fileleri taşıdığı anlar yer aldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Kalabalığın tenis kortlarını yıkması (Cep telefonu görüntüsü)
- Tenis kortları ve futbol sahasının havadan görüntüsü
- Vatandaşların gelmesi
- Muhtar Tayyar Yılmaz\'ın basın açıklaması
- Muhtar\'ın otel görevlisiyle konuşması
- Vatandaşların futbol sahasının çitlerini sökmesi ve kale direklerini götürmesi
- RÖP: Otel Genel Koordinatörü Hakan Öztürk
- Detay kalabalığın tenis kortlarına girmesi
Haber-Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA) -
===============
ADANA\'DA SAKA KUŞU OPERASYONU
Adana\'da, doğadan yakalanıp, seyyar tezgahlarda satışı yapılan 120 saka kuşuna, Büyükşehir Belediyesi Zabıtası ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından el koyuldu.
Kocavezir Mahallesi Güney Kuşak Bulvarı üzerinde Suriyeliler tarafından yaşam alanlarından tuzakla yakalanıp, satılan saka kuşları olduğu bilgisi üzerine Büyükşehir Belediyesi Zabıtası ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon düzenlendi. Ekipler, kafeslerde satışa sunulan 120 kuşa el koydu. Kuşlar, daha sonra yaşam alanlarına bırakıldı. Kuşların satışını yaptığı belirlenen Suriyelilere ise Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerince her kuş için 570 TL\'den toplam 68 bin 400 TL ceza kesildi.
Görüntü Dökümü
--------
- Saka kuşlarının zabıta ekipleri tarafından doğaya salınması
SÜRE: 0\'55\" BOYUT: 102 MB
Haber-Kamera: ADANA, (DHA)
=================
ORDU’DA GIDA ZEHİRLENMESİ ŞÜPHESİYLE HASTANEYE BAŞVURAN 12 KİŞİNİN TEDAVİSİ SÜRÜYOR
ORDU’nun Altınordu ilçesindeki Faruk Furtun Anaokulu’nda gıda zehirlenmesi şüphesiyle kentteki çeşitli hastanelerin acil servislerine başvuran 64 öğretmen ve öğrenciden 12’sinin tedavisinin halen devam ettiği, sağlık durumlarının da iyi olduğu belirtildi.
Ordu’nun Altınordu ilçesinde bulunan Faruk Furtun Anaokulu’nda yedikleri yemekten ve içtikleri sudan rahatsızlanan 64 öğretmen ve öğrenci, gıda zehirlenmesi şüphesiyle kentteki çeşitli hastanelerin acil servislerine başvurdu. Hastanelerde tedavi altına alınan öğretmen ve öğrencilerin okulda yemek ve su içtikleri öğrenildi. 52 öğretmen ve öğrenci tedavilerinin ardından taburcu olurken 12 kişinin de tedavisinin halen devam ettiği, sağlık durumlarının da iyi olduğu belirtildi.
Ordu Valisi Seddar Yavuz, olayla ilgili ihmalleri olan kamu görevlileri dahil olmak üzere bununla ilgili yasal işlem yapılacağını, okuldaki yemeğin okul idaresi tarafından malzeme temin edilerek pişirilip yapıldığını, gıda alımının da bir şirket aracılığıyla yapılmadığını, bir gün bekletilen bir gıdanın tüketimiyle ilgili de incelemenin devam ettiğini söyledi.
Tüketilen yemek ve sudan alınan numuneler ise incelemeye götürüldü. Yapılacak analizin ardından zehirlenme olayının neden kaynaklandığıda belirlenecek. Okuldaki eğitim-öğretiminde aksamadan devam edeceği öğrenildi.
Görüntü Dökümü
--------
-Vali Seddar Yavuz’un hastanede öğretmen ve öğrencileri ziyaret fotoğrafı
-Okuldan görüntü
Süre: 2.37 dk. Boyut: 389 MB
Haber-Kamera: Nedim KOVAN-Mustafa KIRLAK - ORDU/DHA
© Tüm hakları saklıdır.