Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “Düşünceyi ifade etmek, halkın gerçeklere ulaşması bir anayasal haktır. Demokrasilerde kamu görevi yapan gazeteciler, eleştirel habercilikte doğruyu bulmayı hedefler. Benden olmayan gazetecinin susturulması, onlar hakkında suç icat edilmesi, gazetecileri bir gece yarısı gözaltına alıp hapislere atmak, ekranları karartmak, büyük para cezalarıyla diz çöktürtmeyi amaçlamak, demokrasilerde yer bulamaz" dedi.
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, İstanbul’da Basın Konseyi’nin 35. Yıl Dönümü Kutlaması’nın açılış konuşmasında, düşünceyi ifade etmek ve halkın gerçeklere ulaşmasının anayasal hak olduğunu vurguladı. Türenç’in konuşması şöyle:
"Türkiye’nin iyi bir yolda olmadığını söylemek kesinlikle kehanet değil"
“Düşünceyi ifade etmek, halkın gerçeklere ulaşması bir anayasal haktır. Demokrasilerde kamu görevi yapan gazeteciler, eleştirel habercilikte doğruyu bulmayı hedefler. Benden olmayan gazetecinin susturulması, onlar hakkında suç icat edilmesi, gazetecileri bir gece yarısı gözaltına alıp hapislere atmak, ekranları karartmak, büyük para cezalarıyla diz çöktürtmeyi amaçlamak, demokrasilerde yer bulamaz. Korku, baskı cezalarla yıldırma gayreti gün gelecek karanlıklar son bulacaktır. Basın Konseyi olarak 35 yıldır hiç olmadığımız kadar bu garabetin içinde, demokrasi, iletişim özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, insan hakları için mücadele etmeye devam ediyoruz. Atatürk’ün çizgisinde yürümek bizim için görevdir, bundan da yılmayacağız. Gazeteciler yıllardır, ifade özgürlüğü uğruna hapislerde tutsak edildiler halen daha edilmeye devam ediliyor. Bundan önce de yıllarca hapiste çürütülmek istenen yüzlerce gazeteci gibi aramızda arkadaşlarımız var. Halen daha cezaevlerinde olan çok sayıda gazeteci içeride. Türkiye’nin iyi bir yolda olmadığını söylemek kesinlikle kehanet değil. Bu gerçeği görenler, özgürlük düşlerinden aydınlık beklentilerinden, umutlarından vazgeçecek de değiller.
"‘Bedel ödeyin’ diyorlar; bedel ödemeye hazırız"
"Basın özgürlüğü endeksinde 194 ülke arasında Türkiye’nin 157. sıraya gelmesi utancımızdır, ama bu kapkara tabloyu yıkmaya kararlıyız. Bu kara tablodan çıkılacak günlerin de çok yakın olduğunu bilincindeyiz. ‘Bedel ödeyin’ diyorlar; bedel ödemeye hazırız, zaten bedeli yıllardır ödüyoruz. Kapanan gazeteler ile, baskı altında olan medya ile tutukevlerindeki gazeteciler ile işsiz kalan yüzlerce gazeteciyle biz bu bedeli ödüyoruz. Ödemeye de devam edeceğiz. Karanlık tablodan aydınlığa çıkacağımızı biliyoruz. Artık Türkiye’nin nefes almaya ihtiyacı var. Gelecek nesillere borcumuz olduğu için, gerçeği halka ulaştırmak, halkın soluk borularını açmak için, özgürlükler için hep beraber mücadele etmeye mecburuz. Bu mücadeleyi soluksuz sürdüren bir basın kurumunun 35. yaşını tamamlaması bunun için önemlidir.” (ANKA)