03 Şubat 2018 16:59
1)REYHANLI KATLİAMININ MAĞDURLARI, KATLİAM EMRİ VEREN MİHRAÇ URAL\'I İSTİYOR
HATAY\'ın Reyhanlı ilçesinde faaliyet yürüten 11 Mayıs Reyhanlı Şehitler Derneği Başkanı Ahmet Tuna, Reyhanlı katliamının emrini veren Mihraç Ural\'ın Türkiye\'ye teslim edilmesini istedi. Dernek binasında, 11 Mayıs 2013\'te yaşanan Reyhanlı katliamında hayatını kaybeden sivillerin aileleriyle buluşan Başkan Ahmet Tuna, Rusya\'nın Soçi kentinde görülen katliamın baş sanığı Ural\'ın cezalandırılmasını istedi. Tek isteklerinin, 52 kişinin öldüğü ve 221 kişinin yaralandığı saldırıdaki suçlularının cezalarını çekmesi olduğunu kaydeden Tuna, \"Reyhanlı patlamasının sanıkları önce Adana ardından Hatay ve en son Ankara Ağır Ceza Mahkemesi\'ne dosyası gönderilerek cezalandırılmak üzere yargılanmaktadırlar. Rusya\'da bulunan o hain terör örgütü mensubunun televizyonlarda görünmesinin Allah\'tan bize bir mükafat olarak sunduğunu düşünüyorum. Hükümetimizden istediğimiz derhal gerekli çalışmaların yapılarak kırmızı bültenle aranan bu hainin Rusya\'dan ülkemize teslim edilmesini sağlamasıdır\" dedi.
ZEYTİN DALI HAREKATINI DESTEKLİYORUZ
Suçluların cezalarını çekmesini istediğini anlatan Tuna, \"Bizler terör mağduru aileler olarak Kilis\'te ve Reyhanlı\'da ve ülkemizin 4 bir yanında mağdur olan ailelerin birbirlerine yardım ve destek olmalarını madden bulunmaz masalar bile manevi olarak dayanışmalarını ve terör örgütünün amaçladığı eylemlerin amacına ulaşmadığını göstermek adına kardeşlerimizin ve bağlarımızın gelişmesini ve güçlenmesini istiyoruz. Zeytin Dalı Harekatı\'nı destekliyoruz. Sivil şehitlerin yakınlarına tanınan devlet kadrosu hakkı nedeniyle da memnuniyet duyuyoruz\" diye konuştu.
Reyhanlı katliamında kızı Ayten Çalım\'ı kaybeden Edibe Çalım ise, Afrin\'deki terör örgütü saldırılarının kendilerini yıprattığını belirterek, teröre karşı Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Türk askerinin arkasında durduklarına vurgu yaptı.
Görüntü Dökümü
------------------------
- Reyhanlı Şehitler Derneği Başkanı Ahmet Tuna\'nın konuşması
- Edibe Çalım\'ın konuşması
- Genel ve detay görüntüler
(Haber: Murat KİBRİTOĞLU-İbrahim MAŞE- Ferhat DERVİŞOĞLU - Kamera: İdris TİFTİKÇİ/ REYHANLI(Hatay), (DHA)
==========================================================
(ÖZEL)
2)KOBANİ\'DE SESSİZLİK, SINIRDA ÖNLEM
ŞANLIURFA\'nın Suruç İlçesine sınır komşusu olan terör örgütü PKK/YPG denetimindeki Suriye\'nin Kobani kentinde sessizliğin hakim olduğu gözlenirken, Mürşitpınar\'da ise güvenlik güçlerinin önlemleri devam ediyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri\'nin Suriye\'nin Afrin kentindeki terör örgütlerine yönelik başlattığı \'Zeytin Dalı Harekâtı\' sürerken, gözler, terör örgütü PKK/YPG\'nin denetimindeki Kobani\'ye çevrildi. Suruç\'un Mürşitpınar Mahallesine sınır komşusu olan Kobani\'de sessizliğin hakim olduğu gözlenirken, farklı noktalardaki yüksek bina ve tepelerde ise terör örgütü flamalarının dalgalandığı görüldü.
Suriye- Suruç sınır hattında 17 kilometrelik alanda güvenlik güçleri, 24 saat devriye gezip, tepelerdeki gözetleme kulelerinden ve termal kameralarla Suriye\'deki gelişmeler anlık izleniyor.
Görüntü Dökümkü
-----------------------------------
- Kobani\'den genel görüntü
- Sınır hattında güvenlik önlemi sürdüren Mehmetçik
- Kobani\'de yüksek binalarda bulunan YPG flaması
- Genel ve detay görüntüler
(Haber:Ali LEYLAK-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 170 MB
======================================================
3)ARTVİN-ARDAHAN KARAYOLU HEYELAN NEDENİYLE ULAŞIMA KAPANDI
ARTVİN’in Şavşat ilçesinde meydana gelen heyelanda yamaçtan kopan taş kütleleri karayoluna düştü. Artvin-Ardahan karayolunun ulaşıma kapandığı heyelan anı görüntülendi. Artvin-Ardahan karayolunun 35’inci kilometresinde bugün saat 11.00 sıralarında heyelan meydana geldi. Şavşat ilçesi sınırlarında yer alan Kaçkar Suyu mevkiindeki yolun kenarında bulunan yamaçtan kopan toprak ve kaya parçaları karayoluna aktı. Tonlarca ağırlıktaki dev kaya parçaları ve toprak nedeniyle Artvin-Ardahan ve çevredeki köylere ulaşımı sağlayan karayolu ulaşıma kapandı. Yolda buluna araç sürücüleri de karayoluna düşen toprak ve kaya parçalarından son anda kurtuldu. Uzun araç kuyruklarının oluştuğu bölgeye çok sayıda iş makinesi ve karayolları ekipleri sevk edildi. Heyelan anı vatandaşalr tarafından görüntülendi.
‘YOLUN KADERİ BU’
Heyelanın taşıdığı kaya kütleleriyle kapanan yolda bekleyen sürücü Seyfullah Gül, bahse konu yolun kaderinin böyle olduğunu belirterek “Ömrüm buralarda geçti. 76 yaşındayım buradan gelip-gidiyoruz. Buranın kaderi böyle. Bu yolu değiştiremiyorlar. Bu yolun genişlemesi lazım. Ama maalesef bu genişletilme yok. Yetkililere sesleniyorum; lütfen bu yolu genişletsinlerö dedi.
‘GEZİ İÇİN ÇIKTIK YOLDA KALDIK’
Kapanan yolda bekleyen bazı sürücüler de 4 mevsim tehlike oluşturduğunu öne sürdükleri yolda büyük sıkıntılar yaşadıklarını ve köklü bir çözüm bulunmasını istediklerini söyledi. Yolda kalan yolcu Meral Kırklar da gezmek amaçlı yola çıktıklarını ancak yolda kaldıklarını ifade ederek “Şavşat’ı gezmek için yola çıktık, ama yol kapanmış. Şükrediyoruz en azından bu kayalar aracımıza gelmedi. Gezme hayallerimiz suya düştü. Bakalım ne yapacağız. Kaldık burada ne yapacağız bilmiyoruzö diye konuştu.
VALİ DOĞANAY: CAN VE MAL KAYBI YAŞANMADI
Konuyla ilgili konuşan Artvin Valisi Ömer Doğanay ise olayda can ve mal kaybının yaşanmadığını kaydederek şöyle konuştu:
“Artvin-Ardahan karayolumuz heyelan nedeniyle kısa bir süreliğine ulaşıma kapanmıştır. İlgili birimlere gerekli talimatlar verilmiştir. Karayolları ekiplerimiz yolun açılması için olay yerine hareket etmişlerdir. Artvin’imiz ve özellikle bu yol zor bir coğrafya. Herhangi bir can ve mal kaybının olmaması sevindirici olmuştur. Gerekli çalışmaları başlattık. Yolumuz en kısa sürede trafiğe açılacaktırö
Görüntü Dökümü
-------------------
Heyelan anı görüntüsü
Heyelan olan alanın görüntüsü
Sürücülerle röp.,
Detaylar
Haber-Kamera: ARTVİN-DHA
================================================
4)60 YILLIK EVLİ ÇİFT KARBONMONOKSİT GAZINDAN ZEHİRLENEREK ÖLDÜ
Kayseri\'de sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen Mehmet ve Sare Ergani çifte hayatını kaybetti.
Olay bu sabah Merkez Melikgazi İlçesine bağlı Kazım Karabekir mahallesi, Eskibağ Sokağı Numara 138\'de meydana gelen olayda iddiaya göre gece yatmadan önce sobaya talaş atarak uyuyan Mehmet (78) ve Sare Ergani (76) sabah evlerinde ölü olarak bulundu. Anne ve babasını ziyaret etmeye gelen oğulları Niyazi Ergani\'nin kapıyı açan kimsesin olmaması üzerine eve itfaiye çağırdı. İtfaiye tarafından kapısı açılan eve giren oğlu ve itfaiye görevliler Ergani çiftinin yatakta cansız bedenine ulaştı. Olay yerine ambulans ve polis ekipleri çağırıldı. Yapılan inceleme de 60 yıldır evli olan çiftin sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldüğünü tespit etti.
Görüntü Dökümü
---------------------
- Olay yerinden genel görüntü
- Ergani çiftinin hayatını kaybettiği ev
- Anne ve babalarının cenazelerine bulan oğulları ve komşuları görüntü
- Diğer detaylar
Haber - Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ, DHA)
DV 1 DOSYA, 2 dakika 58 saniye/ 181 MB
=====================================================
5)BAŞBAKAN YARDIMCISI IŞIK: EN ÇOK KÜRTLER\'E ZULMEDEN ÖRGÜT PKK VE PYD\'DİR
BAŞBAKAN Yardımcısı Fikri Işık, dün geldiği Şırnak\'ta bugün AK Parti İl Başkanlığını ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, \"Kürtlerin hakkını savunuyoruz diyen ama icraata da en çok Kürtlere zulmeden örgüt PKK ve PYD\'dir\" dedi.
Geceyi 23\'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı\'nda geçiren Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, bugün sabah saatlerinde AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti. \"Şırnak seninle gurur duyuyor\" tezahüratları ile karşılanan Işık, burada yaptığı konuşmada, bazı devletlerin Suriye\'de YPG ve PYD\'yi taşaron olarak kullanıp, bölgenin kontrolünü sağlamayı hedeflediğini belirterek, \"Şimdi aynı tezgah Suriye\'de oynanmak isteniyor.Suriye de bazı yapılar oluşturulup o yapılar sayesinde bölgenin kontrolünü sağlamayı hedefliyorlar. Bunun içinde kendilerine uygun bir taşeron bulup nasıl Türkiye\'de PKK terör örgütünü taşeron olarak kullanıyorlarsa Suriye\'de de onun devamı olan YPG ve PYD\'yi taşeron olarak kullanıyorlar. Bunların amacı bölgenin istikrarı, huzuru ve güveni değil bunların amacı taşeronlar kullanarak vekalet ve vesayet savaşlarıyla bölgeyi daha da istikrarsızlaştırmak. Türkiye\'de binlerce kilometre uzaklıktaki insanlar için bu çokta önemli olmayabilir veya kendi güvenliğini bölgenin istikrasızlaştırması olarak gören bazı ülkeler için bu gerekli olabilir ama bölgenin asli unsuru olan Türkiye için bölgenin istikrarsızlaştırması kesinlikle kabul edilemez. Biz Suriye\'nin, Irak\'ın toprak bütünlüğünü istiyoruz. Biz bu bu topraklardaki Müslümanın, Hristiyanıyla,Yahudisiyle, Kürdiyle, Türkiyle,lazıyla, Arabıyla,Alevisi, Sunnisiyle kim olursa olsun huzur içinde yaşamasını istiyoruz. Türkiye\'nin önceliği budur ama birileri önce bir takım taşeronlar oluşturuyorlar ve o taşeronlar vasıtasıyla önce kendi içlerindeki farklı sesleri susturuyorlar\" diye konuştu.
YPG\'nin en fazla Kürt öldüren terör örgütü olduğunu ifade eden IŞIK, şöyle konuştu. \"Bugün PYD dediğiniz onun terör örgütü olarak kullandığı YPG en fazla Kürt öldüren terör örgütüdür. Kürtlerin hakkını savunuyoruz diyen ama icraattada en çok Kürtleri zulmeden örgüt PKK ve PYD\'dir. Bunun en canlı şahidi sizlersiniz Şırnak\'ta.Şuan Suriye\'de kendi gibi düşünmeyen, kendi gibi siyaset gütmeyen olaylara kendi gibi bakmayan ki onlar Kürt kardeşlerimizin sahip olduğu değerleri kendi değerleri gibi görmüyor. O değerlerin erozyona uğratılması kendilerine misyon olarak görüyorlar. Kendi gibi düşünmeyen, kendi gibi olayları yaklaşmayan herkesi kendilerine düşman bellemişler. Onları ya öldürüyorlar ya da yurtlarından çıkarıyorlar, zulmediyorlar. Özellikle Türkiye Afrin\'de bu yapının hem Türkiye\'ye hem bölge insanına zulmetmesini engellemek için yaptığı operasyona da efendim \' Kürtlere karşı operasyon yapıyorlar \' diye lanse etmeye çalışıyorlar. Hayır, Afrin operasyonu Kürtlere zulmeden PYD\'den Kürtleri kurtarma operasyonudur. Bölgede zulmeden PYD\'den bölgeyi kurtarma operasyonudur. İnşallah operasyon bittiğinde göreceksiniz o bölgenin asli unsuru insanlar Kürtler, Türkler, Araplar kendi bölgelerinde huzur içinde yaşamaya devam edecekler. Başlarına musallat olan bu beladan inşallah Türkiye desteği ve yardımıyla Özgür Suriye Ordusu(ÖSO) ile birlikte inşallah kurtulacaklar.Biz hep söylüyoruz Afrin Afrinlilerindir.Kendi bölgelerinde huzur içinde yaşamaya devam edecekler. Başlarına musallat olan bu beladan inşallah Türkiye\'nin desteği ve yardımıyla Özgür Suriye ordusunun desteği ile kurtulacaklar. Biz söylüyoruz Afrin Afrinlilerindir. Biz bu insanların güvenliğini sağlamak ve Türkiye\'ye bu bölgeden terör örgütü tehditini kaldırmak için oradayız. Görevimiz bittiği zamanda geri dönmesini gayet iyi biliyoruz. Özellikle bölge halkının hassasiyetini kaşımaya kalkışan bu propagandalara hiç kimsenin itibar etmemesi lazım. Bu topraklarda bu günde kadar nasıl birlikte yaşadıysak bu bölgede de kardeşçe birlik beraberlik içinde yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü bizi millet yapan o kadar değerler varki bu değerlerin erozyona uğratılmasına asla tahamül etmeyeceğiz, müsaade de etmeyeceğiz. Biz bu bin yıllık davasının sorumluluğunu üstlenerek hem Afrin operasyonu ile ilgili hemde bölgeye verilmek istenene yeni şekille karşı çıkmayı bir görev biliyoruz. Bu konuda sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde sayın başbakanımızın koordinasyonunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Allah\'ın izni ile göreceksiniz hak galip gelecek. Zulüm her zaman olduğu gibi yerin dibine geçecek.\"
MHP ile yapılan itifakkını da değerlendiren Işık, bunun seçime yönelik bir çalışma olmadığını savunarak, \"Türkiye çok badireler atlattı, çok büyük sıkıntılardan geçti. Birlik ve beraberliğimiz sayesinde bunların hepsiniz atlatmayı bildik. Şimdi bölgenşn yeniden şekillenmesinde milli bir duruş Türkiye için olmazsa olmaz. Burada sadece Ak parti değil, ben bu ülkeye bağlıyım diyen ben bu bölgenin Türkiye\'ye rağmen, bölge halkına rağmen yeniden şekillenmesini istemiyorum diyen herkesin bir araya gelme ihtiyacı var. Bu çağrıyı sayın cumhurbaşkanımız yaptı. Şuanda Milliyetçi Hareket Partisi ile yaptığımız ittifak görüşmeleri bu çerçevede değerlendirilmeli. Yoksa seçime yönelik bir çalışma yapmıyoruz. Biz bir olan yerli olan milli olan tüm unsurların bir araya gelerek ve bu mücadeleyi birlikte vermesini istiyoruz. Bölgemiz açısından bu son derce önemlidir. Bu itifakka katılmak isteyen herkese de kapımız açıktır. Biz bölgeyi yeniden diazyn etmeye çalışanların taşeronluğuna soyunanları artık kendi akıbetleri ile baş başa bırakmaktan başka çaremiz yoktur\" şeklinde konuştu.
HDP\'nin 7 Haziran\'da milletin değil, Kandil\'in sözcülüğünü yaptığını söyleyen Başbakan Yardımcısı Işık şunları söyledi:
\"7 haziranda Türkiye bir tercih yaptı. Bölgemizde de HDP ciddi bir oy oranı ile mecliste temsil edildi. Bu süreç bölgede de Türkiye de de bu fırsat iyi değerlendirilirse sorunlarımızın kalıcı olarak çözülmesi için herkesi ümide sevk etti. Halkın benim sorunlarımız çöz diye destek verdiği oy verdiği HDP malsef gitti kandilin sözcülüğüne soyundu. Zaten onların orda sözcüleri var. Sen milletin sözcüsü olma durumundaydın. Bu kadar önemli bir fırsatı maalesef HDP kandilin sözcülüğüne soyunarak heba etti. Ve zanettiler ki biz baskı ile şiddetle sonuç alırız. İşte en son sizlerinde hayatını zehir eden çukur eylemlerini yaptılar. Çukur eylemleri ile güya şehirleri işgal edecekler ve kendi yönetimlerini oluşturacaklar. Ama sizlerin desteği, cumhurbaşkanımızın kararlı tutumu, güvenlik güçlerimizin mücadelesi ile bu çukur eylemi bertaraf edildi. O çukur eylemlerinden sonra şimdi yepyeni bir Şırnak doğuyor. Şırnak küllerinden yeniden doğuyor. Güçlü ve modern bir Şırnak inşa ediliyor. Cizre, Silopi ve idil yeniden inşa ve imar ediliyor. Devletimiz her türlü imkanı burası için seferber ediyor. Göreceksiniz bu yılın ikinci yarısında hem o çukur eylemleri nedeniyle Şırnak\'tan göz eden insanlarımız geri dönecek hemde Şırnak çok daha canlı olacak. Şırnak eskiden daha güzel ve canlı olacak.\"
Yapılan konuşmalardan sonra AK Parti İl Başkanı İbrahim Halil Erkan, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık\'a el dokuması Jirki kilimi hediye etti. Daha sonra Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Çakırsöğüt 1\'inci Jandarma Komando Tugay Komutanlığı\'na geçerek, buradan da helikopterle Batman\'a gitmek üzere havalandı.
Görüntü Dökümü
----------------------
Başbakan yardımsısının kapı önünde karşılanması
Işık\'ın konuşması
İl Başkanı Erkan\'ın konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, (DHA)-
=======================================================
6)ÇAYKUR GENEL MÜDÜRÜ SÜTLÜOĞLU, ÇAY TARIMINI BEKLEYEN TEHLİKEYİ AÇIKLADI
ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, çay tarımında kullanılan kimyasal gübre nedeniyle toprağın verimini kaybettiğini belirterek böyle devam etmesi halinde yakın bir gelecekte çayın filiz ve yaprak veremez hale geleceğini ve üretimin düşeceğini açıkladı, çay tarımının sürekliliği açısından biran önce organik gübreye geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu düzenlediği basın toplantısında, 2017 yılına ilişkin çay alım ve satımı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Geçen yıl üreticilerden 525 bin ton yaş çay aldıklarını açıklayan Sütlüoğlu, dekara 400 kilogram kota uygulaması ile üreticilerin taban fiyat altına çay satmadığını belirterek uygulama ile çayda altın döneminin yaşandığını söyledi. Beyaz çayda yüzde 63 artışla geçen yıl 834 kilogram üretim gerçekleştirdiklerini ifade eden Sütlüoğlu, stoklarında ise şuan 84 bin ton dolayında kuru çay bulunduğunu açıkladı.
\'110 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ\'
Üretici ödemelerini zamanında gerçekleştirdiklerini ifade eden Sütlüoğlu, \"Geçen yıl üreticilerimize 1 milyar 75 milyon liralık ödeme yaptık. 2017 yılı sonu itibariyle 106 bin ton kuru çay satışı gerçekleştirdik. Yeni markamız olan bizi gençlerle ve çocuklarla buluşturan soğuk çay markamız didi 113.5 milyon litre satıldı. Bunun 8 milyon litresi ise ihracattır. Çok hızlı bir şekilde soğuk çay satışlarımız arttı. Didi piyasası düzenleyen lider bir üründür. Yurt dışında çok rahat satılıyor. Didi, kuru çay satışlarımızın önünü de açıyor. 110 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bunların 38\'i Avrupa, 35\'i Afrika, 15\'i Asya, 12\'si Ortadoğu, 10\'uda ABD ve diğer ülkelerdir. Irak şuan için yeni pazarımızdır. Kısa bir süre içerisinde bu pazara da çayımızı vermiş olacağız.\" dedi.
\'ORGANİK ÇAY TARIMINA GEÇİŞTE GECİKMEK ÇOK YANLIŞ\'
Organik çay tarımına ilişkin açıklamalarda bulunan ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı,Çaykur, RTEÜ Ziraat Fakültesi, Ziraat Odaları, Mühendisler Odası ve ilgili kooperatiflerin işin içinde olduğu 22 firmanın organik gübrelerinin fiilen denemesinin yapıldığını hatırlatan Sütlüoğlu, şöyle dedi:
\"İlmi bir şekilde sahilde, orta ve üst kesimde değişik toprak ve iklim şartlarına sahip olan yerlerde deneme yaptık. Bu denemelerde 2-3 gübrenin kimyasal gübreye eş değer hatta bazısı biraz daha üzerinde çok iyi sonuçlar verdiğini gördük. Bu şekilde yolumuza devam ediyoruz. Arzumuz çaylıkların tamamını organik yapmak. Böyle bir potansiyelimiz ve imkanımız var. Bunu değerlendirmemek doğrusu akıllı bir tercih olmaz. Nitekim çay üreten ülkeler yıllardır bizim üzerine kar yağdığını, en kuzey iklim kuşağında çay yetiştirdiğimizi, çayda haşere olmadığı için pestisit olmadığını bilmiyorlardı. \'Çayın tamamını organik yapabiliriz\' dediğimiz de önce şaşırıyorlar, sonra bunun doğru olduğu anlayınca bize \'Neden hepsini organik yapmıyorsunuz\' diye soruyorlar. Türkiye bu konuda rakipsiz bir ülke. Bizimle aynı iklim şartlarına sahip olan Gürcistan var. Orada da çay kalmadı. Rakip bir ülke yok. Dolayısıyla organiğe geçmemek çok yanlış bir şey olur. Gecikmekte çok yanlıştır. Bir an önce geçilmesi lazım. Zaten 3 yıllık bir süre gerekiyor. Bu nu geciktirmek, ötelemek doğru değildir. Her yeni süreçte bir takım riskler vardır. Siz risk almadan hiçbir şey yapamazsınız. Burada bir riskte yok. Bu projenin hayata geçmesi için çalışanlar aslında tarihi bir görev ifa ediyor. Buna karşı çıkanlar ve geciktirenler de büyük bir vebal yükleniyorlar. Önce bölge insanı ve Türkiye insanı karşısında da büyük bir vebal yükleniyorlar\"
\'ORGANİK GÜBREYE GEÇMEZSEK DUVARA TOSLAYACAĞIZ\'
Organik çay tarımına geçilmemesi halinde gelecekte çay tarımını ciddi risklerin beklediğini ifade eden Sütlüoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
\"Kimyasal gübre kullanarak üretime devam etmemiz uzun süre mümkün olmayacak. Toprak bitmiş durumdadır. Çay aynı şekilde fidan olarak yaşlanmıştır ve çayımız bitmiş durumdadır. .Çayda filiz neredeyse kalmadı. Sadece yaprak veriyor. Yakın bir gelecekte yaprakta vermeyecektir. O zaman duvara toslayacağız. bu olmadan bizim tedbir almamız gerekiyor. Bir anda \'Eyvah bu yıl üretim düştü, ne oldu\' diyeceğiz. Tarım Bakanlığı\'ndan bize verilen bilgi aynı kimyasal gübreyi kullanan Nevşehir\'de patates üretiminin artık yapılamadığıdır. Kimyasal gübre ile patates yetiştiriyorlardı, şuan da toprak bitti ve üretim yapamıyorlar. Bizde yakın bir gelecekte aynı akıbetle karşı karşıya kalacağız. Ben bunu bir vebal olarak söylüyorum. Çok yönlü olarak bizim bu projeyi hayata geçirmemizin mecburiyeti ve zarureti var\"
\'ORGANİK TARIMI ENGELLEYENLER ÇOK YANLIŞ YAPIYOR\'
Organik çay tarımının bölgede yaşayan tüm canlıların sağlığını ilgilendirmesi nedeniyle bölgenin en büyük projesi olduğunu ifade eden Sütlüoğlu, \"Yoğun kimyasal gübre kullanımı maalesef yer altı sularımızı ve toprağımızı da kirletmiştir. Bunun zararını bölgede yaşayan tüm canlılar çekiyor. Kirli olmayan pınar suyumuz yok. Birileri organik çay tarımına karşı bir hava oluşturmaya çalışıyor. \'Organik çay istenen fiyata satılmıyor\' diye asılsız iddialar ortaya atılıyor. Biz organik çayımızı tüm dünyaya gönderiyoruz. Bu çıkışlar organik çayı kötüleme kampanyasına dönüşüyor. Belden aşağıya vurulmaya başlandı. Bunu kimlerin yaptığını kamuoyu biliyor. Bunu yapanlar çok yanlış yapıyor. Bunu yapanlar bilerek yada bilmeyerek bölge insanı ve ülkeye en büyük zararı veriyor. Bu konuda 10 defa düşünüp 1 defa konuşmak lazım. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın da desteğini almıştık. Ama kendisine \'Organikte ürün düşecek, dışarıdan çay gelecek ve damak tadı değişecek\' gibi yanlış bilgiler aktarılınca kendisin de kafası karışır. Bu tarz yanlış bilgilerle kafa karıştırılmamalı. Doğru organik gübre ile ürün kaybı yaşanmıyor. Geçiş sürecinde eksik ve yanlış uygulamalardan ürün kaybı belki olabilir. Bunun da telafi edileceği bakanlarımız tarafından söyleniyor\" dedi.
\'ORGANİĞİ ENGELLEYENLERE ÇAYCININ DOSTU DİYEBİLİR MİYİZ?\'
Gıda Tarım ve Hayvancılık eski bakanı Mehdi Eker\'in çay kanunun çıkarılacağına dair sözü olduğunu hatırlatan Sütlüoğlu, \"Bu söz yerine gelmedi. Bu çay kanununun güncellenmesi lazım. Bu kanunla organik üretimi, çaylıkların yenilenmesini, kaçakçılıkla mücadeleyi, üreticiden daha ucuza çay alınmamasını sağlayacak düzenlemeler yapmamız lazım. Kesin çözüm bir kanunun çıkması ile mümkün. Bir an önce bu kanun çıkması için hep beraber gayret sarf etmemiz gerektiğini söylüyoruz. Organik çaya geçileceğine dair eski bakanımız Faruk Çelik bey büyük gayret sarf ederek söz vermişti. Bu sözlerin yerine gelmesi gerekiyor. Vatandaşın beklentisi de budur. Kim engelliyor?. Kimin engellediğini, kimin kafa karıştırdığı biliniyor. Ben umudumu kaybetmiş değilim. Sonuna kadar bu konuyu takip edeceğim. İnşallah organik çay tarımına geçeceğiz. Dünyada organiğin iyi olmadığını söyleyen var mı?. Ama Rize\'de birilerinde bunu duyuyoruz. Bunlara biz Rize dostu diyebilir miyiz?. Çaycının dostu diyebilir miyiz?. Kime hizmet ediyorlar? Bunu sorgulamamız lazım\" diyerek açıklamalarını tamamladı.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Çay tarımı detayları
Genel Müdür İmdat Sütlüoğlu açıklaması
Haber: Muhammet KAÇAR Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA
===================================================
7)PAZARA GİTMEK İÇİN EVDEN ÇIKAN YAŞLI ADAM 2 GÜNDÜR KAYIP
BOLU\'nun Yeniçağa ilçesine bağlı Eskiçağa köyünde 2 gün önce pazara gitmek için evden çıkan 68 yaşındaki İsmail Hırçın\'dan bir daha haber alınamadı. İsmail Hırçın\'ı bulmak için ormanlık alanda arama çalışması yapılıyor.
Zonguldak\'ın Ereğli ilçesinden Bolu\'nun Yeniçağa ilçesi Eskiçağa köyüne kızının yanına ziyarete gelen İsmail Hırçın, Perşembe sabahı pazara gitmek için ilçe merkezine gitti. Eve geri dönmeyen yaşlı adamın yakınları durumu jandarma ekiplerine bildirdi. Jandarma, dün İsmail Hırçın\'ı bulmak için çalışma başlattı. AFAD ekipleri, köylüler ve yaşlı adamın yakınları da çalışmalara destek verdi. Köy çevresindeki ormanlık alanda drone ile havadan tarama da yapıldı. Arama çalışmalarına katılan yaşlı adamın oğlu Saffet Hırçın, haberi alır almaz Zonguldak’ın Ereğli ilçesinden yola çıktığını ifade ederek, \"Perşembe günü sabah \'Pazara gidiyorum\' diye çıkmış akşam dönmeyince bize haber verdiler. O geceden beri arıyoruz. Askeriye drone getirdi. Onla arama çalışmaları sürüyor. Biz de köylülerle yaya olarak arıyoruz. AFAD, jandarma, köylüler, eş dost, akrabalarımız arama çalışması yapıyor. Hastalığı falan yok. Sadece açık kalp ameliyatı olmuştu. Bizim korkumuz bir yerde sıkışıp kaldığı yönünde. Orman merakı vardı. Ormanları sever, gezerdi. Normalde Zonguldak Ereğli\'de yaşıyor. Ama buraya kızının yanına gelmişti\" dedi.
Görüntü Dökümü
-Arama çalışmaları
-Saffet Hırçın ile röportaj
-Ormanlık alandan görüntüler
-Detaylar
Süre: 02:56 Boyut: 329 MB
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/YENİÇAĞA(Bolu),(DHA)
==================================================
8)MHP, TOKAT\'TA ESNAFLARA BAYRAK DAĞITTI
MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) Tokat İl Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Afrin’e yönelik başlatılan \'Zeytin Dalı Harekatına’ destek olmak amacıyla esnaflara Türk bayrağı dağıttı.
Suriye’nin Afrin kentindeki terör örgütlerine yönelik Zeytin Dalı Harekâtına destek amacıyla MHP Tokat İl Başkanı Onur Çalışkan ve İl Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte Gazi Osman Paşa Bulvarı üzerindeki esnaflara 2 bin adet Türk bayrağı dağıttı. Türk silahlı Kuvvetleri’nin Afrin\'de büyük başarı elde ettiğini ifade eden İl Başkanı Çalışkan, \"Bu manada birliğimizin, dirliğimizin, beraberliğimizin hiçbir siyasi parti gözetmeksizin temsil eden bizim milli birlik ve beraberliğimizi taçlandırdığımız yüce Türk bayrağımızı biz de Tokat esnafına dağıtma kararı aldık. Afrin operasyonu devam ettiği müddetçe, bütün sokakları Türk bayraklarıyla süsleme ve donatma buradan oradaki askerlere manevi anlamda destek verme hususunda böyle bir kampanya tertipledik. Bu anlamda 2 bin Türk bayrağını bugün itibari ile bütün Tokat esnafına dağıtma kararı aldık\" dedi.
Görüntü Dökümü:
-Partililerin esnafa bayrak dağıtması
-Dükkanlara bayrak asılması
-İl Başkanının açıklaması
Haber-Kamera: Halil İbrahim YEL/TOKAT,(DHA)
(158 mb)
© Tüm hakları saklıdır.