Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-13

Köydeki yangında 3 çocuk öldü (4) 3'ÜNCÜ ÇOCUĞUNDA CANSIZ BEDENİNE ULAŞILDI NİKSAR'a bağlı Büyükyurt Köyünde meydana gelen yangın sonrası başlatılan arama çalışmalarında 3'üncü çocuğun da cesedine de ulaşıldı

15 Aralık 2017 20:22

Köydeki yangında 3 çocuk öldü (4)
3\'ÜNCÜ ÇOCUĞUNDA CANSIZ BEDENİNE ULAŞILDI

NİKSAR\'a bağlı Büyükyurt Köyünde meydana gelen yangın sonrası başlatılan arama çalışmalarında 3\'üncü çocuğun da cesedine de ulaşıldı. İki katlı ahşap evde öğlen saatlerinde başlayan yangında ev tamamen yanarak çöktü. 3 çocuğun bulunduğu evin enkazında Jandarma ve itfaiye ekipleri arama çalışması başlattı. İlk olarak Berilsu ve Aleyna Şahin\'in cesetlerine ulaşıldı. 6 yaşındaki Berkay Şahin\'in cansız bedeni yaklaşık 4 saat süren aramaların ardından ekipler tarafından yangından korunmak için saklandığı merdiven boşluğunda bulundu. Daha önce cansız bedenlerine ulaşılan Berilsu ve Aleyna Şahin\'in cansız bedenleri olay yerinde yapılan incelemelerin ardından aynı tabuta konularak otopsi yapılmak üzere Niksar Devlet Hastanesine kaldırıldı. 

Görüntü Dökümü
---------------------
-Yangın evinin genel görüntüsü , 
-Arama çalışması, 
-Berilsu ve Aleyna\'nın  aynı ceset torbasına konularak  taşınması, 
-Berkay\'ın cesedinin bulunması ve cenaze aracına konulması

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ / (NİKSAR) TOKAT (DHA) 

===========================================

Diyanet İşleri Başkanı\'ndan sosyal medya uyarısı

DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, özellikle kitle iletişim araçları ve sosyal medyada çoğu zaman dedikodu, yalan, iftira gibi çirkin sözlerin ilgi ve merak uyandıracak şekilde sunulabildiğini belirterek, \"Zaman zaman sorumsuz ve şuursuzca yayınlanan asılsız haber ve yorumlarla insanların onur ve haysiyeti hedef alınabilmektedir\" dedi.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) İlahiyat Fakültesi\'nce düzenlenen 4\'üncü Diyanet İşleri Reisi Eyüp Sabri Hayırlıoğlu Sempozyumu, Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş\'ın katılımıyla gerçekleştirildi. AÜ İlahiyat Fakültesi\'ndeki sempozyuma Antalya Valisi Münir Karaloğlu, AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, İl Müftüsü Osman Artan, çok sayıda akademisyen ve İlahiyat Fakültesi öğrencileri katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı\'nın tarihi bilinmeden son asrın tam olarak anlaşılamayacağını belirten Prof.Dr. Ali Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı\'nın tarihini bilmek, son asrın din, devlet, toplum ilişkisinin seyrini, milletimizin inancı uğruna göze aldığı fedakârlıkları, devletin dine yaklaşımında yaşanan gelgitleri ve bunların toplumsal tezahürlerini anlamamızı sağlayacaktır\" dedi.
Özellikle vesayet yılları ve darbe dönemlerinde Diyanet açısından daha zorlu geçen süreçler olduğunu belirten Prof.Dr. Erbaş, Cumhuriyet döneminin din, devlet, toplum ekseninde yaşadığı gerilimlerin en çok bu teşkilatı etkilediğini söyledi. Önemli bir ilmi kariyere sahip Eyüp Sabri Hayırlıoğlu\'nun başkanlık yaptığı 1951-60 yılları arası, Kuran\'ın tercümesine ilişkin tartışmaların öne çıktığı bir dönem olduğunu belirten Erbaş, özellikle Kur\'an\'ın Latin harfleriyle yazılması hususunda, biraz da medyatik bir manipülasyonla suni gündem oluşturularak, kamuoyunun uzun süre bu konuyla meşgul edildiğini kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanlığı\'nın kuruluşundan bu güne bütün çalışmalarında üç hassasiyetin hep öne çıktığını belirten Prof.Dr. Erbaş, şöyle konuştu:
“Birincisi İslam\'ın hakikatlerini ve ilkelerini her şeyin üstünde tutmuştur. En zor şartlar dâhil İslam\'ın akaidine muhalif fetva vermemiştir. İkincisi milletimizin sağlam bir inançla ilelebet payidar olması için çalışmıştır. Nitekim Cumhuriyet döneminin en önemli kamu müesseselerinden olan Diyanet İşleri Başkanlığı, devlet içinde halkımızın en çok sahiplendiği kurum olmuştur. Üçüncüsü devletin bekasını sürekli önemsemiştir. Milletin devletiyle irtibatını kuvvetlendiren bir kurum olmuştur. Köklü mazisine, medeniyet birikimine dayalı ufku ile dini konularda devlete rehberlik ederek onu hatalı ve zararlı yaklaşımlardan korumaya çalışmıştır.\"
CUMA NAMAZINDA HUTBE VERDİ
Sempozyumun ardından üniversite kampüsünde inşası devam eden Akdeniz Üniversitesi Camii\'nde incelemelerde bulunan Prof. Dr. Erbaş, Cuma namazını ise Muratpaşa Camii\'nde kıldı. Burada \'gıybet\' konulu hutbe veren Prof. Dr. Erbaş, “Günlük hayatımızda zihinlerimiz türlü haberlerle yorgun düşmektedir. Kulaklarımız, arzu edilen edilmeyen nice sözler işitmektedir. Özellikle kitle iletişim araçları ve sosyal medyada çoğu zaman dedikodu, yalan, iftira gibi çirkin sözler, ilgi ve merak uyandıracak şekilde sunulabilmektedir. Zaman zaman sorumsuz ve şuursuzca yayınlanan asılsız haber ve yorumlarla insanların onur ve haysiyeti hedef alınabilmektedir. Oysa Peygamberimiz (S.A.S), Müslümanı \'Elinden ve dilinden emin olunan insan\' diye tanımlamıştır\" dedi.
Bugün bir sektör haline geldiğini belirttiği yalan, iftira, gıybet ve dedikodu ile kimilerince algı operasyonları yürütüldüğünü de söyleyen Prof.Dr. Erbaş, bu tür olumsuzluklarla, birey ve toplumun huzur ve sükûnetine büyük zararlar verildiğini anlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------
-    Konferans salonunda oturanlardan görüntü
-    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş\'ın salona girişi
-    Başkan Ali Erbaş\'ın salondakileri selamlaması
-    Başkan Ali Erbaş\'ın protokoldekilerle birlikte görüntüsü
-    Başkan Ali Erbaş\'ın kürsüde konuşması
-    Başkan Ali Erbaş\'ın yapılan camiyi gezmesi ve yetkililerden bilgi alması
-    Başkan Ali Erbaş\'ın Muratpaşa Camii\'sine gelişi
-    Başkan Ali Erbaş\'ın Cuma hutbesini okuması

923 MB - 8.15\'
Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)

=================================================

DEAŞ üyesinin evinde 25 adet kullanılmamış sim kart ele geçti

Samsun’da DEAŞ üyesi olup, DEAŞ üyelerine yardım ve yataklık ettiği iddiasıyla polis tarafından gözaltına alınan Irak uyruklu 44 yaşındaki Amaer İbrahım Sulamam A.’nın evinde 25 adet kullanılmamış sim kart ele geçirilirken, Irak’ta cinayet işlediği, 15 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra iddialara göre rüşvet verip cezaevinden çıktığı belirlendi.

Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Irak uyruklu Amaer İbrahım Sulamam A.\'nın DEAŞ silahlı terör örgütü üyesi olduğu ve Samsun’a gelen örgüt elemanlarını evinde barındırıp yardım ve yataklık ettiğini tespit etti. Polis, önceki gün şüphelinin İlkadım İlçesi 19 Mayıs Mahallesi’ndeki evine baskın düzenleyip gözaltına aldı. Evde yapılan aramada ele geçen dijital veriler ile kullanılmamış 25 adet sim kart’a el kondu. Şüpheliyle ilgili yapılan soruşturmada Irak’ta bir kişiyi döverek öldürdükten sonra 15 yıl hapis cezasına çarptırıldığı, cezaevinde yatarken rüşvet verip çıktığı ve DEAŞ silahlı terör örgütüne katılarak silahlı faaliyetlerde bulunduğu belirlendi. Polisteki sorgusu tamamlanan şüpheli bugün adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:
-------------------
-Şüphelinin emniyetten çıkartılması
-Emniyet dışından detay

(Süre: 52 Sn) - (Boyut: 27.56 MB)
Haber-Kamera: Hakan ÇELİKBAŞ/SAMSUN, (DHA)

===========================================

Adana\'daki cinayet, para yüzünden işlenmiş
 
Adana\'da tabancayla vurularak öldürüldükten sonra cesedi boş arazide yakılan 31 yaşındaki Özkan Çelik\'in, arkadaşları 28 yaşındaki Sercan D. ve 18 yaşındaki Doğuş D. tarafından borç- alacak yüzünden katledildiği belirlendi. Gözaltına alınan şüphelilerden Sercan D.\'nin cinayetin ardından eğlenmeye gittiği de ortaya çıktı.

Merkez Yüreğir ilçesi Sümbül Caddesi\'nde, dün bagaj ve kapılarında kan olan terk edilmiş otomobili görenler, polisi aradı. İhbar üzerine gelen polis, otomobilde inceleme yaptı. Aracın çevresinde de araştırma yapan polis, boş araziye dökülen molozların içinde bir ceset buldu. Tabancayla vurulup ardından yakıldığı belirlenen kişinin üzerinden Özkan Çelik ve Uğur Ç. adına düzenlenmiş iki kimlik çıktı. Polis yaptığı araştırmada, cesedin Özkan Çelik\'e ait olduğunu saptadı.

BORÇ YÜZÜNDEN ÖLDÜRMÜŞLER
Cesedi otopsiye götürülen Özkan Çelik\'in, başından vurularak öldürüldüğü, dişlerinin kırıldığı ve cinayetin ardından cesedinin benzin dökülerek yakıldığı belirlendi. Soruşturma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, üzerinde kan lekeleri bulunan 01 EYB 76 plakalı otomobilin kiralık olduğunu saptadı. Aracın Çelik tarafından kiralandığını tespit eden ekipler, gencin en son kuyumculuk yapan Sercan D. ve lise öğrencisi Doğuş D. ile buluştuğunu belirledi. Plaka Takip Sistemi\'ni inceleyen ekipler, şüphelilerin olaydan kısa süre önce, akaryakıt istasyonundan pet şişe ile benzin aldıklarını saptadı. Polis, şüpheliler Sercan D. ve Doğuş D.\'yi gözaltına aldı. Şüphelilerin çapraz sorgusunda, öldürülen Özkan Çelik\'in uzun süredir biriktirdiği parayı kuyumcu arkadaşı Sercan D.\'ye verdiği belirlendi. Çelik\'in otomobil almak için verdiği parayı geri istediği bu nedenle de Sercan D. ile aralarında tartışma yaşandığı, cinayetin işlendiği gün buluştukları saptandı.

CİNAYET ARDINDAN EĞLENMEYE GİTMİŞ
İddiaya göre, olay günü kiraladığı otomobile Sercan D. ve Doğuş D.\'yi alan Özkan Çelik, merkez Yüreğir ilçesine bağlı Levent Mahallesi\'ne doğru yola çıktı. Sercan D., bu sırada Çelik\'e, \"Arabayı yavaş sürme, in ben kullanayım\" dedi. Araç durduğunda Doğuş D., Sercan D.\'nin ruhsatlı tabancasıyla Özkan Çelik\'in kafasına ateş etti. Çelik\'in cesedini otomobilin bagajına koyan 2 şüpheli, daha sonra yakıt istasyonundan pet şişe ile 5 liralık benzin aldığı ve cesedi yaktı. Olay yerinden taksi ile ayrılan şüphelilerden Sercan D.\'nin evinde duş aldıktan sonra kız arkadaşı D.G.Ş. ile buluşarak eğlenmeye gittiği de ortaya çıktı. Şüphelilerin sorgusu devam ediyor.


Görüntü Dökümü
----------------------
- Zanlıların adliyeye götürülmeleri

Haber-Kamera:Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,(DHA)

============================================

Borçları yüzünden soygun yaptığını söyleyen üniversiteli tutuklandı

Gaziantep\'in Nurdağı ilçesinde girdiği banka şubesinde, müşterilere kurusıkı tabanca doğrultarak, gişedeki memurdan bir miktar para alıp, kaçan ve çevredekiler tarafından yakalanan üniversite öğrencisi Ahmet K. (25), mahkemece tutuklandı. Ahmet K., emniyetteki ifadesinde, borçlarını ödemek için soygun yaptığını söyledi.
Olay, dün öğle saatlerinden sonra Atatürk Mahallesi\'nde meydana geldi. Adana Caddesi\'ndeki banka şubesine giren Ahmet K., kurusıkı olduğu belirlenen tabancayı içerideki kız öğrencinin başına dayayıp, gişedeki görevli memurdan bir miktar para istedi. Memurun para verdiği Ahmet K., bankadan hızla ayrılırken, bu sırada dışarıda ATM\'den para çekerken olayı fark eden uzman çavuş, havaya uyarı ateşi açarak, şüpheliyi durdurmak istedi. Elindeki kurusıkı tabancayla ateş açıp, uzman çavuşa karşılık veren Ahmet K., bir süre sonra çevredekiler tarafından yakalandı. Etkisiz hale getirilen ve Erciyes Üniversitesi öğrencisi olduğu belirtilen Ahmet K.\'nin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Polise verdiği ilk ifadede borçları nedeniyle soygun yapmaya karar verdiğini anlatan Ahmet K., 3 aydır okula da gidemediğini söyledi.
Adliyeye sevk edilen Ahmet K., mahkemece tutuklanarak, cezaevine konuldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
- Nurdağı Adliyesi
- Polis aracı
- Şüphelinin adliyeye alınması
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 50 MB
Haber-Kamera: Ramazan TUNCER-GAZİANTEP,(DHA)

===============================================

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Şahin: Hakem heyetleri ticari kredilerde karar veremez

Merkezi Kayseri\'de bulunan Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, ticari kredilerde hakem heyetlerinin karar veremeyeceğini söyledi. Bu konuda kamuoyununda yanıltıcı haberlerin çıktığını kaydeden Şahin, \"Tacirler hakem heyetlerine başvuramaz ve hakemler heyetleri de tacirlerin başvurusunu kabul edemez, karar veremez\" dedi.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, tüketicilerin başvuru yapacakları hakem heyetlerine tacirlerin başvuru yapamayacağını belirtti. Ticari kredilerle ilgili olarak çıkan bazı haberlerin tüketicileri yanlışa sürüklediğini kaydeden Şahin, \"Tüketici hakem heyeti, ticari krediden alınan masrafın iadesine karar verdi\' şeklinde çıkan haberlerin bazı yanlış anlaşılmalara yol açtı. Bu haberlerde \'bankalara kötü, tüketicilere iyi haber\' yorumları da yapıldı. Fakat haberin içeriğine baktığımızda bankalara kötü haber yok, tam tersi iyi haber var. Artı tüketici yok işin içerisinde, çünkü ticari krediler var. Tacirler var. Sanki tacirlere iyi haber gibi çıktı. Şimdi Yargıtay 11. Dairesi\'nin vermiş olduğunu bu yöndeki karar bir hakem heyetinin yanlış verildiği karar yüzünden verildi. Fakat çok garip işin içine bakılmadan hukuki durumuna bakılmadan,  haberler çıkınca yapılınca birçok insan bizi aradı. \'Bizimde böyle bir hakkımız varmış, haber çıktı\' dediler. Ama konu yanlış anlaşılıyor\" dedi. Yargıtay\'ın kararının yanlış yorumlandığını savunan Şahin, \"Tüketiciler hakemine tacirler başvuru yapamaz, tüketiciler başvurur. Tüketici kredisi ile ilgili bir sıkıntı var ise bunu sorununu çözmeye Tüketici Mahkemesi uğraşırı. Fakat tacir başvurusunu hakem heyeti ret etmektedir. Siz tacirsiniz alamayız dememektir\" şeklinde konuştu.
\"ASLA TACİRLER HAKEM HEYETLERİNE BAŞVURAMAZ\"
Yargıtay\'ın kararına konu olan olayda hakem heyetine tacirin başvurduğunu anlatan Şahin, şunları söyledi: \"Hakem heyetine bir tacir başvuruyor. Kredisi masrafının iadesi için hakem heyeti bunu kabul ediyor ve tacirin lehine ne karar veriyor. Şimdi 15 gün içerisinde buna itiraz etmesi gerekiyor.  Bankanın avukatı da bunu ihmal ediyor ve itiraz edemiyor. 15 gün geçtiği içinde karar kesinleşiyor. Yanlış karar ama karar kesinleşiyor. Şimdi bankalar hemen bir savcıya kanun yararında bozma teklifinde bulunuyor. Savcıda bakıyor evet, bu yanlış karar diyor. Kanun yarına bozma teklifi ile üst mahkemeye gidiyor. Bu konu oda Yargıtay\'ın bakması gerekiyor. Çünkü mahkemeye itiraz gerçekleşmediği için. Kanun yararına bozma olayı aslında bu, karar verilmiş bu karar onu bağlar ama bundan sonra bu kararın verilmemesi lazım. Yargıtay\'da onu diyor zaten; \'Bu kişi bu tacir parasını aldı, hakem heyetinden\' diyor. Ona helalı hoş olsun, yanlış ama aldı. Bundan sonra \'böyle karar alamazsınız\' diyor. Yani hakem heyetleri ticari krediler de karar veremezler, artı masraflarla alakalıda hiçbir şekilde iadesi söz konusu değildir. Bundan sonra böyle karar vermeyin diye kanun kararına bozuyorlar. O nedenle aslında burada tüketici yok ve haliyle zaten tacirlere iyi haber yok tam tersi kötü bir haber var. Bir daha alamazsınız bu masrafı, yani bankalara iyi haber var. Bankaların lehine bir karardır bu. Şimdi gerek hakem heyetlerine gerek, tüketici derneklerine o haberlerden sonra müthiş bir başvuru gelmeye başladı. Siz alınamaz dediniz ama biz bir haber okuduk, izledik diyorlar ve bizlerde anlatmaya çalışıyoruz. Asla tacirler hakem heyetlerine başvuramaz. Hakem heyetleri de tacirlerin başvurusunu kabul edemez, karar veremez. Hiç kabul edemez. Hayır der, sizin hakeminiz bura değil der. Hakem heyetlerine başvuruda her zaman bir taraf tüketici olacak ama burada iki tarafta tacir. Bankada tacir müracaat eden de dolayısıyla bu hakem heyetinin konusu değil\"

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin\'in açıklamaları
-Detaylar

2 dakika 48 saniye / 90  MB
Haber/Kamera: Cafer ZENGİN/KAYSERİ, (DHA)

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir