22 Aralık 2018 19:42
DHA YURT BÜLTENİ -11
KILIÇDAROĞLU, ÇAT\'TA İSLAM ESERLERİ MÜZESİ\'Nİ AÇTI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erzurum’un Çat ilçesinde yaptırılan İslam Eserleri Müzesi\'ni açtı. Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin 1 Ocak 2019’dan itibaren asgari ücreti 2 bin 200 TL olarak uygulayacağını, seçim sonrası kazandıkları belediyelerde de Ocak ve Mart farkını ödeyeceklerini söyledi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Çat ilçesinde İslam Eserleri Müzesi\'nin açılışına katılmak üzere Erzurum\'a geldi. Kılıçdaroğlu\'nu havalimanında CHP İl Başkanı Bülent Oğuz, Çat Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç ve partililer karşıladı. İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel’in eşlik ettiği Kılıçdaroğlu, partililerle tek tek tokalaştı. Havalimanı çıkışında Erzurum bar ekibinin gösterisini izleyen Kılıçdaroğlu, daha sonra il başkanlığına geçti. Burada bir süre basına kapalı toplantı yapan Kılıçdaroğlu, daha sonra karayoluyla Çat ilçesine gitti.
İlçede yapımı tamamlanan İslam Eserleri Müzesi ve 81 eserin toplu açılış törenine katılan Kılıçdaroğlu, burada vatandaşlara hitap etti. Çat Belediyesi\'nin örnek bir belediyecilik sergilediğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, başkanın önemli hizmetlere imza attığını söyledi. Göreve geldikten sonra takip ettikleri Başkan Arif Hikmet Kılıç’ın 3 milyon 350 bin liralık borcu ödeyerek hizmetleri de gerçekleştirdiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, hem de istihdam oluşturduğunu anlattı.
\'KAZANDIĞIMIZ BELEDİYELERDE DE ASGARİ ÜCRET 2 BİN 200 LİRA OLACAK\'
Konuşmasında CHP\'li belediye başkanlarına da çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, \"Benim sözüm var. 1 Ocak 2019’dan itibaren o Ankara’daki beyler ne yapar, bilmiyorum. Ama bizim bütün belediyelerde asgari üret net 2 bin 200 lira olacak. Ankara’daki beyler paraya doymuyor. Gayet iyi biliyorum, ayda 50 bin lira üzerinde aylık alıyorlar, yetmiyor. Ayrıca emekli aylığı alıyorlar o da yetmiyor. Çocuğa okul parası, dolmuş parası vermiyorlar. Ama aldıkları para yetmiyor. Yine \'maaşa zam\' diyorlar. Ben de diyorum ki; asgari ücret CHP’li belediyelerde 2 bin 200 lira olacak. İnşallah seçimlerde çok sayıda belediye alacağız. O belediyelerde de asgari ücret 2 bin 200 olacak. Ocak ve Mart arasındaki farkı kazandığımız belediyelerde aylık fark olarak ödeyeceğiz\" diye konuştu.
Türkiye\'deki CHP\'li belediyelerin İslam eserlerini Erzurum\'a göndereceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, konuşmasında Mevlana’nın \'İki alem vardır; ilki varlık alemi, ikincisi mana alemidir. Varlık alemi gündüz gibidir, olanı biteni açıkça görürsün. Kendini kolayca ele verir. Mana alemi ise gece gibidir. Onu bulmak için mutlaka gönül ışığını yakman gerekir, gönül ışığını yakarsan keşfedersin\" sözünü hatırlattı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları söyledi:
\"Bizler elbette ki gönül ışığımızı yakmak zorundayız. Bunun sonucu insanı sevmektir. Allah’ın yarattığı en değerli varlığı sevmektir. Elbette ki her şeyin değeri vardı. İnsanı sevmek başlı başına özel bir olaydır. Düşmana bile kin göstermemek, düşmanı bile kin ile anmamak temel felsefe olmalıdır. Biz yüreğimizde barışı, huzuru, kardeşliği yaşatmak durumdayız. İslam barış demektir. Neden kavga ediyoruz, neden İslam aleminde kan akıyor? Bunu kendimize soruyor muyuz? Bakın örnek vereyim sizlere; Yemen’de şu anda kan akıyor. 5,5 milyon çocuk kan içinde yaşıyor. Suriye’yi alın 400 bin kişi öldürüldü, 6,5 milyon kişi Suriye’yi terk etti, 100 binlerce çocuk annesiz babasız, başka yerlere gitmek zorunda kaldı. Irak’a bakın ne oluyor? İslam Eserleri Müzesi\'ni açıyoruz. Bu müzede insanın değerini göreceksiniz. İslamın değerini burada göreceksiniz. İslam dünyasında neden kan akıyor? Bakın zulme karşı durma hepimizin ortak görevi olmak zorunda. Zulme boyun eğilmez. \'Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır\' diyor inancımız. Zulme sessiz kalmamalıyız. Çocukların kanı akıyorsa, o çocuklara sahip çıkmak bizim boynumuzun borcudur. Çocuklar savaşın ortasında kalmamalı. İslam dünyasında kan akmamalı. İslam dünyasında barış huzur olmalıdır. Bunu söylediğimiz zaman çoğu kez suçlandık. Ne derlerse desinler Çatlılara, Türkiye’ye sözüm var. Zulmün karşısında asla boyun eğmeyeceğim. Haksızlığın karşısında asla susmayacağım.\"
Konuşmasında İslam alimlerinin isimlerini sayarak örnekler veren Kemal Kılıçdaroğlu, “Sevgili Peygamberimiz alimin ölümü, alemin ölümü gibidir’ diyor. Nasıl oluyor da İslam dünyası geri kalıyor? Nasıl oluyor da Ortadoğu’yu bir taraftan Rusya, bir taraftan Amerika ‘alın silahları birbirinizi öldürün’ diyor. Biz nasıl oluyor da o kanlı savaşın ortağı konumuna geliyoruz. Elin oğlu silah verecek, ben kardeşimi öldüreceğim. Akıl var, mantık var. Niye öldürüyoruz birbirimizi? İslam dünyasına bakın, petrol var her tarafta, ama dünyanın en yoksul kesimleri oralarda. Bir zenginliğin üzerine oturmuşsunuz. Zenginlikleri başa bela. Çünkü diyorlar ki petrolü ben çalıştıracağım, parayı vereceğim. İslam dünyası bir araya gelmiyor. Bir tarafta lükste, safahatta yaşayanlar, diğer tarafta sefalet içinde yaşayanlar var. Bunu mu emrediyor Peygamberimiz? Adaleti emrediyor. Adaletin olmadığı devlet ayakta duramaz. Adaletin olmadığı toplum yaşayamaz. Adil olacaksınız, eşitlikçi olacaksınız. Komşusu açken, tok yatan bizden değildir, boşuna söylenmemiştir\" diye konuştu.
Belediye başkanlarından oy versin, vermesin kimseyi ötekileştirmemelerini ve bütçeyi kul hakkı gözeterek kullanmalarını istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, israfa karşı olduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Biz harama, israfa karşıyız. Güzellikten yanayız. Kul hakkından yanayız, harama, israfa karşı dururuz, bizim kimliğimiz, kişiliğimiz budur. Biz herkesin inancını saygı gösteririz. Çünkü herkes Allah’a karşı sorumludur. Kula karşı, kulluk yapmak günahtır zaten. İslamiyet’te yoktu, bizi yaratana bakarız, ona sığınırız. Biz herkesin inancına saygı gösteririz. Herkesin ayağının turabı oluruz, tozu oluruz. Halka hizmete söz verdik. Halka hizmete ve hakka hizmet etmeye söz verdik. Cebimizi doldurmak yoktur. Haram parada gözümüz yoktur. Helaliyle, alın teriyle kazanırız. Halkımızın önüne çıkarız, hesabını namusuyla veririz, başkanlardan da onu bekleriz. Çat Belediye Başkanı görevi devralırken 3 milyon 250 bin lira borcu vardı. Hem borcunu ödedi, hem de önemli hizmetler yaptı. Parayı yerinde kullanırsanız, millet için, halk için kullanırsanız, cebinize atmazsanız, bizim yandaşımız ihaleyi yüksekten vereyim demezseniz, para her yerde yeter. Yeter ki parayı namusunuzla kullanın. Para milletin parasıdır. Biz saraylardan yana değiliz. Uçan saraylardan yana değiliz, kışlık saraylardan yana değiliz. Milletin yanındayız. Millet ne diyorsa ondan yanayız. Harama karşı, israfa da karşıyız. İslam inancının temel noktasından birisi, israfın haram olarak kabul edilmesidir. Sevgili Peygamberin hayatını okursa nasıl mütevazi yaşam sürdüğünü bilir. Sevgili Peygamberimizin mal varlığına bakın. Dünyaya hükmeden Resul’un geride bıraktığı mirasa bakın. Niye biz böyle malın mülkün sahibi olacağız diye neden israf yapılıyor? Hangi gerekçeyle israf yapılıyor. Çocuklar yatağa aç girerken, benim sarayda huzur içinde olmam mümkün mü böyle bir şey, olabilir mi? dedi.
Konuşmasının son bölümünde vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, namuslu insanlardan yana, düzgün insanlardan yana oy kullanmalarını istedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasından sonra hat sanatçısı Sabriye Şeker’in eserini İslam Eserleri Müzesi’ne hediye etti. Törene katılanlarla birlikte müze ve 81 eserin toplu açılışını yapan Kılıçdaroğlu, müzeyi gezdi, eserler hakkında bilgi aldı.
CANLI YAYINLANDI
AKTÜELLER GEÇİLDİ
Haber-Kamera: Salih TEKİN- Zafer KUMRU/ERZURUM, (DHA)-
===================
AZİZ KOCAOĞLU: İTTİFAK, BİR OYUNDUR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP\'li Aziz Kocaoğlu, partilerin seçim öncesi kurdukları ittifakın bir \'oyun\' olduğunu ileri sürerek, \"Kim ittifak yapacaksa, onların listesinden aday gösterilir, kazanır, sonra partisine geçer. Lokomotif parti CHP, kim ittifak yapacaksa belediye başkanını da oradan gösterebilir ama sandığa CHP girer, sandığa AK Parti girer. Sadece CHP için değil ülkenin geleceği için söylüyorum. Demokrasiyi güçlendirecek olan siyasi partilerdir. Siyasi partilerin güçlü olması, tabanını koruması gerekir. Bu bir oyundur. İki partili sisteme gidişin, partileri savurmanın ittifakıdır\" dedi.
Bornova Şeytan Deresi hafriyat atıkları depolama sahasında 47 bin fidan toprakla buluştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ağaçlandırma törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bornova Belediye Başkanı CHP\'li Olgun Atilla, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Başkan Vekili Mehmet Erol, bazı ilçe belediye başkanları, partililer ve vatandaşlar katıldı. Törenin açılışında konuşan Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla, bir hafriyat alanının toprakla buluştuğunu belirterek, çocuklarla birlikte alana fidan dikileceğini söyledi. 31 Mart sabahına 99 gün kaldığını hatırlatan Başkan Atilla, \"İzmir\'de hep sevgi kazanacak, halkın dediği olacak\" dedi.
İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Başkan Vekili Mehmet Erol ise kısa bir sürede alanın bir ormana dönüşeceğini belirterek, \"Biz ormancılar olarak Aşık Veysel gibi yüzü yırtılmış toprakları gördükçe mutlu oluyoruz. Bu güzel çalışmada emeği geçenlere teşekkür ederiz\" diye konuştu.
Göreve geldikleri günden itibaren ağaçlandırmaya büyük önem verdiklerini anlatarak sözlerine başlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, rehabilite edilen moloz döküm sahaları ve ağaçlandırılan alanlarla ilgili bilgi verdi. Tüm ihalelerde yer alan bir maddeyi hatırlatan Kocaoğlu, \"İhalelerde, maden, taş ocağı sahası ve terk edilmiş bütün alanlarda iş bittikten sonra, alanların doldurulacağı ve ağaçlandırılacağı yazar. Bizde bu iş böyle olmuyor. İşi biten terk edip gidiyor. Erozyon ve kötü görüntüler ortaya çıkıyor. Şeytan Deresi\'nde ağaçlandırma başlamadan önce alanı yürüyerek gezdim. Burada bin 200 dönüme 47 bin ağaç dikiyoruz. Gaziemir Evka\'da 23 hektar alana bin 500 ağaç diktik. Buca Kırıklar\'da 51 hektara 2 bin 600 ağaç diktik. Bornova Gökdere\'de 189 hektar alana 18 bin 300 ağaç diktik. Güzelbahçe Yelki\'de 43 hektara 10 bin 400 ağaç diktik. Fatmacık Kayası\'na 4 bin 200 ağaç diktik. Koyundere\'de çalışmalar devam ediyor. Biz bu yerleri Orman Bakanlığı\'ndan kiralıyoruz. Şeytan Deresi\'nde bu ağaçları dikmek için 3 milyon 80 bin lira para ödedik. Yelki\'ye 4 milyon 137 bin lira ödedik. İzmir Büyükşehir Belediyesi moloz döküm sahalarına bugüne kadar 15 milyon 500 bin lira rehabilite parası ödemiştir\" dedi.
Özel sektörden moloz dökmek için çok düşük ücretler aldıklarını ifade eden Başkan Kocaoğlu, şehri kirletenler olduğunu belirterek, kaçak moloz dökenlerin takibini sürdüreceklerini dile getirdi.
KÖRFEZ GEÇİŞİ PROJESİNE DEĞİNDİ
Körfez geçişi projesinin iptaliyle ilgili açıklama yapan Kocaoğlu, \"Bu iptal kararı belediyemizin bir yerlerden rica ederek yaptırdığı bir iş değildir. Zaten yapacaksak, kendimiz yapıyoruz. Yargıya gideceksek, kendimiz gideriz. Bizim iyi niyetimiz ve merkezi hükümete destek olma yaklaşımız yerel seçimlerde \'bizi engellettiler\' diye seçim malzemesi yapılmaz umuyorum\" dedi.
\'GÖRDES BARAJI DELİK\'
İzmir\'deki su tartışmalarına da değinen Kocaoğlu, şunları söyledi:
\"İzmir\'in suyu ile ilgili bir bölge müdürü \'2040 yılına kadar İzmir\'deki su sorununu hallettik\' demiş. Seçim yaklaştıkça il bölge müdürlerine laf düşmez. Bir çevre ve şehircilik il müdürü bizimle uğraşıyordu, gitti. Sonra sağlık müdürü bizimle uğraşıyordu neyse konuştuk, sustu. AK Parti\'nin 16 yıllık iktidarında İzmir\'in su ihtiyacını karşılamak için 27 milyon metreküp Gördes Barajı\'ndan su bizim bulduğumuz yöntemle gelmiştir. Gördes Barajı\'ndan İzmir\'e su gelmiyor. Çünkü baraj delik, su toplanamıyor. Yüzde 11-12 seviyesini geçmiyor, o da dip suyu olduğu için kullanılamaz. Gördes\'ten Belkahve\'ye kadar gelecek olan hat bitmemiştir, bize teslim edilememiştir. Aksaklıkları tamamlanırsa biz burayı teslim alırız, dedik. Bizim sorumluluğumuzda olan Belkahve\'deki arıtma bitmiştir. 3 yıldır teslim alamıyoruz. Çünkü su bulup, test edip, kabul edemiyoruz. Buraya gelen suyun Buca\'ya aktarılması lazım. Buca tünel sistemi, devletin sorumluğundadır. Bitirilse ne olur, barajda su yok, baraj delik arkadaş. Bunu sayın Cumhurbaşkanına \'İzmir\'in suyunu biz getirdik\' diye sürekli söyletmek, hafızalara bunu yerleştirmek üzere yapılmaktadır. Devlet başkanımıza her hafta bu konuda cevap vermek zorunda kalmaktan dolayı bir vatandaş olarak üzülmekteyim. Beydağ sulama göletidir. Oradan da su gelmemiştir.\"
ŞOV YAPMAKLA SUÇLADI
İzmir Büyükşehir Belediyesi\'ne bir ayrım ve çifte standart uygulandığını iddia eden Aziz Kocaoğlu, \"İzmir Büyükşehir Belediyesi bu vatanın belediyesi değil mi? Bu ayrım çifte standart niye yapılır?\" diye sordu. İzmir\'i Aziz Kocaoğlu\'ndan daha iyi tanıyanlar olduğu yönünde bazı söylemlerde bulunulduğunu da anlatan Kocaoğlu şöyle konuştu:
\"Varsa helal olsun derim. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 597 köyü karış karış gezen, her 100 dönümde ne olacağını bilen benden başka adam varsa buyursun gelsin. İzmir sadece Konak değildir, Kordon değildir diyenler var. İZSU geçen sene Gültepe\'nin sadece yağmur suyu için proje yaptı. 28 milyon lira yağmur suyunu denize ulaştırmak için yatırım yaptı. Bilmeyene kolay gelir. Önce bir işin nasıl yapılacağını bileceksin. Balçova arsa mağdurları her seçim arifesinde ortaya çıkar. Çünkü sorunlarıyla sadece Aziz Kocaoğlu ilgilendi. Tapulu Balçova arsa mağdurlarının imardan ve belediyeden hiçbir sorunu yoktur. Müracaat ettiklerinde bin 642 mağdurun oturacağı daire 100 metrekare hesabıyla ve altyapıda kullanılmak üzere 600 daireli imar durumu çıkmıştır. Yerin durumu bundan fazlasına jeolojik olarak izin vermiyor, engebeli arazidir. Blokların konacağı yerler bile zemin etütlerinden sonra belirlenmiştir. Şov ayrı bir şeydir, yapanı bağlar.\"
\'STATLARLA İLGİLİ SÖZÜMÜZÜ YERİNE GETİRDİK\'
Vapurlara takviye olsun diye kiralama yapıldığını söyleyen Aziz Kocaoğlu, \"Bu vapurların çalışmadığı, körfeze uygun olmadığı ile ilgili eleştiriler var. Bu abesle iştigal etmektir, boş işle uğraşmaktır. Seçim geldi, stat konuşmaları başladı. Ben iki stat sözü verdim. Bornova Belediyesi ile birlikte birini bitirdik Göztepe şampiyon oldu. Tire\'de belediye arazisi bulup stadı bitirdik. Sözümüzü yerine getirdik. İsterdim ki stadın birini kuzeyde, Örnekköy\'de Karşıyaka Spor Kulübü\'ne spor kompleksi olmak üzere yapsaydık. Diğerini de Tınaztepe Kampüsü yanında 300 dönüm otoban şantiyesi olarak kullanılan yerde Göztepe için 35 bin kişilik şehir stadı yapalım. Bunu uğraştık, ikna edemedik. Neden Güzelyalı\'nın kalbine, Karşıyaka Yalı\'ya bu yapılır? İddia ediyorum Güzelyalı stadı bittiği zaman spor yapılacak, maç izlenecek ama onun altındaki alışveriş merkezini hep beraber göreceğiz. Karşıyaka Yalı\'daki de aynı\" dedi.
İTTİFAK ELEŞTİRİSİ
Yaklaşan yerel seçimler öncesi partilerin kurdukları ittifaklarla ilgili görüşlerini açıklayan Başkan Aziz Kocaoğlu, şunları söyledi:
\"Çok uzun süredir siyasetle uğraşıyorum. Yerel seçimlerde Türkiye\'de ittifak yakalandı. Genelde oldu, yerelde de olur, itirazım yok. Ama illeri paylaşmak, ilçeleri, meclis üyeliklerini paylaşmak olmaz. Siyaseti partililer götürür. Örgütleri vardır, örgütlerin hassasiyetleri vardır. Koskoca CHP, cumhuriyeti kuran parti, \'Ben şu şu illerde seçime girmiyorum, onu şu partiye bıraktım\' diyemez. Ben hiçbir partiye söylemiyorum. Siyaset bilimi açısından konuşuyorum. Hangi partinin şemsiyesi daha büyük, AK Parti. Kim ittifak yapacaksa, onların listesinden aday gösterilir. Kazanır, sonra partisine geçer. Lokomotif parti CHP, kim ittifak yapacaksa belediye başkanını da oradan gösterebilir, ama sandığa CHP girer, sandığa AK Parti girer. Sadece CHP için değil, ülkenin geleceği için söylüyorum. Demokrasiyi güçlendirecek olan siyasi partilerdir. Siyasi partilerin güçlü olması, tabanını koruması gerekir. Bu bir oyundur. Bir sürecin en önemli kararıdır. Bu başkanlık sistemiyle birlikte sistem, iki partili sistemi dayatmaktadır. İki partili sisteme gidişin, partileri savurmanın ittifakıdır. Sonunda bir parti güçlü çıkacak. Diğerleri yara alacak. İttifaka evet. Ben aday değilim, bunu sadece siyasete gönül vermiş, hizmet etmiş, İzmir\'e 15 sene belediye başkanlığı yapma onuruna ulaşmış bir vatandaş olarak söylüyorum.\"
İZMİR MODELİNİ ÖRNEK GÖSTERDİ
Son olarak ülkedeki kriz ortamından söz eden Kocaoğlu, \"Konkordatolar, ödeme zorlukları almış başını gidiyor. 31 Mart\'tan sonrası için ciddi kaygılarım var. Türkiye Cumhuriyeti bu ekonomik modelden, \'borçlan yatırım yap, devam et\' modelinden kurtulmak durumundadır. Tasarruf etmek, katma değerli ürünler üretmek, ihracat yaparak ekonomiyi büyütecek sektörlere yatırım yapmak durumundadır. Giderek ekonomi zayıflıyor. Dışa bağımlılık arttıkça, siyasette de bağımlılık artmaktadır. Ülkenin bağımsızlığı için üreteceğiz, tasarruf edeceğiz. Türkiye\'nin önündeki en önemli sorun, ekonomik büyüme seferberliğidir. Bunun başlayacağı yer tarımdır. İşte İzmir modeli\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------
-Ağaç dikiminden görüntü,
-Genel ve detay görüntü,
- Aziz Kocaoğlu\'nun konuşmasından görüntü.
Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Melis KARAKUZULU / İZMİR, (DHA)
===================
SALDA GÖLÜ DAVASINDA DANIŞTAY \'RET\' KARARINI BOZDU
Burdur\'da, son yılların en gözde turizm merkezi haline gelen Salda Gölü\'nü besleyen su kaynakları üzerine DSİ\'nin yaptığı gölet projesinin iptali için açılan davada, yerel mahkemenin verdiği ret kararını Danıştay bozdu. Davayı açan avukat Tuncay Koç, \"Gölet yapım işi tamamlandığı için davayı kağıt üstünde kazanmış olduk\" dedi.
Burdur\'un Yeşilova ilçesinde turkuaz renkli suyu ve bembeyaz kumsallarıyla \'Türkiye\'nin Maldivleri\', \'Saldivler\' gibi isimlerle anılan, son yılların en önemli turizm merkezlerinden biri haline gelen Salda Gölü\'nde, DSİ\'nin, \'Kayadibi Göleti ve Sulamasına Ait Malzeme Ocakları Projesi\' ile ilgili verilen, \'Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) gerekli değildir\' kararının, iptali için 2017 yılında dava açıldı. Yeşilovalı 3 kişi adına avukat Tuncay Koç tarafından açılan davada Isparta İdare Mahkemesi ret kararı verdi. Karar, Danıştay\'da temyiz edildi. Danıştay 14\'üncü Dairesi ise bu yılın Şubat ayında verdiği kararla yerel mahkemenin kararını bozdu. Ancak dava devam ederken, DSİ gölet projesini tamamladı.
BİLİRKİŞİ KEŞİF YAPTI
Danıştay 14\'üncü Dairesi, bozma kararında Salda Gölü\'nde, Birinci Derecede Doğal Sit Alanı ve sulak alan olması gibi nedenlerle yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi. Önceki gün Danıştay 14\'üncü Dairesi\'nin bozma kararı üzerine bilirkişi heyeti bölgede inceleme yaptı ancak projenin tamamlanmış olduğu görüldü. Bilirkişi heyetinin incelemesine avukatı Tuncay Koç da katıldı.
\'SALDA GÖLÜ\'NÜ ÖLDÜRECEK\'
DSİ\'nin tarımsal sulama amaçlı hazırladığı gölet projesi ve burada kullanılacak malzemelerin alınacağı taş ocağı için açtıkları davaya, Isparta İdare Mahkemesi\'nin ret kararı verdiğini belirten Tuncay Koç, \"Danıştay ise eksik inceleme yapıldığı, Salda Gölü\'nün 1\'inci Derecede Doğal Sit Alanı ve sulak alan olduğu gibi nedenlerle bu kararı bozdu. Salda Gölü\'nün beslenme sularının azalacağı ve beslenme sularının gölette toplanmasının gölü öldüreceği, gerekçesiyle dava açmıştık. Zaten orada geçmişte sulama amaçlı Doğanbaba ve Değirmendere isimli iki gölet yapılmış. Bu gölet gereksiz ve Salda Gölü\'nü kurutacak. Ancak gittiğimizde göletin yapıldığını gördük. İlk davayı kaybettiğimiz için gölet yapılmış fakat içinde su yoktu\" dedi.
\'KAĞIT ÜSTÜNDE KAZANDIK\'
Bilirkişi raporuna göre yeniden karar verileceğini ve \'ÇED gerekli değildir\' raporunun iptali yönünde karar verilmesini beklediklerini belirten Tuncay Koç, şunları kaydetti:
\"Ancak lehimize karar çıksa da göletin yapılmaması veya kapatılması gibi bir durum söz konusu değil. Ama kağıt üzerinde davayı kazanmış olacağız. Projede malzeme alımı için bir taş ocağı da vardı ve orası Salda Gölü tampon bölgesiydi. Ancak taş ocağını oradan almamışlar ve başka bir yerden getirmişler. Projeyi de sonra bir miktar değiştirmişler. Dolayısıyla davayı kazansak da sonuç değişmeyecek. Açtığımız dava kağıt üstünde kalacak. ÇED gerekli değildir kararının iptali durumunda gölete su doldurulmaması gibi bir şey de olamaz. Açtığımız davanın çok bir anlamı kalmadı ama projenin de gereksiz ve hatalı olduğu da ortaya çıktı.\"
Görüntü Dökümü
-----------
-Salda Gölü\'nden arşiv görüntüler
Haber: Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)-
==================
FREN YERİNE GAZA BASTI, BAHÇE DUVARINDA ASILI KALDI
ADIYAMAN\'da, sürücüsü fren yerine gaza basan otomobil, bahçe duvarında asılı kaldı.
Kaza, öğle saatlerinde Kayalık Mahallesi\'nde meydana geldi. Mahalledeki oturan Şeyma A., 02 AAJ 044 plakalı otomobilini park etmek istediği sırada fren yerine gaza bastı. Kadının kontrolünden çıkan otomobil, bahçe duvarı ile park etmek istediği alan arasında asılı kaldı. Kazada hafif yaralanan Şeyma A., olay yerine gelen sağlık görevlileri tarafından ayakta tedavi edildi. Kaza anı, site içerisinde bulunan güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
- Olay yeri ve otomobil
- Çevrede toplanan vatandaşlar
- Güvenlik kamerası görüntüleri
- Otomobilin düşme anı
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA
==================================
BOŞANDIĞI KADINI VE ERKEK ARKADAŞINI ÖLDÜREN ŞÜPHELİ: UYGUNSUZ YAKALADIM (2)
TUTUKLANDI
Konya\'da, 7 yıl önce anlaşmalı boşandığı eski eşi Hediye İnanç (34) ve onun arkadaşı Semi Oğuz Deniz\'i (38) bıçaklayarak öldüren emekli polis memuru Mehmet Güzel (44) çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
- Şüphelinin sağlık kontrolüne getirilmesi
Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA
===================================
PAMUKKALE\'YE YILBAŞI AKINI
DENİZLİ\'de, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi\'nde bulunan Pamukkale\'de yılbaşı bereketi yaşanıyor. Yeni yılı karşılamak isteyen yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Pamukkale ve Karahayıt\'taki otellerin doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı.
Yeni yıla beyaz travertenleriyle ünlü Beyaz Cennet Pamukkele\'de girmek isteyen yerli ve yabancı turistler, bölgedeki otellere yoğun ilgi gösterdi. Doğal güzelliği, kültürel zenginliği ve şifalı sularının yanı sıra balon turları, paraşüt uçuşları gibi ziyaretçilerine eğlenceli imkanlar da sunan Türkiye\'nin en gözde turizm mekanlarından Pamukkale\'de, otellerin doluluk oranları yüzde 100\'leri buldu.
\"YOĞUNLUK SEVİNDİRİCİ\"
Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği Başkanı Gazi Murat Şen, yoğunluğun turizmciler açısından sevindirici olduğunu belirterek, \"Yılbaşı öncesi bölgemizdeki oteller yüzde 100 doluluklara ulaşmış durumda. Buraya gelen misafirlerimiz yaklaşık 80 kilometre ilerideki Denizli Kayak Merkezi\'nde kayak yapabilecek. Şu an kaymaya da çok elverişli bir ortam var. Daha sonra buradaki termal sularda bu yorgunluklarını çıkarabilecekler. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz. Yaşanan doluluk turizmciler açısından sevindirici. Bundan sonraki dönemlerde termali, kayağı, tarihi dokusu, yamaç paraşütü, balonu ve bu tür deneyimleri yaşamak isteyen yerli turistlerimizi de bölgemize bekliyoruz. 2019\'da bölgemizdeki turizmin çok iyi geçeceğini düşünüyoruz\" dedi.
\"YOĞUN BİR TALEP VAR\"
Pamukkale\'de bulunan bir otelin müdürü Taner Ulutaşdemir ise il dışından gelen turistlerin yılbaşına Pamukkale\'de girmek için yoğun ilgi gösterdiğini ifade ederek, \"Otel olarak yılbaşına hazırız. Rezervasyonlarımız 10 gün öncesinden yoğunlaşmaya başladı. Otelimiz yılbaşı için dolmak üzere. Konsept olarak 2-3 günlük konaklamalı paketlerimiz var. Yılbaşı gecesi için çok çeşitli gala yemeği ve eğlence dolu bir gece, çocukları için de renkli aktiviteler düşündük. Misafirlerimiz bu yılda Pamukkale\'yi tercih ettiler. Genellikle şehir dışından misafirlerimiz ilgi gösteriyor. Şu an için yoğun bir talep var. Pamukkale termal bir bölge olduğu için, gelenler daha çok Karahayıt\'taki termali tercih ediyor. Biz de misafirlerimize en iyi hizmeti sunmak için gayret gösteriyoruz\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Pamukkale\'den arşiv görüntü
-Otellerden görüntü
-Otel müdürü Taner Ulutaşdemir ile röp.
-DENTUROD Başkanı Gazi Murat Şen ile röp.
Haber: Ramazan ÇETİN - Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)
===================
ULUDAĞ’DA ZİYARETÇİ AKINI
Kış turizminin önemli merkezlerinden Uludağ, hafta sonu ziyaretçi akınına uğradı. Güneşli havayı fırsat bilen yerli yabancı turistler pistleri doldurarak kayak yapmanın keyfini çıkardı.
Yeni sezonun açılmasını ve kar kalınlığının kayak yapacak seviyeye ulaşmasını fırsat bilen tatilciler hafta sonu tatilinde ‘Beyaz Cennet’ olarak bilinen Uludağ’a akın etti. Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Uludağ, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Kayak yapmak isteyen tatilciler pistleri doldururken, pistler de adım atacak yer kalmadı. Kayak yapmanın keyfini çıkaran tatilciler eğlencenin doruklarına çıkarken kayak yapmayı yeni öğrenen acemi kayakçıların ise zorlandığı görüldü. Günübirlik gelen bazı vatandaşlar ise kızak yaparak kartopu oynadı. Kalabalık gruplar halinde gelen tatilciler Oteller Bölgesi’ni cazibe merkezine çevirdi.
Hava sıcaklığı sıfırın altında 6 derece olarak ölçülen Uludağ’da kar kalınlığı ise 44 santimetre olarak belirlendi. 2018 yılının sonuna doğru yaklaşılırken otellerdeki doluluk oranları yüzde 90’lara ulaştı.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Kayak yapan ziyaretçiler görüntüleri
-Kayak yaparken düşenlerin görüntüleri
-Telesiyejle seyahat edenlerin görüntüleri
-Genel detaylar
Süre: 2.12 Boyut: 274 MB
Haber-Kamera: Muammer İRTEM/BURSA,(DHA)
===================
TERÖRDEN TEMİZLENEN DERECİK\'TE DOĞA YÜRÜYÜŞÜ
Hakkari\'nin Irak sınırındaki Derecik ilçesinde ilk kez bir doğa yürüyüşü düzenlendi. Bölgenin terörden temizlenmesinin ardından düzenlenen ve vapur görünümlü Vapurtepe\'ye yapılan yürüyüş, şenlik havasında son buldu.
Şemdinli\'ye 65, Hakkari\'ye 195, Irak sınırına ise sadece 4 kilometre uzaklıkta bulunan 9 bin 288 nüfuslu Derecik Beldesi, Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi\'nin, TBMM\'de kabul edilmesiyle ilçe statüsüne kavuştu. İlçe statüsüne kavuşan ve terörden temizlenen Derecik, ilk defa bir doğa yürüyüşüne ev sahipliği yaptı. Bir zamanlar sık sık çatışma haberleriyle gündeme gelen Vapurtepe\'ye yapılan doğa yürüyüşüne, Derecik Kaymakamı İdris Aslan, Yüksekova Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Ramazan Kendüzler, 34.Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Rafet Kılıç, Komutan Yardımcısı Albay Fatih Canbulat, Belediye Başkanı Ekrem Çetinkaya, Hakkari İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Gür, Şemdinli Milli Eğitim Müdürü Senar Yüce, Derecik Milli Eğitim Müdürü Abdülmecit Eren ile dağcılar, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
ÖĞRENCİLER TÜRK BAYRAĞI İLE YÜRÜDÜ
Derecik ilçe merkezine yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan ve görünümü ile vapuru andıran Vapartepe\'ye yapılan yürüyüş sabah satlerinde başladı. Öğrenciler yürüyüş boyunca dev bir Türk bayrağı taşıdı. Sise rağmen yapılan yürüyüş, öğle saatlerinde son buldu. Yürüyüş, Vapurtepe\'de öğrencilerin söylediği şarkılarla son buldu.
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
Haber-Kamera: Abdullah KAYA/DERECİK (Hakkari), (DHA)-
====================
DİKİLİ\'DEKİ YURTTA 7 ERKEK ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSMAR DAVASI BAŞLADI
İzmir\'in Dikili ilçesinde, özel bir yurtta kalan yaşları 9 ila 12 arasında değişen 7 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen temizlik görevlisi Ö.F.E.\'nin yargılanmasına Bergama Adliyesi\'nde başlandı. Sanık Ö.F.E., emniyetteki ifadelerinin baskı altında alındığını ileri sürüp, suçlamaları kabul etmedi. Duruşmada, çocuklardan birisinin annesi fenalaştı. Duruşma, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilip, ertelendi.
İsmetpaşa Mahallesi\'ndeki özel bir yurtta kalan, yaşları 9 ila 12 arasında değişen 7 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen temizlik görevlisi Ö.F.E., 21 Aralık 2017 tarihinde gözaltına alındı. Poliste ve sevk edildiği adliyede suçunu itiraf eden Ö.F.E. tutuklandı, Yurt ise İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kapatıldı. Ö.F.E. hakkında, 7 çocuğa cinsel istismar suçundan dava açıldı.
Davanın ilk duruşması Bergama Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görüldü. İzmir Barosu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına 13 avukat ile mağdur çocukların yakınları duruşmaya katıldı. Duruşmayı, Bergama Veli-Der, Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, Dikili Kadın Platformu, Bergama ve Dikili Eğitim Sen Şubeleri, Tüm Bel-Sen Dikili Şubesi, Haziran Hareketi, Atatürkçü Düşünce Derneği, Bergama Çevre Platformu temsilcileri, Bergama Belediyesi\'nin bazı meclis üyeleri ve vatandaşlar izledi.
Duruşmada, İzmir Barosu\'nun davaya müdahil olarak katılma talebi, mahkeme tarafından kabul edilmedi. Daha önce suçunu itiraf eden sanık Ö.F.E. ise duruşmada okunan önceki ifadesini reddetti, suçsuz olduğunu öne sürdü. İfadesinin emniyette baskı altında alındığını iddia eden Ö.F.E., cinsel istismara uğrayan çocuklarla mesajlaşmalarını da kabul etmedi.
Mağdur çocukların avukatlarından biri, Ö.F.E\'ye bir hizmetli olarak öğrencilere Kuran dersi vermesinin kim tarafından istendiğini sordu. Bunun üzerine Ö.F.E., \'Cemaatte yetiştiğini, yurt müdürünün talebi ile cemaat tarafından görevlendirildiğini, hizmetli olmasına rağmen Kuran dersi verdiğini, hatta çocukların derslerine de yardımcı olduğunu\' söyledi. Bu sırada mağdur çocuklardan birinin annesi sanığa tepki gösterdi, bir diğeri de salonda fenalaştı. Fenalaşan kadın salondan dışarı alındı.
Tarafların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı\'nın müdahillik talebinin kabulüne karar verip, duruşmayı erteledi.
\'TECAVÜZCÜ KORUNDU, AİLELERE BASKI YAPILDI\'
Adliye çıkışında Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Bergama Şubesi tarafından Bergama Cumhuriyet Meydanı\'nda basın açıklaması yapıldı. Basın açıklaması öncesi \'Okullarımıza, çocuklarımıza, geleceğimize sahip çıkıyoruz\' ve \'Çocuk susar sen susma, istismara sessiz kalma\' yazılı pankartlar açıldı. Veli-Der Bergama Şube Başkanı Fikret Ali Parlas tarafından okunan basın açıklamasında, \"Dikili\'de bir cemaate ait öğrenci yundunda yaşları 9 ile 12 arasında değişen çocuklarımız istismara uğradı. Dernek olarak, bu istismar olayını aylarca alanlara taşıdık. Aralıksız 16 hafta alanlarda çocuklarımıza yaşatılanları protesto ederek yetkililere ve tüm kamuoyuna seslendik. Bu çağrılarımıza ve çığlığımıza rağmen insanlık düşmanı tecavüzcü adeta korundu. Olaya gizlilik gerekçesi ile yayın yasağı getirildi. Yayın yasağı mağdurların bilinmeme haklarını kullanmaları için değil, eğitimi bu hale getiren, insanları cemaat yurtlarına mecbur eden sistemin ayıbını örtmek için getirilmiştir. Bu suçu işleyenler kaçırıldı. Uzun süre dosyayı mağdur avukatlar bile göremedi. Mağdur ailelere şikayetçi olmamaları yönünde baskılar yapıldı. Göstermelik bir soruşturmayla bir kişi tutuklandı, yurt kapatıldı. Bir kez daha sözüm ona münferit bir olay algısı yaratılarak, gerici tarikat, cemaat odaklarının ve Milli Eğitim Bakanlığı\'nın kurumsal sorumlulukları, dikkatlerden kaçırılmaya çalışıldı\" dedi.
\'MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI\'NI SORUMLU TUTACAĞIZ\'
Parlas açıklamanın devamında şunları söyledi:
\"Milli Eğitim Bakanlığı bu vakıflarla imzaladığı onlarca protokolle, Anayasa suçu işlemektedir. Daha önce Karaman\'da, Adıyaman\'da, Çorum\'da, Uşak\'ta, Gaziantep\'te ve birçok yerde tarikat, cemaat ve vakıf yurdunda yaşanan istismar olayına sessiz kalınmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı\'nı bir kez daha uyarıyoruz; çocuklarımıza dokunan, onların canını acıtan gerici tarikat-cemaat vakıflarıyla imzalanan tüm protokoller derhal ve kayıtsız koşulsuz iptal edilmelidir. Çocuklarımızın başına gelecek her türlü kötülükten, doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı\'nı sorumlu tutacağız.\"
Haber: Oben ULU / DİKİLİ (İzmir), (DHA)-
© Tüm hakları saklıdır.