Alman hükümetinin ‘teşvik ve talep etmek‘ sloganıyla kamuoyuna sunduğu yeni uyum yasası, mülteciler için teşvik önlemlerinin yanında uyum konusunda katı düzenlemeler içeriyor. Hükümet, yeni yasanın mültecilerin topluma ve istihdam piyasasına daha iyi entegre olmasını sağlayacağını vurgularken, mültecilere yardım kuruluşları bazı maddelerden şikâyetçi.
Çarşamba günü yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında açıklanan yasa Alman Federal Meclisi'nde onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. Başbakan Angela Merkel yasayı bir ‘dönüm noktası‘ diye nitelendirirken, İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, geçmişin hatalarından ders aldıklarını belirterek, “Paralel toplumlar ve gettolar istemiyoruz“ dedi.
Mültecilere yardım kuruluşları, yasanın uyumu zorlaştırıcı maddeler içerdiği eleştirisinde bulunurken, Yeşiller Partisi de yasanın mültecilere karşı önyargıları güçlendirici nitelik taşıdığını kaydetti.
Yeşiller Eş Başkanı Simone Peter, zorunlu ikamet, süresiz oturum ve uyum kursları ile ilgili düzenlemelere bakıldığında gerçekte iltica hukukunun sertleştirilmesine tanık olunduğunu kaydederek, “Büyük koalisyon modern göç toplumunun getirdiği zorlu ödevlere odaklanacağına ‘tembel ve çalışmak istemeyen mülteci‘ klişesine hizmet ediyor“ diye konuştu.
Mültecilere yardım kuruluşu ProAsyl'ün Genel Müdürü Günter Burkhardt da yasanın, mültecilerin
entegre olmak istemedikleri varsayımından yola çıkarak Almanya'daki sağ bakış açısına hizmet ettiğini kaydetti.
İşte beş maddede yeni uyum yasası:
Süresiz oturum
İltica başvurusu kabul edilmiş mültecilere süresiz oturum izni, sadece ‘yeterli Almanca bilgisine‘ sahip olmaları ve geçimlerini ‘büyük ölçüde‘ kendilerinin sağlayabilmesi durumunda verilecek. Bunun için de mültecinin beş yıl Almanya'da yaşamış olması gerekiyor. Eskiden süresiz oturum için bekleme süresi üç yıldı. Yeni yasaya göre üç yılda süresiz oturum alabilmek içinse ‘Alman diline hâkim olmak‘ ve geçimini ‘çok büyük ölçüde‘ kendi kendine sağlamak gerekecek.
Zorunlu ikamet yeri
Planlanan bir diğer yenilik, iltica hakkı tanınmış mültecilerin nerede oturacağına belli koşullar altında devletin karar verebilmesi olacak. ‘Zorunlu ikamet yeri‘ uygulaması üç yılla sınırlı olacak. Meslek eğitimi gören ya da bir iş bulan mülteciler bu uygulamadan muaf tutulacak. Bunun için mültecinin haftada en az 15 saat çalışıyor olması gerekecek. Mültecilere yardım kuruluşu ProAsyl'ün Genel Müdürü Günter Burkhardt, bu düzenlemenin kişilerin kendi sorumluluğunu üzerine alarak yeni bir hayata başlama imkânını elinden alacağını ve uyumu zorlaştıracağını belirterek, “Mültecileri belki de istihdam konusunda iyi fırsatlar sunmayan ya da akraba ve tanıdıklarından uzak bir bölgeye yollamak yanlış. Ayrıca serbest dolaşım hakkının sınırlandırılması da hukuken tartışmalı“ eleştirisinde bulundu. Hükümet bu düzenlemeyle tüm mültecilerin bir araya toplandığı sosyal çatışma alanlarının oluşmasının önüne geçmeyi hedefliyor.
İstihdam
Mülteciler için uzun süreli işsizlere sunulan ve kamuoyunda ‘1-euroluk-iş‘ olarak bilinen ‘devletin kişiyi istihdam piyasasına hazırlamak için önerdiği iş imkanlarına benzer bir uygulama yürürlüğe sokulacak. Bu şekilde mülteciler için kamu yararına yönelik 100 bin iş imkanı yaratılacak. Aynı işe başvuru yapılması durumunda önceliğin bir Alman ya da AB ülkesi vatandaşına verilmesi uygulaması mülteciler için geçersiz sayılacak. Ancak bunun için söz konusu bölgede işsizlik oranının ortalamanın altında olması gerekiyor.
Entegrasyon kursu zorunluluğu
Yürürlükteki uyum kurslarının ‘kalıcı dilsel ve toplumsal uyuma yönelik devletin temel hizmeti‘ olarak daha da genişletilmesi öngörülüyor. Alman toplum değerlerinin iletilmesi için kurslarda ayrılan sürenin 60'tan 100 saate çıkarılması planlanıyor. Kursa katılım öncesindeki bekleme süresinin de üç aydan altı haftaya indirilmesi öngörülüyor. Uyum kursuna katılım mülteciler için zorunlu olacak. Katılmayanlara yönelik sosyal yardımda kısıntı yapılacak.
Okuyana oturum garantisi
Yeni yasa, üç yıllık meslek eğitimi sırasında ya da meslek eğitimi sonrasında iş bulunması durumunda ek olarak iki yıl oturma izni garantisi içeriyor. Almanya'da kalma şansı yüksek görülen mülteciler ve korumaya muhtaç diğer göçmenler meslek eğitimi teşviklerinden daha kolay yararlanabilecek.