Gündem

DHA YURT BÜLTENİ 2

1- Tokat'ta bin 500 keklik doğaya salındı TOKAT'ta Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü Tokat Şubesince bin 500 keklik yavrusu, üremeleri için doğaya bırakıldı

30 Haziran 2018 13:41

1- Tokat\'ta bin 500 keklik doğaya salındı

TOKAT\'ta Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü Tokat Şubesince bin 500 keklik yavrusu, üremeleri için doğaya bırakıldı.

Orman ve Şu İşleri Bakanlığı 11\'nci Bölge Müdürlüğü Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü Tokat Şubesi tarafından düzenlenen programa Vali Ömer Toraman, İl Emniyet Müdürü Göksel Topaloğu, Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürü İhsan İkinci katıldı.  Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürü İhsan İkinci, doğal ortamda ekolojik dengeyi sağlamak için bin 500 keklik saldıklarını ifade ederek, \"Bulunduğumuz ortam kekliklerin yaşaması için mükemmel ortam.  Aynı zamanda sabahın erken saatlerinde keklik salma sebebi de gündüz sıcağına kalmamasıdır. Doğada yaşayan ve çevrede yaşayan insanlardan keklikleri avlamamasını istiyorum\" dedi.  

Daha sonra Vali Toraman ve beraberindekiler kasalar içinde getirilen keklikleri doğaya bıraktı.

Görüntü Dökümü:

-Kekliklerin görüntüsü

-Konuşma

-Kekliklerin salınması

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ / TOKAT,(DHA)

 

=======================

2 - Diyarbakır\'ın 5 ilçesinde narko-terör operasyonu

DİYARBAKIR\'ın Kocaköy, Hani, Lice, Hazro ve Kulp ilçeleri kırsalında, 27 Haziranda başlatılan narko-terör operasyonu, dün akşam saat 23.00\'de tamamlandı. Operasyon kapsamında yapılan aramalarda, 4 tabanca ve bu silahlara ait mühimmat, 429 bin 100 kök kenevir bitkisi ile toplam 36 kilo 15 gram esrar ele geçirildi.

Beş ilçe kırsalında düzenlenen narko-terör operasyonu ile ilgili Diyarbakır Valiliği\'nce bugün yapılan yazılı açıklamada, \"Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığınca, Diyarbakır İli Kocaköy, Hani, Lice, Hazro ve Kulp ilçeleri mülki sınırları içerisinde, 27 Haziran 2018 Çarşamba günü saat 22.00\'dan itibaren Jandarma Komando Timleri ve Güvenlik Korucularıyla icrasına başlanılan Bayrak-88 Şehit J.Uzm.Çvş. Uğur Sağlam Operasyonu, 29 Haziran 2018 Cuma günü saat 23.00 itibariyle başarıyla tamamlanmıştır. Söz konusu operasyonel faaliyet esnasında; Lice ilçesi Çavundur Köyü\'nde 28 Haziran 2018 Perşembe günü icra edilen temas ve adli arama faaliyeti neticesinde; 4 adet tabanca, 1 adet ruhsatsız av tüfeği, 10 adet tabanca şarjörü, 1 adet tabanca susturucusu, 1 adet tabanca dipçiği, 56 adet 9 mm çapında fişek, 6 adet 7,62 mm. çapında fişek, 8 adet av tüfeği fişeği, 1 adet dizüstü bilgisayar, 1 adet taşınabilir hard disk, 9 adet USB bellek ve 1 adet CD bulunmuş, Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı gereğince anılan suç delilleriyle iltisaklı 5 şüpheli gözaltına alınmış, anılan malzemeler muhafaza altına alınmıştır\" denildi. 

 

Narko-terörizm kapsamında yapılan çalışmalarla ilgili olarak da açıklamada, \"Narko-terörizmle mücadele faaliyetleri kapsamında, icra edilen temas ve adli arama faaliyetleri neticesinde, 429 bin 100 kök kenevir bitkisi ile  5,35 kg kubar, 30,8 kg toz olmak üzere toplam 36,15 kg esrar maddesi ele geçirilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığı\'nın talimatı gereğince esrar maddeleri muhafaza altına alınmış, kenevir bitkileri numune alınmasını müteakip, yerinde imha edilmiştir. Operasyon  bölgesi içerisindeki meskun mahallerde  yetkili makamlardan  alınan karar uyarınca 11 konut ve eklentisinde adli arama faaliyeti gerçekleştirilmiş, 218 şahıs ve 5 aracın Jandarma Asayiş Bilgi Sistemi (JABS) marifetiyle, KİHBİ, UYAP ve ASAL sorgulamaları yapılmış, 6 şüpheli hakkında gerekli yasal işlem başlatılmıştır. Bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlara artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir\" bilgisine yerverildi.

Görüntü Dökümü

-Ele geçirilen silahların sergilenmesi

-Tarlada ekili kenevir bitkileri

-Kenevir bitkisinin askerler tarafından biçilmesi

-Kenevir bitkisinin yakılması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: DİYARBAKIR, (DHA)


===================

3 - Karadeniz’de yaylalar rengarenk

DOĞU Karadeniz’de haziran ayı ile birlikte bölge halkı, küçük ve büyükbaş hayvanları ile yaylalara göç etti. Yayla yolculukları renkli görüntüler oluşturdu. 

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, asırlardır yaşatılan yaylacılık geleneği sürüyor. Bu yıl da vatandaşlar köylerden küçük ve büyükbaşları ile birlikte yaylalara göç etmeye başladı. Hayvanlarıyla yaylalara göç edenler, yılın 4 ayını buralarda geçiriyor. Özellikle hayvanlarını otlatmak amacıyla yaylalara çıkanlar, buralarda kaldıkları süre içerisinde hem kış aylarında tüketecekleri süt ürünlerini elde ediyor hem de hayvanlarının tüketeceği otları biçiyor. Yaylada, ineklerin sütünden tereyağı ve peynir çeşitleri hazırlayanların kimi ürününü satarak, geçimine katkı sağlarken kimi de ailesinin kış mevsimindeki yiyeceğini elde ediyor.

 

Trabzon’un Şalpazarı ilçesinde yaşayan vatandaşların göç ettikleri Eskala Yaylası da doğal güzellikleri ile büyülüyor. Bölgede eğitim yılını tamamlayarak karne alan çocuklarda aileleri ile birlikte Eskala Yaylasına çıktı. Yaylalarda açan kır papatyalarının arasında çiçek toplayan çocuklar renkli görüntüler oluşturuyor. Yazı aileleri ile birlikte yaylalarda geçirecek çocuklar okul döneminde yeniden kentlere inecek. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Yayla göçü yapan bir çift

Yayla yolculuğu detayları

DRONE ile yayla detayları

Yaylacılarla röp.

Haber-Kamera: İnan KALYONCU TRABZON-DHA


===============

4 - Judo antrenörü anne, hem öğrencilerini hem kızlarını yetiştiriyor

Turgay İPEK / ERZURUM, (DHA)-ERZURUM Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü\'nde judo antrenörlüğü yapan Canan Karakoç (32) hem kızları ile spor yapıyor hem de sporcu yetiştiriyor.


Türkiye\'de judoda bir çok  madalya alan; yurt dışında ise katıldığı birçok şampiyonada Türkiye\'yi en iyi şekilde temsil eden milli sporcu Canan Karakoç, 6 yıldır antrenörlük yapıyor. Erzurum, Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü mezunu olan iki çocuk annesi milli judocu Canan Karakoç\'un 400\'e yakın madalyası bulunuyor. 32 yıllık yaşantısının 20 yılını judoya veren Karakoç, kızları Elif (6) ve Eylül (2,5) ile birlikte çok sayıda sporcu yetiştiriyor. Erzurumspor\'un eski futbolcularından Yücel Karakoç ile 8 yıl önce dünya evine giren Canan Karakoç, kızlarını kendisi gibi judocu yetiştiriyor. Türkiye\'de yapmış olduğu sporun her dalında şampiyonluk yaşadığını yurt dışında ise Balkan Şampiyonluğu ve Avrupa 7\'ncisi gibi birçok başarıları bulunan Canan Karakoç\'un hedefi kendisi gibi başarılı sporcular yetiştirmek.


Minderde 20 yıllık bilgi ve birikimini kızlarına ve sporcularına aşılayan anne Karakoç\'un küçük kızı Elif müsabalara emziği ile birlikte çıkıyor. Elinden alınan emziğine kavuşmak için kendisinden istenen her hareketi yapan Elif, judocuların maskotu oldu. Mesleğini çok sevdiğini söyleyen Canan Karakoç, \"Başarılarla dolu bir spor hayatım oldu. Bunu da yüzlerce madalya alarak taçlandırdım. Şimdi mesleğimi antrenör olarak sürdürüyorum. İki kızımla birlikte onlarca öğrenci yetiştiriyorum. Çok başarılı öğrencilerim oldu. Kızlarımdan da ümitliyim. Her ikisi de benim gibi iyi bir sporcu olacak. Küçük kızım Eylül antrenmanların çoğuna emziği ile katılıyor. Bazen yorulunca minderde uyuyor\" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ / HD

-Judo antrenmanı

-Elif babasının kucağında sporcuları izlerken

-Elif ablası ve annesiile antrenman yaparken

-Elif, emziğini almak için istenilen hareketi yapması

-Anne ile ile röp

(KJ:Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM, (DHA)

339 mb)

============

5- Bayraklı Entegre Sağlık Kampüsü\'nün inşaatı hızla devam ediyor

İZMİR\'de yapımı devam eden Bayraklı Entegre Sağlık Kampüsü\'nün yüzde 30\'luk bölümü tamamlandı. İzmir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Bediha Salnur, merkez bina dışında 5 hastanenin bulunduğu, 2 bin 60 yataklı sağlık kampüsü için \"İzmir ve bölgemizde eksikliklerimizi tamamlama adına da çok ciddi bir proje\" dedi.

Yapımı devam eden Bayraklı Entegre Sağlık Kampüsü\'nde çalışmalar son hızla ilerliyor. İzmir\'in en büyük projeleri arasında gösterilen şehir hastanesi kampüsünün yüzde 30\'luk kısmı tamamlandı. İçerisinde 5 hastaneyi barındıracak olan sağlık kampüsünde 414 poliklinik, 51 ameliyathane, 378 yoğun bakım ünitesi olacak. Şuanda yaklaşık bin 500 işçinin çalıştığı, 618 bin 896 metrekarelik alanda yapımı devam eden kampüsteki hastaneler hızla yükseliyor. Proje tamamlandığında 6 bin kişiye istihdam sağlanacağını ve hastalar, ziyaretçiler olmak üzere burada günlük 71 bin kişinin ağırlanmasının beklendiğini dile getirnen İzmir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Bediha Salnur, \"Bayraklı Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan\'ın \'Hayalim\' dediği bir proje. Sağlık Bakanlığı\'nın devam ettirdiği bir proje. İzmir ve bölgemize eksikliklerimizi tamamlama adına da çok ciddi bir proje. Hastanemiz 2 bin 60 yataklı olacak. Şu anda yüzde 30\'u tamamlanmış durumda. Taşlık bir alanda inşaat olduğu için zemin çalışmaları uzun sürdü. Ancak depreme dayanıklılık bakımından da çok sağlam bir proje oldu. İzmirlilere çok net bu güvenceyi verebilirim. Allah deprem yaşatmasın, ancak çok güçlü depremlere dahi dayanıklı bir hastane olacak. Hastanemiz üç bloktan oluşuyor. Bir ana hastane bloğu var, bir fizik tedavi bloğu var, bir de yüksek güvenlikli psikiyatri bloğumuz var. Ana hastane bloğunda, kardiyovasküler cerrahi, onkoloji hastanesi, kadın doğum hastanesi, genel hastane, teşhis ve tedavi kütlesi yer alacak. Şehrin içinde hastane odaklı ve sağlık hizmetlerinin verildiği şehir kampüsünden bahsediyoruz. 414 poliklinik, 51 ameliyathane, 378 yoğun bakım ünitesi olacak\" dedi.

\"BEŞ YILDIZLI OTEL GİBİ HİZMET VERECEK\"

Bayraklı Entegre Sağlık Kampüsü\'nün 2020 yılında tamamlanarak hizmete gireceğini dile getiren Salnur şunları söyledi:

\"Bu projeye neden ihtiyaç duyduk? Bizim hastanelerimiz var, ancak fiziki yapıları çok kötü. 7-8 hastanın bir odada yattığı hastaneler var. Biz bunların artık günümüz şartlarında daha iyi imkanlarda, beş yıldızlı otel hizmetlerini aratmayacak, tek kişilik odaların olduğu, iki kişi olsa bile ayrı tuvaletinin banyosunun olduğu fiziki şartlarının olmasını istiyoruz. Türk halkı, İzmir halkı ve Ege Bölgesi halkı bu hizmetlere layık. Fizik tedavi hastanesi olarak İzmir\'de eksiğimiz var. Hastanelerimizin içinde bu hizmeti veriyoruz ama ayrı bir hastane olarak bu hizmeti verdiğimiz yer olacak. Yine yüksek güvenlikli psikiyatri hastanesi ihtiyacımızdı. Bu ihtiyacımızı da karşılayacak. Yoğun bakım sayılarımız, yatak sayımızın yeterli olması gerekir. Ama şu anda yetmiyor. Normalde 2021\'lerde bitmesi bekleniyordu. Ama Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, Sağlık Bakanımızın çabalarıyla 2020\'e çekildi. İnşallah o tarihte bitecek ve İzmirlilere özel hastane niteliğinde ücretsiz olarak hizmet veriyor olacak. Onun dışında Buca Tınaztepe Şehir Hastanesi de onay aşamasında. O hastanemiz de önümüzdeki günlerde başlayacaktır.\"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Bediha Salnur ile röportaj

- Drone görüntüleri

- Genel ve detay görüntüler

Haber-Drone: Mehmet CANDAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)

==============

6- Manisa\'da üretilen \'aynalı sazan\' Avrupa sofralarında

MANİSA\'nın Salihli ilçesindeki Demirköprü Baraj Gölü\'nde ağ kafes sistemi yöntemiyle aynalı sazan üreten bir firma, Slovakya\'ya ihracat yaptı.

Demirköprü Baraj Gölü\'nde faaliyet gösteren firma, yüksek et kalitesi ve farklı lezzetiyle iç piyasada rağbet gören 10 ton aynalı sazanı, ihracatçı bir firma aracılığıyla, kilosu 20 TL\'den Slovakya\'ya gönderdi. Firma sahibi su ürünleri yüksek mühendisi Ahmet Abdullahoğlu, \"Su ürünleri üzerine Demirköprü Baraj Gölü\'nde bulunan tesislerimizde özellikle iç piyasaya yönelik 20 yıldır üretim yapmaktayız. Ana üretimimiz alabalık. Bunun yanı sıra yine iç piyasaya yönelik 15 yıldan bu yana aynalı sazan tedarik ediyorduk. Yaptığımız girişimler sonucunda bir ihracatçı firma aracılığı ile ilk defa bir Avrupa ülkesi olan Slovakya\'ya, yetiştiricilik yoluyla 10 ton aynalı sazan ihracatı gerçekleştirdik\" dedi.

Aynalı sazan avcılığının Türkiye\'de uzun yıllardır yapıldığını belirten Abdullahoğlu, \"Ancak ağ kafes sistemiyle ülkemizin bazı bölgelerinde gerçekleştirilen üretim girişimlerinden istenilen sonuçlar elde edilemedi. Çünkü bu balığın yetiştiricilik yolu ile üretimi oldukça zor ve zahmetli. Üretim süreci 2 yılı buluyor. Bu nedenle külfetli ve ekonomik açıdan istenilen sonuçlar elde edilemeyebilir. Bu sene aynalı sazan balık üretimimiz beklentinin üzerinde olunca, yurt dışında da şansımızı denemek istedik ve başardık. Slovakya\'ya yaptığımız 10 tonluk ihracatın ardından özellikle Doğu Avrupa ülkeleri ile de temasa geçtik\" diye konuştu.

YILLIK KAPASİTE 100 TON

Tesislerinde yaklaşık 300 ton civarında alabalık üretimi yaptıklarını anlatan Abdullahoğlu, \"Aynalı sazan üretim kapasitemiz ise 100 ton civarında. Aynalı sazan satışımız genel olarak iç piyasaya yönelikti. Ancak bundan sonra ihracata ağırlık vermeyi düşünüyoruz. Tesislerimiz Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denetiminde ve Salihli İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü kontrolündedir. Tesislerimizde üretilen balıklardan belirli periyotlarda numune alınıp kontrol ediliyor\" dedi.

LEZZETİNİN NEDENİ YETİŞTİRİLME YÖNTEMİ

Aynalı sazan balığının kafes sistemi içerisinde üretildiği için doğadaki aynalı sazanlara göre daha kaliteli ve lezzetli olduğunu öne süren Abdullahoğlu, \"Çünkü burada üretilen balıkların dip suyu ile bir bağı yok. Yüzeyde üretiliyorlar. Balık dip suyunda çamurla temas etmediği için çamur kokusu da olmaz. Bu balık bu yüzden tercih ediliyor. Ağ kafes sisteminde üretilen balığın et kalitesi doğadaki aynalı sazana göre de daha yüksek. Bu da Avrupa ülkelerini tercih nedenlerinden birisi\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Balık üretim çiftliğinden görüntü

- Aynalı sazanlardan görüntü

- Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Doktor Ahmet Abdullahoğlu\'nun açıklaması

Haber- Kamera: Emre SAÇLI / SALİHLİ (Manisa), (DHA)

276 MB



==================

7 - Bursa Zoo’nun yeni konukları gergedanlar 

Mehmet İNAN/BURSA,(DHA)– BURSA\'da, bin 200 hayvanın doğal ortamda yaşamlarını sürdürdüğü Bursa Hayvanat Bahçesi\'nin (Bursa Zoo) yeni konuğu gergedanlar ziyaretçilerini bekliyor. Hayvanat Bahçesi\'nde incelemelerde bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, hayvanat bahçesindeki tür sayısının artırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Bursa\'da 20 hektar alana sahip olan ve geçen yıl 750 bin kişinin ziyaret ettiği Hayvanat Bahçesi\'nde fok ve penguenlerin ardından gergedanlar da yerini aldı. Hayvanat bahçesinde incelemelerde bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı burada doğal ortamlarında yaşayan hayvanları besledi. Barınakları gezerek lemur ve zürafaları elleriyle besleyen Başkan Aktaş, Bursa Zoo’nun hayvan popülasyonuna gergedanların da katıldığını söyledi.

 \"120 TÜRDEN BİN 200 HAYVAN BURADA\"

3 milyon nüfuslu, tarih, sanayi ve ticaret şehri Bursa’da, kurulduğu 1998 yılında 70 türden yaklaşık 600 hayvan ile ziyarete açılan hayvanat bahçesinde, bugün 120’ye yakın türden 1200’ün üzerinde hayvan bulunduğunu söyleyen Başkan Alinur Aktaş, Bursa Zoo’nun hem Bursalılardan hem de kentin ziyaretçilerinden büyük ilgi gördüğünü belirtti. Aktaş, “En son geçtiğimiz yıl Haziran ayında getirilen fok ve penguenlerin ardından şimdi de gergedanlar Bursa Hayvanat Bahçesi’ndeki yerini aldı. Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği’ne (EAZA) üye olan hayvanat bahçesinde tür sayısının artması buranın çekim gücünü de artırıyor” dedi.

3 GERGEDAN BURSA\'DA

Ziyaretçi sayısının her yıl ortalama 50 bin arttığını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “2017 yılında 750 bin kişi hayvanat bahçesini ziyaret etti. Botanik park atmosferinde doğal ortamda, vatandaşların nefes aldığı bir mekan olan Bursa Hayvanat Bahçesi’nin yeni konukları gergedanlar, Mayıs ayının sonunda Bursa’ya getirildi. 2 erkek beyaz gergedan Avusturya’nın Salzburg Hayvanat Bahçesi’nden, 1 erkek beyaz gergedan da Fransa’nın Beauval Hayvanat Bahçesi’nden getirildi” diye konuştu.

ÇEVRECİ PROJE

2017 yılının Temmuz ayında inşaatına başlanan gergedan-zebra barınağının 10 ay gibi kısa bir sürede tamamlandığını da hatırlatan Başkan Aktaş, “Bu barınağının bin 57 metrekare kapalı, 3 bin 621 metrekare açık alanı bulunuyor. Kapalı alanda gergedan barınağı, zebra barınağı, ortak alan ve seyirci kısımları olmak üzere 4 ana kısım yer alıyor. Organik formda olan proje, yeşil çatısıyla sürdürülebilir, çevreci bir projedir. 20 hektar alana sahip hayvanat bahçesindeki tür sayısının artırılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor” şeklinde konuştu.

“ÇOCUKLARINIZI BURSA ZOO’YA GETİRİN”

İzmit gibi diğer şehirlerin de örnek aldığı Bursa Zoo’ya özellikle çocukların ve gençlerin mutlaka gelmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Aktaş, anne ve babaları, çocuklarına hayvan sevgisini sunabilecekleri en güzel mekan olan hayvanat bahçesine davet etti. Başkan Aktaş, vatandaşların Bursa Zoo’da hem çok farklı hayvanları görebileceğini hem de yaz günlerinde doğal mekanda güzel bir gün yaşayacaklarını belirtti. Aktaş, Hayvanat Bahçesi’ne ilerleyen dönemlerde fil ve çeşitli hayvanların da getirilmesi konusunda çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

 

Görüntü Dökümü:

-Başkan Alinur Aktaş hayvanları beslerken

-Hayvanat bahçesindeki hayvanlardan görüntüler

-Alinur Aktaş açıklama

-Gergedanlardan görüntüler

-Kaplanlardan görüntüler

-Detaylar

Süre: 4 dakika 23 saniye Boyut: 490 MB

==============

8 - İzmir\'in 25 ilçesinde uyuşturucu denetimi

İZMİR\'in 25 ilçesinde jandarma tarafından, uyuşturucu madde imalatı ve satışına karşı yapılan denetimlerde binlerce kişiye kimlik sorgulaması yapıldı, halka açık alanlar kontrol edildi. 4 bin 48 kök hintkeneviri ve 2 gram bonzai ele geçirilirken, gözaltına alınan 5 kişiden 1\'i tutuklandı.

İzmir İl Jandarma Komutanlığı\'nın Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve Asayiş Şube müdürlükleri, dün (cuma) İzmir\'in 25 ilçesinde, uyuşturucu madde kaçakçılığı olaylarının önlenmesi ve ortaya çıkarılması için bir dizi denetim ve baskın yaptı. 3 ev, 164 halka açık alan ve 1405 araç kontrol edilerek, arandı. Çalışmada 4 bin 48 kişinin kimlik bilgileri sorgulandı. Yapılan çalışmada 4 bin 48 kök hintkeneviri ve 2 gram bonzai ele geçildi, 5 kişi gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemleri tamamlanan şüphelilerden 1\'i ise sevk edildiği adliyede tutuklandı, diğerleri serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

(Not: jandarma kamerası)

- Bir arazide bulunan hintkeneviri görüntüsü

Haber: Kadir ÖZEN- Kamera: İZMİR, (DHA)

============

9 - Wild Park\'a armadillo geldi

ANTALYA Akvaryum bünyesinde dünyanın en zehirli kurbağasından yılan türlerine birçok sürüngenin sergilendiği Wild Park Tropikal Reptile House\'a, Brezilya Dünya Kupası\'nın maskotu ve ana yurdu Güney Amerika olan iki armadillo ithal edildi.
Dünyanın hemen her bölgesinden 70\'in üzerinde, ağırlıklı sürüngenlerden oluşan hayvan türlerinin sergilendiği, Antalya Akvaryum bünyesindeki Wild Park Tropikal Reptile House, dünyanın en zehirli ve en ilginç sürüngen türlerine ev sahipliği yapıyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin birbirinden ilginç ve ürpertici bu canlıları görmek için geldiği Wild Park\'ta, dünyanın en zehirli hayvanı olan ve bir ısırıkta 150 insanı öldürebilecek güçte etkili zehre sahip ok kurbağası da bulunuyor. Burada, bukalemundan iguanalara, tarantulalardan akreplere ve en zehirli yılanlara kadar sürüngen türleri var.
Amazonlardan getirilen 5 metrelik dünyanın en uzun albino pitonlarından, Avustralya\'dan getirilen 30 santimetrelik dünyanın en büyük kırkayağına kadar çeşitli sürüngenlerin sergilendiği Wild Park\'a, Brezilya\'daki Dünya Kupası\'nın da maskotu ve ana yurdu Güney Amerika olan iki armadillo da getirildi. Çekya\'dan (Çekoslovakya) ithal edilen armadillolar, doğal yaşamlarını aratmayacak şekilde hazırlanan özel bölümde sergilenmeye başlandı.
ALBİNO PİTON YUMURTLADI
Diğer yandan Wild Park içindeki albino pitonlarının çiftleştirilmesiyle 50 yumurta oldu. Kuluçkaya alınan yumurtalardaki yavru pitonlar ise yumurtaları kırmaya başladı. Wild Park veteriner hekimi Kadir Yatan, geçen yıl bir yavru aldıklarını belirterek, “Bu yıl 50 yumurta aldık ve yumurtalar açılmaya başladı. Yavruların durumu gayet iyi. Bu tabi Türkiye için büyük bir gelişme. Yani yılan türleri olarak üretim yok ve maalesef dışa bağımlıyız. Özellikle Almanya ve Fransa. Amacımız bu bağımlılığı daha aza indirmek\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Armadıllo dan detay görüntü
-Wıld park taki turistlerden detay görüntü
-Parkdaki hayvanlardan detay görüntü
-Park Veterineri ile röp 
-Detaylar

Haber: Mehmet ÇINAR-  Kamera:Emrah GÜL/ANTALYA(DHA)
561 MB 1.30 HD

==========

10 - Burulaş\'ta unutulan eşyalar arasında işitme cihazı görenleri şaşkına çeviriyor

​Mehmet İNAN/BURSA,(DHA)- BURSA\'da toplu taşıma araçlarında vatandaşların unuttuğu eşyalar görenleri şaşırtıyor. İşitme cihazlarından arsa tapusuna kadar bir çok eşyanın bulunduğu depoda bir süre bekletilen malzemeler, daha sonra kurulan kermeste Büyükşehir Belediyesi\'ne bağlı huzurevi yararına satılıyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım şirketi BURULAŞ, Bursaray vagonlarında, belediye otobüslerinde ve BUDO\'ya bağlı deniz otobüslerinde unutulan eşyaları Osmangazi İstasyonu\'nda bulunan Kayıp Eşya Bürosunda saklıyor. Unutulan eşyaları bir yıl boyunca teslim edilmek üzere bekleten görevliler, bekleme süresini geçen eşyaları Bursa Büyükşehir Belediyesi\'ne bağlı Huzurevi, yardım kuruluşları yararına kurulan kermeste satışa çıkarıyor.

EŞYALAR ARASINDA İŞİTME CİHAZI DA VAR

Unutulan eşyalar arasında işitme cihazı, arsa tapusu, araç ruhsatı, scooter, koltuk değnekleri, baston, resim tuvalleri, anahtarlıklar, kolyeler, saatler, cep telefonlar, diz üstü bilgisayarlar ve tabletler gibi yüzlerce eşyanın yanı sıra yüklü miktarda para da bulunuyor. BURULAŞ\'a bağlı tüm araçlarda unutulan  tüm eşyaların depoda toplandığını söyleyen BURULAŞ Kayıp Eşya Bürosu\'nda Görevli Havva Çetin, \"En çok mevsimlik eşyalar geliyor. Kış aylarında şemsiye, bere, okullar açıkken öğrencilerin kullandığı eşyalar, resim çantaları, melodikalar, gözlükler ve cep telefonları, kimlik bukart hatta pasaport bile geliyor.Bu zamana kadar gelen en ilginç eşyalar arasında tapu, işitme cihazı geldi. Hatta bir seferinde takma diş gelmişti. Vatandaşımız mahçup şekilde gelip takma dişini almıştı.\" dedi.

EŞYALAR ALINMAZSA SATILARAK BAĞIŞ YAPILIYOR

Kaybolan eşyaların kendilerine gelmeleri durumunda 1 yıl depoda beklettiklerini ifade eden Çetin, vatandaşların BURULAŞ\'a ait toplu taşıma araçlarında kaybettikleri eşyaları bu süre içinde geldiklerinde alabileceklerini belirtti. Bekleme süresini dolduran eşyaların bir kısmını bağış yaptıklarını söyleyen Çetin, \"Bir kısmını da Bursa Büyükşehir Belediyesi\'ne bağlı Huzurevi yararına her sene kermes düzenleyerek, gelirini Huzurevi\'ne bağış yapıyoruz.\" diye konuştu.

Eşyaları ilk günkü gibi sakladıkleri için olumlu tepki aldıklarını belirten Havva Çetin, \"Bize teşekkür ederek memnun bir şekilde ayrılıyorlar. Umarız bir daha kaybetmezler ama şayet kaybederlerse, bulunmaz diye peşini bırakmasınlar mutlaka Kayıp Eşya Büro\'suna başvursunlar. \" şeklinde konuştu.

Görüntü bilgisi: Görüntüler 3007unutulanesyalar kodu ile Bursa klasöründe

Görüntü dökümü

Unutulan eşyalardan görüntü

Yakın plan görüntü

Röpertaj

Bursaray\'dan görüntü

Detaylar

================

11 - Tüp mide ameliyatı sonrası ölen kadının eşinden soruşturma izni verilmemesine tepki 

AFYONKARAHİSAR\'da hacca gitmek için tüp mide ameliyatı olduktan 22 gün sonra yaşamını yitiren Emine Fidan\'ın (60) eşi Abdurrahman Fidan (63), eşinin ölümüne neden olduğunu iddia ettiği doktor hakkında Afyonkarahisar Valiliği\'nin soruşturma izni vermediğini söyledi. Karara tepki gösteren Fidan, Sakarya\'da patileri kesildikten sonra ölen köpek yavrusunu hatırlatarak, \"Bir hayvana yapılan kadar hassas inceleme ve araştırmanın bize de yapılmasını ilgililerden rica ediyorum\" dedi.
Aşırı kilolarından rahatsız olan ve kilo verip hacca gitmek isteyen evli 3 çocuk annesi Emine Fidan, geçen 27 Ocak\'ta Afyonkarahisar Devlet Hastanesi\'nde görevli genel cerrahi uzmanı Dr. M.Y.\'ye başvurdu. 140 kilo olan Emine Fidan\'a, tetkiklerinin ardından 5 Şubat\'ta doktor M.Y. tarafından tüp mide ameliyatı yapıldı. Hastanede tedaviye alınan Emine Fidan\'ın durumu ağırlaşınca, ailesinin talebi üzerine 19 Şubat\'ta Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Ahmet Necdet Sezer Uygulama ve Araştırma Hastanesi\'ne sevk edildi. Vücudunun ödem topladığı belirlenen Emine Fidan, 2 kez de burada ameliyat edildi, ancak 27 Şubat\'ta yaşamını yitirdi.
SORUŞTURMAYA İZİN YOK
43 yıllık hayat arkadaşını ihmal ve yanlış tedavi nedeniyle kaybettiğini öne süren Abdurrahman Fidan, hatası olduğu gerekçesiyle ameliyatı yapan doktor M.Y. hakkında soruşturma açılması için Afyonkarahisar Devlet Hastanesi ile İl Sağlık Müdürlüğü\'ne başvurdu, savcılığa da suç duyurusunda bulundu. Fidan\'ın başvurusuna ilişkin değerlendirme yapan Afyonkarahisar Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü, doktor M.Y. hakkında soruşturma izni vermedi. Konuyla ilgili yargı sürecinin devam ettiği belirtildi.
VALİLİK İZİN VERMEDİ
Abdurrahman Fidan, doktora neden soruşturma izni verilmediğini anlayamadığını belirterek, \"Eşim için 26 Mart 2018\'de Afyonkarahisar Devlet Hastanesi\'ne, Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürlüğü\'ne ayrı ayrı dilekçe vererek kurum içi soruşturma açılmasını istemiştim. Afyonkarahisar Valiliği hekim hakkında soruşturma izni vermemiştir\" dedi.
\'EŞİM İNSAN OLDUĞU İÇİN Mİ KONU KAPATILMAK İSTENİYOR\'
Sakarya\'da bir köpeğe yapılan zulme sessiz kalmayanların doktor hatası nedeniyle ölen eşinin soruşturmasına da sessiz kalmamalarını isteyen Abdurrahman Fidan, \"Sakarya\'da bacakları kesilen bir köpek için nasıl cumhurbaşkanlığı, hükümet yetkilileri ve diğer görevliler seferber olarak olayı yapan kişinin cezaevine gönderilmesini sağlandılarsa; eşim insan olduğu için mi konu kapatılmak isteniyor? Bizler her canlının doğal olarak yaşama hakları olduğu kadar koruma haklarını da destekliyoruz. Lütfen bu konuda bütün yetkilileri, başta cumhurbaşkanımız, hükümet yetkilileri ve diğer görevlileri tarafsız, konusunda uzman kişilere incelettirilerek soruşturma izni verilmesini arzu ediyorum. Bir hekim; hastası için bir adet epikriz yazar. Eşimi ameliyat eden doktor 4 değişik epikriz yazarak hatasını kapatmaya çalışmaktadır. Epikriz raporunun 4 defa değişmesine anlam veremiyorum\" diye konuştu. 
DOKTOR KORUNUYOR İDDİASI
Soruşturmanın tekrar titizlikle incelenmesini isteyen Abdurrahman Fidan, doktorun soruşturmayı yürüten kişiler tarafından korunduğunu iddia etti. Fidan, şöyle dedi:
\"Burada birileri korunmaya mı çalışılıyor? Anlamıyorum. Benim eşim mezardan gelmez. Ama benden sonra bu hekim tarafından yapılacak olan bu ve buna benzer operasyonlar sonucu istenmeyen durumların olmaması ve başka ocaklara ateş düşmemesi için tarafsız kişilerce tekrar incelenerek konunun kapatılmamasını, bir insan gibi haklarımızın korunması, bir hayvana yapılan kadar hassas inceleme ve araştırmanın bize de yapılmasını ilgililerden rica ediyorum.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Acılı eş Fidan elinde dosyalarla odaya girerken
- Fidan eşinin fotoğraflarına bakarken
- Fidan hastaneden aldığı eşinin dosyalarını incelerken
- Duvardaki fotoğraflardan detay
- Fidan röp
- Eşinin fotoğraflarına bakarken
- Afyonkarahisar valilik binasından detay
- Hayatını kaybeden kadının son görüntüleri (cep telefonu ile çekilme) 

HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA)

 

================

12 - Sigaram yok\' deyince telefonunu gasp ettiler

ANTALYA\'da işyerinden çıkıp eve giden Şükrü Mert Ç.\'nin (17) yanına motosikletle yaklaşan M.Y. (21) ve Ç.A. (22), sigara istedikleri gençten \"Kullanmıyorum\" yanıtını alınca silah zoruyla cep telefonunu gasp etti.
Olay, 2 Haziran günü saat 05.00 sıralarında Kepez ilçesi Fabrikalar Mahallesi\'nde meydana geldi. İşyerinden çıkan Şükrü Mert Ç. eve doğru yürümeye başladığı sırada motosikletle yanına yaklaşan 2 kişi, kendisinden sigara istedi. Şükrü Mert Ç.\'nin sigara kullanmadığını belirtmesi üzerine iki şüpheli, motosikletle ayrıldı. 2 sokak ilerden geriye dönen şüphelilerden biri üzerindeki tabancayı çıkartıp, Şükrü Mert Ç.\'yi \"Telefonunu ver lan\" diye tehdit etti. Telefonu gasp eden şüpheliler, Ç.\'nin üzerindeki parayı da istedi. Şükrü Mert Ç. boş cüzdanı gösterip, parasının olmadığını söyledi. Bunun üzerine motosiklete binen şüpheliler, kaçtı.
İhbarın ardından çalışma başlatan Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, kamera görüntüsünden şüphelilerin M.Y. ve Ç.A. olduğunu belirledi. Operasyon düzenleyen polis, M.Y. ve Ç.A.\'yı gözaltına aldı. Şüphelilerin olay öncesi motosikletin plakasını söktüğü, daha sonra gittikleri bir akaryakıt istasyonunda plakayı takarken güvenlik kamerasına yakalandıkları ortaya çıktı.
İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler tutuklandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
- Gasp anı güvenlik kamera görüntüsü
- Zanlılar polis merkezinden çıkarılırken

Haber: Bülent TATOĞULLARI- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA, (DHA) 

 

=================

13 - Taş ocağı patlamasından yaralı kurtulan işçi, şefini suçladı

ARTVİN\'in Kemalpaşa ilçesinde bir taş ocağında 3 gün önce patlatma sonrası meydana gelen ve Karadeniz Sahil Yolu’nun çift yönlü ulaşıma kapandığı heyelanda seken taşların isabet ettiği 2 asker ile birlikte yaralanan firma çalışanı operatör Rıfat Başar, o anları anlattı. Taş ocağında belirli aralıklarla yapılan patlatmalarda arazide büyük açılmalar oluşmaya başladığını belirten Rıfat Başar, durumu bildirdiği şefinin olayı önemsemediğini öne sürdü. Yaralı operatör Başar, \"Ben orada önlemimi almasaydım, katliam yaşanırdı. Yolda bekleyen TIR’lar ve yolcu otobüslerindeki çok kişi ölürdü. Can güvenliğimiz olmadan orada ölümle burun buruna çalıştırıldık. Bizim gibi emekçiler önlem alınmadığı için ezilip, kaybolup gidiyor” dedi.

Olay, Çarşamba günü Kemalpaşa ilçesi Üçkardeşler köyü Karadeniz Sahil Yolu\'nda saat 15.30 sıralarında meydana geldi. Balıkçı barınağı inşaatı için deniz dolgusunda kullanılmak üzere taş alımı yapılan bir ocakta son iki hafta kontrollü patlatmalar yapıldı. Patlatmalar sonrası taş ocağında büyük bir dağ kütlesinde açılmalar oluştu. Taşocağında büyük bir heyelan oluşabileceğini öngören firma operatörü Rıfat Başar, karayolları ve jandarma görevlilerini aradı. Bölgeye ulaşan jandarma görevlileri Sarp Sınır Kapısı\'na yakın olan taş ocağı önünde sınırı geçmek için bekleyen TIR ve otobüsleri alandan uzaklaştırdı. Bu sırada heyelan meydana geldi. Seken taşlarla, yolda güvenlik önlemi alan 2\'si asker, 3 kişi ağır yaralandı. Heyelan nedeniyle Karadeniz Sahil Yolu çift yönlü ulaşıma kapandı.Haber verilmesi üzerine bölgeye ambulanslar ve takviye iş makineleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaralıları ilk müdahalenin ardından ambulanslarla Hopa Devlet Hastanesi\'ne götürdü. 2 saat kapalı kalan Karadeniz Sahil Yolu yeniden ulaşıma açıldı.

YARALI KURTULAN İŞÇİ KONUŞTU

Heyelanda seken taşların isabet ettiği 2 asker ile birlikte yaralanan firma operatörü Rıfat Başar tedavisinin sürdüğü hastanede o anları anlattı. Taş ocağında belirli aralıklarla yapılan patlatmalarda arazide büyük açılmalar oluşmaya başladığını anlatan Rıfat Başar, durumu bildirdiği şefinin olayı önemsemediğini öne sürdü. Başar, \"Burada patlatmalar yapmıştık. Dağda açılmalar vardı ve burasının aşağı geleceği belliydi. Şefimi telefonla, mesajla uyardım, hiç cevap vermedi. Artık çaresizdim alanı komple kendim boşalttım. Dağın üzerinde ağaçlar, taşlar yürümeye başlayınca ana yoldaki TIR\'ları boşalttım. Muhtarı aradım \'acil ocağa gel, burada çok can kaybı olacak, hepimiz öleceğiz\' dedim. Oradan çıkıp yola inip jandarmaya yolu kapattırdım. O anda yukarısı koptu, kopunca çöpün molozlarıyla birlikte bizi denize doğru attı. Toz duman sis içinde kaybolduk. Şefime sabahtan beri mesaj ve video atıyordum. Şefim ne yapacağız? Çaresizim\' dedim. Bizi bilgilendirmesini istedim. Cevap vermedi. Olay olduktan sonra geldiler. Bende kendilerine ters tepki verdim. 3 gün geçti hala aradıkları yok. Can güvenliğimiz yok. Bizim gibi emekçiler önlem alınmadığı için ezilip, kaybolup gidiyor” dedi.

\'YOLU BOŞALTMASAM EN AZ 60-70 KİŞİ ÖLÜRDÜ\'

Önlem almasaydı bugün bir facia ile karşı karşıya kalınabileceğini söyleyen Rıfat Başar, \"Şefi arıyorum, cevap vermiyor. Yukarısı kopuyor, zamanla yarışıyorum. Ben önlemimi almasaydım kenarda otursaydım bugün katliam çıkardı. TIR\'cılar, yoldan geçen otobüsçüler, minibüsçüler biz operatörcüler herkes ölürdü. Şefim cevap vermiyor diye o kadar milletin hayatını tehlikeye atamazdım. Tek başıma hepsini boşalttım ve muhtarı aradım. Bağıra bağıra herkesi tünelin içine soktum. Yoldan geçen turistlere bağırarak boşalttım. Jandarma imdadıma yetişti, yolu kapattık. Heyelan tam ortada bizi yakaladı. Askerler Sarp’a doğru ben tünele doğru kaçtım. Tünelin tam girişinde heyelan beni yakaladı. Beni molozlarla birlikte karıştırarak denize kadar sürükledi bizi. Eğer ilgilenmesem  \'Bana ne\' desem, \'şef ilgilenmiyor, ben niye ilgileneyim\' desem en az 60-70 kişi ölürdü. Alanı boşaltmasam operatörleri çekmesem ortalık kan gölüne dönecekti. Yoldan en az 10 tane TIR vardı. Yayalar ve minibüsler vardı. 10 saniye daha geç kalsak tam bir katliam olacaktı. Eğer şefim benim videolarıma ve mesajlarıma dinleseydi bu olaylar yaşanmayacaktı\" diye konuştu.  

SAVCILIK SORUŞTURMASI SÜRÜYOR

Taşocağındaki heyelanla ilgili Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sürüyor. Savcılık, tedavileri süren şirket çalışanı Rıfat Başar ile olayda yaralanan askerlerin ve araçları zarar gören sürücülerin ifadelerine başvuracağı öğrenildi. Olayda ihmali olanlarla ilgili dava açılabileceği belirtildi.

Bu arada taş ocağı için daha önce eylem yapan bölge halkı kapatılmasını istemişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Taş ocağı heyelan detayları

İşçi Rıfat Başar\'ın açıklamaları

Haber-Kamera: Adem GÜNGÖR ARTVİN-DHA

============
 

14 - Otomobilin çarptığı traktör ikiye bölündü: 3 yaralı

Nejdet ARMAĞAN/MUŞ, (DHA)- MUŞ\'ta tali yoldan çıkan traktöre çarpan otomobildeki 3 kişi yaralandı. Çarpmanın etkisiyle ikiye bölünen traktörün sürücüsü ise kaçtı.
Kaza, dün saat 20.30 sıralarında Muş-Bingöl karayolunun Köykent mevkiinde meydana geldi. Bingöl\'den Muş yönüne giden Bülent Akyol yönetimindeki 41 VG 820 plakalı otomobil, Muratgören köyü yolundan anayola kontrolsüz çıktığı öne sürülen traktöre çarptı. Kazada, otomobildeki 3 kişi hafif yaralanırken, ikiye bölünen traktörün sürücüsü kaçtı.
Yaralanan sürücü Bülent Akyol ile yanındaki Bilal Akyol ve Ahmet Sevinç çağırılan ambulanslarla Muş Devlet Hastanesi\'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Hurdaya dönen araçtan LPG sızdığı için polis ve jandarma ekipleri, bölgede güvenlik önlemi aldı.
Kaza nedeniyle kontrollü olarak sağlanan trafik akışı, araçların kaldırılması ve itfaiye ekiplerinin temizlik çalışmasının ardından yeniden normale döndü.
​Kaçan traktör sürücüsünün kimliğinin belirlenip yakalanması için çalışma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Güvenlik şeridi çekilmesi
İkiye bölünen traktörden görüntü
Traktörden genel görüntü
Olay yerinden görüntü
Polisin vatandaşı olay yerinden uzaklaştırması
Traktörden görüntü

Haber-Kamera: Nejdet ARMAĞAN/ MUŞ (DHA) 
 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir