Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-6

1)ZONGULDAK'TA ŞİDDETLİ RÜZGAR Zonguldak'ta, şiddetli rüzgar nedeniyle  denizde dev dalgalar oluştu

11 Aralık 2018 14:40

1)ZONGULDAK\'TA ŞİDDETLİ RÜZGAR

Zonguldak\'ta, şiddetli rüzgar nedeniyle  denizde dev dalgalar oluştu. Kentte sabah saatlerinde yağmurla birlikte şiddetli rüzgar etkili oldu. Saatteki hızı yer yer 30 kilometreyi bulan rüzgar nedeniyle denizde dev dalgalar oluştu. Zonguldak Limanı\'nda kayalıklara çarparak yükselen dalgaların boyu 6 metreyi buldu. Dalgalar, zaman zaman mendireği aşarak liman içine kadar ulaştı. Liman girişinde bekleyen bir geminin dalgalar nedeniyle sallandığı görüldü. Zonguldak Valiliği, rüzgarın öğle saatlerinden itibaren  kıyı kesimlerde yer yer 90 kilometre hıza ulaşarak fırtınaya dönüşebileceği yönünde uyarıda bulunarak balıkçı ve vatandaşların tedbirli olmasını istedi. Fırtınanın akşam saatlerinde etkisini kaybetmesi bekleniyor.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Kent merkezinden detaylar
-Yağmurda yürüyenler
-Temizlik görevlilerin çalışması
-Limandaki dalgalar

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Aytaç ÖZTÜRK/ZONGULDAK,(DHA)

============================================

(YENİDEN)

2)DOĞU KARADENİZ\'DE DOLGU ALANLARDA BÜYÜK RİSK
 
GÜRCİSTAN\'da, geçen yıl meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin Doğu Karadeniz Bölgesi\'ndeki fay hattını tetiklendiği ve yarılmayı hızlandırdığı belirlendi. 4\'üncü deprem kuşağındaki bölge, 3\'üncü deprem riski bölgesine çekildi. Doğu Karadeniz\'de deniz dolgusu üzerine kurulan yerleşim yerlerinde deniz erozyonuna uğrayan binaların olası depremde yıkılma riski taşıdığı öne sürüldü. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, \"Bölgemizde deprem riski bir üst dereceye çıktı. Yayınlanan yeni deprem risk haritasına göre bölgemizdeki sahil şeridinde bulunan yapılar olası deprem durumunda risk arz ediyor. Kentsel dönüşümle riskli yapıların dönüştürülmesi gerekiyor\" dedi. Rize İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Murat Yazıcı da dolgudaki riskli yapılara dikkat çekti, acilen önlem alınmasını istedi.
Gürcistan\'da, geçen yıl meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin Doğu Karadeniz Bölgesi\'ndeki fay hattını tetiklediği ve yarılmayı hızlandırdığı ortaya çıktı. 4\'üncü deprem kuşağındaki bölge, 3\'üncü deprem riski bölgesine çekildi. Karadeniz sahil kesiminin deprem riskinin iç kesimlere oranla daha yüksek olduğunu belirten uzmanlar deniz erozyonuna uğrayan binaların olası depremde yıkılma riski taşıdığını belirtiyor. Trabzon’da deprem riskinin iki kat, Rize’de ise üç kat arttığını belirten uzmanlar, dolgu alanlarında deprem riskinin 5 kat daha fazla olduğuna dikkat çekti.
PROF. DR. BEKTAŞ: DEPREM RİSKİ BİLİNENDEN DAHA FAZLA
Deprem riskinin bilinenden daha fazla olduğuna dikkat çeken Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, 2018 yılında yayınlanan yeni deprem haritasına göre Trabzon’da deprem tehlikesinin iki kat, Rize tarafında ise üç kat arttırdığını söyledi. Prof. Dr. Bektaş şöyle konuştu:
\"Geçmişte yapılan deprem tehlikesi haritasına göre yapılmış olan binalar bugünkü haritaya göre deprem tehlikesine açıktır. Özellikle söz konusu binalar dolgu alanları üzerine yapılmışsa tehlike daha da artmaktadır. Kıyı kentlerinde yani dolgu alanları üzerine kurulmuş şehirlerde deprem büyümesi söz konusu. Bilinenden daha fazla deprem riski taşır. Eskiden Trabzon ve çevresindeki 100 tonluk bir binaya 10 tonluk bir deprem yükü ön görülüyordu. Bugün yeni yapılan haritaya göre bu deprem kuvvetinin 20 ton olduğu görülüyor. Rize için ise 100 tonluk bir binaya 30 tonluk bir deprem yükü işlemi yapılması gerekiyor. Dolgu alanlarında bu risk 5 katına kadar çıkabiliyor. Yani coğrafik duruma göre de deprem riski artıyor. Deprem riski bölgemizde bilinenden daha fazla. Mikro bölgelendirme dediğimiz bölgelendirme çalışmaları yapılarak gerçek deprem potansiyelinin ortaya çıkarılması gerekiyor.\"

YAZICI: DOLGU ALANLAR İÇİN ÖNLEM ALINMALI

Rize\'de yıllar önce deniz doldurularak, kazanılan 350 bin metrekarelik dolgu alan üzerine inşa edilen ve riskli oldukları yönünde rapor hazırlanan yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı binaların kentsel dönüşüme sokulması gerektiğine değinen Rize İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Murat Yazıcı da dolgu alanlarındaki yapılaşmaların durumunu şöyle anlattı: \"Muhtelif tarihlerde yapılmış dolgu alanı üzerinde bir sürü yapımız var. 1970’lerde dolu planı ile beraber Rize\'de dolgu alanı rezervi ile arsalar oluşturuldu. Bu arsalar üzerinde mühendislik tedbiri alınmadan bir sürü izolasyonu yapılmamış yapılar yapıldı. Hatta o tarihte bu yapılar 3 katlı idi sonradan 9 kata çıkan yapılar oluşturuldu. Bu yapılar tuzlu su etkisinden dolayı temelde bir izolasyon tedbiri alınmadığı için binalardaki demiri eritiyor. Bu riski bildirdik ve bunun üzerine Rize’de bulunan bu binaların kentsel dönüşüme sokulacağı belirtildi. Bu binaların içerisinde bırakın depremi kendi başına bile risk taşıyanlar var. Yapısal hatalardan yani temellerin sağlam zemin değil de dolgu zemine oturtulması neticesinde yataydan gelen titreşim yani yoldan geçen araçlardan binanın etkilenmesi durumu da Rize’de söz konusu.\"

DOLGUDAKİ RİSKLİ BİNALAR TESPİT EDİLMİŞTİ

Rize\'de, 1960\'lı yılların ortalarında, dönemin belediye başkanı Ekrem Orhon tarafından deniz dolgusu başlatıldığı belirtilirken, Rize İnşaat Mühendisleri Odası\'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi: \"Büyük taşlarla doldurulan, arasına kum veya balçık gibi malzemelerle karışım yapılan, 350 bin metrekarelik alan, deniz dolgu alanı olarak kazanıldı. Şehir merkezinin yaklaşık 3\'te 1\'ini oluşturan dolgu alanı üzerinde, ilk etapta 3 kat halinde yapı izni verildi; ancak geçen sürede, dolgu alanına yüksek katlı binalar inşa edildi. Bugüne kadar gelen süreçte, aralarında valilik, belediye başkanlığı, kültür merkezi, adliye gibi kamu kurumlarının da yer aldığı çok sayıda binanın inşa edildiği alanda, yaklaşık 70 bin kişi yaşamaya başladı.\"

\'TUZLU SU KOROZYON ETKİSİ YAPIYOR\'

Binalarla ilgili belirli aralıklarla teknik inceleme yapan Rize İnşaat Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan raporda, 3 kat yapı izni verilen dolgu alanına mühendislik ilke ve hesaplamalarından uzak zihniyetle yüksek katlı binaların inşa edildiği kaydedildi. Deniz suyu seviyesinin altında kalan bina temellerinde, oluşan korozyon nedeniyle hasar oluştuğunun belirtildiği raporda, tuzlu su altında kalan bina demirlerinin de özelliğini kaybettiği ve çapının düştüğü vurgulandı. Raporda, ayrıca güçlendirme çalışmasıyla ayakta kalabilecek birkaç bina dışındaki tüm binaların yıkılması gerektiğine dikkat çekildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı\'nca \'Kentsel Dönüşüm Projesi\' ile yapı yoğunluğu azaltılarak, riskli yapıların yeni yerleşim alanına taşınması yönünde karar alındı.

Görüntü Dökümü
-------------------
Rize ve Trabzon şehirlerden DRONE
Dolgu sahası detayları
Prof. Dr. Osman Bektaş açıklamaları

Haber: Aleyna KESKİN - Kamera: Emre KOLTUK TRABZON-DHA 

==========================================================

3)ÇANAKKALE\'DE SERVİS KAZASINDA ÖLEN 4 İŞÇİ TOPRAĞA VERİLDİ

ÇANAKKALE\'nin Biga ilçesinde, TIR\'ın işçileri taşıyan servis minibüsüne çarpması sonucu meydana gelen kazada hayatını kaybeden Fikriye Gergin (47), Pakize Keçeçi (54), Caner Bucak (53) ve Hatice Gökhan (47) toprağa verildi.
Kaza, dün sabah saatlerinde Biga ilçesi Yeniceköy mevkiinde meydana geldi. İbrahim Orhan yönetimindeki 16 BM 893 plakalı TIR, Balıkesir\'in Gönen ilçesindeki meyve suyu fabrikasına işçi taşıyan Mustafa Bircan (65) yönetimindeki 17 KP 111 plakalı minibüse arkadan çarptı. Kazada minibüsteki işçilerden Caner Bucak, Fikriye Gergin, Pakize Keçeci ve Hatice Gökhan hayatını kaybetti, 12 kişi ise yaralandı. Ölen işçilerden Caner Bucak Biga\'da, Fikriye Gergin ve Pakize Keçeci Biga\'ya bağlı Yenice köyünde, Hatice Gökhan ise Yenice ilçesi Kalkım beldesinde gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Caner Bucak\'ın Biga’da, Fatih Camisi\'nde kılınan cenaze namazına, Biga Kaymakamı Mustafa Can, Biga Belediye Başkanı CHP\'li İsmail Işık, AK Parti Biga İlçe Başkanı Ahmet Şahin, Biga İlçe Müftüsü Fahri Tüfekcioğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Safiye TARI GÜNER/BİGA (Çanakkale), (DHA)-

=====================================================

4)25 TONLUK SAHTE VOTKA OPERASYONUNU ŞÜPHELİLERİ ADLİYEDE

İZMİR\'in Aliağa ilçesinde, sirke üretim izni bulunan ve sahte içki imalathanesine dönüştürülen fabrikaya yapılan operasyonda, gözaltına alınan 8 şüpheliden 7\'si adliyeye sevk edildi. 14 bin litresi şişelenmiş, 11 bin litresi de şişelenmeye hazır halde ele geçirilen sahte votkaların, yılbaşı öncesi İstanbul, Bodrum, Çeşme ve Kuşadası gibi eğlence mekanlarının yoğun olduğu bölgelere gönderilmesinin planlandığı öğrenildi.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi\'ndeki 5017 Sokak\'ta bulunan ve sirke üretim izni olan fabrikada sahte alkollü içki üretildiği istihbaratı üzerine harekete geçti. İşyerine baskın düzenleyen ekipler, sahte içki imalathanesiyle karşılaştı. Yapılan aramalarda 14 bin litresi şişelenmiş, 11 bin litresi ise şişelenmeye hazır halde olan sahte votka ile 28 bin litre kapasiteli 4 tank, 35 bin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TPDK) bandrolü, 20 bin 700 boş şişe, 83 bin 700 şişe kapağı, 3 bin şişe etiketi ele geçirildi. Ele geçirilen sahte içkilerin bir depoya götürüldüğü ve yapılacak incelemelerin ardından imha edileceği belirtildi. Şüphelilerin 3 ay önce kiraladıkları fabrika için ayda 23 bin 600 TL kira ödedikleri anlaşıldı.
Ekipler, operasyon sırasında yakaladıkları E.G., M.A., Z.D., M.T., M.E., A.D., E.G. ve O.T.\'yi gözaltına aldı. Hakkında gözaltı kararı verilen M.D. ise henüz yakalanamadı.
Emniyette ifadeleri alınan şüphelilerin, ürettikleri sahte alkollü içkileri İstanbul, Bodrum, Çeşme ve Kuşadası gibi eğlence mekanlarının yoğun olduğu yerlerde piyasaya sürmeyi planladıkları öğrenildi. Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü\'ndeki işlemleri tamamlanan şüphelilerden 7\'si, bugün sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Yaşı 18\'den küçük olan O.T. ise Çocuk Şube Müdürlüğü\'ne teslim edildi. Şüphelilerden birinin, polis aracına bindirilirken gülümsemesi dikkat çekti.

Görüntü Dökümü
-------------------------
- Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesinden görüntü
- Sahte votka üretilen fabrikadan görüntü
- Ele geçirilen içki ve malzemelerden görüntü
- Şüphelilerin gözaltına alınmasından görüntü

(Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR, (DHA)

============================================

5)PANCAR MAKİNESİNDE KAFA DERİSİ KOPAN BİNNAZ, KUMANDAYI BULUP CANINI KURTARDI

Uşak\'ta, 3 hafta önce pancar toplama makinesine sıkışan taşı çıkarmak isterken, saçlarını şafta kaptırınca baş derisi kopan Binnaz Sertçelik (22), yüzü gözü kan içindeyken, bulduğu kumandayla makineyi durdurup, canını kurtardı. O halde traktör kullanarak, 1,5 kilometre ötedeki evine ulaşmayı başaran Sertçelik\'in baş derisi, ambulans helikopterle getirildiği Antalya\'da 7 saatlik ameliyatla yerine dikildi. Doktoru, Sertçelik\'in saçlarının çıkmaya başladığını söyledi. 
Antalya\'dan Uşak\'ta ziyarete gittiği ailesine yardım etmek için tarlada pancar makinesi kullanan, yeni evli Binnaz Sertçelik, 14 Kasım\'da meydana gelen kazayı anlatırken, o günü tekrar yaşadığını söyledi. Tarlada yalnızken kullandığı pancar makinesine sıkışan taşı çıkarmak için makinenin altına girdiğini belirten Sertçelik, \"Başaramayınca makinenin altından çıkıp levye gibi bir aletle tekrar taşı çıkarmak istedim. O sırada rüzgar esince eşarbım ve saçlarım şafta dolandı. Kendimi tuttum. Direnmesem bedenim de dolanacaktı. Çok mücadele ettim, çok direndim. O sırada saçlarımın koptuğunu hissettim\" dedi.
\'MAKİNENİN KUMANDASINI AYAĞIMLA KENDİME ÇEKTİM\'
Başından akan kanın gözlerine dolduğunu, bu nedenle göremediğini dile getiren Binnaz Sertçelik, \"O sırada makinenin uzaktan kumandasını aradım. Uzakta bir yerde duruyordu. Ayağımla onu kendime çekip, elime aldım. Kumandanın üzerindeki yazıları göremiyordum. Çünkü gözlerime kan dolmuştu. Gözlerimi sildim. Sonra kumandanın üzerinde \'Kaldır\' yazısını gördüm. Ona basıp, makineyi kaldırdım ve kafamı geri çektim\" diye konuştu. 
\'AYNADAKİ GÖRÜNTÜM KORKU FİLMİ GİBİYDİ\'
Kendisini pancar makinesinden kurtardıktan sonra hissettiklerini \"Baktım ki hala canlıyım\" sözleriyle anlatan genç kadın, üst tarafındaki giysisini de pancar makinesine kaptırdığını söyledi.
\"Üstümde hiçbir şey yoktu. Bütün bedenim kan içindeydi\" diyen Binnaz Sertçelik, \"O halde traktöre koştum. Olayın sıcaklığıyla acı hissetmiyordum. Traktöre bindikten sonra aynaya bakınca çok korktum. Ben çok korku filmi izlerim ama ömrümde ilk defa böyle bir şey gördüm aynada. Kendimden çok korktum. Traktörde babamın polar ceketi vardı. Onu giydim. Fermuarını çektim ve hareket ettim\" dedi. 
TRAKTÖRÜ 4\'ÜNCÜ VİTESE ALMIŞ
Traktörü kullanırken, bir an önce 1,5 kilometre uzaklıktaki evlerine ulaşmak için vitesi 4\'e aldığını anlatan Binnaz Sertçelik, o haldeyken yolda haşhaş sulama borularını ezmemek için çaba gösterdiğini söyledi. Köye geldiğinde çok yaşayamayacağını düşündüğünü belirten Sertçelik, \"Babam hemen beni hastaneye ulaştırdı. O sırada \'Ben yaşamam\' diye düşündüm\" diye konuştu. 
Uşak\'tan ambulans helikopterle nakledildiği Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nde, başından kopan derinin Dr. Asım Uslu tarafından yerine dikildiğini ve şu an sağlığına kavuştuğunu aktaran Sertçelik, \"Allah, Asım hocamdan razı olsun. Hastane personeline de çok teşekkür ederim. Haklarını ödeyemem\" dedi.
\'KIZIMI O HALDE GÖRÜNCE ŞOKE OLDUM\'
Güngör Ünver ise kaza günü kızını gören ilk kişi olduğunu belirterek, \"Binnaz traktörü kümesin yanına koymuş. Eve yürüyerek geldi. Kızımı kan içinde görünce şoke oldum\" dedi. Hemen 112\'yi aradıklarını ama ambulansın gelmesini bekleyemediğini kaydeden Ünver, \"Arabayla hemen yola koyulduk. Şok vaziyette hastaneye yetiştirdik\" diye konuştu. 
Kızı tekrar sağlığına kavuştuğu için çok sevindiğini ve mutlu olduğunu söyleyen Ünver, tüm doktorlara teşekkür etti.
KOPAN SAÇ DERİSİNİ BOZUK DONDURUCUYA KOYDULAR
Kaza günü Antalya\'da olan Tuğrul Sertçelik (27) ise eşinin yaşadıklarını anlatırken, Uşak\'taki hastanelerde kopan saç derisinin kullanılamayacağının söylendiğini belirtti. Olaydan sonra kopan saç derisinin sabaha kadar pancar makinesinin içinde kaldığını anlatan Tuğrul Sertçelik, şöyle devam etti:
\"Daha sonra eşimin amcasının kızları, kopan saç derisini almaya karar vermiş. Nedeni ise artık kimse o kopan parçayı görmesin, moraller yeniden bozulmasın, diye. Kopan parçayı alıp bozuk bir dondurucuya koymuşlar. Biz Antalya\'da hastanede Dr. Asım Uslu hoca ile konuşurken kopan saç derisinin fotoğrafını istedi. Uşak\'taki yakınlarımız saç derisinin fotoğrafını gönderdi. Asım hoca fotoğrafı görünce kopan parçanın tam deforme olmadığını ve acil olarak Antalya\'ya getirilmesini istedi. Saç derisi, otomobille 3 saat sonra Antalya\'ya geldi. Olaydan 53 saat sonra ameliyata girildi. Başarılı şekilde yerine dikildi. Binnaz\'ın Uşak\'tan ambulans helikopterle Antalya\'ya getirilmesinde AK Parti Antalya Milletvekili Mustafa Köse ile AK Parti eski Antalya Milletvekili Hüseyin Samani, AK Parti eski Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun\'a çok teşekkür ediyorum. Özellikle Asım Uslu hocamıza çok teşekkürler. Onun çok emeği var.\"
\'BİNNAZ ÇOK CESUR KIZ\'
Binnaz Sertçelik\'in kopan saç derisini yerine diken Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği İdari Sorumlusu Uzman Dr. Asım Uslu, Dr. Abdullah Sürücü ve Dr. Dinçer Akkuş ile birlikte gerçekleştirdikleri ameliyatın 7 saat sürdüğünü belirtti. Sertçelik\'in saçlarının peruk gibi koptuğunu kaydeden Dr. Uslu, şunları söyledi:
\"Böyle bir şey yaşayan insanın bayılması gerekiyor. Çünkü kan kaybı çok fazla. Kan kaybından dolayı ölebilirdi. Bu kaza çok ciddi kanaması olan bir durum. Binnaz çok cesur bir kızımız. O halde traktöre binip köyüne ulaşmış. Oradan devlet hastanesine götürülmüş. Ama kopan saç derisi travmatik biçimde ezilmiş olduğu için orada replantasyon yapılamamış. Yani kopan parçanın yeniden yerine dikilemeyeceği söylenmiş. Bizim haberimiz olduğunda 24 saat geçmişti. Tabi bize kopan parçanın kullanılamayacak durumda olduğu söylendiği için biz hastayı saçlı deri koptuğu ve kafatası açıkta olduğu için kurumasın, bir şeyler yapabilir miyiz, diye kabul ettik. Uygun sevki yapıldıktan sonra yani kazanın ikinci günü bize ambulans helikopterle geldi.\"
\'KOPAN PARÇAYI TOPRAĞA GÖMMEYE HAZIRLANIYORLARDI\'
Kendilerine Uşak\'tan, kopan parçanın kullanılamayacağının söylendiğini belirten Dr. Uslu, \"Bu nedenle biz de acil replantasyon düşünmedik. Kopan bölgeye deri grefti koyalım, diye düşünmüştük. Sonuçta açıkta kalan bölgeler kapanacaktı ama hiç saçı olmayan bir kız olacaktı. İkinci gün hasta bize geldiğinde acaba kopan parçayı yeniden dikebilir miyiz, diye düşündük. Eşiyle konuştuk. Aile kopan parçayı bozuk dondurucuda saklamış. Aslında kopan parçayı toprağa gömmeyi hazırlanıyormuş. Hatta saçı kesip mi kopan parçayı toprağa gömelim yoksa kesmeden mi gömelim, diye onun hazırlığı yapılıyormuş. Kopan parçanın fotoğrafını istedik. Fotoğrafı görünce kopan parçayı replantasyon yapabileceğimizi düşündük ve Uşak\'tan gönderilmesini istedik. Kopan saç derisi 3 saatte bize ulaştı\" dedi.
DÜNYADA İLK KEZ 53 SAAT SONRA SAÇLI DERİ YERİNE DİKİLDİ
Kazanın üzerinden 50 saat geçtiğini ve kopan saç derisinin de 3 saatte Antalya\'ya ulaştırılmasıyla ameliyata 53 saat sonra girdiklerini belirten Dr. Uslu, şunları kaydetti:
\"Normalde dünyada kopan saçlı derinin yerine dikilmesi için en çok 24 saat sonra replantasyon yapılır. Bizim süremiz normal sürenin 2 katından fazlaydı. 53 saat sonra ameliyat başladı. Bu kadar geç dönemde replantasyon dünyada ilk. Bu zor bir ameliyat tabi, 7 saat sürdü. 10 ünite kanama oldu. Bugün 3 hafta oldu. Binnaz artık tamamen sağlıklı. Hatta biz uzamasını görelim diye saçı kazımıştık. Artık saçı da uzuyor.\"
Yaşadıklarını unutmaya çalıştığını ve sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirten Binnaz Sertçelik, 5 aylık eşi Tuğrul Sertçelik, annesi Armağan Ünver ve babası Güngör Ünver ile birlikte evine gitmeye hazırlanıyor.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Dr.Asım Uslu ile hastanın odasında röp
-Hasta Binnaz Sertçelik ile röp
-Hastanın eşi Tuğrul Sertçelik ile röp
-Baba Güngör Ünver ile röp
-Doktorlar Binnaz Sertçelik\'in kafasına pansuman yaparken görüntü
-Dr.Asım Uslu Binnaz\'ınyeniden çıkan saçlarını okşarken görüntü
-Eşi Binnaz\'ın elini tutup öperken görüntü
-Binnaz\'ın Uşak\'ta traktör kullanırken görüntüsü
-Binnaz\'ın Uşak\'ta ambulans helikoptere bindirilirken görüntüsü
-Binnaz\'ın Antalya\'ya geldiğinde helikopterden indirilirken görüntüsü
-Binnaz\'ın düğün fotoğrafları ile uzun saçlı halinin fotoğrafları
Haber: Selma KUNAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA-DHA) 

============================================

6)VAN\'DA HASSAS BURUN \'LİNA\' UYUŞTURUCU TACİRLERİNE GEÇİT VERMİYOR

Van\'ın Başkale ilçesinde polisin yaptığı yol konrollerinde, şüphe üzerine durdurulan araçta, narkotik köpeği \'Lina\'ında katıldığı aramada, 48 kilo 924 gram eroin ele geçirildi. Başkale İlçe Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, ilçenin Ortayazı Mahallesi\'ndeki uygulama noktasında yol kontrolleri yaptı. Kontrollerde, şüphe üzerine durdurulan araçta narkotik arama köpeği \'Lina\' da aramaya katıldı. Aramada, aracın gizli bölmelerinde 48 kilo 924 gram eroin ele geçirildi. Olayla ilglii E.Ç, gözaltına alınırken, soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
-------------------------
POLİS KAMERASI
----------------------
-Durdurulan araç
-Araçta, narkotik köpek \'Lina\' ile arama yapılması
-Eroin paketlerinin çıkarılması
-Eroin\'den genel ve detaylar
Behçet DALMAZ/VAN,(DHA)-
============================================

7)\'TIK\' YALANIYLA GENÇ KIZLARI KANDIRDILAR

İzmit\'te genç kızlara sosyal medyada yüksek beğeni alacak fotoğraflarını çekme bahanesiyle ulaşarak uygunsuz fotoğraflarını çeken, fotoğrafları yaymakla tehdit ederek fuhuş batağına sürükleyen 3 kişi yakalandı. İzmit\'te sosyal medya üzerinden yaşları 16 ile 23 arasında değişen 14 genç kıza, sosyal medyada yüksek beğeni alacak fotoğraflarını çekme vaadinde bulunan S.Ü.(34), genç kızlar ile buluştuktan sonra uygunsuz fotoğraflarını çekti. Daha sonra kızları bu fotoğrafları yaymakla tehdit eden S.Ü., genç kızları fuhuşa sürükledi. S.Ü.\'nün yanındaki kişilerle birlikte korsan taksiler aracılığıyla genç kızları Kocaeli, Yalova, Sakarya ve İstanbul\'daki çeşitli otellere fuhuş yapmak aracılığıyla gönderdiği belirlendi.

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekiplerinin yaptıkları çalışma sonucunda ortaya çıkan olayda, İzmit\'te yapılan eş zamanlı operasyonlarda S.Ü., F.K.(49) ve M.Ö.(60) yakalandı. Fuhuşa teşvik, aracılık ve yer temin etmek suçlarından haklarında işlem yapılan 3 kişi emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Zanlıların asayişten çıkışı
-Detay
HABER: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),(DHA)

============================================

8)KENDİ İMKANLARIYLA KURDUĞU ÇİFTLİKTE PATRON OLDU

Elazığ\'da yaşayan inşaat işçisi İbrahim Yürük (55), kendi imkanlarıyla kurduğu tavuk çiftliğinde kuluçka makinesiyle civciv ve süs tavukları üretiyor. Yürük, hem yumurta hem de yumurtalardan çıkan civcivlerin satışını yapıyor. Çatalçeşme mahallesinde oturan inşaat işçisi 4 çocuk babası İbrahim Yürük, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine tavuk çiftlliği kurdu. 4 yıl önce kendi imkanlarıyla kurduğu çiftlikte ürettiği civcivlerle önemli bir gelir kaynağı elde ettiğini anlatan Yürük, \"İnşaatta çalıştığım zaman bazı arkadaşlardan, yumurtalarının 10 ile 20 lira arasında satıldığını duydum. 4 yıl oldu bu çiftliği kuralı. \'Habeş\' ve \'ziprit\' cinsi bir çok tavuk besliyorum. Bahara doğru ise tavus kuşu alacağım. Kuluçka makinesi ile civciv çıkarmaya bir arkadaşın tavsiyesi üzerine başladım. Yumurtalar 18 gün kuluçka makinesinde kalıyor. Isıyı iyi ayarlamak lazım. Şu an elimde 7-8 cins tavuk var. Ama bahara doğru daha fazla tavuk oluyor. Yerim olmadığından dolayı fazla tavuk besleme imkanım olmuyor\" dedi. 

\'KADINLAR SÜS TAVUKLARINI TERCİH EDİYOR\'
Yürük, çiftlliğinde süs tavuklarını da yetiştirdiğini dile getirerek, özellikle kadınların süs tavuklarını tecih ettiğini söyledi. Süs tavuklarının fiyatının çok daha pahalı olduğunu anlatan Yürük, şunları söyledi:

\"Süs tavuklarının tanesi bin liradan başlıyor. Cins tavukların fiyatları pahalıdır. Özellikle yarışmalarda birinci gelen cins tavukların fiyatları 10 ila 20 bin lira arasında değişiyor. İnsanlar o tavuğu alarak, civciv çıkartıyor. Tavuğun yumurtasının tanesi ise 50 liraya satılıyor. Şu an elimdeki süs tavukların bir tanesinin fiyatı 250 ile 500 lira arasındadır. Yumurtalarını 10 lira ile 30 lira arasında satıyorum. Devlet bana imkan verirse işimi büyütmek istiyorum.\"


Görüntü Dökümü
-------------------------
- Süs tavuklarından görüntü  
- Kuluçka makinesinden görüntü
- Yumurtalardan görüntü
- Röportaj
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: ERKAN BAY/ELAZIĞ, (DHA)

============================================
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir