-Babil'in derdi ortamı neden gerdi?
-Cami cemdendir, cemevi camiden!
-Moda sektöründe Kürt açılımı: Kubar
-Cinsiyetler, renkler, reklamlar: 'Pembe'nin anlattıkları ve anlatamadıkları...
Gerçek Gridir'de Seden Mestan sordu, Tayfun Atay yorumladı.
Tayfun Atay, üniversiteden ihraç edilen bir akademisyenin hayatını konu alan 'Babil' dizisinin OHAL ve KHK'lara karşı bir eleştiri yaptığı düşüncesiyle yer bulmasını ele aldı.
Atay, Babil'in OHAL ve KHK'ya karşı bir eleştiri yapma kaygısı gütmediğini söyleyerek, "Babil’in KHK’lara dokunacak çok fazla bir yönü yok; amaçları bu politikaları eleştirmek değil" dedi.
OHAL ve KHK'nın bugünün Türkiye'sinin gündem maddelerinden biri olduğunu ve dizide bu yüzden yer verildiğini ifade eden Atay, "Dizi piyasası kültürel olarak hangi motifler söz konusuyla onları ona çıkarır" dedi.
Babil'in 'kentsel dönüşüm' eleştirisi yapacağını düşünen Atay, "Dizi, 20 yıla yakın zamandır dinbazlıkla sarmalanmış inşaat kapitalizminin bir eleştirisine girecek gibi görünüyor" yorumunu yaptı.
Sedan Mestan'ın İBB'nin cemevlerinin ibadethane sayılması konusunda teklif verdiklerini, AKP ve MHP'nin oylarıyla bunun reddedildiğini hatırlatması üzerine Atay cemevleri konusunda gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi.
"Cemevi de cami de 'cem'dendir" ifadesini kullanan Atay, "Cem toplanma, topluluk demektir. Dolayısıyla cami cemdendir, cemevi camiden... İslami inancın sahneye konulduğu yer camiyse, Alevi inancının sahneye konulduğu yer de cemevidir. Cemevi ibadethane değilse, cami de değildir. Cemevinin akıbetine İslam uleması karar veremez!" yorumunu yaptı.
Kürtçe moda dergisi 'Kubar'a ilişkin de yorumlar yapan Atay, dergiyi Kürtlüğün geçmişten bugüne dışa vurumunun küreselleşmeyle birlikte değişmesi bağlamında ele aldı. Atay, "Kürtlüğün gündelik hayatın içinde dışa vurumu otantik ve yöreseldi; modern, küresel dünyada bu da bir dönüşüme uğradı; Kürt toplumu da folklorik dinamikten ‘poplorik’ dinamiğe dönüştü. Kürt modası dolu dizgin karşımızda" diye konuştu.
Atay, Şampuan markası Elidor'un 'pembenin gücü'nü vurguladığı yeni reklam kampanyalarına ilişkin de değerlendirmede bulundu. Pembe renginin kadına atfedilmesinin nedenlerinin kırılmaya çalışıldığını dile getiren Atay, "Pembe hayatı değil hayali simgeler; bu reklamla birlikte pembenin kadınla özdeşleştirilmesinde içkin olan yumuşaklık-tatlılık-incelik, dolayısıyla zayıflık-kırılganlık-güçsüzlük imasının değişmesi yolunda ve toplumsal-cinsiyet bağlamında yeni bir pembe algısına bizi ikna etmeye çalışıyorlar" dedi.