Gündem

Çorlu tren faciasında oğlunu kaybeden Mısra Öz için ceza istendi: Mahkemenin 'Tavuklar telef oldu mu?' sorusuna gösterilen tepki 'hakaret' sayıldı

"Acısı olan anneleri artık rahat bıraksınlar"

25 Ocak 2025 12:33

Çorlu tren faciasında 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden ve daha önce "kamu görevlisine hakaret" suçundan para cezasına çarptırılan Mısra Öz'ün, başka açıklamaları nedeniyle yine aynı suçtan cezalandırılması istendi. Savcılık belgesinde, "Sanığın mahkeme heyetine yönelik olarak zincirleme şekilde alenen hakaret ettiği anlaşılmıştır. Sanığın Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi talep ve mütalaa olunur" denildi. Mısra Öz, "Evlat acısıyla söylediğim sözlere ceza vererek mi adaleti sağladıklarını zannediyorlar? Acısı olan anneleri artık rahat bıraksınlar. Adalet herkese gerekli olacak. Unutmasınlar" diye konuştu.

Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Çorlu tren faciasında 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel'i kaybeden Mısra Öz, hakkında, "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" suçundan hazırlanan iddianame, Çorlu 3. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Mısra Öz'e yönelik açılan davanın ilk duruşması 23 Ocak'ta görüldü.

"Sanıktan şikayetçi değilim"

ANKA Haber Ajansı'nın edindiği bilgiye göre, müşteki R.M, şu anda Adalet Bakanlığı'nda Tetkik Hakimi olarak görev yaptığını, bu nedenle duruşmaya katılamayacağını, sanıktan şikayetçi olmadığını ve katılma talebinin olmadığını bildirdi.

"Sanık mahkeme heyetine yönelik olarak zincirleme şekilde alenen hakaret etmiştir"

Cumhuriyet Savcısı ise esasa ilişkin mütalaasında, Mısra Öz'ün cezalandırılmasını talep ederek, şu ifadeleri kullandı:

"Sanığın olay tarihinde kurul halinde çalışan Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üye hakimlerine hitaben, duruşma salonundan çıktığı esnada yüksek sesle, 'Çek çek çekinme sarayın soytarısı işte hepsi, üç maymunu oynuyor, Allah belalarını versin, hepiniz çekin, ben sanık olabilirim, ben içeri de girebilirim ama onlar yüz karası, çek utanma çek çünkü polissin çek' demek suretiyle mahkeme heyetine yönelik olarak zincirleme şekilde alenen hakaret ettiği, daha sonra Halk Eğitim Bahçesi'nin ön kısmında yine mahkeme heyetine yönelik olarak 'Hakim kalkmış tanık olan gelen adama soruyor, ‘tavuklar telef oldu mu’. Sen telef ol, ne demek tavuklar telef oldu mu? Biz can derdindeyiz bunlar tavuk derdinde, bunlar tavuk hakimi hepsi, hiçbir şey konuşmak istemiyorum artık, reziller, rüsvalar hiçbir şey değiller' demek suretiyle mahkeme heyetine yönelik zincirleme şekilde alenen hakaret ettiği anlaşılmış olmakla, sanığın TCK'nın 125/1-4, 125/3-a, 125/5, 43/2-1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi talep ve mütalaa olunur."

Savcının mütalaasının ardından duruşma ertelendi.

"Evlat acısıyla söylediğim sözlere ceza vererek mi adaleti sağladıklarını zannediyorlar?"

Mısra Öz, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, savcının hakkında ceza istemesine tepki gösterdi. Öz, şöyle konuştu:

"Ne yazık ki çok acı olaylar yaşıyoruz. Sürekli bir facia ile burun burunayız ve güvende hissetmiyoruz. Benim vazoda duran çiçeğim solup ölmedi ki... Çocuğum öldü. Bunun nasıl bir şey olduğunu anlamaları için aynı şeyi yaşamaları mı gerekiyor? Tam 6 yıl boyunca 26 duruşma geçirdik biz. Savcısından, mahkeme heyetine, bilirkişilerden iddianamelere bu dava nasıl bir süreçten geçti araştırsınlar. Taş olsa çatlar, dağ olsa yıkılırdı. Adaletten medet umarken her defasında bizi suçun karşısında nasıl çaresiz bıraktılar, adalete olan güvenimizi nasıl sarstılar, herkes biliyor.

Ve üzgünüm ama 7’si çocuk 25 insanın feci bir şekilde can vermesine sebep olan olayda, benim değil asıl sorumluların sanık olması gerekiyordu. TCDD’nin o dönemdeki Genel Müdürü İsa Apaydın ve diğer üst düzey yöneticilerin ifadesi dahi alınmadı. Bırakın sanık olmayı, tanık olarak dahi o kişileri yargı karşısına getirmediler. Benim evlat acısıyla söylediğim sözlere ceza vererek mi adaleti sağladıklarını zannediyorlar? Çoluk çocuk ölüyoruz ihmallerden ve karşımızda bağımsız yargı görmek istiyoruz. Suçlularla uğraşsınlar. Acısı olan anneleri artık rahat bıraksınlar. Adalet herkese gerekli olacak. Unutmasınlar."

Mısra Öz, aynı suçtan 8 bin 840 lira para cezasına çarptırılmıştı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar Köyü'nde, 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen tren faciasında, 7'si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300'den fazla kişi yaralanmıştı. Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel'i kaybeden Mısra Öz hakkında daha önce de "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" suçundan dava açılmış, acılı anne Mısra Öz, 8 bin 840 lira para cezasına çarptırılmıştı.

Mahkemenin tanıklara, "Çok yağmur yağdı mı, tavuklar telef oldu mu?" sorusuna tepkisi hakaret sayıldı

Mısra Öz hakkında aynı suçtan yeni açılan davada, Öz'ün, 25 Haziran 2020'de Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın ardından bir polisin kendisini kameraya almasına karşı, "Çek çekinme, Saray’ın soytarısı hepsi. Hepsi üç maymunu oynuyor. Ben Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz çek beni! Bu hakimler beni sanık yaptı; onlara üç maymunu oynuyorlar dediğim için… Katilleri aklıyorlar. Bir kişiyi bile tutuklayamıyorlar. Evladım öldü benim, evladım. Hepiniz çekin. Ben sanık olabilirim, ben içeri de girebilirim, ama onlar yüz karası. Çek utanma, çek. Çünkü polissin, çek…" diyerek tepki göstermesiyle hakaret suçu işlediği ileri sürüldü.

Aynı duruşmada mahkeme heyeti, tanıklara "Çok yağmur yağdı mı, yağdıysa tavuklar telef oldu mu?" gibi sorular sormuştu. Duruşma çıkışı Öz’ün, buna gösterdiği tepki de yeni iddianamede “mahkeme heyetine yönelik alenen hakaret” sayıldı.

(ANKA)

 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir