04 Aralık 2018 13:22
1)LİCE VE HANİ\'DE 37 KÖY VE MEZRADA İLAN EDİLEN SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI SONA ERDİ
DİYARBAKIR\'ın Lice ve Hani ilçelerine bağlı 37 köy ve mezrada 2 Aralık günü başlatılan operasyon öncesi ilan edilen sokağa çıkma yasağı dün gece yarısı saat 24.00\'de sona erdi.
Lice ve Hani ilçesi kırsalındaki 37 köy ve mezrada, sona eren sokağa çıkma yasağı ile ilgili Diyarbakır Valiliği\'nce yapılan yazılı açıklamada, \"İlimiz Hani ve Lice ilçeleri mülki sınırları içerisindeki dağlık ve ormanlık alanda faaliyet yürüten, aralarında üst düzey örgüt yöneticilerinin de bulunduğu değerlendirilen bölücü terör örgütü mensuplarını ve işbirlikçilerini etkisiz hale getirmek, bölgede bölücü terör örgütü mensupları tarafından kullanıldığı değerlendirilen sığınak, barınak, depo alanlarını, uçaksavar mevziilerini tahrip etmek ve malzemeleri ele geçirmek maksadıyla operasyon düzenlenmiştir\" denildi.
Sokağa çıkma yasağına uydukları için vatandaşlara teşekkür edilen valilik açıklamasında, sokağa çıkma yasağının uygulandığı köy ve mezra isimleri ise şöyle sıralandı:
\"Operasyon icra edilen bölgelerde halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması ve sivil vatandaşların zarar görmemesi amacıyla, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun ilgili maddeleri gereğince, belirtilen bölgelerde; Hani ilçesine bağlı olan; Kaledibi, Akçayurt, Topçular, Y.Turalı, Kalaba, Uzunlar, Serenköy köyleri ile Başaklı, Güzelce, Taşburun, Karapilyari, Mezartarlası, Sıraevler, Horsel, Çay, Damlatepe, Uysal, A.Turalı, Gürbulak mezraları, Lice ilçesine bağlı olan; Şenlik, Birlik, Abalı, Erginköy, Tuzlaköy, Çeper, Daralan ve Duruköy köyleri ile Elmadere, Ağılçık, Akçapınar, Ayaz, Şakan, Boyluca, Dahlık, Alikahya, Hacımusabey ve Kutlamış mezralarında, 02 Aralık 2018 Pazar günü saat 06.00\'dan itibaren duyurulan yasaklama kararı 03 Aralık 2018 Pazartesi günü saat 24.00 itibariyle kaldırılmıştır. Vatandaşlarımıza kendilerinin can ve mal güvenliğinin sağlanması için uygulanan yasağa uydukları için teşekkür ederiz.\"
DİYARBAKIR, (DHA)-
======================================================
2)ZIRHLI ARAÇTA 8 ARKADAŞI ŞEHİT OLAN YARALI UZMAN ÇAVUŞTAN İYİ HABER
BATMAN\'da, 4 Ekim\'de, PKK\'lı teröristlerin el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu 8 askerin şehit olduğu olayın tek yaralı kurtulanı Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Salih Akyüz (27), tedavi gördüğü Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nden (GATA) taburcu edilerek memleketi Trabzon’a geldi. 2 ay sonra koltuk değneklerinin yardımıyla ayağa kalkmayı başaran Akyüz’ün ilk isteği birliğine geri dönmek oldu.Batman\'ın Hasankeyf ilçesinde, 4 Ekim tarihinde yol yapım çalışmasının emniyetini sağlayan askerlerin bulunduğu zırhlı askeri aracın geçişi sırasında PKK\'lı teröristler, asfaltın altına tuzakladıkları el yapımı patlayıcıyı infilak ettirdi. Patlamada, 1\'i astsubay, 7\'si uzman çavuş, 8 asker şehit oldu, 1 asker de ağır yaralandı. Patlamanın ağır yaralı tek kurtulanı Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Salih Akyüz, Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nde tedavi altına alınmıştı. Hastaneden taburcu edilen ve memleketi Trabzon\'un Maçka ilçesi Kuşçu Mahallesi\'ndeki evinde dönen Akyüz\'ün tedavi süreci devam ediyor. Olaydan 2 ay sonra koltuk değneklerinin yardımıyla ayağa kalkmayı başaran Akyüz’ün ilk isteği birliğine geri dönmek oldu.
\'ARACIN DIŞINA SAVRULDUK\'
Yaşadığı olayı anlatan Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Salih Akyüz, 4 Ekim sabahı 9 kişilik ekip olarak askeri araçla yola çıktıklarını belirterek içerisinde bulundukları zırhlı aracın patlama ile savrulduğunu söyledi. Akyüz, \"Olay anında gözümü açtığımda toprağın içinde yatıyordum. Vücudumun ısındığını hissettim, kafamı çevirdiğimde 10 metre uzaklıkta arabanın yandığını gördüm. O an patlama olduğunu anladım. Uzaklaşmaya çalıştım. Vücudumda kollarım hariç hiçbir yerim hareket etmiyordu. Aracın dışına 5 kişi savrulmuştuk. Olay anında 2 kişi sağ kalmıştık. Arkadan gelen arkadaşlarım oradan bizi çekip kurtardılar. Hastaneye kaldırıldıktan sonra yaralı arkadaşımda şehit oldu. Bana arkadaşlarımın şehit olduğu söylenmedi. 20 gün sonra 8 arkadaşımın şehit olduğunu öğrendim. Rabbim mekânlarını cennet eylesinö dedi.
‘TİMİMDE GÖREVDE OLMAK İSTİYORUM\'
Şehit arkadaşlarının ailelerine seslenen Akyüz, \"Şehitlerimizin aileleri üzülmesinler. Evlatları bu vatana en iyi şekilde hizmetlerini yerine getirdiler. Başları dik olsun, evlatları ölmedi. Çünkü ‘şehitler ölmez’ bu bir gerçektir. Allah razı olsun kendilerinden bu vatana hayırlı evlatlar yetiştirdiler. Vatani görevlerini en iyi şekilde yerine getirdiler. Onların bıraktıkları yerden biz devam edeceğiz inşallah. İzin verirseler kaldığımız yerden devam edeceğim. Timimde görevde olmak istiyorum. İnşallah doktorlarımız izin verirse kaldığım yerden devam edeceğimö diye konuştu.
Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Salih Akyüz\'ün babası Ahmet Akyüz de “Oğlum askere giderken annesine \'ben şehit olmaya gidiyorum. Eğer şehit olursam beni evin bahçesine defnedin\' demişti. Annesi bunu bana söylediği zaman çok gurur duydum. Çocuklarımın vatana az bir faydası olması beni gururlandırır\" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Evin dış görüntüsü
-Muhammet Salih Akyüz’ün tekerlekli sandalye ile görüntüsü
-Koltuk değnekleriyle yürümesi ve asker selamı vermesi
-Röportajlar
-Detaylar
HABER KAMERA: SELÇUK BAŞAR/TRABZON-DHA
======================================================
3)FOTOĞRAF ÇEKTİRDİĞİ İÇİN ÖLDÜRÜLEN FURKAN\'IN BABASI EN AĞIR CEZAYI İSTEDİ
Adana\'da, arkadaşı İlyas Can (20) ile gittiği dinlenme parkında fotoğraf çektirirken, \'Burası bizim mekanımız, burada fotoğraf çektiremezsin\' denildikten sonra bıçaklanarak, öldürülen Muhammed Furkan Birkaç\'ın (16) babası Muhammed Birkaç (48), \"Oğlum güçlü bir çocuktu, onlara karşı gelmiş. Saldırganlar da bıçaklamış. Ben her gün oğlumun elbiselerini kokluyorum\" dedi.
Olay, 17 Kasım\'da, Çukurova ilçesine bağlı Beyazevler Mahallesi\'ndeki Yalçın Park\'ta meydana geldi. Arkadaşı İlyas Can ile parka gelen Muhammed Furkan Birkaç, iddiaya göre, burada oturduktan sonra fotoğraf çektirmek istedi. Bir süre sonra iki arkadaşın yanına gelen kimliği belirsiz kişiler, \"Burası bizim mekanımız, bizim semtimiz. Burada fotoğraf çektiremezsin\" dedi. Çıkan sözlü tartışmanın büyüyüp, kavgaya dönüşmesi üzerine saldırganlar, Birkaç ve Can\'ı bıçakladı. Yaralanan iki arkadaş, çevredekilerin çağırdığı sağlık görevlilerince ambulansla hastaneye kaldırıldı. Muhammed Furkan Birkaç, tedaviye alındığı Adana Şehir Hastanesi\'nde, saldırıdan 2 gün sonra yaşamını yitirdi. Olayın ardından Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüphelilerin kimliğinin belirlenip, yakalanması için çalışma başlattı. Yaralı İlyas Can\'ın ifadesini alan ekipler, saldırıyı gerçekleştiren 2 kişinin eşkallerini belirledi. Ekipler, daha sonra olayın meydana geldiği parkın çevresindeki 100 güvenlik kamerasının kaydını inceledi. Bunlar üzerinden çalışma yapan polis ekipleri, saldırganların M.S. (16) ve A.T. (16) oluğunu tespit etti. Ekipler, evlerinde yakaladığı M.S. ile A.T.\'yi Çocuk Şube Müdürlüğü\'ne götürdü. Emniyetteki işlemlerinin ardından 2 kişi, adliyeye sevk edildi. M.T., çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, A.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
\'HER GÜN ELBİSELERİNİ KOKLUYORUM\'
Acılı baba Muhammed Birkaç, Furkan\'ı Kabasakal Mezarlığı\'nda toprağa verdiklerini söyledi. Boya ve dekorasyon işi yaparak, geçimini sağladığını belirten 3 çocuk babası Birkaç, \"Furkan liseyi açıktan okuyordu. Bana sürekli işlerimde yardım ederdi. Hafta sonlarında okuluna giderdi. Olay günü yanıma geldi, bana yardım etmek istediğini söyledi. Ben de hafta sonu olduğunu söyleyerek, harçlığını verip, gezmesini istedim. Öğleden sonra polis, oğlumun bıçaklandığını söyledi. Elim ayağım titredi, hastaneye gittim. 2 gün sonra yaşamını yitirdi\" diye konuştu.
Yaşadıklarının kelimelerle tarif edilemeyeceğini dile getiren Birkaç, \"Bu, tarif edilecek bir acı değil. Ciğerim yanıyor. \'Fotoğraf çekilemezsiniz\' diyen 2 kişi, oğlumu öldürdü, arkadaşını yaraladı. Oğlum güçlü bir çocuktu, onlara karşı gelmiş. Saldırganlar da bıçaklamış. Ben her gün oğlumun elbiselerini kokluyorum\" dedi.
\'YAŞLARI 18\'DEN FAZLA\' İDDİASI
Cinayetten sonra yakalanan faillerin 16 yaşında olmadığını öne süren Muhammed Birkaç, \"Kavgayı gerçekte çıkaran A.T.; bu çocuk, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış. A.T.\'nin elini kolunu sallaya sallaya gezmesine gönlüm razı değil. Zanlılar, 18 yaşından büyük. Bunlar kimlikte küçük yazılmış. Yetkililerden kemik tespiti yapılmasını istiyorum. Gerçek yaşları ortaya çıksın\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
- Babanın konuşması
- Oğlunun kıyafetlerini göstermesi
- Kıyafetlerden detay
- Ayakkabısından detay
- Parktan görüntüler
- Ölen çocuğun sağlık fotoğrafları
Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,(DHA)
SÜRE: 04\'28\" BOYUT:496 MB
================================================
4)KALDIRIMA BAŞINI ÇARPTI, HAFIZASINDAKİ 34 YIL SİLİNDİ
KOCAELİ\'nin Derince ilçesinde, 2014 yılında dengesini kaybetmesi sonucu başını kaldırıma çarpan Serdar Mete (38) hafızasını kaybetti. 5 yıllık eşini, çocuğunu ve hayatına dair hiçbir anısını hatırlamayan Serdar Mete, hayata sıfırdan başladı.
Bir ilaç firmasında mümessil olarak çalışan Serdar Mete, 2014 yılında Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne gitmek için evinden yola çıktı. Otomobilini bir ara sokağa park eden Serdar Mete, aracından indiği sırada dengesini kaybetmesi sonucu düşerek başını kaldırım kenarına vurdu. Bir ağacın dallarına tutunarak kalkan Serdar Mete bir daha yere düştü. Gözlerini hastanede açan Serdar Mete\'nin, hafızasındaki 34 yılı silindi. Eşini, çocuğunu, evinin adresini ve birçok şeyi hatırlayamayan Serdar Mete yaşamına sıfırdan başladı.
\"5 YILLIK EŞİMİ TANIYAMADIM\"
Başına aldığı darbe sonucu gözlerini hastanede açan Serdar Mete yaşadığı hafıza kaybı nedeniyle eşini tanımadığını söyleyerek, \"Kaldırımda ayağım kayıyor ve başımı kaldırımın kenarına vuruyorum. Biraz kendime gelmeye başladıktan sonra orada bir zeytin ağacı vardı, dalına tutunup kalkmak istiyorum ama tekrar başımı vurduktan sonra gözümü hastanede açıyorum. O saatten sonra hiçkimseyi tanımıyorum. Hastanedeyim ama ne oluyor, ne bitiyor bilmiyorum. Neredeyim? Ben kimim? Hiçbir şey yok o sıra bende. Eşim geldi, baktı bana \'Ne oldu? Bir şey mi oldu? Nasılsın, iyi misin?\' diye sorunca, ben tanımayınca boş boş bakmaya başladım. Tekrar sorunca ben yanımdakine sordum, \'Bu bayan kim?\' dedim, \'Eşin\' dediler. 5 yıllık eşimi tanıyamadım. \'Nasıl tanımazsın?\' diye eşim beni silkelemeye başladı. Ondan sonra doktorlar beyin kanaması da geçiriyor olabilir diye uyardılar. Daha sonra bir süre eşimi göremedim, orada bayılmış kendisi. Yaklaşık 2 - 2 buçuk ay hastanede yattım.\" dedi.
\"34 SENEM 2 SANİYEDE GİTTİ\"
Mete ilk zamanlarda büyük sıkıntılar yaşadığını belirterek, \"Kimseyi ama hiçkimseyi tanımıyordum. İlk zamanlar büyük sıkıntılar yaşadım. Çocuğumla aram farklıydı; sürekli oynarmışım, sürekli onunla vakit geçirirmişim. İlk zamanlar gelip kucağıma atlayınca, ben o an tepki veremeyince sıkıntı büyük oğlumda çıktı. Onu istemedim ilk zamanlar. Tabii eşimi tanımıyorum, eşim de yabancı bir kadın benim için. Annemi aynı şekilde tanıyamadım. Yakın çevrem dahil hiçkimseyi tanıyamadım; ağabeyimi, ablamı hiçkimseyi tanıyamadım. Herkes gelip kendini tanıtmaya başladı. Tabii ilk zamanlar o kadar çok geldiler ki o zaman biraz da kafam karıştı, biraz boğuldum, bunaldım. Ne yapacağımı, kime nasıl davranacağımı da bilemiyordum. Herkes geliyor bir şey söylüyor, kendini anlatıyor. Beni anlatıyor ama ben kendimi bile tanımıyordum. Kendinizi tanımıyorsunuz, kim olduğunuzu tanımıyorsunuz, ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsunuz, nasıl davranacağınızı bilmiyorsunuz. Çok zordu.\" diye konuştu.
\"ÇOCUKLUĞUMU HATIRLAMAYI ÇOK İSTERİM\"
Eşinin kendisine çok destek olduğunu ifade eden Mete, \"Eşim sağ olsun çok büyük destek oldu. Uzun zaman evde gecenin geç saatlerine kadar ders çalışıyorduk. İşimle ilgili ilaçları öğrenmeye çalıştım, nasıl bir iş yaptığımı öğrenmeye çalıştım. Onun haricinde zaten öğrenmem gereken o kadar çok şey vardı ki, 34 seneyi bir anda sildim. 34 sene 2 saniyede gitti bende. İnsanın yaşadığıyla karakteri oturur, nasıl bir karakter olduğumu da bilmiyordum. Sorsalar geçmişi hatırlamak ister misin diye bu saatten sonra bilmiyorum ama çocukluğumu hatırlamayı çok isterim. O güzel zamanları hatırlamak isterim, tabii çok zor bu saatten sonra. Doktorların da dediği çok zor, o yüzden bu hayata alışmaya çalışıyorum.\" dedi.
\"İLK İŞİM EVLİLİK CÜZDANINA BAKMAK OLDU\"
İlk zamanlar bazı konulara inanmanın zor olduğunu söyleyen Mete, şöyle konuştu:
\"Hafızamı kaybettiğim ilk dönemlerde geçici olduğunu zannettikleri için yakın arkadaşlarım benimle şakalaşıyorlardı. Hastanedeyken bana sarışın, uzun boylu, mavi gözlü bir karın var birazdan gelecek dediler. Eşim geldi, ben tanıyamadım. Sonra eşim de bana arkadaşlarımın şaka yaptığını söyledi. İlk zamanlar bazı şeylere inanmak çok zor geliyordu. Hastaneden çıktık, daha sonra bende de bir şeyler oturmaya başlayınca da telefon, bilgisayar, Google gibi arama motorlarını kullanmaya başladım. Konuşurken evlilik üzerine, evlilik nedir, bunun bir belgesi var mı diye bakınırken evlilik cüzdanını gördüm. İzinli olarak çıktım hastaneden ve döndüğümde de ilk işim evlilik cüzdanını sormak oldu. Baktım üzerinde bir fotoğraf var, benim fotoğrafım. Yanında da eşimin fotoğrafı var, onu görünce o zaman evli olduğuma inandım. Tamam dedim, bu kadın benim eşim.\"
\"KENDİMİ ANLATIP TANITMAM ÇOK ZOR OLDU\"
Eşinin hafıza kaybından sonra kendisini tanıtmasının zor olduğunu söyleyen Nurşah Mete, şöyle konuştu:
\"Alışma dönemi çok uzun sürdü. Kendimi anlatmam, ona tanıtmam çok zordu. Çünkü başlangıçta arkadaşları inanmamışlar ve geçici hafıza kaybı sanmışlar. Kendisine şaka yapıp \'Senin sarışın, uzun boylu bir karın var. Birazdan gelince görürsün\' demişler. Ben de ne sarışın ne de çok da uzun boylu bir kadın değilim. Hastaneye gittiğimde doğal olarak eşim bana bir baktı, bir de arkadaşlarına baktı sonra \'Hani benim eşim uzun boylu sarışın biriydi?\' deyince ben şok oldum. O süreci atlatmak çok uzun ve zor oldu. Ben de \'Arkadaşların sana şaka yapmışlar. Senin hafızanı kaybettiğine inanmıyorlar\' diye anlatmaya çalıştım. Ondan sonra eve geldik, benden evlilik cüzdanımızı istedi. İnanmadı onun eşi olduğuma. Daha doğrusu kimsenin onun eşi, dostu, akrabası, annesi olduğuna da inanmıyor. Herkesin onu kandırdığını düşünüyordu. Eve gelince evlilik cüzdanını görmek istedi, \'Evlilik cüzdanı diye bir şey varmış, onu görmek istiyorum.\' dedi. Ben de o sinirle hem evlilik cüzdanımızı hem de imam nikahında kıyılan belgelerin tamamını tek tek gösterdim. O süreçte 4-5 ay kendimi ona hem tanıtmak hem çocuğumu tanıtmak hem ailesini, arkadaşlarını tanıtmak çok uzun bir süreçti.\"
EŞİNİN DURUMUNU AVANTAJA ÇEVİRDİ
Nurşah Mete eşinin durumunu avantaja çevirdiğini ifade ederek, \"Kazadan önce bir tavaya bile yumurta kırmışlığı yoktu, bir gün eve geldiğimde yumurtayı kabuğuyla beraber kırmaya çalışmıştı, öyle bir insandı. Kazadan sonra ise bir anda kendi kendine evde saç kavurma yapan bir adam oldu. Ağlayacaktım sevinçten. Bu durumu avantaja çevirmeyi de o anda düşündüm. Avantaja da çevirdim; önceden sen yemek yapardın, temizlik yapardın, bulaşık yıkardın diye anlattım ona hep. Yapar mıydı? Asla yapmazdı ama şu anda yapıyor her şeyi.\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Serdar Mete eşi Nurşah Mete ile röp
-Anons
-Evde çay demlerken,sohbet ederlerken görüntüleri
-Evlilik fotoğraflarına bakarken detaylar
HABER: Ergün AYAZ/KAMERA: Alişan KOYUNCU/DERİNCE(Kocaeli), (DHA)
================================================
5)DÜNYACA ÜNLÜ VAN KEDİLERİNE ÖZEL BAKIM
VAN\'ın önemli değerleri arasında olan, bir gözü mavi, bir gözü sarı kedileri, üreme dönemi öncesi özel bakıma alındı. Koruma altında oldukları YYÜ Kampusu içerisindeki Araştırma ve Uygulama Merkezi\'ndeki kedilerin sağlık kontrolleri, bakımları, aşıları ve kilo kontrolü yapılıyor. Kentin canlı kültür mirası özelliği taşıyan dünyaca ünlü Van kedileri, YYÜ Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi\'nde koruma altında bulunuyor. Nesillerinin devamı için sürekli çalışmaların yapıldığı merkezde ziyaretçiler de eksik olmuyor. YYÜ Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, 2018 yılını başarıyla tamamladıklarını söyledi.
\'STANDARTLARI YÜKSELTİYORUZ\'
Merkezde her yıl standartları biraz daha yükselttiklerini belirten Prof. Dr. Kaya, \"Gerek anne kaliteleri açısından gerek yavru kedilerin kaliteleri olsun biz her yıl bir önceki seneye göre daha kaliteli daha istenilen düzeyde, saf formlar için çaba sarfediyoruz. Geçtiğimiz yıla oranla hem anne doğum oranında artış hem de elde edilen yavru açısından yüzde 15 artış kaydetmişiz\" dedi.
KEDİLER ÖZEL BAKIMA ALINDI
Merkez olarak 2018 yılını geride bıraktıklarını ve 2019 yılı için çalışmalara başladıklarını belirten Prof. Dr. Kaya, \"Annelerimiz yoruldu. Bütün sene boyunca yavru doğur, emzir, büyüt şimdi de annelerin bakımları yapılıyor. Kedilerin sağlık taramaları, aşıları yapılıyor. Emzirme döneminde kaybettiği kiloları ve yeniden kondisyonununu sağlayabilmesi için şu an yoğun beslenmeleri yapılıyor\" diye konuştu. Yıllara göre anne kedilerin nasıl yavru doğurduğunun kayıt altına alındığı merkezde, Van kedisinin saf formlarına aykırı yavru sayısında artış olan anne kedi üreme programından çıkarılıyor. Böylece Van kedisinin neslinin koruması da sağlanıyor. Prof. Dr. Kaya, 2019\'un ilk ayından itibaren çiftleştirme programına başlayacaklarını belirterek, \"Geçen yılın en erken doğum yapan anneleri 2019\'un da en erken anneleri olacak. Bu yıl hedefimizi daha büyüterek çalışmalarımıza devam edeceğiz\" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Van Kedi Evi
-Kedi evindeki kedilerden genel ve detaylar
-YYÜ Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya ile röportaj
-Kedilerin bakımları yapılırken
-Kedi evi binası
Gülay KUYUCU - Orhan AŞAN/VAN, (DHA)-
===================================================
6)KÖPEKLERİN ZEHİRLENMESİNE TEPKİ
MUĞLA\'nın Fethiye ilçesinde, 2 köpeğin zehirlenerek telef edilmesi üzerine bir araya gelen vatandaşlar, tepki gösterdi.
Foça Mahallesi\'nin turistik bölgesi Çalış Mevkii\'nde geçen pazar günü iki köpeğin zehirlenerek telef edilmesi, mahalle sakinlerini öfkelendirdi. Bir araya gelen mahalle sakinleri, dün (pazartesi) akşam eylem yaparken, bölge sakini olan yabancı uyruklular da katılarak destek verdi. Eyleme katılan 20 hayvanseverler ellerinde \'Sevmiyor olman öldürmeni gerektirmez\', \'Katilimi bulun\', \'Hayvanlara eziyete hayır\', \'Doğanın dengesi hayvanlarla korunur\' yazılı pankartlar taşıdı. Topluluk, köpeklerin öldüğü yere karanfil bıraktı.
Grup adına açıklama yapan Hayvan Destek ve Eğitim Derneği Başkanı Gökçen Gökmen Bayram, bölgede yıllardır yaşayan iki sokak köpeğinin kimliği belirsiz kişiler tarafından katledildiğini söyledi. Bayram, \"Olayla ilgili Fethiye Belediyesi de savcılığa suç duyurusunda bulundu. Hayvana tahammülü olmayanın, insana da tahammülü olmaz. Bu insanlar tehlikeli. Fethiye gibi bir yerde, bu gibi insanların olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu bölgede yaşayan başka hayvanlar da var. Bu olayların önüne geçilmesini istiyoruz\" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
- Eylemden görüntü
- Basın açıklaması
- Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Sedat ÜNAL / FETHİYE (Muğla), (DHA)
====================================================
7)VALİDEN ENGELLİLERE TRAFİK POLİSİ VE HIZ UYARISI
HOLLANDA\'da yaşayan gurbetçilerin kurduğu All For Life Foundation Derneği\'nin gönderdiği 40 akülü araba Erzurum\'daki engellilere dağıtıldı. 30 saat şarjı süren ve saatte 18 kilometre hız yapabilen arabaları engellilere teslim eden Vali Okay Memiş, \'hız\' uyarısı yaptı.
Merkeç Yakutiye ilçesindeki Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen törene Vali Okay Memiş, İyi Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu katıldı. Görevliler, törenden önce engellilere akülü arabalarla ilgili kısa bilgiler verildi. Tekerlekli sandalyelerinden inerek akülü arabalarına binen engelliler büyük sevinç yaşadı. Vali Okay Memiş, Hollanda\'dan gönderilen 40 akülü arabanın engellilerin yaşamını daha da kolaylaştıracağını söyledi. Konuşmalardan sonra engellilere araba anahtarlarını dağıtan Vali Okay Memiş, dernek yöneticilerinden bilgi aldı. Arabaların saatte 18 kilometre hız yaptığını öğrenen vali Memiş, engellileri \"Trafik polisine dikkat\" diye uyardı.
Anahtar dağıtımı sırasında bazı engellilerin araçları kullanmada zorlandıklarını gören Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, eğitim için gönüllü olduklarını bildirdi. Tavlaşoğlu, \"Bir çok engelli araba kullanımı konusunda yeni oldukları için eğitim almaları gerekiylor. Ulaşım Daire Başkanlığı olarak engelli kardeşlerimize eğitim vermek için gönüllüyüz. Ayrıca, akülü araçların çabuk biten şarjları için otobüs duraklarına gerekli düzenleme yapıldı. Engelli kardeşlerimiz otobüs duraklarında araçlarını şarj edebilir\" dedi.
Tekerlekli sandalyelerden kurtularak akülü arabalarına kavuşan engelliler teslim belgelerini imzaladıktan sonrra teker teker trafiğe çıktı. Trafik polislerinin de bulunduğu caddede araçlarıyla ilerleyen engellilere \'yavaş sürün\" uyarısı geldi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Akülü araçlarında oturan engelliler
-Vali Okay Memişin akülü araçları incelemesi
-Okay Memiş engelli vatandaşlar ile konuşması
-Eyüp Tavlaşoğlunun konuşması
-Araçlarını teslim alan engellilerin tören alalanından ayırlması
Haber - Kamera: Salih TEKİN / ERZURUM,(DHA)
SÜRE: 04.05 BOYUT: 592 MB
=====================================================
8)VAN\'IN 7 KİLOMETRELİK PRESTİJ CADDESİ HİZMETE AÇILDI
TÜRKİYE\'nin en uzun caddelerinden biri olan 7 kilometre uzunluğa sahip Van\'daki İskele Caddesi, yapılan düzenlemelerle prestij caddesine dönüştürülerek çift yönlü olarak hizmete açıldı. Açılışta konuşan Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu, Van\'ın Türkiye\'de ilk 10 il içerisine girebilecek bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Van şehir merkezi ile Van Gölü\'nü birleştiren İskele Caddesi, Beşyol Meydanı ile Karayolları Kavşağı arasında yapılan yenileme çalışmalarının sona ermesinin ardından düzenlenen törenle yeniden trafiğe açıldı. Van\'ın Beşyol mevkiinden başlayarak Van Gölü sahiline inen caddenin açılışına Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu, AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Vali Yardımcısı Sinan Aslan, VASKİ Genel Müdürü Ali Tekataş, İpekyolu İlçe Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Cemil Öztürk, Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Fazıl Tamer, Ülker Cem Kaplan, Salih Allahverdi, daire başkanları ve vatandaşlar katıldı.
Büyükşehir Belediyesi tarafından ışıklandırma, ağaçlandırma ve kaldırım çalışmaları yapılan İskele Caddesi, yeni bir prestij caddesi haline getirilirken, caddenin açılışında konuşan Vali Zorluoğlu, kentteki İki Nisan Caddesi\'nin ardından 7 kilometre mesafeli İskele Caddesi\'nin de modernize edilerek hizmete sunulduğunu söyledi.
\'VAN, TÜRKİYE\'DE İLK 10 İL İÇERİSİNE GİREBİLECEK POTANSİYELE SAHİP\'
Vali Zorluoğlu, şunları söyledi:
\"Bu sene içerisinde Büyükşehir Belediyemizin imkanlarıyla burada kaldırım düzenlemesi, asfalt yapımı, bordür yapımı, caddeyi yeşillendirecek ıhlamur, çınar ağaçları ve ilgi toplayan harikulade ışıklandırması ile Van\'ımıza bir prestij caddesini daha kazandırmış olduk. İki Nisan Caddesi\'nden İskele Caddemize, atık su tesisi, katı atık tesisi, binlerce kilometre asfalt yoldan, binlerce kilometrelik kanalizasyon ve risale su hattına tüm Büyükşehir Belediyesi hizmetleri, Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin destekleri, milletvekillerimizin Ankara\'daki gayretleri ile gerçekleşiyor. Bu nedenle emeği geçenlere bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bu hizmet kervanının kesintiye uğramadan devam etmesi halinde Van, sadece bölgemizin değil, ülkemizin de mutlaka ilk 10 ili içerisine girebilecek potansiyelini hayata geçirecektir.\"
Yapılan konuşmaların ardından Vali Zorluoğlu ve beraberindeki protokol üyeleri, açılışını yaptığı caddeyi gezdi.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Türkiye\'nin en uzun caddesi olan Van\'daki İskele Caddesi (Dronla havadan çekilmiş görüntü)
-Caddenin açılışına gelen Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu
-Zorluoğlu\'nun konuşması
-Zorluoğlu ve bearberindekiler, caddenin açılışını yaparken
-Caddeyi gezerlerken
-Caddeden geçen araçlar
BOYUT:441.67 MB
SÜRE:3 DK 56 SN
Behçet DALMAZ/VAN, (DHA)-
=====================================================
9)NİLÜFER ÇİÇEKLİ GÖLBAŞI GÖLÜ, TEMİZLENECEK
Hatay\'ın Kırıkhan ilçesi Adalar Mahallesi\'ndeki üzeri nilüfer çiçekleri ile kaplı Gölbaşı Gölü\'ndeki plastik atıklar, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Kırıkhan Meslek Yüksek Okulu (MYO) ve TEMA Vakfı tarafından temizlenecek.
İlçeye 12 kilometre uzaklıkta bulunan Gölbaşı Gölü\'nde, bataklığa bağlı olarak su yüzeyinde yetişen nilüfer çiçeği, bölgeye farklı bir görünüm kazandırıyor. Yaklaşık 7 bin 400 hektarlık bir alana sahip olan Gölbaşı Gölü\'nde yetişen nilüfer çiçeğinin bir süs bitkisi olduğunu söyleyen MKÜ Kırıkhan MYO Müdürü Botanik Uzmanı Prof. Dr. Ahmet İlçim , Türkiye\'de birçok gölde nilüfer çiçeğinin farklı cinslerinin yetiştiğini söyledi. İlçim, \"Gölbaşı\'nda sığ kesimlerde sarı çiçekli türüne; arka kesimlerde, sazlıkların arasında daha çok beyaz nilüfer çiçeğine rastlanır. Suyun temizliğinin göstergesi olarak kabul edilebilir. Temiz sularda yaygın olarak görülebilen bir bitki türüdür. Suyun temizlenmesinde görev yaparlar. Ayrıca bu çiçekler fotosentez yaptığı için suyun kalitesini de artırıyor. Suyun içerisine oksijenin verilmesinde de görev yapıyor\" dedi.
Gölbaşı\'nda özellikle yazın, çevredeki kuyuların fazla su çektiğini söyleyen İlçim, göldeki suda azalma meydana geldiğini ve bazı kesimlerin bataklığa dönüşmesine neden olduğunu söyledi. Nilüfer çiçeğinin bir süs bitkisi olduğunu, saksılarda yetişmeyeceğini sözlerine ekleyen İlçim, \"Ancak belirli derinlikteki bir metreyi aşan havuzlarda, tabanda bir kısım çamur olması halinde yapay havuzlarda yetişir. Çünkü köklerinin zemine bağlanması için bir miktar toprak gerekiyor. Hatay\'da, Kırıkhan İlçesi\'ne bağlı Karadilli, Çamsarı, Hassa ilçesine bağlı Mazmanlı bölgesi ile gölün uzantısı olan kanallarda kısmen görülmektedir\" diye konuştu.
KİRLİLİK TEMİZLENECEK
Gölbaşı Gölü\'nde çevre kirliliğine rastlandığını, göl içerisinde çiçeklerin arasında atıkların ve plastik malzemelerin olduğunu anlatan İlçim sözlerine şöyle devam etti:
\"İnsanlara burayı yasaklayamayız, men edemeyiz. Ama kullanırken uygun, temiz, güzel şekilde kullanmasını sağlayabiliriz. Şu anda gölde atıklar var, plastik şişeler var. Biz üniversite olarak öğrencilerimizle birlikte bir program dahilinde TEMA Vakfı ile hareket ederek temizlemeyi düşünüyoruz.\"TEMA Vakfı Kırıkhan İlçe sorumlusu Hüseyin Yolay ise \"Ekolojik olarak çevre kirliliği insanların dikkatini çekiyor. Bölgenin turizme katkı sağlaması için kirlilikten kurtarmak lazım. Kirlilik hoş değil, Kırıkhan MYO ile birlikte çalışarak çevre etkinliği ile temizleyeceğiz\" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Gölde yüzen ördekler
-Nilüfer çiçeğinden görüntü
-Balıklardan görüntü
-Çiçeklerden detay
-Prof. Dr. İlçim\'in konuşması
-Göldeki çiçek
-Gölden genel ve detay görüntüler
-TEMA Vakfı Kırıkhan İlçe sorumlusu Hüseyin Yolay\'ın konuşması
-Detaylar
Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU-Vasi KÖSE/KIRIKHAN(Hatay),(DHA)
SÜRE: 5\'29\"-BOYUT: 614 MB
================================================
© Tüm hakları saklıdır.