17 Mayıs 2018 14:24
Annesini öldürüp, aynı av tüfeğiyle intihar etti
Manisa\'nın Kula ilçesinde, psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen Doğan Ersöz (46), birlikte yaşadıkları annesi Gülhizar Ersöz\'ü (70) öldürüp, aynı av tüfeğiyle intihar etti.
Kula\'nın kırsal Güvercinlik Mahallesi\'nde çiftçilik yapan evli, 2 çocuklu Doğan Ersöz, dün (Çarşamba) saat 07.00 sıralarında, evlerinin alt katında yaşayan annesini Gülhizar Ersöz\'e av tüfeğiyle ateş etti. Ardından aynı tüfeği çenesinin altına dayadığı belirlenen Ersöz, bir kez daha tetiğe dokundu. Silah sesini duyan komşuları, durumu jandarmaya bildirdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, yaptığı incelemede annesini öldüren Ersöz\'ün aynı av tüfeğiyle intihar ettiğini belirledi. Jandarma ve savcının olay yerindeki incelemelerinin ardından anne-oğlun cesetleri, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu\'na kaldırıldı.
Bir süredir psikolojik sorunları bulunduğu ileri sürülen Ersöz\'ün kızı ve eşinin olay sırasında üst katta, oğlunun ise askerde olduğu öğrenildi. Jandarma, olayla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Olay yerinden görüntü
-Doğan Ersöz\'ün fotoğrafı
-Gülhizar Ersöz\'ün fotoğrafı
-Cesetlerin cenaze aracına taşınması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Hasan YİĞEN / KULA (Manisa), (DHA)
==========================================
Rus turistin valizinden otele ait eşyalar çıktı
Antalya\'nın Kemer ilçesinde 5 yıldızlı bir otelden ayrılan Rus kadın turistin valizinden otele ait çok sayıda malzeme çıktı.
Kemer\'e bağlı Göynük Mahallesi\'ndeki 5 yıldızlı bir otelin görevlileri tatili bitip otelden ayrılacak Rus kadın turistten şüphelendi. Kadın turistten valizini açmasını isteyen görevliler içinde otele ait çok sayıda malzeme olduğunu gördü. Valizden aralarında havlu, banyo malzemeleri ve tabak gibi eşyalar çıktı. Otel görevlileri odadaki yatağın üzerine serdikleri eşyaları tek tek inceledi. Görevliler Rus kadına bu kadar eşyayı neden aldığını sorarken, kadın ise çocuklarının doğum günü olduğunu ve sürekli pasta, meyve yedikleri için ağız ve yüzlerini silmek zorunda kaldığını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
- Görevlilerin valizdeki eşyaları incelemesi
HABER: Levent YENİGÜN/ANTALYA,(DHA)
========================================
Yılın ebesi 18 yılda 5 bine yakın bebeğin doğumunu gerçekleştirdi
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları hizmet binasında çalışan 34 yıllık ebe Hatice Özdemir, 18 yıldır görev yaptığı doğumhanede bu zamana kadar yaklaşık 5 bin bebeğin doğumunu gerçekleştirdi. Özdemir, mesleğini çok sevdiğini söyledi.
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları hizmet binasında çalışan 34 yıllık ebe Hatice Özdemir, Samsun\'da yılın ebesi seçilerek Ebeler ve Hemşireler Günü nedeniyle Ankara\'da düzenlenen törende Sağlık Bakanı Ahmet Demircan\'ın elinden ödülünü aldı. 18 yıldır doğumhanede görev yapan Özdemir, bu zamana kadar yaklaşık 5 bin çocuğun doğumunu gerçekleştirdiğini söyledi. Mesleğinin zor bir meslek olduğunu belirten Özdemir, \"Doğum çok önemli bir an. Mutlu bir anne ve bebek dünyaya geliyor. Bende yorgunluğumu ve stresimi unutmuş oluyorum. Çok farklı bir mutluluk. Ölü doğum olduğunda yada anomali bebekler dünyaya geldiğinde tabi bizim içinde çok üzücü oluyor. Bunun dışında doğum olayı ile çok kutsal bir ana biz de anne ve bebeği için tanıklık etmiş oluyoruz. Doğum mutlu bir olay anne acı çekse de bebeği dünyaya geldiğinde hem onlar hem de biz mutlu oluyoruz\" dedi. Meslek hayatında ilginç olaylar da yaşadığını belirten Özdemir, \"Doğumhanede görev yaptığım ilk zamanlarda anne bebeğini dünyaya getirdi ancak bebek çok küçük annenin karnı çok büyüktü. Ona ikiz bebek bekleyip beklemediğini sordum. Bana bilmediğini söyledi. Sonra anne ikinci bebeğini de doğurdu. İkiz bebekleri oldu. Hem anneye hem de bana sürpriz olmuş oldu\" diye konuştu. Bazen düzenlenen etkinliklerde doğumuna katıldığı bebeklerin anneleriyle birlikte yıllar sonra bir araya geldiğini söyleyen Özdemir, \"Tabi çok farklı bur duygu oluyor. Şunu da belirtmek isterim ki normal doğum her zaman için anneler tarafından tercih edilmesi gereklidir. Anneler normal doğum yaptıktan sonra çok kısa bir zaman sonra bebekleriyle ilgilenmeye başlayabiliyorlar\" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Doğumhane dışından detay
-Hatice Özdemir\'den detay
-Röportaj
(SÜRE:3.24 Dk) (BOYUT:382 MB)
Haber-Kamera:Yaprak KOÇER/SAMSUN, (DHA)
========================================
Kraliçe adayları spor ve havuza doydu
Antalya\'da bu yıl 12\'ncisi düzenlenen Miss Aura International Güzellik Yarışması için Beldibi\'ndeki Rixos Sungate Otel\'de kampa giren kraliçe adayları, gün içinde futbol maçı yapıyor, havuz etkinliklerine katılıyor.
Güne sabahın erken saatlerinde başlayan 28 ülke finalisti, kahvaltının ardından birlikte spor yapıyor. Otel bünyesinde düzenlenen sportif faaliyetlere katılan kraliçe adayları, iki takıma ayrılarak futbol maçı yaptı. Galip gelen takıma, nazar boncuğu şeklinde madalya verildi. Aynı gün havuzda gerçekleşen denge yarışmasında yarışan adaylar eğlenceli saatler yaşadı. Güzeller, daha sonra otelin iskelesinde düzenlenen kokteylde dinlenip denize girdi. Miss Aura International Güzellik Yarışması organizatörü Adnan Şeker, yarışma kampını ülke temsilcileri için eğlenceli hale getirmeye çalıştıklarını söyledi. Podyum ve final gecesi eğitimlerinden arta kalan zamanlarda spor yapıp eğlence programlarına katıldıklarını belirten Şeker, \"Yarışmanın finali 21 Mayıs Pazartesi akşamı Rixos Sungate Otel\'de gerçekleşecek. Adaylar jüri karşısına çıkarak terleyecek. Büyük final öncesi Türkiye\'nin doğal ve tarihi yerlerini görmelerini istiyorum. Bu nedenle Nevşehir Kapadokya\'ya bir gezimiz olacak\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
- Güzellerden detay görüntü
- Güzellerden toplu görüntü
- Güzellerin havuzdaki yarışmadan kanu yarışından futbol müsabakasından droneli görüntü
- Röp: Adnan Şeker
- Detay görüntüler
507 MB // 04.34 (HD)
Haber:İbrahim LALELİ- Kamera:Emrah GÜL/ANTALYA,(DHA)
========================================
Türkiye\'nin en büyük camisinin şifreleri
Adana\'daki Sabancı Merkez Camisi, 50 bin kişilik İstanbul Çamlıca Camisi henüz açılmadığı için 28 bin 500 kişinin aynı anda ibadet edebildiği Türkiye\'nin en büyük camisi olma özelliğini koruyor.
1998 yılında açılan Sabancı Merkez Camisi, 6 bin 600 metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 52 bin 600 metrekare alan üzerinde kurulu. Aynı zamanda Türkiye\'nin en büyük kubbeye sahip olan camisi de olan Sabancı Merkez Camisi, Ortadoğu\'nun da 4\'üncü büyük camisi durumunda. 12 yan kubbesi, 32 metrelik kubbe çapı ve 54 metre kubbe yüksekliği ile literatürde ilk özelliğine sahip. Cami dünyanın en büyük orijinal İznik çini panolarıyla döşeli. Mihrap cephesi ile giriş kapılarının ve pencerelerin üzeri altın kaplama yazılarla kaplı. Cami, hızı saatte 120 kilometre ulaşabilecek tayfuna dayanıklı olarak inşa edildi. Tarihi Taşköprü yakınında ve Seyhan Nehri kenarında bulunan cami, Adanalı hayırseverler, Türkiye Diyanet Vakfı ve devlet bütçesinden sağlanan katkılarla inşa edilirken, Sabancı Ailesi de o dönemde süren çalışmalar için büyük bağışlar yaptı.
ŞİFRELER VE SIRLAR
Caminin mimarisinde sırlar ve şifreler de bulunuyor. Örneğin, 6 minaresinin 4\'ü, 99\'ar metre uzunluğunda inşa edilmiş. Bu uzunluk Allah\'ın 99 ismine, Esma-i Hüsna\'ya işaret ediyor. Minarelerde 16 şerefe, daha önce kurulan 16 Türk devletini temsil ediyor. Camideki 5 normal kubbe, İslam\'ın 5 şartını gösteriyor. Camiye 5, şadırvanlı avluya 3 abidevi kapıyla giriliyor. Bunların toplamı 8 cennet kapısını simgeliyor. İki mekandaki toplam 33 kubbe tespih, tahmid, tekbirin ayrı ayrı 33\'er defa tekrarını belirtiyor. Ana kubbe yüksekliği 54 metre olup 54 farzı, ana kubbe çapı 32 metre olup 32 farzı işaret ediyor. Ana kubbe pencereleri Hazreti Muhammed\'in geldiği yaşa, bir günde kılınan 40 rekat namazı simgeliyor. Camideki 6 minare, imanın 6 erkanını işaret ediyor. Ana kubbe etrafındaki 4 yarım kubbe Edille\'i şeriyye, 4 büyük halifeye, 4 büyük kitaba, 4 mezhebe, 4 büyük meleğe, bir alt kattaki 12 yarım kubbe İslam\'ın tasvip ettiği 12 tasavvuf yolunu ifade ediyor. Bir alt katta bulunan aynalı pencereler, her cephede ayrı ayrı 28 tanedir. Hem bu pencereler, hem de, şadırvanlı avludaki 28 kubbe, Kuran Kerim\'de adı geçen 28 peygamberi gösteriyor.Ayrıca caminin kıble yönündeki sebil çeşmesinden mübarek günlerde bal, gül, nar ve su şerbeti akıyor.
Görüntü Dökümü-ARŞİV
------------------------
- Caminin içinden ve dışından genel ve detay görüntüler
- Caminin tavanındaki motifler
- Namaz kılanlardan görüntüler
SÜRE:03\'58\" BOYUT:242 MB
Haber:Murat KİBRİTOĞLU-Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)
==========================================
Köydeki çocukların hayallerini gökyüzüne çıkardılar
Erzurum\'da, \'Güçlü İyilik Hareketi\' üyesi bir grup üniversite öğrencisi Pasinler ilçesinin Demirdöven köyünde düzenlediği uçurtma şenliği ile çocukların hayallerini gökyüzüne çıkardı.
Bir çocuk gülüşünün yürekleri, bir uçurtmanın ise gökyüzünü güzelleştirdiğini söyleyen üniversiteli gençler, köydeki çocuklarla birlikte gün boyu doyasıya eğlendi. Palyaço ile oynayan çocukların yüzlerine sevdikleri figürler çizildi, kırmızı-beyaz balonlar dağıtıldı. Üniversite öğrencileri köydeki çocuklara hediyeler dağıttıktan sonra birlikte yemek yediler. Güçlük İyilik Hareketi üyesi üniversiteli gençler daha sonra geldikleri otobüslerdeki rengârenk uçurtmaları çıkararak köy meydanında çocuklarla birlikte uçurttu. Köydeki çocuklar ilk kez böyle bir eğlenceye eşlik ettiklerini belirterek, çok mutlu olduklarını söyledi. Güçlü İyilik Hareketi\'nin Genel Koordinatörü ve Atatürk Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencisi Ravzanur Eker, çocukların yüzlerinin gülmesinin kendileri için çok önemli olduğunu söyledi. Köye girdiklerinde çocuklarla kısa sürede kaynaştıklarını yemekler yiyip, hediklerini verdikten sonra çeşitli oyunlar oynadıklarını vurgulayan Eker şunları söyledi:\"Sıra uçurtmalara geldiğinde, gökyüzü şenliğimiz için herkese \"bir çocuğun hayallerini gökyüzüne çıkar\" diye iyilik görevi verdik. Çünkü \"Bir çocuk gülüşü yüreğimizi bir uçurtma gökyüzünü güzelleştirir\' dedik. Çocuklara ekibimizden Emin arkadaş, yazdığı bir masalı okudu. Masalda, hiç güneş doğmayan bir yerde iki küçük çocuk gökyüzüne mektup yazmaya karar veririler. Mektubu yazarlar ama gökyüzüne nasıl göndereceklerini bilmezken öğretmenleri okulda uçurtma uçurtmayı öğretir. Mektuplarını uçurtmaya bağlayarak gökyüzüne gönderdikten sonra güneş çıkar. Biz de çocuklara bu masaldan sonra, \'Kim hayallerini gökyüzüne göndermek ister\' diye sorduk. Arkadaşlarımız kâğıtlara çocuklarla beraber hayallerini yazdıktan sonra uçurtmanın ipine bağlanarak uçurtmalarımız hayaller ile beraber gökyüzüne yükseldi. Umarız çocuklarımızın hayalleri tıp masaldaki gibi gerçekleşir.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Öğrencilerin oyunlar oynaması
-Uçurtma uçurtulması
Haber:Turgay İPEK / ERZURUM, (DHA)
© Tüm hakları saklıdır.