Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-2

DHA YURT BÜLTENİ-2 İZMİR'DE TERÖR OPERASYONU: 20 GÖZALTI İZMİR'de, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Menemen ilçe başkanlığı seçimi sırasında bölücü terör örgütü PKK elebaşını öven sözler söylenmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında 20 kişi göza

26 Kasım 2018 12:41

DHA YURT BÜLTENİ-2

İZMİR\'DE TERÖR OPERASYONU: 20 GÖZALTI

İZMİR\'de, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Menemen ilçe başkanlığı seçimi sırasında bölücü terör örgütü PKK elebaşını öven sözler söylenmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında 20 kişi gözaltına alındı.
İzmir ve Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, HDP Menemen İlçe Başkanlığı seçimlerinde eski il Başkanı M.G. ile eski ilçe Başkanı M.A.\'nın konuşması sırasında bölücü terör örgütü PKK elebaşını öven sözler söyledikleri belirlendi. PKK elebaşısının fotoğraflarının da asıldığı seçime katılan kişilere yönelik bu sabah eş zamanlı operasyon düzenlendi. Haklarında yakalama kararı verilen 28 şüpheliden, aralarında eski il Başkanı M.G. ile eski ilçe Başkanı M.A.\'nın da bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda ise dijital malzeme ve örgütsel dokümanlar ele geçirildiği belirtildi. Şüpheliler sağlık kontrolünün ardından, sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü\'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü
------------------
- Şüphelilerin sağlık kontrolüne götürülüşünden görüntü
( Haber: Mehmet CANDAN - Kamera: İZMİR, (DHA) 

======================================================

LİCE\'DE 11 KÖY VE MEZRADA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİLDİ
 
DİYARBAKIR\'ın Lice ilçesine bağlı 11 köy ve mezrada düzenlenecek operasyon öncesi sivil vatandaşların zarar görmemesi için sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Lice ilçesi kırsalında bulunan 4 köy ile bunlara bağlı 7 mezrada, düzenlenecek operasyon öncesi sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Konuyla ilgili Diyarbakır Valiliği\'nce yapılan yazılı açıklamada, \"İlimiz Lice ilçesi mülki sınırları içerisindeki dağlık ve ormanlık alanda faaliyet yürüten, aralarında üst düzey örgüt yöneticilerinin de bulunduğu değerlendirilen bölücü terör örgütü mensuplarını ve işbirlikçilerini etkisiz hale getirmek, bölgede bölücü terör örgütü mensupları tarafından kullanıldığı değerlendirilen sığınak, barınak, depo alanlarını, uçaksavar mevziilerini tahrip etmek ve malzemeleri ele geçirmek maksadıyla operasyon düzenlenecektir. Operasyon icra edilen bölgelerde halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması ve sivil vatandaşların zarar görmemesi amacıyla, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun ilgili maddeleri gereğince, belirtilen bölgelerde Lice ilçesine bağlı olan; Bayırlı, Baharlar, Yaprakköy ve Yünlüce köyleri ile Konuklu, Yeşilburç, Mehmedil, Sağlık, Gönen, Hamzabey, ve Kumumirza mezralarında, 26 Kasım 2018 Pazartesi günü saat 06.00\'dan itibaren geçerli olmak üzere ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasaklanmıştır. Söz konusu yasağa uyulması, vatand7aşlarımızın can ve mal güvenliği yönünden önem arz etmekte olup, yasağın bitim süresi ayrıca duyurulacaktır\" denildi. 

Haber: DİYARBAKIR,(DHA)
=======================================================

Doğu Karadeniz’in en büyük çelik gemisinin yapımına başlandı

TRABZON\'un Sürmene ilçesi Çamburnu mevkiindeki tersanede, tamamlandığında Doğu Karadeniz’in en büyük yük taşıma gemisi olma özelliğine sahip olacak çelik geminin inşasına başlandı. Tamamlandığında, 90 metre uzunluğa, 22 metre de genişliğe sahip olacak gemi, 5 bin 500 ton kapasitesi ile İstanbul-Bandırma arasında TIR taşımacılığında kullanılcak. 

Sürmene ilçesi Çamburnu mevkiindeki tersanede, Doğu Karadeniz’in en büyük çelik gemisinin yapımına başlandı. KTÜ Abdullah Kanca Meslek Yüksekokulu Gemi İnşa Bölümü hocalarının da işbirliğiyle yapılan gemi 1,5 yılda bitirilecek. Parçalar halinde üretilip dışarda montajı yapılacak olan gemide bin 500 ton çelik kullanılacak. Tamamlandığında, 90 metre uzunluğunda, 22 metre genişliğe sahip olacak gemi, 5 bin 500 ton kapasitesi ile İstanbul-Bandırma arasında TIR taşımacılığında kullanılcak. 35 TIR taşıma kapasiteli gemi 4 milyon dolara mal olacak. 

“DAHA ÖNCE BÖYLE BİR GEMİ YAPILMADI\"

KTÜ Abdullah Kanca Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Mustafa Kemal Sezer, daha önce böyle bir geminin bölgede yapılmadığını belirterek projenin bölgede üretilecek olan en büyük Ro-Ro gemisi olacağını söyledi. Sezer, \"Parçalar halinde üretilip dışarda montajı yapılacak. Bu işlem büyük tonajlı vinç gerektirdiği için daha önce bu bölgede böyle bir gemi yapılmadı. Geminin çelik inşaası 10 ay tamamen bitişi ise 1.5 yıl sürecekö dedi. 

Nur Gemicilik A.Ş. Mühendisi Hasan Çebi de öYapacağımız gemi 90 metre uzunluğu ve 22 metre genişliği ile Doğu Karadeniz’in en büyük çelik gemisi olacak. 5 bin 500 ton kapasite ile 35 TIR taşıyabilecek. Abdullah Kanca Meslek Yüksekokulu ve Denizcilik Bilimleri Fakültesinin bitişiğimizde olması bizim için ayrı bir şans.  Hedefimiz bölgemizde kaliteli ürün üreterek dünya standartlarına ulaşıp pastadan payımızı almakö diye konuştu. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Tersaneden görüntüler 
İşçilerin çalışmalarından görüntüler 
Öğretim Görevlisi Mustafa Kemal Sezer açıklaması
Nur Gemicilik A.Ş. Mühendisi Hasan Çebi açıklaması
Detaylar

Haber: Emre KOLTUK - Kamera: Aleyna KESKİN TRABZON-DHA

======================

İZMİR\'İN YAYLALARINDA ÜRETİLEN KESTANEYİ İZMİRLİ YİYEMİYOR

İZMİR\'in Ödemiş ilçesi yaylalarında üretimi yapılan kestane, pazar tezgahlarındaki yerini aldı. Kilogramı 20 liradan satılan kestane, alıcı bulamıyor. Pazarcı esnafı, kestane fiyatının yüksekliği nedeniyle İzmirli\'nin kestaneye hasret kaldığını söyledi.
Özellikle soğuk kış günlerinin vazgeçilmez tatları arasında olan kestane, pazar tezgahlarındaki yerini aldı. Kilogramı 20 liradan satılan kestane, talep görmedi. Ödemiş\'te üretilen ve pazarda satılan kestanenin yüksek fiyatı, pazarcıların da satış yapamamasına neden oluyor. Osman Özer (50) isimli pazarcı, kestane satışlarının eskisi gibi olmadığını çünkü ürünün çoğu ihraç edildiği için fiyatının yüksek olduğunu söyledi. Evlerde soba kullanımının yaygın olmamasının da satışların düşmesinde etkili olduğunu savunan Özer, \"Kestanenin fiyatı 20 liranın altında değil. Böyle olunca vatandaşlar alamıyor. Türkiye\'de bir çok eve kestane girmiyor. Fiyatından dolayı insanlar yiyemiyor. Geçen yıl da pahalıydı. Kestane İzmir\'de üretiliyor ama İzmirli\'nin evine girmiyor. Satışının yapılabilmesi için en fazla 15 liradan satılmalı. Pazara gelenler bunu alamıyor. Biz de pazarcı olarak ürünü satamıyoruz. Sirkülasyon olmadığı için karımız olmuyor. Bu mal bitse ve bundan 2 lira bile kazansam zoruma gitmeyecek ama satılmadığı zaman bir şey yapamıyoruz. Asgari ücret ile geçinen birisinin bunu alma şansı yok\" dedi.
\'REKOLTE DÜŞTÜ\'
Mehmet Şahin (35) isimli esnaf da geçen yıla göre kestaneye talebin az olduğunu belirtti. Yine bu yıl satışların diğer yıllara göre oldukça düşük kaldığını vurgulayan Şahin, şunları söyledi:
\"Kestane fiyatları bana göre çok yüksek değil. Havalar sıcak olduğu için üründe kurtlanma, bozulma da var. Bu da rekoltenin düşmesine neden oluyor. Kaliteli ürün az. Fiyatları yüksek buluyorlar ama 4 yıldır fiyatlar aynı seviyelerde. İnsanların alım gücü düştü. Sebze ve meyve fiyatları yüksek. Bu nedenle insanların önceliği zorunlu ihtiyaçlar oluyor. Kestaneye para kalmıyor. Bir çok insan bunları yiyemiyor.\"
Soner Karaman (28) da satış yapamadığını ancak gelecek günlerde satışların artmasını beklediklerini ifade etti. Murat Gül (24) ise, \"Fiyatlar bu yıl çok yüksek, daha da yükselecek. Ürünün büyük bölümü İstanbul\'a gidiyor. Burada kestane pek kalmıyor. O nedenle İzmir\'de pahalı\" dedi.

Görüntü Dökümü
--------------------
-İzmir\'deki pazarlardan görüntü
-Kestane tezgahlarından görüntü
-Pazarcılar ile röp.
-Genel ve detay görüntü

Haber-kamera: Umut KARAKOYUN-Hande NAYMAN/ İZMİR, (DHA)

======================================================

\'ASKIDA KÖMÜR\' İLE SOĞUK YUVALARI ISITIYORLAR

İZMİR\'in Buca ilçesinde yaşayan bir grup gönüllü, soğuk kış günlerinde dar gelirli ailelerin ısınma giderlerini karşılıyor. \'Askıda ekmek\' uygulamasından esinlenerek \'Askıda kömür\' modelini hayata geçiren gönüllüler, alan elin vereni görmediği uygulama ile yeni bir yardımlaşma örneği ortaya koydu. İhtiyaç sahibi aileleri tespit eden yardımseverler, esnafın da desteğiyle kömür ya da odun poşetlerini ilgili adreslere teslim ediyor.
Sosyal medyada bir araya gelerek farklı yardım kampanyalarına öncülük eden bir grup Bucalı vatandaş, Türkiye\'de aslında kökleri çok eskilere dayanan bir uygulamayı \'Askıda kömür\' olarak güncelledi. İzmir\'de havaların soğumasıyla birlikte kendilerinden yardım talebinde bulunan vatandaşların sayısının arttığını belirten Bucalılar Grubu\'nun sözcüsü Baki Kanıcı, onlara yardım etmek için harekete geçtiklerini belirterek, şöyle dedi:
\"İlçemizde uzun yıllardır yakacak ihtiyacımızı karşılayan Eşref Bey\'den projemize destek istedik. Fiyatlarda iskonto yaparak \'bu da benden\' dedi. Ayrıca nakliyeyi de üstlenerek kampanyamıza destek verdi. Bu ruhun tüm Türkiye\'ye örnek olmasını diliyor ve bütün il ile ilçelerde uygulamanın yayılmasını istiyoruz. Bizim birbirimize ihtiyacımız var. Herkesin birbirine sıkı sıkı sarılması lazım.\"
25 kiloluk kömür poşetlerini indirimli 23 liraya aldıklarını anlatan Kanıcı, isteyen herkesin bütçesine göre kampanyaya destek olduğunu ifade etti. Kanıcı, \"Herkes kendi bütçesine göre gidip yakacak alıyor ve ismini yazdırıyor. Daha önceden tespit ettiğimiz ailelerin dışında yeni talep geldiğinde, araştırma yaparak gerçek ihtiyacı olan ailelere istedikleri oranda kömür teslim ediyoruz. Yeter ki çocuklar üşümesin, aileler üşümesin.\"
ALAN EL VEREN ELİ GÖRMÜYOR
Buca\'da 42 yıldır esnaflık yapan ve 1982 yılından itibaren kömür satmaya başladığını söyleyen Eşref Dinçtürk, bu yardım kampanyasını ilk duyduğunda hem şaşırdığını hem de sevindiğini belirtti. Askıda ekmeğin, askıda kömür ve askıda odun olarak devam etmesine katkıda bulunmak istediğini anlatan Dinçtürk, \"Bu teklif beni hem duygulandırdı hem de çok mutlu etti. Alan el, veren eli görmüyor. Onlar tespit ettikleri aileler ve öğrencilerin adreslerini bana veriyor, kaçar torba yakacak istediklerini söylüyorlar. Ben de herhangibir ücret almadan kapılarına kadar teslim ediyorum\" dedi.

ÖĞRENCİLERE DESTEK

Buca\'da yaşayan diş hekimi Mustafa Vardar ise Bucalılar Grubu\'nun sosyal medyada hızla büyüdüğünü, her kampanyaya elinden gelen desteği verdiğini dile getirdi. Grubun paylaşımlarını her gün incelediğini belirten Vardar şunları ifade etti:

\"Askıda kömür ile ilgili paylaşımı gördüm. Biz Bucalılar yardımlaşmayı çok severiz. Birbirimize her türlü desteği sağlıyoruz. Sabah ilk işim olarak bu yeni kampanyaya desteğimi yaptım. Askıda kömür uygulaması herkese yayılabilir. Çünkü insanlar sadece ekmek değil, ısınma ihtiyacı da duyuyorlar. Burası bir öğrenci kenti. Hem onlara hem ihtiyaç sahibi ailelere bu desteği uygun gördük.\"

Görüntü Dökümü
--------------------
-Kömür poşetlerinin kamyona taşınmasından görüntü,
-Kömür poşetlerinden detay görüntü,
-Esnaf ile gönüllülerin el sıkışmasından görüntü,
-Baki Kanıcı ile röp,
-Eşref Dinçtürk ile röp,
-Mustafa Vardar ile röp.

(Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Mustafa KÖPRÜLÜ / İZMİR, (DHA)

=====================================================

Jeotermale güvenip yatırım yaptı, hayal kırıklığı yaşadı

AYDIN\'ın Germencik ilçesinde, satın aldığı 80 dönüm arazinin 42 dönümüne sera kuran 70 yaşındaki Azeri iş adamı Yunus Arifoğlu Öztürk, burayı ısıtmak için jeotermal su verilmemesi nedeniyle dert yandı. 3 yıldır jeotermal su alamadığı için serasını kömürle ısıtmak zorunda kalan, bunun da çok maliyetli olduğunu belirten Öztürk, \"Ben buraya kanunlara güvenerek geldim. Ancak görüyorum ki kanunu dinleyen de tatbik ettiren de yok. Eğer kanunu dinleyen yoksa ben de seramı kapatıp, memleketime döneyim\" diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'dan yardım istedi.

Ülkesinde 23 yıl büyük şirketlere CEO\'luk yapan Azeri iş adamı Yunus Arifoğlu Öztürk, 3 yıl önce Aydın\'ın Germencik ilçesinin kırsal Turanlar Mahallesi\'nde 80 dönüm tarım arazisi satın aldı. Öztürk, satın aldığı bu arazinin bulunduğu bölgenin yakınında jeotermal enerji santralleri bulunması nedeniyle burada 42 dönüm kapalı alana domates serası kurdu. Ancak serayı ısıtmak için başvurduğu jeotermal enerji firmalarından olumsuz yanıt alan Öztürk, yıkıldı. Valilik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve dönemin Başbakanı Binali Yıldırım\'a yazılı olarak durumu bildirip, yardım istediğini belirten Öztürk, bir sonuç alamadığını söyledi. Bunun üzerine Öztürk, geçen 5 Kasım\'da Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) araclığı ile Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'dan yardım istedi. Geçici olarak kömür yakarak ısıttığı serasında ürettiği tonlarca domatesi Rusya\'ya ihraç eden ve nadir olarak da iç piyasaya sunan Öztürk, jeotermal sorununa çözüm bulamazsa serasını kapatıp ülkesine döneceğini söyledi.

SERAYI ISITMAK İÇİN YILDA 1800 TON KÖMÜR YAKIYOR

Türkiye\'de seracılık yaparken umduğunu bulamadığını belirten iş adamı Yunus Arifoğlu Öztürk, şöyle dedi:

\"Burayı jeotermal bölgesi olduğu için seçip, sera kurduk. Çünkü yönetmeliğe göre, jeotermal elektrik santrallerinde tekrar basılan suyun seralarda kullandırılması mecburiyeti vardı. Biz de buna güvenerek seramızı kurduk ve çalışmaya başladık. Daha sonra jeotermal şirketinin yetkililerini Ankara\'da ziyaret edip, \'Serayı tamamladık, ısıtmamız için sıcak suyu nereden verebileceksiniz\' diye sordum. Bana, jeotermal tesislerin elektrik ürettiğini, seraların ısıtılmasıyla meşgul olmadığını bu nedenle de sıcak suyu veremeyeceklerini söylediler. Ben de mecburen büyük bir kazan alarak seramı kömürle ısıtmaya çalışıyorum ama bu bize çok pahalıya mal oluyor. Yılda 1800 ton kömür tüketiyoruz. Kömürün maliyeti çok yüksek. Doğaya verdiği zararı da bir kenara bırakırsak maliyeti bile milyon TL\'leri geçiyor.\"

\'JEOTERMALİN ÜSTÜNDE OTURUYORUM AMA ISINAMIYORUM\'

İş adamı Öztürk, jeotermalin üstünde üretim yaptığı halde çıkan sıcak buhardan serasını ısıtamadığını, jeotermal suyla tarımsal sulama yapılamayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

\"Ben ısı eşanjörümü onların kuyularının yanına koyacağım. Oradan aldığım suyla seramı ısıttıktan sonra aldığım su tekrardan onların borularına gidecek. Eğer seramı jeotermal ile ısıtabilirsem yılık 1200 ton olan üretimim yıllık 2 bin 500 tona çıkacak. Yüzde 100\'ün üzerinde bir artış meydana gelecek. Çünkü kazanla ısıyı kış aylarında aynı tutmak zor oluyor ama jeotermalle bunu başarabiliriz. Seradaki sıcaklığın 17 derecenin altına düşmemesi lazım. Domatesin fidesini üşüttüğünüz an her şey biter. Bir yıllık bağladığınız umut sönmüş olur. Sıcaklığı korumak için jeotermal mutlaka gerekiyor. Aksi takdirde bugüne kadar yaptığım 35 milyon lirayı aşan yatırımım boşa gidecek.\"

Günlük olarak serasında tükettiği 210 ton suyu bile arıtarak kullandığına dikkati çeken Öztürk, \"Çevreye saygılıyım. İşimi, ülkemi, milletimi seviyorum. Vergimi veriyorum. Ertelenen hiç vergim olmadı. Ancak herkes topu üstünden atıyor ve kimse yardımcı olmuyor. Sorunumun çözülmesi için gitmediğim yer neredeyse kalmadı. Azerbaycan\'dan buraya kanunlara güvenerek geldim ve yatırım yaptım. Ancak şimdi gördüm ki kanunları dinleyen de tatbik ettiren de yok. Eğer kanunu dinleyen yoksa ben de seramı kapatıp, memleketime döneyim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'dan yardım bekliyorum\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Domates serasından görüntü,
-Seradaki domateslerin hasat edilip, makinelerde paketlenmesi ve TIR\'a yüklenmesi
-Azeri işadamı Yunus Arifoğlu Öztürk ile röp.
-Seranın yakınındaki jeotermal elektrik santralinden görüntü
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)

==========================

Kasım güneşinde kulaç attılar

MUĞLA\'nın Marmaris ilçesinde kasım ayında güneşi gören yöre halkı ve az sayıdaki yabancı turist denize girdi, sahil yollarında çocuklarıyla yürüyüş yapıp, bisiklete binmenin keyfini yaşadı.

Türkiye\'nin birçok şehri kara kışa teslim olurken Marmaris ilçe merkezinde yazdan kalma günler yaşandı. Caddelere konumlandırılmış elektronik termometrelerin 22 dereceyi gösterdiği Marmaris\'te güneşli havayı görenler sokaklara ve sahillere akın etti. Atatürk Caddesi\'nden Turban Mevkisi\'ne kadar uzanan mavi bayraklı plajlarda Marmarisliler ve az sayıdaki yabancı turist, renkli görüntüler oluşturdu. Kimileri yüzüp denizin tadını çıkarırken kimileri de deniz kenarında portatif sandalyelerini açarak, eşsiz manzara karşısında içeceklerini yudumladı. Denize girmeyi tercih etmeyenler ise sahil yolunda yürüyüş yapıp, pedal çevirerek güneşli havanın tadını çıkardı.

Güneşli havayı fırsat bilip soluğu sahilde alanlardan Gizem Şahin, \"Yaz günleri yaşıyoruz. Hava çok güzel ve anın keyfini çıkartıyoruz\" derken, Mehmet Keskin de \"Üç günlüğüne dost ziyareti için Marmaris\'e geldim. Her yerde kış mevsimi etkisini gösterirken Marmaris\'te yaz yaşanıyor\" dedi.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Caddeye konumlandırılmış elektronik termometrelerin 22 dereceyi göstermesi
-Park ve bahçelerde deniz manzarası eşliğinde anın keyfini çıkaranlardan görüntü
-Yürüyüş yapan ve bisiklete binenlerdeng örüntü
-Plajlarda portatif sandalyelerinde oturup içki ve içeceklerini yudumlayanlardan görüntü
-Plajda güneşlenen ve denize girenlerden görüntü
-Güneşli havarını tadını çıkartanlar ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

(Toplam: 3 dakika 25 saniye-247 MB HD görüntü)
Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla), (DHA)

=======================

RESİM ÖĞRETMENİ SOKAK KEDİLERİ İÇİN DAMACANADAN MAMA KABI YAPTI

İZMİR\'in Karabağlar ilçesindeki Eserkent Ortaokulu\'nda görevli resim öğretmeni Şeyda Yılmaz, kuru mamaların ıslanmaması ve sokak kedilerinin rahatça beslenebilmelerini sağlamak amacıyla plastik damacanalardan mama kapları yapıp, okulun bahçesine yerleştirdi. Daha önce de öğrencileri ile sokak hayvanları için kedi evleri projesine imza atan Şeyda Yılmaz\'ın mama kapları, sosyal medyada ilgi gördü.
Karabağlar\'daki Eserkent Ortaokulu’nda geçen sene öğrencileriyle birlikte sokak hayvanları için tasarladığı kedi evlerinden oluşan bir sergi açan resim öğretmeni Şeyda Yılmaz, bu kez kuru mamaların ıslanmaması ve sokak kedilerinin rahatça yiyebilmeleri için plastik damacanalardan kaplar yaptı. 18 yıldır öğretmenlik yapan Şeyda Yılmaz, her gün öğrencileri ile birlikte beslediği sokak kedilerinin mama yemelerini kolaylaştırmak adına damacanalardan yaptığı mama kaplarını okulun bahçesine yerleştirdi. Hayvanlara karşı büyük sevgi besleyen Yılmaz, yaptığı mama kaplarını sosyal medyada paylaşınca büyük ilgi gördü, diğer öğretmenlere de örnek oldu. Geçen yıl aralık ayında öğrencileri ile birlikte sokak hayvanlarına küçük kedi barınakları yaparak bir proje sergisi açan Yılmaz, yaptığı çalışmalar sayesinde öğrencilerin sokak hayvanlarına karşı olan davranışlarında birçok olumlu gelişmenin olduğunu belirtti.

SOKAK KEDİLERİ İÇİN PRATİK BESLENME

Kendi evinin çevresindeki yavru ve yaralı kedilere evinde bakıp sosyal medya üzerinden sahiplendiren resim öğretmeni Şeyda Yılmaz, şunları söyledi:

\"Her şey kızımın eve bir kedi almayı istemesiyle başladı. O kediden sonra farkındalığım çok arttı. Sokağa çıktığımda gözüm hep kedilerde olmaya başladı. Nasıl beslenebilirler, bunun için neler yapabiliriz diye düşündüm. İlk önce okuldan başladım, çocuklarla beraber kedi barınakları sergisi açtık. Sonra mama almaya başladım. Bazen kaplara kendim koydum bazen çocukları görevlendirdim. Çocuklar çok fazla mama koyuyorlardı, mamalar yağmurdan ıslanıyordu. Bu soruna pratik bir çözüm bulmaya çalışırken, aklıma bu geldi. Plastik damacananın alt kısmını diktörtgen şeklinde kestim, damacananın içine konulan kuru mamalar çekmece gibi burada birikiyor. Hayvanlar kolaylıkla yiyebiliyor. Yağmurdan ıslanmamaları için de ağız kısımlarına şemsiye koyduk. Tasarımın fotoğraflarını sosyal medyada paylaştım. Ben bunun bu kadar ilgi göreceğini hiç düşünmüyordum. Birçok insana ulaştı. İnsanlar aynısını yapıp bana fotoğraflar, mesajlar atıyorlar. Bunlar beni çok mutlu etti. Bu çevrede bulunan 2-3 senedir beslediğimiz bütün kediler damacanaların yerini öğrendiler ve sürekli mama yemeye geliyorlar.\"

ÇOCUKLARIN DUYARLILIKLARI ARTTI

Barınak projesini yapmadan önce çocukların okulun bahçesine gelen kedilere ve köpeklere karşı kötü davranış sergilediklerini ifade eden Yılmaz, \"Barınak sergisiyle birlikte öğrencilerle bu konularla ilgili çok fazla konuştum. Kötü davranışlar gittikçe azaldı ve şimdi hepsi çok duyarlı. Geçen gün bir baktım, bir öğrenci kocaman bir kediyi omzuna almış derse götürüyor. Öğle aralarında sandaviçleriyle kedileri besliyorlar. Özellikle bu dönemin gençleri hayvan sevgisiyle dolu. Geçmiş zamanlarla kıyaslıyorum ve sosyal medyada görüyorum, çok güzel gençlerimiz var. Hepsi elindeki imkanlarla, harçlıklarıyla sokak hayvanlarını besliyorlar. Umarım ülkemiz hayvana şiddet konusunda daha duyarlı olur\" diye konuştu.

Karabağlar Eserkent Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi olan Baran Yomak (12), \"Öğretmenimizin yaptığı kaplar sayesinde mahalledeki bütün kediler karnını doyurabiliyor. Ben de tenefüslerde çıkıp yem koyuyorum. Kedileri çok seviyorum\" dedi. Öğrencilerden Ezgi Bağış (12) ise, \"Öncelikle kedileri çok severim. Onları hep besliyorum. Öğretmenim çok güzel bir şey yaptı. Hep haberlerde kedilere zarar verdiklerini görüyorum. Bu yüzden çok üzülüyorum. Bir tane sokak kedisi sahiplenmek çok isterdim\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------------
- Mama kabı doldurulurken görüntü
- Kedi mama kabından yemek yerken görüntü
- Öğretmen ve öğrencilerden genel ve detay görüntüler
- Öğretmen Şeyda Yılmaz\'la röportaj
- Öğrenciler Ezgi Bağış ve Baran Yomak ile röportaj

Haber: Melis KARAKUZULU- Kamera: Hande NAYMAN / İZMİR, (DHA)

=======================

Bankamatikte unutulan parayı polise teslim etti

KARABÜK,(DHA) – KARABÜK\'te, üniversite öğrencisi Yunus Emre Tamar(22), bankamatikte unutulan 170 TL\'yi, sahibine verilmesi için polise teslim etti.

Dün akşam saatlerinde 100. Yıl Mahallesi 1003 Nolu Cadde üzerinde bulunan bankamatikten para çekmek isteyen Yunus Emre Tamar, para haznesinde unutulan 170 TL\'yi gördü. Yunus Emre Tamar, parayı alıp sahibinin bulunması için polisi arayarak yardım istedi. Tamar, 170 TL\'yi kısa sürede gelen polise tutanak karşılığı teslim etti. Polis ekipleri de Tamar\'a duyarlığı için teşekkür etti.

Karabük Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi Yunus Emre Tamar, \"Bankamatikten işlem yapan herkese sorduk. Hiç kimse para benim demedi. Kimse ilgilenmedi. Polis sağ olsun 5 dakikada geldi. İnşallah sahibi bulunur.\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Polisin tutanak tutması
-Yunus Emre Tamar\'ın tutanağı imzalaması
-Bankamatikten işlem yapanlar
-Yunus Emre Tamar röp
-Melike Ayyıldız röp

Süre:(02.07) Boyutu:(236 MB.)
Haber-Kamera:Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(DHA)
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir