30 Mart 2018 16:44
Bayburt\'ta 8 cana mal olan \'ölüm çukuru\' ile ilgili soruşturma (2)
İNŞAAT FİRMASI ÇALIŞANI 2 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Bayburt’ta 5’i İranlı, 3’ü Türk 8 kişinin öldüğü, 3 kişinin de yaralandığı kaza ile ilgili ihmal iddiaları üzerine yol inşaatı firması çalışanı 2 kişi gözaltına alındı.
Bu arada Bayburt Valiliği, 8 kişinin öldüğü 3 kişinin de yaralandığı kaza ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu meydana geldiği belirtilen kazada ölen ve yaralanan İran uyrukluların kimliklerine yer verildi. Kazada, İran plakalı otomobili kullanan sürücü Alireza Bağhizadeh (39) ile Elaheh Shakerinasab (38), Kazem Poormehdi (37), Farideh Molavifard (38) ve Adriina Bağhizadeh\'in (2) hayatlarını kaybettiği belirtildi.
Haber: BAYBURT (DHA)
===================================
İşten çıkarılan maden işçileri eylemlerini sürdürüyor
BARTIN\'ın Amasra ilçesinde, iş akitleri sonlandırılan 148 taşeron işçi yasal haklarını alamadıklarını belirterek eylemlerini 5\'inci günde sürdürüyor.
Amasra\'da,özel maden şirketine ait Kazpınarı- 2 kuyusundaki galeri açma çalışmaları sürüyor. Çalışmayı yapan taşeron firma, 148 işçisinin sözleşme sürelerinin bittiği gerekçesiyle 13 Mart tarihinde işlerine son verdi. İşçiler, iş akitlerinin sona erdirildiği günden bu yana yasal işlemlerin başlamadığı ve tazminatlarının alamadıkları gerekçesiyle pazartesi gününden itibaren Tarlaağazı\'nda bulunan şirketin binası önünde eyleme başladı. Maden işçileri kurdukları çadırların önünde ateş yakarak bekleyişlerini sürdürüyor.
İşten çıkartılan Hasan Güzelbaş, \"Taşeron firma bizi işten çıkardı. Biz alacaklarımızı tazminatlarımızı istiyoruz. Burada geceli gündüzlü 5 gündür bekliyoruz. Taleplerimiz yerine gelinceye kadar da beklemeye devam edeceğiz\" dedi.
İşçilerden Veysel Akdoğan ise, \"5 gündür işimiz aşımız için bekliyoruz. 148 kişi işsiz kaldı. Yemek ihtiyaçlarımızı Bartın\'dan karşılıyorlar. Biz işimize geri dönmek istiyoruz. İşimizi geri vermedikleri gibi paramızı da vermediler. Şu anda 2 aylık maaşımız içeride duruyor. Ve duyumlarımıza göre buraya Çinlileri getirecekler. Biz işimizi geri kazanana kadar, burada beklemeye devam edeceğiz\" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Şirketin önünden detay
-Çadırlardan işçilerden detay
-İşçilerle röp.
Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN, (DHA)
===================================================
Sütbank\'ta telef olduğu ileri sürülen büyükbaşlar araştırılıyor
KONYA\'nın Karapınar ilçesinde, 533 büyükbaşın telef olduğu yönünde, Sütbank sistemi üyelerine mesajın gönderildiği \'DKC Hayvancılık\' hakkında başlatılan soruşturma sürdürülüyor. Hayvanların telef olup, olmadığı araştırılırken, yaklaşık 50 üyenin şikayette bulunduğu belirtildi.
Karapınar\'da, yem ve hayvancılıkla ilgili faaliyet gösterilen \'DKC Hayvancılık\' adlı şirket tarafından 2015 yılında \'Sütbank\' sistemi oluşturuldu. Sisteme katılmak isteyen üyeler, damızlık hayvan alımı için para yatırıp, bu miktar oranından pay sahibi olarak yılın 10 ayındaki süt satışından kar almaya başladı. Üyelerin, yılda yaklaşık yüzde 30 kar payı almak için hisse başına 6- 9 bin lira ödediği, bazı üyelerin 1, bazılarının da 1\'den fazla hissesi bulunduğu belirtildi. Sütbank\'a üye olanların 6 bin liradan, 200 bin liraya kadar sisteme katılmak için para yatırdığı ileri sürüldü.
50 KİŞİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
\'DKC Hayvancılık\' tarafından bir süre önce üyelerin cep telefonlarına, 533 büyükbaşın telef olduğu ve süt üretiminin durdurulduğu yönünde mesaj gönderildi. Bunun üzerine bazı üyeler, dolandırıldıklarını ileri sürüp, şirket sahibi Ahmet Dikici hakkında suç duyurusunda bulundu. Çeşitli illerden şikayette bulunan üyelerin suç duyuruları, Karapınar Cumhuriyet Başsavcılığı\'nda toplanmaya başlandı. Yaklaşık 50 kişinin suç duyurusunda bulunduğu, bu sayının artmasının beklendiği belirtildi.
Karapınar Cumhuriyet Başsavcılığı\'nca yürütülen soruşturma kapsamında, telef olduğu ileri sürülen 533 büyükbaşlarla ilgili araştırma başlatıldı. Hayvanların neden telef olduğunun ya da kesiminin nerelerde yapıldığının araştırıldığı belirtildi. Soruşturma kapsamında, ayrıca kaç üyenin, ne kadar dolandırıldığı da tespit edilmeye çalışılıyor.
Sütbank\'ta 500 üyenin olduğunu belirten Ahmet Dikici ise herkesin hakkını ödeyecekleri yönünde açıklamada bulunmuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Sütbank çiftilği dışından detay
- Çiftlikteki büyükbaş hayvanlardan detay
Haber- kamera: İsmail AKKAYA- Mehmet OKUYUCU / KARAPINAR / KONYA (DHA)
=============================================================
Karaman\'da FETÖ operasyonunda 12 kadın serbest bırakıldı
KARAMAN\'da Fetullahçı Törer Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınan 12 kadın, çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgüt üyesi olduğu ileri sürülen 18 kadın hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Bunun üzerine geçen 21 Mart günü Karaman merkezli, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Konya, Hatay, Ankara, Antalya, Burdur, İstanbul ve Kocaeli\'de eş zamanlı operasyon düzenlendi. Daha önce belirlenen adreslere yapılan baskında 12 kadın gözaltına alındı. Gözaltına alınan kadınlar, yapılan sorgulamanın ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 6 kişinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Görüntü Dökümü
--------------------
- Şüphelilerin adliyeye getirilmesi
- Adliye binasına alınması
Haber- kamera: Muammer ŞEN KARAMAN (DHA)
============================================
Bodrum\'da uyuştucu operasyonuna 13 gözaltı
MUĞLA\'nın Bodrum ilçesinde uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlenen operasyonda, 13 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde ve araçlarında yapılan aramada, uyuşturucu madde ile 3 tabanca ve 2 pompalı tüfek ele geçirildi.
Muğla İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ile Bodrum İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, uyuşturucu madde sattığı belirlenen ve aylardır takip edilen 13 şüphelinin adreslerine geçen salı günü operasyon yaptı. 90 personelin ve narkotik köpeklerinin katılımıyla şüphelilerin ev ve araçlarında yapılan aramada; 2 kilo 658 gram kubar esrar, 20 gram toz esrar, 160 gram hintkeneviri tohumu, 32 gram metamfetamin, 36 uyuşturucu hap, 3 ruhsatsız tabanca, 2 ruhsatsız pompalı tüfek ve 3 hassas terazi ele geçirildi. Gözaltına alınan 13 şüpheli, jandarmadaki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi.
Operasyon kapsamında 38 kişi hakkında da uyuşturucu madde kullanmak suçundan yasal işlem yapıldığı belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
(Jandarma kamerası)
- Şüphelilerin evlerine yapılan baskın
- Şüphelilerin gözaltına alınması
- Köpekler yardımıyla uyuşturucuların saklanan yerlerden bulunması
- Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera Cavit AKGÜN / MUĞLA , (DHA)
================================================
Öğrencilerden, Mehmetçiğe mektup
KONYA\'nın Ereğli ilçesinde ortaokul öğrencileri, Mehmetçiğe, çorap, boyunluk ve bere ile birlikte mektup gönderdi. Mektuplarda \'Bizler burada rahat uyuyabiliyorsak, bunu size borçluyuz\' mesajları dikkat çekti.
100\'üncü Yıl Kurtuluş Ortaokulu öğrencileri, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Afrin\'e yönelik yürütülen ve zaferle sonuçlanan Zeytin Dalı Harekatı\'na katılan Mehmetçiklere; çorap, boyunluk ve bere gibi eşyalar gönderdi. Bazı öğrenciler ise hediyelerle birlikte mektup gönderdi. Mektuplarda, \'Bizler burada rahat uyuyabiliyorsak, bunu size borçluyuz\' mesajları dikkat çekti. Öğrenciler, askerlere moral vermek amacıyla böyle bir girişimde bulunduklarını söyledi. 100\'üncü Yıl Kurtuluş Ortaokulu Müdürü Erhan Tercan, \"Zeytin Dalı Harekatı kapsamında gurbet ellerde vatanları için canlarını siper eden askerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Devletimizin askerimize ne kadar iyi baktığını biliyoruz. Hem öğrencilerimize vatan sevgisini kazandırmak hem de askerimize moral vermek amacıyla bu kampanyayı düzenledik. Destek olan tüm öğrencilerimize ve ailelerine teşekkür ediyorum.\" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------
- Öğrencilerden detay
- Okul müdürü ve öğrenciler röp.
Haber- Kamera: Atilla ATMACA EREĞLİ KONYA (DHA)
===========================================
Hopa’ya ‘New York’ ayarı ticaret ve sanayi odası
ARTVİN’in yaklaşık 27 bin dolayındaki nüfuslu ilçesi Hopa’da, Ticaret ve Sanayi Odası (HTSO) gerçekleştirdiği projelerle öne çıkıyor. 12 katlı yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştiren HTSO’da, Başkan Osman Akyürek, “Fiziki yapısıyla New York, Berlin, Paris ve Londra Ticaret Odası ayarında oda binasına kavuştukö dedi.
Türkiye’nin Gürcistan üzerinden Kafkaslara açılan Sarp Sınır Kapısı’na yakın mesafedeki 27 bin nüfuslu Hopa ilçesi yeni Ticaret ve Sanayi Odası binasına kavuştu. TOBB Başkanı Rıfat Hısarcıklıoğlu’nun katıldığı törenle kısa bir süre önce açılışı yapılan 12 katlı bina birçok ilin oda binalarından görkemli oldu. HTSO, inşaat halindeki Kaymakamlık binasına da geçici olarak kendi hizmet binalarından yer verdi.Binasının yanında geliştirdiği projelerle öne çıkan Hopa Ticaret ve Sanayi Odası’nda Denizcilik Lisesi yapımı için çalışma başlattı. Sel ve heyelan afetleri için arama kurtarma birliği kuran HTSO, Laz böreğinin coğrafi işaretini aldı. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le birlikte Danimarka’ya giden HTSO Başkanı Osman Akyürek, ülkede kraliyet ailesinin verdiği yemeğe katıldı, dönemin Danimarka Başbakanı Helle Thorning Schmidt ile bir araya geldi. \'Atom karınca\' diye anılan HTSO Başkanı Osman Akyürek, projelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Hopa’nın bir ticaret merkezi olduğunu ifade eden Akyürek, “1885 yılında, Abdülhamit Han döneminde 60 ticaret odasının kurulmasına izin verilmişti. Bunlardan biride Hopa Ticaret ve Sanayi Odasıdır. 133 yıllık tecrübenin daha iyi hizmet ede bilmek için 4 bin 400 metre kara alana sahip 12 katlı daha iyi hizmet verebilmek için yeni hizmet binasının yapımını tamamladık. Hizmet binamız 4 bin 200 metre kare alanda içerisinde 3 salon 20 ofis, iş yerler ve sosyal tesisi bulunuyor. Binamız 6 Milyon 750 bin TL’ye mal oldu. Geçtiğimiz günlerde TOBB Başkanı Rıfat Hısarcıklıoğlu’yla birlikte açılışını gerçekleştirdikö dedi.
‘NEW YORK, BERLİN, PARİS, LONDRA ODALARINA EŞ DEĞER’
HTSO\'nun hizmet anlayışı ve fiziki yapısıyla New York, Berlin, Paris, Londra ticaret odalarının eş değerinde bir oda haline geldiğini ifade eden Akyürek, şunları dedi: \"Hopa Ticaret odası olarak çok sayıda projemiz var. Bunlardan biride Denizcilik Lisesi kurmaktır. Projemiz kısa sürede bir deniz kenti olan Hopa’da eğitime büyük katkı sağlayacak. Hopa Kafkaslara açılan önemli bir kapı olan Sarp Kara Hudut Kapısına sahip. Bir yılda 7 milyon insanın geçtiği, 2018 yılında ise yüzde 20 artarak 8 milyon 400 bin insanın geçtiği kara hudut kapısı turizme ekonomiye önemli kakılar sağlıyor. Aynı zamanda bölgenin en önemli limanlarından birine sahibiz. 250 yıl geçmişi bulunan Laz böreğini coğrafi işaretlemeyle Hopa’ya kazandırdık. Artık Laz böreği denince Hopa akla gelecek. Bu ürünü endüstriyel hale getirebilirsek ülke ekonomimize katkı sağlamış olacakö
‘ARAMA KURTARMA BİRLİĞİ KURDUK’
HTSO’nun 365 oda içerisinde bir ilki daha gerçekleştirdiğini ifade eden Akyürek, “2015 yılı içersinde gözümüzün önünde meydana gelen sel felaketinde hayatını kaybeden 11 vatandaşımızın ölümünü izledik. Devletimiz yaşanan sıkıntılarda yanımızda oldu ancak yaşanacak yeni adetler için HTSO’ya bağlı AKUT benzeri, bir dernek kurduk. Hopa Arama Kurtarma Derneği (HOPAK) tamamen finansını, ekipmanını biz üstlenerek bölgenin en güçlü arama kurtarma derneği haline getirdik. Bizim için oldukça önemli, yaşanan bir felaketin arkasından ağlamak istemiyoruz. Felaket öncesi tedbirimiz almak istiyoruzö ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
HTSO binası detayları
Başkan Osman Akyürek detayları
Osman Akyürek açıklamaları
Haber-Kamera: Adem GÜNGÖR ARTVİN- (DHA)
=================================================
Aşı reddi 4 yılda 980\'den 23 bine çıktı
SAĞLIK Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 2013 yılında 980 olan aşı reddinin 2017\'de 23 bine kadar çıktığını belirterek, \"Kızamığa yakalanan her 1000 çocuktan 20\'sinde ölüm riski bekleniyor. Umarım bu vakalara ulaşmayız\" dedi.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, son yıllarda artan kızamık sayısındaki artışa dikkati çekti. Türkiye\'de özellikle aşılama oranının son derece yüksek olduğu dönemlerde birçok hastalığın belirgin şekilde azaldığını belirten Prof. Dr. Ceyhan, 20 yıldır çocuk felci görmediklerini söyledi. Kızamık vakalarını yılda 10\'un altına kadar düşürmeyi başardıklarını anlatan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, \"Son birkaç yıldır Türkiye\'de artan aşı karşıtı söylemler var. Halkın bunun etkisinde kalarak, çocuklarını aşılatmamaya başladıklarını görüyoruz. 2013 yılında 980 olan aşı reddi 2017\'de 23 bine kadar çıktı. Böyle olunca Türkiye\'de aşılama oranları düştü. Hiçbir aşı tek başına yüzde 100 koruyucu değildir. Aşılanan çocukların yüzde 1-2\'si aşıya rağmen korunmayabilir ama bu oran bütün hastalıklar için geçerlidir. Ama aşılar yüzde 100 etkilidir. Yüksek oranda aşılama yaparsanız, hiçbir çocuk hastalanmıyor. Ancak aşılama oranları düşerse, aşılamaya rağmen korunamayan yüzde 1-2 çocuk da hastalığa yakalanır\" dedi.
AŞIYA RAĞMEN KORUNAMAMA
Geçen yıllarda Avrupa\'da ortaya çıkan salgınların etkisiyle Türkiye\'de salgın hastalıklarda artış yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, \"Ancak biz yüksek oranda aşılama yaptığımız için bu tip salgınlarda korunuyorduk. Çoğunluğu aşıyı reddeden ailelerin çocuklarında olmak üzere aşılanan birkaç vakada hastalık gördük. Aşıya rağmen hastalanmalarının tek nedeni var, başka çocukların aşılanmaması. Aşılanmayı ilaç gibi değerlendirmemek lazım. İnsan ilaç tedavisini istemeyebilir, kendisini ya da çocuğunu riske atar ama aşı öyle değil. Bir kişi çocuğunu aşılatmazsa başka bir ailenin aşılı çocuğunu da riske atmış olabilir\" diye konuştu.
\'AŞILANMA DÜNYAYA TÜRKLER TARAFINDAN ÖĞRETİLDİ\'
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşı karşıtı söylemlerde bulunanların bilmediği için yanlış konuştuğu bazı konular olduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Ceyhan, \"Örneğin aşılamayı batı tıbbı gibi lanse ediyorlar ama hiç alakası yok. Aşılanma dünyaya Türkler tarafından öğretilmiştir. Türkler Orta Asya\'dan aşılamayı getirmiştir. İstanbul\'da İngilizlere öğretmişler ve İngilizler yoluyla dünyaya yayılmıştır. 19\'uncu yüzyılın sonlarında 2\'nci Abdülhamit döneminde Paris\'e gönderilen bir ekip aşı üretimini öğreniyor ve o dönemde Osmanlı İmparatorluğu aşı üretimini yapan ilk ülkelerden biri oluyor. Bu aşılama faaliyetleri teknolojiye ayak uyduramayınca duruyor. Ama son yıllarda Türkiye\'de aşı üretimiyle ilgili faaliyetler var. Bunu batılıların bize dayattığı bir işlem gibi dile getirmek son derece yanlış\" diye sözlerini sürdürdü.
\'AŞI YAPTIRMAMANIN BEDELİ BÜYÜK OLABİLİR\'
\"Çocukları aşı yaptırmamanın bedeli büyük olabilir\" diyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, şu bilgileri verdi:
\"Kızamık tehlikeli bir hastalıktır. Geçen yıl kızamık vaka sayısı 85 idi. Eğer aşı reddi devam ederse bu rakamların artması kaçınılmaz olacaktır. Kızamığa yakalanan her 1000 çocuktan 20\'sinde ölüm bekleniyor. Umarım bu vakalara ulaşmayız. Bunun tek yolu da aşılamadır. \'Aşı özgürlüğü\' kavramı en büyük tehlike ve yanlış bir düşünce. İnsanlar aşıyı ilaç tedavisi ile karıştırıyor. İlaçla tedavi olmamak özgürlük olarak değerlendirilebilir ama bir insanın hürriyeti, başka insanların hürriyetine zarar verdiği noktaya kadardır. Burada da böyle bir durum söz konusu. Sizin çocuğunuzu aşılatmamanız başka çocukların sağlığını etkiliyorsa bunu özgürlük olarak değerlendirmemek lazım.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
-Prof. Dr. Mehmet Ceyhan\'dan detay görüntü
-Röp: Prof. Dr. Mehmet Ceyhan
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA, (DHA)
==============================================
Uludağ İçecek, sektörünün ilk Ar-Ge merkezini açtı
ULUDAĞ İçecek, içecek sektöründe bir ilki gerçekleştirerek, 190 milyon lira yatırım ile ilk Ar-Ge merkezini kurdu. Uludağ İçecek, Bursa Yenice Fabrikası’nda yer alan Ar-Ge Merkezi Türkiye’nin içecek sektöründe Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tescillenmiş ilk Ar-Ge merkezi oldu.
100 yılı aşkın bir tarihi olan ve 40’tan fazla ülkede ürünleri satılan Uludağ İçecek, Türkiye’de ve dünyada gerçekleştirdiği ilklere yenilerini eklemek için inovasyon çalışmalarına ve Ar-Ge merkezine 190 milyon lira yatırım gerçekleştirdi. Uludağ İçecek bu yatırımlarıyla bu yıl tüketicilerin karşısına \'koruyucu içermeyen\' ürünleriyle çıkıyor.
Türkiye’nin yerli sermayeli en büyük ve en köklü içecek şirketi olan Uludağ İçecek, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini daha hızlı ve etkin yürütebilmek amacıyla inovasyonlarla dolu tarihine bir yenisini ekledi ve Bursa’daki Yenice Fabrikası’nda bir Ar-Ge merkezi kurdu. 434 metrekarelik alana yayılan, ürün geliştirme, proses iyileştirme, formülasyon, stabilite, mikrobiyolojik ve duyusal analizler gibi pek çok çalışmanın yürütüldüğü merkez, 2017 yılının Kasım ayında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tescillenerek içecek sektöründe bu tescile sahip ilk merkez oldu. Şirket ayrıca inovasyon yatırımları çerçevesinde gazoz kategorisi de tamamlandığında gazlı içecek ürün gamından koruyucuları çıkaran dünyadaki ilk şirket olacak.
“5 KITADA 40’TAN FAZLA ÜLKEDE TÜKETİCİYE ULAŞTIKö
Uludağ İçecek’in 100 yılı aşan tarihi boyunca sayısız ilke imza attığını ifade eden Uludağ İçecek CEO’su Mete Öz, yenilikçi bakış açısı ve yatırımlarıyla sektöre ilham veren Uludağ İçecek’in, yine bir ilki gerçekleştirerek, Türkiye’nin içecek sektöründe Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanan ilk Ar-Ge merkezini açtığını vurguladı. Uludağ İçecek ürünlerinin 5 kıtada 40’tan fazla ülkede tüketicilerle buluştuğunu anlatan Öz, “Tüketicilerden gelen taleplere yanıt veremeyen şirketler oyunun dışında kalıyor. Ancak bu dönemde tüketicilerin ihtiyaçlarını doğru okumak kadar trendleri belirleyen taraf olmak da büyük önem taşıyor. Uludağ İçecek’in Türkiye sınırlarını aşan başarısının arkasında da bu alandaki yetkinliği, DNA’sına işlemiş yenilikçi bakış açısı ve inovasyon yatırımları yer alıyor. Bu çerçevede geçtiğimiz 3 yılda inovasyona ve Ar-Ge Merkezimize yaklaşık 190 milyon liralık bir yatırım yaptıkö dedi.
“ÜRÜNLERİMİZDEN KORUYUCUYU ÇIKARDIKö
Teknolojilerini her yıl güncellediklerini hatırlatan Öz,“Rakiplerimizin hiçbirinde olmayan su tasfiye sistemimize, aseptik dolum hattımızı da ekledik ve tüketicilerimizin talepleri doğrultusunda tüm ürün gamımızdan koruyucuları çıkardık. Üretim sürecimizdeki geçişi önümüzdeki 3 ay içerisinde tamamlayacağız. Böylece portföyündeki gazlı içecek ürünlerinin tamamında aseptik dolum teknolojisini kullanan dünyadaki ilk içecek şirketi olacağızö diye konuştu.
Yaptıkları çalışmalar sonucunda 2017 yılında 640 milyon lira ciro yaptıklarını belirten Mete Öz, “Bu rakamın yüzde 20’ye yakın kısmı ise ihracattan geldi. Bugün Uludağ İçecek ürünlerini Almanya’dan Irak’a, Filistin’den Avustralya’ya kadar geniş bir coğrafyada bulmanız mümkün. İhracat faaliyetlerimizi iletişim ve pazarlama çalışmalarıyla ve yerel beklentilere göre yeniden şekillendirdiğimiz ürünlerle destekleyerek küresel başarımızı çok daha ileriye taşıyacağızö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Fabrikadan detaylar
Üretimden detaylar
Açıklamalar
Haber-Kamera: Cansel ORUÇ-Gürkan DURAL /BURSA,(DHA)-
==================================================
Trakya Üniversitesi\'nde İlber Ortaylı izdihamı
TRAKYA Üniversitesi tarafından organize edilen \'Fatih ve Edirne\' konferansına ünlü tarih profesörü İlbey Ortaylı katılırken, izlemek isteyenler 3 bin kişilik salona sığmadı. Zaman zaman izdiham yaşandığı salonda konuşan Ortaylı, Türkiye bütçesinden Kültür Bakanlığı\'na binde 1.5 kadar pay ayrıldığını ifade ederek,\" Kültür Bakanlığı gibi zavallı bir kuruluş, Türkiye bütçesinin kaçta kaçı Kültür Bakanlığı\'na ayrılıyor bilen var mı? Bak bilmiyorsunuz çok kötü, binde 1.5\'u ayrılıyor\" dedi.
Edirne\'de doğan Fatih Sultan Mehmet\'in 586\'ncı doğum yılı nedeniyle Trakya Üniversitesi \'Fatih ve Edirne\' konulu konferans düzenledi. Ünlü tarih profesörü İlber Ortaylı\'nın konuşmacı olarak katıldığı konferansı Edirne Valisi Günay Özdemir, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ile yaklaşık 3 bin kişi dinledi. Çoğu öğrenci olan izleyiciler salona sığmazken, merdivenler bile doldu. Zaman zaman giriş kapılarında izdiham yaşanırken, salona sığmayan ise geri döndü.
Tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Fatih Sultan Mehmet dönemini anlatırken, geriye çok büyük koleksiyonlar bıraktığını söyledi. Ortaylı, \"Müthiş bir heykel koleksiyonu var. bunlar satıldı, tablo ve portre koleksiyonu vardı. Maalesef Beyazıd devri bunları sevmiyor, anlamıyor. Fakat bir koleksiyon kaldı çini. Demek ki II. Murat\'tan kalma bir anane ki, bizim sarayda belli ki Edirne Saray\'dan gelmiş olabilir dünyanın en büyük çini koleksiyonu Çin\'de değil bizde. 11 bin parçadır ve bunlar sayı bir yana çok nadide parçalar. Ben Çinlilerle çok uğraştım, Kültür Bakanı geliyor istiyordu\" dedi.
TUVALET MESELESİ
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac\'ın Topkapı Sarayı ziyaretini anlatan Ortaylı, esprili bir dille Ayasofya\'da umumi tuvalet olmadığını ifade etti ve şunları söyledi: \"Adam geliyor diye masanın üzerine dizdik çinileri. Chirac büyük bir devlet adamıdır, Türkofilidir, Türkleri sever. Adam geliyor diye masanın üzerine dizdik. O gelirken Çin Kültür Bakan Yardımcı saraydaymış, ben ne bileyim? Adam tuvalete girecek, tutmuş getirmişler benim tuvalete. Tabi sarayda tuvaletimiz yok. Topkapı tuvalethane değil. Altını, yapısını bilmiyoruz, öyle her yere tuvalet kurulmaz. Efendim Ayasofya\'ya geliyormuş da tuvalet bulamamış, evinde yap. 1500 senedir umumi tuvalethane değil. Altındaki dehlizleri, kanaları daha haritasını çıkaramadık. 3.5 milyon ziyaretçi birer litre bırakırsa biz ne yapacağız. Saçma, bunların hepsi aptal aptal laflar konuşuluyor. Böyle şeyleri yapmayın, herkes herhalde tuvalet yapmayı biliyor. Bu bakanda gelmiş benim tuvalete tabi çinileri görünce hepsini bıraktı. Sergi açmak istiyorlar, onlar gider bir daha geri gelmez\"
\'ZAVALLI KÜLTÜR BAKANLIĞI\'
Çini koleksiyonları için ayrı bir saraya ihtiyaç olduğunu belirten Ortaylı, Kültür ve Turizm Bakanlığı\'nı eleştirerek, \"Bizim kesinlikle bir çini sarayına ihtiyacımız var. Topkapı Saray\'ına bağlı. Bunlar bulunmayan kaynaklar, kimsenin de umurunda değil. Çiniden anlamıyor ki. Çiniye değer vermiyorlar. Büyük bir çini müzesi ister. Bu medeniyetin başındaki adamlardan biri Fatih sultan Mehmet\'tir, çok iyi maldan anlar, ince zevklidir. Bunlar için bize artık ayrı saraylardan lazım İstanbul\'a müze müdürleri. bunlardan milletin haberi yok. Kültür Bakanlığı gibi zavallı bir kuruluş, Türkiye bütçesinin kaçta kaçı Kültür Bakanlığı\'na ayrılıyor bilen var mı? Bak bilmiyorsunuz çok kötü, binde 1.5\'u ayrılıyor. Öyle bakanlığı Topkapı\'nın tahsisi çok yanlış. Veya ona göre bütçe verilmesi lazım. Yada ayrı genel müdürlük olması lazım\" diye konuştu.
İMİRZALIOĞLU\'NA \'SHAKESPEARE ZALOĞLU\' BENZETMESİ
Konuşmasının ardından gazetecilerin Kanal D ekranlarında başlayan \'Mehmet Bir Cihan Fatihi\' dizisini sorması üzerine konuşan Ortaylı, başrol oyuncusu Kenan İmirzalıoğlu\'na \'shakespeare zaloğlu\' benzetmesi yaparak, \"Görmedim ki daha 3 tane göreyim öyle. Oğlan iyi oynuyor shakespeare zaloğlu ama görmem lazım. Senaryoya bakmam lazım\" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
-Kalabalık salon
-İlber Ortaylı\'nın konuşması
-Salondan görüntüler
-Merdivenlere oturanlar
-Kapıda ayakta duran kalabalık
-Ortaylı soru-cevap
-Ortaylı\'nın konuşması
-Vali Özdemir\'in tablo hediyesi
-Ortaylı\'nın Mehmet dizisi yorumu
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/EDİRNE,(DHA)-
===============================================
Üniversite öğrencilerinden ilkokula kütüphane
DÜZCE Üniversitesi Toplumsal Eşitlik ve Farkındalık Topluluğu\'nun, Mehmetçik İlkokulu\'nda oluşturduğu kütüphane açıldı.
Düzce Üniversitesi\'nde başkanlığını görme engelli olan Türk Müziği Bölümü öğrencisi Ahizer Özbek\'in yaptığı Toplumsal Eşitlik ve Farkındalık Topluluğu, Beyaz Ay Derneği Düzce Şubesi\'nin katkılarıyla, kütüphanesi olmayan okullara kütüphane yapmak için harekete geçti. Gümüşpınar Mahallesi\'nde bulunan Mehmetçik İlkokulu\'nda kütüphane olmadığı öğrenen öğrenciler, kütüphanenin kurulması için çalışma başlattı. Düzce\'de iş adamları ve esnafların desteğini alan öğrenciler, kitaplıkları ve duvar boyama işlemlerini kendileri yaptı. Kütüphanenin hazır hale gelmesi ile öğrenciler de okumadıkları kitapları kütüphaneye bağışladı.
Hazırlanan kütüphanenin açılışına Düzce Belediye Başkan Vekili Elif Sezer Cebar, Beyaz Ay Derneği Düzce Şubesi Başkanı Nurullah Çelebi, Toplumsal Eşitlik ve Farkındalık Topluluğu Başkanı Ahizer Özbek, topluluk üyeleri ile öğrenciler katıldı. Ahizer Özbek yaptığı açıklamada, \"Düzce Üniversitesi Toplumsal Eşitlik ve Farkındalık topluluğu olarak Düzce\'de kütüphanesi bulunmayan bir okula kütüphane projesi başlamak istedik. Mehmetçik İlkokulu\'ndan karşılık gördük ve destek olacaklarını söylediler. Beyaz Ay Derneği\'nin katkıları ile bu kütüphanenin açılışını yaptık\" dedi. Özbek, zaman zaman kütüphaneyi ziyaret ederek öğrencilerle okuma günü düzenleyeceklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Kütüphanenin hazırlanması
Kütüphanenin açılışı
Ahizer Özbek ile röp
Ahizer Özbek\'in kitap okuması ve detaylar
Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA) -
==================================================
© Tüm hakları saklıdır.