Gündem

DHA YURT BÜLTENİ 1

ŞEHİT ANNESİ, VALİYE SARILARAK, "OĞLUMUN KANI YERDE KALMASIN" DEDİ Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde, PKK'lı teröristlerin, yola tuzakladığı el yapımı patlayıcıyı  (EYP) infilak ettirmesi sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Serkan Dökmeci'nin (39) cenaz

01 Eylül 2018 11:42

ŞEHİT ANNESİ, VALİYE SARILARAK, \"OĞLUMUN KANI YERDE KALMASIN\" DEDİ

Hakkari\'nin Yüksekova ilçesinde, PKK\'lı teröristlerin, yola tuzakladığı el yapımı patlayıcıyı  (EYP) infilak ettirmesi sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Serkan Dökmeci\'nin (39) cenazesi, akşam Yüksekova Selahattin Eyyubi Havalimanı\'nda düzenlenen uğurlama töreninin ardından memleketi Ankara\'ya  gönderildi. Törene katılan şehidin annesi Ayfer Dökmeci, Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak\'a sarılarak, \"Oğlumun kanı yerde kalmasın. Size güveniyorum\" diye feryat etti.

Yüksekova ilçesine bağlı Büyükçiftlik beldesi Evliye Tepe\'de güvenlik güçlerinin önceki gün yürüttüğü operasyon sırasında PKK\'lı teröristler, önceden yola tuzakladıkları EYP\'yi uzaktan kumandayla infilak ettirdi. Patlamada, Jandarma Uzman Çavuş Dökmeci şehit oldu. Şehit uzman Çavuş Dökmeci için Yüksekova Selahattin Eyyubi Havalimanı\'nda saat 23.45\'te tören düzenlendi. Törene, Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, 3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Metin Tokel, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nuri Öztürk, Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, şehidin annesi Ayfer Dökmeci, asker ve polisler katıldı. Şehit Dökmeci\'nin  helikopterden indirilen Türk bayrağına sarılı tabutunun tören alanına getirilmesinin ardından, cenazesi, silah arkadaşlarının omuzlarında memleketi Ankara\'ya uğurlanmak üzere uçağa konuldu.

\'OĞLUMUN KANI YERDE KALMASIN\'
Törene katılan şehit Jandarma Uzman Çavuş\'un annesi Ayfer Dökmeci, gözyaşlarına hakim olamadı. Asker üniforması giyen ve güçlükle ayakta kalan Dökmeci\'yi Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak ve kadın komutanlar teselli etti. Vali Toprak\'a sarılan Dökmeci, \"Oğlumun kanı yerde kalmasın\" diye feryat etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
-Şehit için tören düzenlenen Selahattin Eyyubi Havalimanı
-Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak ve beraberindeki askeri yetkililerin tören alanına gelmesi
-Uçağın Selehaddin Eyyubi Havalimanına inmesi
-Şehidin Annesi ve yakınlarının uçaktan inmesi
-Vali\'nin şehit yakınlarını karşılanması
-Helikopterden Şehit naşının uçağa taşıması
-Şehit için okunan Kuran-ı Kerim ve dualar
-Şehidin annesi Ayfer Dökmeci\'nin fenalık geçirmesi
-Şehidin annesi Valiye sarılarak,\'oğlumun kanı yerde kalmasın\' diye feryat ederken 
-Vali Toprak\'ın şehit yakınlarının uğurlaması
-Uçağın kalkması
-Genel ve  detaylar

Haber-Kamera: Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA (Hakkari), (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

TRABZON\'DA SEL VE HEYELAN; YOLLAR KAPANDI, MAHSUR KALANLAR KURTARILDI 
 
TRABZON\'da, akşam saatlerinde başlayıp etkisini artıran sağanak, sel ve heyelana neden oldu. Of ve Sürmene ilçelerinde sel ve heyelan nedeniyle bazı köy ve mahalle yolları ulaşıma kapandı, taşkın sonucu evlerde mahsur kalan 5 kişi ise kurtarıldı.

Kentte akşam saatlerinde başlayan yağış, özellikle Of ve Sürmene ilçesinde hayatı olumsuz etkiledi. İki ilçede aşırı yağış nedeniyle sel ve heyelanlar meydana geldi. Of ilçesi Yazlık, Ağaçbaşı, İrfanlı ve Dumlusu mahallelerinde heyelan sonucu yollar ulaşıma kapandı. Yazlık ve İrfanlı mahallelerinde taşkın sonucu 5 kişi ise evlerinde mahsur kaldı. Çevredekilerin yardım çağrısı üzerine bölgeye AFAD ekipleri ile iş makineleri sevk edildi. Kapalı köy ve mahalle yollarının ulaşıma açılması ile mahsur kalanlar, evlerinden alınarak güvenli bölgeye ulaştırıldı.

OF BELEDİYE BAŞKANI: CAN KAYBIMIZ YOK
Of Belediye Başkanı Salim Salih Sarıalioğlu, sağanak yağışların ilçede etkili olduğunu açıkladı. Sarıalioğlu, \"Yazlık ve İrfanlı Mahallesi\'nde mahsur kalan vatandaşlarımız vardı. Onlara ulaştık. Can kaybımız yok. Ancak sel ve heyelanlar nedeniyle maddi hasarlarımız var. Bu hasarlar devletimizin altından kalkamayacağı büyüklükte değil. Şu anda bütün ekiplerimizle sahadayız\" dedi.

\'ŞU AN YAĞIŞ YOK, YENİ YAĞIŞ DA BEKLENMİYOR\'
Sarıalioğlu, selin ardından, ilçede yeni bir yağış beklenmediğini bildirdi. Sarıalioğlu, \"Çok ciddi bir yağış oldu. Şu anda bütün ekiplerimizle sahadayız. Yağmur Rize\'den sonra en çok bizim bölgemize yağmakta. Aslında biz bu durumlara alışkınız. Ama tedbiri elimizden bırakmıyoruz. Çok şükür bir can kaybımız yok. Tedbir amaçlı ilçeye elektrik verilemiyor. Önümüzdeki saatlerde elektrik yeniden verilebilir. Evleri su bastı. Su tahliyesi için ekiplerimiz canla başla çalışıyor. Şuan yağış yok, yeni bir yağış da beklenmiyor. Ama her ne olursa olsun tedbirli olmamız gerekir\" dedi.

İLÇEDE SU TAHLİYE ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Trabzon\'da akşam saatlerinde başlayıp etkisini artıran sağanağın Of ilçesinde sel ve heyelana neden olmasıyla, ilçede bazı evlerin giriş katlarına dolan suyun tahliyesi için iş makineleri ve vidanjörlerle çalışma başlatıldı. İlçede evlerini su basan vatandaşlar da suyu kendi imkânlarıyla tahliye etmeye çalıştı. Bazı apartman sakinleri de evlerinin girişine koydukları kum torbalarıyla set oluşturup su baskınlarına karşın önlem aldı.

TEDBİR AMAÇLI ELEKTRİKLER KESİLDİ
Trabzon Büyükşehir Belediyesi\'ne ait 20 iş makinesi ve 20 vidanjörün sevk edildiği ilçede, evlerin bodrum ve giriş katlarına dolan suyun tahliyesi için başlattığı çalışmalar gece boyu sürdü. İlçede yağışın etkili olmasıyla, tedbir amaçlı elektrik kesintisi yapıldı. Yaklaşık 3 saattir elektrik kesintisinin yaşandığı ilçeye çok sayıda itfaiye, 112 sağlık ve AFAD ekibi de sevk edildi. Ekipler, olası bir ihbara karşın ilçede hazır bekletilirken, etkisini kaybeden yağışın doğu ilçelerine doğru kayabileceğini belirtti.  

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
- İlçede su basan yerlerin görüntüleri
- İş makineleri görüntüleri
- Ekiplerden görüntüler
- Su basan evlerin görüntüleri ve röpler
- Sel ve heyelan detayları

Haber: Fatih TURAN - Kamera: Selçuk BAŞAR TRABZON-DHA

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================

GÖYNÜK\'TE 2 HEKTAR ORMANLIK ALAN YANDI 

BOLU\'nun Göynük ilçesinde çıkan yangında, 2 hektar ormanlık alan yanarak zarar gördü.

Yangın, öğleden sonra ilçeye bağlı Çamlıca köyü yakınında bulunan ormanlık alanda meydana geldi. Ormandan yükselen dumanları gören köylüler, durumu orman ekiplerine bildirdi. Yangına müdahale etmek için bölgeye Göynük, Mudurnu, Seben, Kıbrıscık, Yeniçağa ile Ankara Orman Bölge Müdürlüğü\'ne bağlı Nallıhan, Çayırhan, Beypazarı, Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü\'ne bağlı Geyve, Taraklı Orman İşletme Şefliklerine ait çok sayıda arazöz sevk edildi. Yangına ayrıca, İstanbul\'dan gelen yangın söndürme helikopteri de müdahale etti. Çevre köylerde yaşayan vatandaşlar da söndürme çalışmalarına destek verdi. Yaklaşık 3 saat süren yangın, ekiplerin çalışması sonucu kontrol altına alındı. Ormanlık alanda ekiplerin soğutma çalışmaları sürerken, ilk belirlemelere göre 2 hektarlık alanın yandığı öğrenildi.

Yangın ve söndürme çalışmaları ile ilgili bilgi veren Bolu Orman Bölge Müdürü Hasan Keskin, \"Yangının ikindi saatlerinde Çamlıca köyünün üst mevkiinde ziraat arazisinde çıktığından şüpheleniyoruz. Fakat failini henüz tespit edemedik. Yangın rüzgarın da etkisiyle ormana doğru yayılmış. Daha sonra ekiplerimiz yangına müdahale etti. Yangın kısa sürede kontrol altına alınarak İstanbul\'dan gelen helikopterin de desteği ile kısa sürede söndürüldü. Şu an soğutma çalışmaları devam ediyor. Yangın 2 hektarlık bir alanda örtü ve tepe yangını şeklinde etkili oldu. Ekiplerimiz gece boyunca bölgede soğutma ve kontrol çalışmalarına devam edecek\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
-Soğutma çalışmalarından görüntüler
-Detaylar
-Orman Bölge Müdürü ile röportaj
Süre: 02.17-Boyut: 256.9 MB

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/GÖYNÜK(Bolu),(DHA

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
============================

DANIŞTAY SALDIRISI DAVASI SANIĞI OSMAN YILDIRIM, YUNANİSTAN\'A KAÇARKEN YAKALANDI, TUTUKLANDI

Edirne\'de Yunanistan\'a kaçmak isterken yakalanan Osman Yıldırım, sevk edildiği adliyede tutuklandı. Savcılık soruşturmasının ardından SEGBİS ile Ankara\'daki 23\'üncü Ağır Ceza Mahkemesi\'ne bağlanıp, ifade verdikten sonra aynı mahkeme tarafından tutuklandı. Yıldırım, tutuklanmasının ardından yeni geniş güvenlik önlemleri altında Edirne F Tipi Cezaevi\'ne götürüldü.

\'DURUŞMAYA GELİYORDUM\'
Yunanistan\'a kaçmak isterken yakalanan Osman Yıldırım, Edirne Adliyesi\'nde tutuklandıktan sonra, jandarmanın geniş güvenlik önlemleri arasında elleri kelepçeli dışarı çıkarıldı. Gazetecilerin \"Neden kaçıyordunuz?\" sorusuna Yıldırım, \"Ben kaçmıyordum, geliyordum. Duruşmaya geliyordum ama devlet bana ihanet etti\" diye karşılık verdi.

Osman Yıldırım, Edirne Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi\'ne konuldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
- Adliyeden çıkışı
- Jandarma aracına bindirilmesi
- Detaylar

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY-Engin ÖZMEN/EDİRNE, (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==============================

ÖĞRENCİ YURDUNDA ÖLÜME; 3 TUTUKLAMA
 
ANTALYA\'nın Alanya ilçesinde, kaldığı öğrenci yurdunda çıkan  kavga sonrası İsmail Kerem Topal (14), adlı öğrencinin merdivenlerden düşüp yaşamını yitirmesiyle ilgili 3 yurt görevlisi tutuklandı.

Lise 1\'inci sınıf öğrencisi İsmail Kerem Topal, Konaklı Mahallesi\'nde kaldığı özel öğrenci yurdunda, geçtiğimiz 4 Ağustos günü merdivenlerden yuvarlanarak, ağır yaralandı. Sağlık görevlilerince ambulansla götürüldüğü Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nde (ALKÜ) yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Topal, 5 günlük yaşam mücadelesinin ardından 9 Ağustos\'ta hayatını kaybetti. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, yurdun güvenlik kamerası kayıtları incelemeye alındı. İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, İsmail Kerem Topal\'ın merdivenden düşmeden önce tartıştığı arkadaşı M.E.U.\'yu (14) gözaltına aldı. M.E.U., savcılıktaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

İsmail Kerem Topal\'ın ölümüyle ilgili Alanya Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturma kapsamında, gözaltına alınan yurt yöneticisi Hilmi Uysal ile yurt görevlileri Hamza Kaya ve Süleyman Arıkan, savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Uysal, Kaya ve Arıkan, \'taksirle ölüme sebebiyet verme\' suçundan mahkemece tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (ARŞİV)
--------------------------------------------
- Olay anı güvenlik kamera görüntüleri
-Anne Emine İnce\'nin açıklamaları
- İsmail Kerem Topal\'ın fotoğrafları

Haber-Kamera: Engin ANAK/ALANYA, (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================

DİREKSİYON BAŞINDA ÖLDÜ
 
ADANA\'da, otomobilinin direksiyonunda kalp krizi geçiren Hasan İlin (48), hayatını kaybetti. 

Olay, gece saatlerinde merkez Seyhan ilçesine bağlı Gökçeler Mahallesi\'nde meydana geldi. İddiaya göre, arkadaşını görmek için Gökçeler Mahallesi\'ne giden Hasan İlin, yanlış yola girip, adres sormak için bir evin önünde durdu. Adresi aldıktan sonra otomobiline binen İlin, direksiyon başında bir anda fenalaştı. Adres sorduğu kişilerin durumu 112 Acil Servis\'e bildirmesinin ardından bölgeye ambulans sevk edildi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, direksiyon başında fenalaşan İlin\'in yaşamını yitirdiği belirlendi. Polisin olay yerinde yaptığı incelemenin ardından kalp krizi geçirdiği belirlenen İlin\'in cenazesi, yakınlarına teslim edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------
- Otomobilden görüntü
- Otomobilin başındaki polisten görüntü
- Otomobildeki cesedin görüntüsü
- Polis aracından görüntü
- Genel ve detay görüntüler

Süre: 00\'53\" Boyut: 165 MB

Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==============================

Aliağa ve Foça sahilinde ham petrol kirliliği (3)
FOÇA KAYMAKAMINDAN AÇIKLAMA

Foça\'nın Cumhuriyet Mahallesi sahilinde ham petrol sızıntısıyla ilgili bölgeye gelen ve tekneye binerek incelemelerde bulanan Foça Kaymakamı Ali Çetin açıklama yaptı. Çetin, \"Bölgede bir miktar kirlilik var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekipleri temizlik çalışması yapıyor. Bölgeden numune alındı. Sahil Güvenlik ve jandarmada failini arıyor. En kısa zamanda tespit edilir. Bize intikal eden bir sızıntı yok. Bulunduğumuz 1 kilometrelik alanda kirlilik var. Dağılmış durumda. Karaya vurdukça temizlenecek. Numuneler incelenecek, eğer bir sızıntı bulunursa numune alınıp karşı tarafla eşleştirilecek\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
- Foça Kaymakamı Ali Çetin\'in açıklama yapması

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN/İZMİR, (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=============================

EYLEM YAPAN ÇİFTÇİLER ANKARA-ÇANKIRI KARAYOLUNU TRAFİĞE KAPATTI

ANKARA’nın Akyurt ilçesinde, mahallelerine besi çiftliği ruhsatı verildiğini öğrenen çiftçiler, Ankara- Çankırı Karayolu\'nu çift yönlü olarak 60 traktörle, yaklaşık bir saat trafiğe kapattı. Olay yerine gelen Akyurt Kaymakamı Osman Altın, çiftçilere eylemlerinin yasal olmadığını belirterek, \"Haklıyken haksız duruma düşmeyin. Yolu trafiğe açın yoksa hakkınızda adli işlem yapılır. Hepiniz zor durumda kalırsınız. Yolu açın konuşalım\" diyerek eylemi sonlandırdı. Bölgede uzun araç kuyrukları oluştu. 

Akyurt ilçesi Haydar, Elecik ve Kozayağ mahallelerinin 150 sakini dün saat 16.00\'da 60 traktör ve römorklarıyla Ankara- Çankırı Karayolu\'nu iki yönlü olarak yaklaşık bir saat trafiğe kapattı. Mahallerine yapımı için ruhsat verilen besi çiftlikleri ile bölge halkının bu durumdan rahatsız olduğunu belirten Haydar Mahallesi Muhtarı Rasim Köse, bir daha aynı durumu yaşamak istemediklerini dile getirdi. Muhtar Köse ve vatandaşlar, bölgede besi çiftliği için verilen ruhsatların iptalini istedi. Vatandaşlar, sorunlarının çözülmemesi durumunda tekrar yolu kapatma eylemini daha etkili şekilde yapabileceklerini belirtti.

Bu sırada olay yerine gelen Akyurt Kaymakamı Osman Altın, vatandaşların yolu açmasını istedi. Altın, \"Yolu trafiğe kapatamazsınız. Traktörlerinizi kaldırın yol açılsın ondan sonra konuşalım. Yol kapatarak bir yere varamazsınız. Haklıyken haksız duruma düşmeyin\" diye konuştu. Kaymakam Altın, Ankara Valiliğinden randevu alarak çiftçilerle birlikte ziyarete bizzat giderek bölgeye kurulan mandıra çiftliğinin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunacağını söyleyerek çiftçileri ikna etti.

Yaklaşık bir saat çift yönlü olarak trafiğe kapanan Ankara- Çankırı Karayolu trafiğe açıldı. Bölgede uzun araç kuyrukları oluştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
-Eylem yapan çiftçiler
-Kaymakamın ikna çalışmaları

Haber-Kamera: Hakkı TÜRKDAĞ/AKYURT, (Ankara) (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=================================

Kapıkule\'de 6 kilometrelik araç kuyruğu (2)
KUYRUK GECE DE DEVAM ETTİ

Yaz tatillerini Türkiye\'de geçirdikten sonra yaşadıkları ülkelere dönmek için yola çıkan ve Kapıkule Sınır Kapısı\'nda çift sıra 6 kilometrelik kuyruk oluşturan gurbetçilerin çilesi gece de devam etti.

Bulgaristan\'a açılan Kapıkule Sınır Kapısı\'nda sabah saatlerinde başlayan kuyruk kısa sürede 6 kilometreye kadar uzamıştı. Türk ve Bulgar gümrüklerinin 9\'ar peronla işlemleri sürdürdüğü sınır kapısında kuyruk gece de devam etti. Gündüz oluşan 6 kilometrelik kuyruk 5\'e düşürülürken, her yıl kuyruklarda perişan olduklarını ifade gurbetçiler, çözüm bulunmasını istedi. Almanya\'ya dönmek için yola çıkan Rafi Türker, \"40 senedir Almanya\'da yaşıyorum. İki sene önce yine böyle kuyruğa denk gelmiştim ve 14 saat beklemiştim. Ona rağmen yine araçla geldik ama çıkarken yine kuyrukta bekliyoruz. Çaresini yukarıdaki yöneticiler bulacak. İzindeyken saatlerin nasıl geçtiğini bile fark etmiyorsun\" dedi.

Gurbetçilerden Mehmet Ekinci de, iznin çok güzel geçtiğini ancak dönüşte kuyruklarda beklemek zorunda kaldıklarını ifade ederek, \"Yozgat\'tan yola çıktık, Almanya\'ya gidiyorum. Yaklaşık 4 kilometrelik kuyruğu 6 saatte tamamlayıp gümrüğe geldik. Bundan sonra iki bin kilometre daha var. Gurbetçiler olarak yakınlarımızdan ayrıldığımız içi üzgünüz. Onları gördüğümüz için mutlu olmuştuk ama iznimiz bitti. Kuyruklara da bir çözüm bulunmasını istiyoruz\" diye konuştu.

Bulgaristan\'a açılan Kapıkule\'de gurbetçi kuyruğu 5 kilometre iken, Hamzabeyli\'de ise 2 kilometreyi aştı. Edirne Valiliği ile Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü, gurbetçiler için ücretsiz seyyar tuvaletler kurarken, Türk Kızılayı Kuzey Marmara Bölge Afet Yönetim Müdürlüğü de gümrük kapısında gurbetçilere ücretsiz ikramlarda bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------------
-Sırada bekleyen araçlar
-Gümrüğe uzanan kuyruk
-Gurbetçilerle röp.
-Kapıkule tabelası
-Kızılay ikram aracı
-Genel görüntüler

Haber-Kamera:Engin ÖZMEN/EDİRNE,(DHA)-

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================

UÇURUMDAKİ KEDİSİNİ KURTARMAK İSTERKEN MAHSUR KALDI
 
KARABÜK\'te, uçurumda mahsur kalan gözleri görmeyen kedisini kurtarmak isterken mahsur kalan Sultan Yıldırım (74), itfaiye ekiplerince kurtarıldı.

Karabük Kayabaşı Mahallesi Engin Sokak\'taki evinin bahçesinde çok sayıda sokak kedisi besleyen Sultan Yıldırım, gözleri görmeyen bir kedisi, evinin alt kısmında bulunan uçurumdaki kayalıklarda mahsur kaldı. Sultan Yıldırım itfaiyeyi ararken kedisini kurtarmak için harekete geçti. Sultan Yıldırım bir süre sonra kayalıklarda mahsur kaldı. Sultan Yıldırım\'ın kayalıklarda mahsur kaldığını görenler ihbarda bulundu. Gelen itfaiye ekipleri yaşlı kadını merdiven yardımıyla yukarıya çıkarttı. Gözleri görmeyen kedi ise girdiği kayalıkların içerisinde kaldı. Sultan Yıldırım, kendisini uçurumdan kurtaran itfaiye ekiplerine, \"Sizin gibi evlatlarımız varken evelallah kurtulduk. Allah razı olsun\" diyerek teşekkür etti.

Sultan Yıldırım beslediği kedilere sarılarak, \"Kör bir yavrum düştü kayaya. Onu kurtarayım diye indim. Yoksa orada ne işim olur? İtfaiye gelmeyince ben gittim, kaldım orada. Allah dedim durdum. Korktum. İleriye geriye gidemedim, tutunacak bir yer yok. Bir taşa tutundum. Aşağıya baktım, yukarıya baktım. Allah diyerek, itfaiyenin de geleceğini duyunca cesaretlendim. Dikenlerin içinden doğru keser ile iz yaparak yukarıya doğru çıktım. Yine de yavrumu kurtaramadım. Gel dedim gelmedi. Kayalıkta kuytu bir yer var, onun içine doğru gidiverdi. Kuyruğu dışarıdaydı ama ben canımı kurtarabildim itfaiyenin sayesinde\" diye konuştu.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
-Sultan Yıldırım kurtarılırken
-Sultan Yıldırım\'ın evinin bahçesindeki kediler
-Sultan Yıldırım röp

Haber-KameraBülent DİKTEPE - KARABÜK,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==================================

ÇEŞMEDE BULDUĞU 30 BİN LİRA ARKADAŞININ ÇIKTI; ÖNCE TEPKİ SONRA TEŞEKKÜR
 
SİVAS\'ta emekli Ömer Sarıhan (56), caddeki çeşmede su içerken yerde poşet içinde yaklaşık 30 bin lira buldu, polise durumu bildirdi. Sarıhan, bu sırada yanına gelerek para kaybettiğini söyleyen arkadaşı Rahmi Cevahir\'e (53), miktarı sorup, \'10-20 lira\' yanıtı alınca, olumsuz yanıt verdi. Cevahir de polisi arayıp, para kaybettiğini belirtti. Sarıhan\'la görüşen polis, olay yerine gelerek, kaybettiği gerçek miktarı söyleyen Rahmi Cevahir\'e parayı teslim etti. Cevahir, parayı vermediği için önce tepki gösterdiği arkadaşı Sarıhan\'a, ardından duyarlı davranışı nedeniyle teşekkür etti.

Olay, saat 17.30 sıralarında Atatürk Caddesi üzerinde meydana geldi. Belediyeden emekli Ömer Sarıhan, tatlı su çeşmesinden su içerken yerde poşet içerisinde yüklü miktarda para olduğu gördü. Sarıhan, parayı alarak sahibini bulma umuduyla çevresine bakındı, ardından polisi aradı. Bu sırada eski iş yerinden arkadaşı Rahmi Cevahir, Ömer Sarıhan\'ın yanına gelerek para bulup bulmadığını sordu. Paranın miktarını soran Sarıhan \'10-20 lira\' cevabı alınca olumsuz yanıt verdi. Ömer Sarıhan ardından Atatürk Caddesi\'nde bulunan Meydan Camisi\'nin bahçesine gidip parayı saydı. Bu sırada Rahmi Cevahir de polisi arayarak para kaybettiğini bildirdi. Bunun üzerine polis, Sarıhan\'a paranın sahibinin bulunduğunu ve bir yere ayrılmaması gerektiğini söyledi.

Polisle birlikte Ömer Sarıhan\'ın yanına gelen Rahmi Cevahir ve yanındakiler önce kendisine tepki gösterdi. Parayı kaybeden Cevahir, Sarıhan\'a para bulup bulunmadığını sorduğunu ve onun da bulmadığını söylediğini ifade etti. Polislerin araya girmesiyle tartışma son bulurken, Sarıhan parayı arkadaşı Cevahir\'e teslim etti.

Olayı anlatan Ömer Sarıhan, \"Paşa Camisi\'nin orada su içerken yerde bir poşet gördüm. Baktım içerisinde para var. Önde bir arkadaş gidiyordu, ona sordum \'Sizden mi düştü?\' dedim\', \'yok\' dedi. O arada tanıdık arkadaş geldi. Para bulup bulmadığımı sordu. \'10 lira, 20 lira düşürdüm\' diyerek net bir şey söyleyemeyince parayı vermedim ona. 155\'i aradım, polisi çağırdım, numaramı verdim. Sonra caminin bahçesine indim, parayı orada saydım ki gelen olursa ne kadar kaybettiğini sormak için. Her duyarlı vatandaşın bunu yapması lazım. 30 bin lira civarındaydı. Arkadaş demek ki orada su içerken yere düşürdü. Ben emekliyim, bu bulduğum para en az 15 aylık maaşım ama bu helal para değil\" dedi.

ÖNCE TEPKİ, SONRA TEŞEKKÜR

Paranın sahibi Rahmi Cevahir ise parayı bulan Ömer Sarıhan ve polislere teşekkür ederek, \"Sağ olsun, Allah razı olsun. Polis arkadaşlardan da Allah bin kere razı olsun ki hemen 2 dakikada çözdüler. Allah işlerini güçlerini rastgetirsin. Otomobil satmıştım, onun parasıydı. Gelirken kuruyemişçiye uğradım, bir şeyler aldım, çıktım. Çeşmeden su içerken dalgınlıkla bırakmışım. Ömer abiye \'Sen mi buldun parayı?\' dedim ama \'yok\' dedi. Sonra da polis arkadaşlar devreye girdi, \'Paran bulunmuş\' dediler rahatladık\" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
-Sarıhan\'ın görüntüsü
-Bulduğu paraların görüntüsü ve konuşması
-Polisin para sahibiyle gelişi
-Para sahibinin tepkisi ve polisin yatıştırması
-Parasına kavuşan kişinin teşekkür etmesi

Haber-Kamera İrfan ÖZŞEKER - SİVAS, (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=============================

MÜSİAD GENEL BAŞKANI KAAN: ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIRIZ
 
MÜSTAKİL Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, döviz kurundaki hareketlilik ve ülke ekonomisiyle ilgili yaptığı değerlendirmesinde, \"Güçlendikçe saldırıyorlar, bizler ise \'Yola devam\' diyoruz. Mesajımız çok nettir. Sonucu her ne olursa olsun sayın devlet başkanımız ve ekonomi yönetimimizin arkasındayız, elimizi taşın altına koymaya hazırız\" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı\'na atanan Maliye eski Bakanı Naci Ağbal, memleketi Bayburt\'a gelerek, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Bayburt Şubesinin açılışına katıldı. Açılışa, Ağbal\'ın yanı sıra MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan ile çok sayıda iş adamı ile MÜSİAD üyeleri katıldı.

Açılışta konuşan Ağbal, derneğin kentteki temsilciliğin hayırlara vesile olmasını diledi. MÜSİAD\'ın büyüyerek geliştiğini belirten Ağbal, \"Bizler yıllardır MÜSİAD\'ın çalışmalarına, gelişmelerine hep şahitlik ettik. MÜSİAD birçok özelliği yanında projeci bir sivil toplum örgütüdür. Allah kendilerinden razı olsun. MÜSİAD sadece ekonomi üzerinden bir sivil toplum örgütü değildir. Türkiye\'nin her yönüyle milli ve yerli duruşu mücadelesinin içerisinde önemli bir figürdür. Zor zamanlarda duruşu ve yaptıklarıyla, Anadolu ruhunu, bu topraklara bağlığını göstermiş ve göstermeye de devam etmektedir\" dedi.

\'ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIRIZ\'

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da, meselelerin günü kurtarmak olmadığını belirterek, \"Her tarafta güçlenerek yolumuza devam edeceğiz. Meselemiz Türkiye\'dir. Meselemiz günü kurtarmak değil, daha güçlü bir yarınlara hazırlanmaktır. Bizler MÜSİAD olarak her zavallı saldır sonrasında anında tepkimizi ortaya koyduk. Bizler 15 ay evvel ticari diplomasisinin adını koyduğumuzda amacımız belliydi. Devletimizin gönüllü ticaret ataşeliği için çalışmak. Değişen dünyanın, değişen siyasi mantalitesi içerisinde yeni bir yönetim sistemi ve yeni bir ekonomik modelle \'Artık biz varız\' diyoruz. Güçlendikçe saldırıyorlar, bizler ise \'Yola devam\' diyoruz. Mesajımız çok nettir. Sonucu her ne olursa olsun sayın devlet başkanımız ve ekonomi yönetimimizin arkasındayız, elimizi taşın altına koymaya hazırız\" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
- Tören detaylar
- MÜSİAD Başkanı konuşması
- Naci Ağbal konuşması
- Detaylar

Haber-Kamera: Murat SÖYLEMEZ / BAYBURT (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=================================

MAKİNE MÜHENDİSLERİ ŞUBE BAŞKANI KÜREKÇİ: RUHSATSIZ EĞLENCE PARKLARI DENETLENMELİ
 
KOCAELİ\'nin Kartepe ilçesinde, Cezayir uyruklu A.B.\'nin macera parkında bindiği dev salıncaktan düşerek ölmesiyle ilgili açıklama yapan Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi, eğlence alanlarıyla ilgili genel bir sorun olduğunu belirterek, \"Ruhsatsız çalışarak insanların can güvenliğini tehdit eden işletmeler başta olmak üzere bu işi yapan tüm iş yerlerinin, bu ölümlü kazadan yola çıkarak, hepsinin durdurulması ve yeniden ruhsatlandırma sürecinin, denetimlerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu denetimlerin ardından hem belge yönünden hem de ürün güvenliği yönünden geçenlere tekrar ruhsat verilsin\" dedi.

Kartepe Maşukiye\'de bulunan macera parkında 10 Ağustos günü meydana gelen olayda, dev salıncağa binen Cezayirli A.B. düşerek yaşamını yitirdi. Eğlence parkında ruhsatı olmayan salıncak mühürlenirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. A.B.\'nin salıncaktan düşme anı cep telefonuna yansıdı. Sorumlular hakkında başlatılan soruşturmanın devam ettiği belirtildi.

\'GENEL SORUN VAR\'

Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi, olayla ilgili yaptığı değerlendirmede, eğlence alanlarıyla ilgili genel sorun olduğunu söyledi. Murat Kürekçi, şunları kaydetti:

\"Bu alanlarla ilgili, bu tür sirkler, lunaparklar, zipline alanları ile ilgili, eğlence alanlarıyla ilgili aslında genel bir sorun var. Belki de bu sorunun çözümüne yönelik en büyük eksiklik bu alanla ilgili özel düzenlemeler getiren, denetiminden ruhsatlandırmasına, işletilmesine kadar, idari, teknik bütün sorumlulukların ve yapılması gerekenlerin anlatıldığı, aynı asansörlerde olduğu gibi, özel bir yönetmelik eksikliği olduğu tespitini yapmamız gerekiyor. Çünkü ciddi manada, insanların eğlence amacıyla geldikleri bu tür yerlerde, özellikle yaz mevsimlerinde çokça duyduğumuz ölümlü ya da yaralanmalı kazalarla duyabiliyoruz. Önce insan olmalı, insana saygının gereği de temel emniyet gereklerinin alındığı ve bunların düzenleme ile herkese deklare edildiği bir yönetmelik eksikliğinin olduğunu söyleyebilirim.\"

\'KASK TAKMASI KİŞİNİN İNİSİYATİFİNE BIRAKILMAZ\'

Olayda genç kadının kask takmak istememiş olmasının kişinin inisiyatifine bırakılacak bir konu olmadığını belirten Kürekçi, \"Olaya makro boyutta baktığınızda öncelikle bir sistem olmadığını görüyorsunuz. Dolayısıyla o bahsettiğim yönetmelik ile bu sistem tariflenmiş olsaydı bahsi geçen kişinin kaskı takıp takmamasından, emniyet kemerinin kontrolü, kontrolden kastım gerek orada çalışan kişi tarafından kontrolü, gerekse de genel anlamda bir ürünün güvenliği ile ilgili kontrolünün yapılması zaten zorunlu hale getirilmiş olacaktı. Kask takıp takmama meselesi kişinin inisiyatifine bırakılacak bir mesele değildir. Nasıl ki emniyet kemerinin takılması o kişinin inisiyatifine bırakılmıyorsa, kask takılması da kişinin inisiyatifine bırakılamaz. Burada işletmelerimiz, böylesi durumlarda belki ekonomik açıdan sıkıntı çekeceklerdir ama reddetmeleri, o kişileri kendi ürünlerine bindirmemeleri gerekir diye düşünüyorum. Aynı şekilde nasıl ki motosikletlerde kasksız sürülmesi yasak ve bunun bir cezai müeyyidesi varsa, bunun da en azından şu aşamadaki müeyyidesinin o kişinin o üründen yararlanmasını engellemek şeklinde idareci tarafından uygulanmalıydı\" diye konuştu.

\'RUHSATSIZ ÇALIŞTIRILAN İŞ YERLERİ TEMEL BİR SORUN\'

Ruhsatsız iş yerlerinin açık olmasının temel bir sorun olduğunu ifade eden Kürekçi konuşmasını söyle sürdürdü:

\"Ruhsatsız çalıştırılan çok sayıda işletmenin olduğu hepimiz tarafından bilinen bir gerçek. Bu temel bir sorun. Fakat özellikle insanların bu alanda daha fazla güvenli bir yaşam sürdürebilmelerinin ön şartı tabii ki bir belgeye dayalı bir iş yerinden yararlanmaları. Burada gördüğümüz temel eksikli bu. Ama bununla birlikte, sadece bu işletmede değil, bu konuyla ilgili birçok işletmede bunu görebiliyoruz. Özellikle bu tür eğlence alanları ile ilgili, hatta sabit olmayan eğlence alanlarını da dahil ederek daha genel bakacak olursak, lunaparklar taşınabiliyor, 20 gün bir yerde, 10 gün bir yerde olabiliyor. Bence her gittikleri yerin ayrıca ruhsatlandırılması lazım. Ruhsatlandırma süreçlerinin sorumlularının denetleme süreçlerinin de sorumluları olduğunu ifade etmek istiyorum. Bunu kim belgelendiriyorsa, belgenin geçerliliğinin yürütülmesi de o kurul tarafından yapılmalı. Burada ruhsatsız çalışarak insanların can güvenliğini tehdit eden işletmeler başta olmak üzere, bu işi yapan tüm iş yerlerinin, bu ölümlü kazadan yola çıkarak, hepsinin durdurulması ve yeniden ruhsatlandırma sürecinin, denetimlerinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu denetimlerin ardından hem belge yönünden hem de ürün güvenliği yönünden geçenlere tekrar ruhsat verilsin. Bu şekilde işletmeler faaliyetlerine devam etsin. Bu süreçlerden geçemeyen işletmeler de bu faaliyetlerinden men edilmiş olsun. Burada ilk ruhsat verilirken birtakım belgelerin tam olması ile birlikte o işletmelerde bulunan her cihazın test raporlarının, kontrol raporlarının olması lazım ve bunların güvenilir kuruluşlar tarafından yapılmış olması lazım. Bu bağlamda ayrıca günlük bakımlarının yapılması gerekir. Sabah ilk başlatılacağı zaman öncelikle boş bir şekilde çalıştırılması, sonrasında ziyaretçi ya da müşteri kullanımına açılması lazım. Bunların kontrolleri ile birlikte günlük bakımı, aylık bakımı, yıllık bakımı ya da bir yerden bir yere taşındığında veya ilk defa ruhsatlandırılmasındaki bakım, kontrol süreçlerinin farklı olduğunu bilmemiz gerekiyor. Günlük bakım yapılmalı, aylık bakımları yapılmalı. Bir yerden bir yere taşınırken sanki ilk defa kurulurmuşçasına ürün denetlemelerinin yapılması gerekir.\"

\'MEVSİMLİK İŞÇİ ANLAYIŞIYLA ÇALIŞIYORLAR\'

Eğlence parklarında çalışanların genelde mevsimlik işçi anlayışıyla çalıştıklarını ve yaptıkları işin ciddiyetinin farkında olmaları gerektiğini söyleyen Murat Kürekçi, şöyle dedi:

\"Bahse konu olan kazada tabii ki emniyet kemeri bağlantılarının kontrolleri, ne olduğu konusu, kask takılması süreçleri çok önemli bunlar. Bunların yanında, bunların yapıldığının da işletme tarafından kontrolünün yapılması gerekiyor. Dolayısıyla bu kontrolü yapacak kişiler buranın çalışanları, bu çalışanların da ne kadar ciddi bir iş yaptıklarının farkında olmaları gerekiyor. Bunun anlaşılabilmesi için de çalışanların muhakkak surette eğitimler alması gerekiyor. Birçok lunaparkta bir çalışanın 2-3 alete birden sahip çıkmaya çalıştığı ve bu süreçlerin çok ciddi şekilde işletilemediğine tanık oluyoruz. Çalışan kişilerin daha çok mevsimlik çalışan anlayışıyla çalıştığını görüyoruz. O kişilerle birlikte bu cihazları kullanan vatandaşlarımızın da bilinçlendirilmesinin önemli olduğunu ifade etmek isterim. Bir çok alanda kamu spotları hazırlanıyor, bu da o alanlardan bir tanesi haline dönüştürülebilir.\"

\'BİLİRKİŞİ GEREKTİREN BİR DURUM\'

Kazanın teknik ve bilirkişi incelemesi gerektiren bir durum olduğunu da ifade eden Kürekçi, şöyle konuştu:

\"Videodan anladığım kadarıyla, paraşüt olarak tabir edilen bir kemer sisteminin kullanıldığı anlaşılıyor. Sanki belin alt kısmında bulunan kemerler bağlanırken, sırt kısmında olan bağlantıda bir netlik görülemiyor. Ama bu tabii ki bir teknik ve bilirkişi incelemesi gerektiren bir alan. Bununla ilgili çok yorum yapmayı doğru görmüyoruz. Sadece bu değil, bu ürünün inşa süreci de çok önemli. Kullanılan mapaların doğru olup olmadığı, taşıyacakları yükün hesap edilmesi, bu iş tümden aslında bir mühendislik ilmiyle ortaya konulması gereken bir alan. Dolayısıyla bununla ilgili bir mevzuat da söz konusu. 14 Temmuz 2005 tarihli \'İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin 9207 sayılı Yönetmelik\'te sirk ve lunaparklara özel, genele ilave olmak üzere, bazı maddeler var. Bu maddelerden en başlıcası ise o iş yerinde bir mühendis ve bir teknisyen çalıştırma zorunluluğudur. Bir mühendis ve teknisyen çalışması zorunluluğu işletmeler tarafından bir maliyet olarak görülmekte. Ancak bu kazada da gördük ki, bir insan canının hiçbir bedelle ölçülemeyeceği hepimiz tarafından kabul edilmelidir. Bizim öncelikle bu düşünceye yürekten inanmamız gerekiyor. Daha az para kazanmak ama daha fazla insanı memnun etmek, insanların ocaklarına ölüm acısını göndermemek gerekiyor.\"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
-Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi röp
-Kaza anı
-Salıncak görüntüsü
- Detaylar

Haber: Ergün AYAZ - Kamera: Dinçer AKBİR / KOCAELİ (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
============================

TEKİRDAĞLI BALIKÇILAR \'VİRA BİSMİLLAH\' DEDİ

TEKİRDAĞ Büyükşehir Belediye Başkanlığı, av yasağının sona ermesiyle Kumbağ limanında program düzenlerken, balıkçılar da \'vira bismillah\' diyerek denize açıldı. Etkinliğe katılanlara, 5 bin uskumru balığı pişirilerek ücretsiz olarak dağıtıldı.

Denizlerde 1 Eylül\'de sona eren av yasağı nedeniyle Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı Süleymanpaşa ilçesi Kumbağ limanında etkinlik düzenledi. Tekirdağlıların büyük ilgi gösterdiği etkinlikte havai fişek gösterisi yapıldı ve Karadenizli sanatçı Süreyya Davulcuoğlu da sahne aldı. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak\'ın yanı sıra etkinliğe CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Enes Kaplan, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, Tekirdağlı balıkçılar ve vatandaşlar katıldı.

Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, göreve geldikleri günden itibaren kentte top yekün alt yapı çalışmaları başlattıklarını ifade ederek, \"İşte bu yapılan alt yapı çalışmaları denize salınan evsel atıkların Marmara Denizi\'ne zarar vermeyi engellemede de önemli. Bizler bu denizden balık tutuyoruz ve yiyoruz. Alt yapı ve biyolojik arıtma tesislerimiz ile daha sağlıklı bir Marmara denizimiz olacak\" dedi.

5 BİN BALIK KAPIŞILDI

Limandaki etkinliğe katılanlara ızgaralarda pişirilen 5 bin uskumru balığı ücretsiz olarak dağıtıldı. Bedava balık almak isteyenler uzun kuyruklar oluştururken, zaman zaman izdiham yaşandı. Av yasağının bitmesini heyecanla beklediğini ifade eden ve limandaki bir teknede tayfa olarak çalışan Hasan Özdal, \"Teknemizde 20 personel çalışıyor. Ve herkes ekmek parası için bugün denize açılacak. İnşallah balık bol olur ve yüzümüz güler\" diye konuştu. Etkinliklerin ardından balıkçılar denize açılırken, Süreyya Davulcuoğlu da bir konser verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------
-Limandaki balıkçı tekneleri
-Balıkçılar röp.
-Etkinlik alanında dağıtılan bedava balık ve uzun kuyruklar
-Sanatçı sahne alması
-Albayrak konuşması
-Havai Fişek gösterisi
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA)-

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==================================

İZMİR\'DE BALIKÇILIK SEZONU İÇİN AÇILIŞ TÖRENİ DÜZENLENDİ
 
İZMİR\'de düzenlenen 2018 yılı balıkçılık sezonu açılış töreninde konuşan Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, sektör temsilcilerinin en önemli talebinin hızla değişen ihtiyaçlara cevap verebilecek yeni bir kanun taslağı olduğunu söyledi.

Güzelbahçe Yalı Balıkçı Barınağı\'nda yapılan 2018 yılı balıkçılık sezonu açılış töreni Ak Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP\'li Aziz Kocaoğlu, Güzelbahçe Belediye Başkanı CHP\'li Mustafa İnce, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, iş insanları ve balıkçıların katılımıyla gerçekleştirildi. Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Ramazan Özkaya, törende yaptığı konuşmada, sürdürülebilir balıkçılık için kota ve bölgesel balıkçılığa geçilmesi gerektiğini söyledi. Özkaya, \"Son günlerde mazot fiyatları çok yükseldi. Yüzde 50 devlet desteği istiyoruz. İzmir\'de yapılan denetimlerde görüldü ki kaçak trol dediğimiz şebekeler balıkçılığın baş belası oldu. Şebekeyi Türk karasularından çıkarmak zorundayız. Balıkçıların geleceği için yeni su ürünleri kanunu istiyoruz\" dedi.

Balıkçılık yapılan gemilerin en ufağının 1 milyon dolar olduğunu söyleyen Deniz Ürünleri Avcılığı Yöneticileri Merkez Birliği Başkanı Ali Güney de öz sermaye ile yatırım yaparak yaklaşık 35 tayfa çalıştırdıklarını dile getirdi. Gemilerin küçük ve orta boylu işletme (KOBİ) olma zamanı geldiğini söyleyen Güney, \"İş yeri olarak kabul ediliyor ama sigortalardan faydalanamıyoruz. Sizden ricamız, 1380 sayılı yasayla beraber balıkçı tayfalarını gündeme getirin. Bu kadar meşakkatli, özverili yatırım yapan balıkçılarımızı selamlıyorum. Bugün \'Vira bismillah\' diyeceğiz, Allah hepsine bol bereketli bir sezon yaşamayı nasip etsin\" diye konuştu.

İZMİR GEMİ SAYISIYLA İKİNCİ SIRADA

İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Musa Bakan, Türkiye\'nin üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak zengin su ürünleri potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekti. Balıkçılık alanlarının etkin kullanılması gerektiğini anlatan Bakan, şöyle konuştu:

\"8 bin 333 kilometre uzunluğundaki kıyıları ve 177 bin 714 uzunluğundaki nehirleri ile deniz ve iç su kaynaklarımız 25 milyon hektar olup toplam tarım alanlarına yakındır. Sadece dünyanın değil ülkemizin geleceği için kaynakların doğru kullanımı iyi planlamayla mümkündür. Balıkçılık sektörü istihdama katkısıyla stratejik öneme sahiptir. Su ürünleri yetiştiriciliği sektörü büyük bir ivme ile gelişirken İzmir gerek yetiştiricilik gerek avcılık açısından ciddi potansiyeli barındırıyor. İzmir\'de 2017 yılında 72 bin 372 ton su ürünleri üretimi yapılmıştır. Toplam tarımsal üretim değerinin yüzde 5.1\'i su ürünlerinden oluşmaktadır. Balıkçı gemisi sayısı ile İstanbul\'dan sonra ikinci sıradayız. Su ürünleri kaynaklarını koruma üretim ve yetiştiricilik alanlarını belirleme için müdürlük olarak çalışıyoruz. Avcılık denetimlerini gerçekleştirip kaçak avcılıkla mücadele ediyoruz.\"

BALIKÇILARIN TALEPLERİNİ SIRALADI

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de konuşmasında Tarım ve Orman Bakanlığı ve İl Müdürlüğü\'nün gerek katma değer yaratması gerekse de istihdama olan katkısı nedeniyle stratejik öneme sahip balıkçılık sektörünün yanında olduğunu belirterek, oda olarak da sektöre aynı önemi verdiklerini dile getirdi. Su ürünlerinin daha çok üretim yapmak, daha çok istihdam yaratmak ve ülkeye daha çok döviz kazandırmak isteyen dinamik bir sektör olduğunu vurgulayan Özgener, şunları söyledi:

\"Sektörün sorunlarını oda olarak, düzenlenen bir çalıştayda gündeme getirdik. Su ürünleri sektöründe ruhsat düzenlemesi yapılması, avcılık balıklarında uygulanan KDV oranlarının yüzde 1\'e indirilmesi, balıkları boşaltacak balıkçı limanlarının yapılması, orkinos balığının Türkiye içinde tüketilmesi için kota verilmesi, sektörün tek bir yasal çatı altında toplanması, su ürünleri organize lojistik bölgesinin oluşturulması, su ürünleri tüketiminin artırılmasına yönelik tanıtım faaliyetlerinde bulunulması, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu yerine, sektörün hızla değişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeni bir kanun taslağı hazırlanması en önemli taleplerimiz. Balıkçılarımızın Tarım ve Orman Bakanlığımızdan sürdürülebilir balıkçılık ve denizlerimizdeki balık stoklarının korunması adına daha önce 3-4 ışıkla gerçekleştirilen su ürünleri avcılığının tek ışığa düşürülmesi talebi vardı. Bu talebimizin üzerinden bir ay bile geçmeden Bakanlığımızca uygun bulunduğunu ve sektöre tebliğ edildiğini büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz.\"

Yönetim Kurulu Üyesi Şahin Çakan’dan aldığı bilgiye göre, Ege\'de sardalya ve kolyozun bol miktarda olacağını söyleyen Özgener, tüm balıkçılara verimli ve bol kazançlı bir sezon geçirmelerini diledi.

BÜYÜKŞEHİR\'DEN KÖRFEZ PROJESİ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, balıkçılardan gelen talepler doğrultusunda balık halinde düzenlemeler yaptıklarını anlattı. Körfez temizliği, balık üremesi, dalyanın rehabilite edilmesi ve çevreyi korumak adına birçok yatırım yaptıklarını belirten Kocaoğlu, daha sonra körfezi rehabilite etmek için dev bir projeye başlayacaklarını açıkladı.

Ak Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya da sektör temsilcilerinin talepleri doğrultusunda sorunları çözmek için çalışacaklarını belirterek, \"Son Başbakanımız Binali Yıldırım özellikle barınak noktasındaki büyük talepleri karşılayıp önemli bir eksikliği giderdi. Kanun değişikliği konusunda da  kendisiyle yine dayanışma içinde olacağız\" dedi.

Konuşmaların ardından açılışa katılanlar hep birlikte kurdele kesti. Bir balıkçı teknesine çıkan ve mikrofonla balıkçılara seslenen İZTO Başkanı Mahmut Özgener, \"Haydi rastgele, yolunuz açık olsun\" dedi. Özgener, İzmir Milletvekili Atilla Kaya ile birlikte tekne sahipleriyle sohbet ederek balıkçıların sıkıntılarını dinledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Törenin düzenlendiği alandan detay görüntü,
-Konuşmalardan görüntü,
-Açılış kurdelesinin kesilmesinden görüntü,
-Teknelerden görüntü,
-Milletvekili Atilla Kaya ve Mahmut Özgener\'in balıkçılarla sohbetinden görüntü.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================

ZENGİNLER TRENİ \'ORİENT EKSPRES\', İSTANBUL TURUNUN ARDINDAN TÜRKİYE\'DEN AYRILDI
 
ÜNLÜ İngiliz yazar Agatha Christie\'nin, birçok romanına konu olan ve \'Doğu Ekspresi\'nde Cinayet\'in esin kaynağı zenginler treni \'Orient Ekspres\' 100 yolcusuyla geldiği Türkiye\'de 2 günlük turun ardından dönüşe geçti. Edirne\'de Kapıkule Sınır Kapısı\'nda mola veren tren gümrük işlemlerinin ardından Paris\'e doğru yola çıktı. Ünlü trende seyahat için yolcuların en az 8 bin Euro ödedikleri öğrenildi.

Zenginler treni olarak bilinen Orient Ekspres, 1883 yılından bu yana sürdürdüğü seyahat turunu bu yılda Paris\'ten başlattı. Paris\'ten dünyanın fark ülkelerinden gelen zengin 100 yolcusuyla  önceki gün yola çıkan tren, Edirne\'deki Kapıkule Sınır Kapısı\'ndan giriş yaptıktan sonra son durağı olan İstanbul\'a vardı. İki günlük şehir turunun ardından dönüş yolcuğuna geçen ünlü İngiliz yazar Agatha Christie\'nin \'Doğu Ekspresi\'nde Cinayet\'in de aralarında bulunduğu birçok ünlü romanına konu olan Orient Ekspres, Edirne Kapıkule Garı\'nda mola verdi. Yolcuların birçoğu trenden inmezken, oldukça lüks dizayn edildiği ve personelinde Türk geleneksel kıyafetler giydiği görüldü. Tren yolcularının Türkiye\'de bulunduğu sürede Türk yemekleri yediği belirtildi.

Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Başkanı Bülent Bacıoğlu, romanlara konu olan tarihi Orient Ekspres\'in İstanbul turunun ardından Edirne\'de mola vererek Paris\'e doğru yola çıktığını söyledi. Trenin çok önemli bir destinasyon olduğunu ifade eden Bacıoğlu, \"Bu konforlu ve lüks tren Paris-İstanbul hattında çeşitli şehirlerden geçerek Edirnemize de Kapıkule Garı\'ndan giriş yaparak son noktası olan İstanbul\'a gidiyor. İstanbul\'daki 2 günlük gezinin ardından aynı güzergah ile geri dönüyor. Trenin Edirne\'den geçiyor olması Edirne\'nin turistik bir rota olarak biliniyor olması açısından çok önemli. Trende Türk geleneksel kıyafetleri giyinmiş İtalyan çalışanlar var. Tren yolcularından Türkiye\'deki gezinin çok güzel geçtiği öğrendik ve memnun olduk. Trende çeşitli ülkelerden 100 turist 25 çalışan personel mevcut. Turistlerin tur için yaklaşık 8 bin Euro ödediğini biliyoruz. Belki ilerde İstanbul\'daki gibi Edirne\'de de bu tura bir gezi ya da konaklama hizmeti sağlanabilir. Bunun için çaba gösteriyoruz\" dedi.

TURUN ÜCRETİ 8 BİN EURO

Zenginler treninde yolcu olabilmek için dünyanın farklı yerlerinden gelenlerin en az 8 bin Euro ödeme yaptıkları kaydedildi. Belçikalı iş adamı Georges Nagelmackers\'in hizmete soktuğu Orient Ekspres, Paris\'ten ilk seferine, 4 Ekim 1883\'te çıkmıştı. Tren, Paris\'ten yola çıktıktan sonra Budapeşte, Bükreş, Varna ve İstanbul rotasını takip ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------------------
-Trenin Kapıkule\'ye gelişi
-Trenden görüntü
-Orient ekspress yazısı
-Restoran bölümünde oturan yolcular
-Yolculardan detay
-Bülent Bacıoğlu ile röp.
-Tren genel görüntüleri

Haber-Kamera: Engin ÖZNEN/EDİRNE, (DHA)-

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===================================

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir