Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-8

1)8 İŞÇİNİN ÖLDÜĞÜ MADEN KAZASINDA AİLELER DAVANIN SONUÇLANMASINI İSTİYOR   ZONGULDAK'ta 5 yıl önce Türkiye Taşkömürü Kurumu'na(TTK) ait kömür ocağında 8 madencinin öldüğü kazayla ilgili görülen davada, geçen 15 Mayıs'ta mahkemeye gönderilen ve kazanın ka

03 Ekim 2018 15:32

1)8 İŞÇİNİN ÖLDÜĞÜ MADEN KAZASINDA AİLELER DAVANIN SONUÇLANMASINI İSTİYOR
 
ZONGULDAK\'ta 5 yıl önce Türkiye Taşkömürü Kurumu\'na(TTK) ait kömür ocağında 8 madencinin öldüğü kazayla ilgili görülen davada, geçen 15 Mayıs\'ta mahkemeye gönderilen ve kazanın kaçınılmazlığından söz edilemeyeceği yönünde bilirkişi raporuna ek görüş istenmesine aileler tepki gösterdi. Eşi maden ocağında ölen Remziye Kadıoğlu, \"Raporda kazanın ihmalinden bahsediliyor. Sonra yine bir rapor isteniyor. Bir maden şehidi eşiyim. Benim bir tane oğlum var. Sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum\" dedi.
TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü\'ne ait maden ocağında 7 Ocak 2013\'te yerin 630 metre altında ani metan gazı püskürmesi sonucu meydana gelen kazada, taşeron firmada çalışan 8 maden işçisi öldü. Kazanın olduğu dönemde TTK Kozlu Müessese Müdürü olan ve şu anda TTK Genel Müdürü olan Kazım Eroğlu, TTK Kozlu Müessese Müdür Yardımcısı Nurettin Yılmaz, taşeron firma Star İnşaat Genel Müdürü Şafak Sırrı Demirel, şirket ortağı İlal Köksal\'ın da aralarında bulunduğu 10 sanık hakkında, \'taksirle ölüme sebebiyet vermek\' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi\'nde devam eden davanın 15\'inci duruşması bugün görüldü. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıkların avukatları ve ölen maden işçilerinin yakınları katıldı. Mahkeme heyeti, ODTÜ bilirkişi heyetinin asıl işveren ve taşeronun gerekli önlemleri almadığına, denetim ve kontrollerde özen gösterilmediğine işaret edilerek, kazanın \'kaçınılmazlığından\' söz edilemeyeceğini vurguladığı raporunun aslının mahkemeye ulaştığını tutanağa geçti. Sanık olan TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu\'nun avukatı Mehmet Bekar, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini söyleyerek, \"Bilirkişi heyeti içerisinde kaya uzmanı yoktur. Dolayısıyla bilirkişiler tam olarak ehil olmadıkları gibi kaçınılmazlıktan bahsedip tali kusur verilmesi de çelişkilidir\" dedi. Sanık avukatlarından Meral Çolak da heyet içinde gazlı ocaklar ve kaya mekaniği konusunda uzman bir kişi olmadığından raporun yeterli olmadığını ifade etti. Ölen maden işçilerinin yakınlarının avukatı Murat Kemal Gündüz ise raporda alınabilecek tedbirlerle önlenebilecek olaylara ilişkin kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği ve raporda kusur durumları açıkça belirtildiğini söyledi.
EK RAPOR TALEP EDİLDİ, DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, ODTÜ\'den gelen rapora karşılık daha önceden mahkemeye gönderdikleri raporda kaçınılmazlık faktörüne değinmeyen Bülent Ecevit Üniversitesi bilirkişi heyetinden bu konuda görüş alınmak üzere ek rapor talep edilmesine karar verdi. Ayrıca dönemin TTK genel müdürü ile yönetim kurulu üyeleri hakkında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilmemesi kararı, kazada ölen Muharrem Yapıcı\'nın 3 kardeşinin avukatları aracılığıyla başvuruda bulunduğu Anayasa Mahkemesi tarafından kaldırılmıştı. Mahkeme heyeti, Anayasa Mahkemesi kararının ardından adı geçen yöneticiler hakkında soruşturma açılıp açılmadığı yönünde ve açıldıysa soruşturma evrakının incelenmek üzere talep edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığı\'na yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
AİLELER DAVANIN SONUÇLANMASINI İSTİYOR
Ölen işçilerden Köksal Kadıoğlu\'nun eşi Remziye Kadıoğlu, artık mahkemenin sonuçlanmasını istediklerini söyledi. Maden şehidi eşleriyle her duruşmaya gittiklerini ancak her defasında yeni bir rapor talep edildiğini söyleyen Remziye Kadıoğlu şöyle dedi:
\"Adalete güveniyoruz ama artık sonuçlanmasını istiyoruz. Orada sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz. Raporda kazanın ihmalinden bahsediliyor. Sonra yine bir rapor isteniyor. Bir maden şehidi eşiyim. Benim bir tane oğlum var. Sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Çocuğumun psikolojisi bozuldu. Mahkemeye gitmememi nasıl olsa erteleneceğini söylüyor. Dışarıdan acı kolay geliyor ama yaşayan bilir bu acıyı.\"

Gürkay GÜNDOĞAN- Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK, (DHA)- 

==================================================

2)İZMİR’İN DAMLACIK SEMTİNDE 3 YIL SONRA EVLER YIKILIYOR

İZMİR’in Konak ilçesi Damlacık semtinde, Konak Tünelleri yapımı sırasında kamulaştırdıktan sonra boşaltılan evlerin yıkımı başladı. Boş evlerin uyuşturucu madde bağımlıları ve fuhuş yapanlar tarafından kullanıldığını ileri süren mahalle sakinleri, yıkımların  geç de olsa başlamasından dolayı mutlu. Ancak bazı vatandaşlar ise ‘Taçsız kral’ olarak anılan futbolcu Metin Oktay’ın, ilk kez top oynadığı mahalle olarak da bilinen Damlacık’ın, bu kamulaştırmaların ardından tarihi önemini kaybedeceğini belirterek, sitemde bulundu.   
İzmir’de Yeşildere’yi Konak’ın merkezine bağlayan Konak Tünelleri yapılırken, Damlacık semtindeki 420, 421,422, 423, 424, 426 ve 427 numaralı sokaklarda bulunan 46 parsel, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’nce kamulaştırıldı. Kamulaştırılan binalarda yaşayanlar, başka yerlere taşınınca, evler boş kaldı. Evleri kamulaştırılmayan diğer mahalle sakinlerinin iddiasına göre, boşatılan evlere hırsızlar dadandı. Bir çok evin kapı ve penceresi söküldü, tescilli binalar talan edildi. Vatandaşların iddiasına göre, boşaltılan evleri, uyuşturucu madde bağımlıları ve fuhuş yapanlar kullanmaya başladı. Yıllar süren sorunların ardından kamulaştırılan binalar için yıkım başladı. Türk futbolunun unutulmayan isimlerinden olan ve attığı goller nedeniyle ‘Taçsız kral’ olarak da anılan Metin Oktay’ın, futbol kariyerine başladığı yer olan Damlacık’taki yıkımlar için geç bile kalındığını söyleyen Namık Kemal Mahalle Muhtarı İbrahim Cebeci, \"Biz de uzun bir süredir bu yıkımları bekliyorduk. Sonunda yıkımların başlamasına sevindik. Uyuşturucu madde kullananlardan, hırsızlardan bıktık artık. Çok iyi oldu. Şimdiye kadar yıkmadılar ama şimdi teşekkür ediyoruz\" dedi.
‘SEMTİN YARISINI KAYBETTİK’
Mahalle sakinlerinden Naim Yazıcı ise yıkımlar esnasında, diğer binaların zarar görebileceği uyarısında bulunarak, “Evler 3 yıl önce kamulaştırıldı. Bu süreç içerisinde, binaların yıkılması gerekiyordu. Ama Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün ihmalleri, planlama hataları sonucu ancak yıllar sonra yıkım başladı. Burası tarihi Damlacık semti. 3. derecede tarihi ve kentsel sit alanı. İki kat imarı var. Hasarlı binaların çoğunun parselleri şuulu olduğundan sahipleri, yıkım sonrası enkaz bedeli alacak. Ancak belediyeden ruhsat alarak inşaat yapamayacaklar. Şuu sorunu önemli\" dedi. Damlacık’ın yarısının kamulaştırılarak yıkıldığını, bir çok binanın da hasarlı olduğunu söyleyen Yazıcı, \"Semtin yarısını kaybettik, kalanının kurtarılmasını bekliyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü, İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Konak Belediyesi’nin bir araya gelerek kurtarıcı bir prestij projesi hazırlaması lazım. Aksi takdirde tarihi Damlacık semti, Metin Oktay’ın semti harabe olarak kalacak\" diye konuştu.
TESCİLLİ BİNALAR YAĞMALANDI
Mahallede 10 tane de tescilli bina bulunuyor. Tarihi dokusu ile dikkat çeken binaların hepsi, hurdacılar tarafından yağmalandı. Tescilli binalardan kalan bölümlerin de yıkımlar esnasında zarar görmemesi için, çevresi kiremitlerle örüldü. Mahalle sakinlerinden Faret Şençağlayan, kamulaştırma çalışmalarından sonra tarihi semtin özelliğini kaybettiğini vurgulayarak, \"Çok sorun yaşadık. Mahallemiz terk edilmiş bir köy gibi oldu. Burada nostalji vardı, bitirdiler her şeyi. Burası Metin Oktay’ın ilk top oynadığı kulüp ama bunu bile bitirdiler\" dedi.

Görüntü Dökümü
----------------
-Damlacık semtinden görüntü
-Yıkılan evlerden görüntü
-Yıkım çalışmalarından görüntü
-Tescilli binalardan görüntü
-Mahallede boşaltın evlerden ve mahalleden genel görüntü
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Umut KARAKOYUN-Melis KARAKUZULU/ İZMİR, (DHA)

===================================================

3)KORE GAZİSİNİN VALİLİK HAYALİ GERÇEK OLDU

DÜZCE Valisi Zülkif Dağlı, Dünya Yaşlılar Günü nedeniyle ziyaret ettiği Muharrem Sancaklı Huzurevi\'nde, 88 yaşındaki Kore Gazisi Hikmet Sırdaş\'ın valilik hayali olduğunu öğrendi. Vali Dağlı bunun üzerine gaziyi makam aracı ile huzurevinden aldırarak, valilik makamına oturmasını ve 1 saatliğine vali olmasını sağladı. Düzce Valisi Zülkif Dağlı beraberinde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Zeki Yıldırım ile birlikte Dünya Yaşlılar Günü nedeniyle Muharrem Sancaklı Huzurevi\'ni ziyaret etti. Burada Vali Dağlı\'nın yanına giden Kore Gazisi Hikmet Sırdaş en büyük hayalinin vali olmak olduğunu dile getirdi. 8 yıldır huzurevinde kalan Hikmet Sırdaş\'ın bu isteği üzerine Düzce Valisi Zülkif Dağlı, makam arabasıyla gaziyi huzurevinden aldırarak valilik koltuğuna oturmasını sağladı. Hikmet Sırdaş, Düzce Valisi Zülkif Dağlı tarafından kapıda karşılandı. Yaklaşık 1 saat boyunca valilik koltuğunda oturan Hikmet Sırdaş zaman zaman gözyaşlarını tutamadığı gibi oldukça heyecanlandı. 
1 saatliğine valilik yapan Hikmet Sırdaş oldukça heyecanlı olduğunu belirterek, \"Biz hazırcıyız. O bütün buranın idare amiri. Herşey valimizden sorumlu. Kolay bir hizmet değil. Allah kendisinden razı olsun. Makam arabasını görünce şaşırdım. İçini gördüm, dışını da heyecandan göremedim. Çok güzeldi.\" dedi.
Vali Zülkif Dağlı, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, \"Büyüklerimiz bizim için çok değerli önemli. Onları el üstünde tutmamız gerekiyor. Nasıl ki 23 Nisan\'da çocuklarımızı bir nebze de mutlu ediyorsak büyüklerimizi de mutlu etmek, onlara da bu duyguyu tattırmak çok önemli. Kore Gazisi Hikmet ağabeyimiz bizim için gerçekten önemli. Geçen sene yine Kore savaşını anlatan Ayla filminde de yine yan yana oturmak sureti ile filmi beraber izledik. Ara ara görüşüyoruz. Geçtiğimiz gün huzur evinde görüştük. Kendisinin bir talebi oldu, bizde yerine getirdik. Çok büyük mutluluk ve şevkle yerine getirdik. Allah sağlık versin. İnşallah daha iyi geleceklere birlikte arkadaşları ile mutluluk içinde yaşamaya devam edecek. Bizim ilimizde 3 tane huzurevi var. Gerçekten konforlu, rahat, modern ortamda yaşam sunan huzur evimiz var. 239 büyüğümüz burada yaşamaya devam ediyorlar. Ancak genel olarak baktığımızda huzurevleri gerçekten önemli, ülkemizin her yerinde var. Mutlaka ihtiyaç olan yerlerde yapılmalıdır. Ancak en güzeli büyüklerimizin kendi çocukları ile torunlarıyla, eş dost ve akrabaları ile yaşamaları, onları bu ortamlarda yaşamaya nasıl teşvik edebiliriz. Bu daha önemli olsa gerek.\" dedi.Vali Zülkif Dağlı ve Hikmet Sırdaş hatıra fotoğrafı çektirdi. Sırdaş yine valilik makam aracı ile huzurevine uğurlandı.

Görüntü Dökümü
-----------
Vali Zülkif Dağlı\'nın gaziyi karşılaması
Vali ve gazinin asansöre binmesi
Vali ile röp
Gazi ile röp
Vali ve gazinin hatıra fotoğrafı çektirmesi
Gazinin makam aracı ile uğurlanması ve el sallaması, detaylar

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA)

====================================================

4)YESEMEK\'TE 518 ESER BULUNUYOR

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan ve kalıcı listeye alınması amacıyla çalıştayların yürütüldüğü Gaziantep’in İslahiye İlçesi’nde bulunan Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi\'nde 518 eser yer alıyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Koruma uygulama ve Denetim Bürosu koordinatörlüğünde 2012 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesi\'ne alınan Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi\'nde UNESCO asıl listesine alınması amacıyla yürütülen çalıştayda 100 dönümlük alan üzerinde numaralandırma sonunda bazalt taşından aslan heykelleri, kapı aslanları, dağ tanrısı, savaş arabası ve sfenks heykellerin sayısının 518 olduğu belirlendi.
İslahiye\'ye 23 kilometre uzaklıktaki Yesemek Mahallesi ile aynı adı taşıyan 3 bin yıllık tarihe sahip dünyanın tek açık heykel müzesi özelliğini taşıyan Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesini yılda yerli ve yabancı olmak üzere yaklaşık 17 bin turist ziyaret ediyor.

Görüntü Dökümü
-------------------------------
- Yesemek ve eserler
- Rehber Ali Çiçek\'in anlatımı
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 259 MB

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir