Sonunda Almanya'nın yüzü güldü. Toni Kroos uzatmanın son saniyesinde topu İsveç filelerine çakarak Alman milli takımının FİFA Dünya Kupası'ndaki ilk galibiyetine kavuşmasını sağladı. Bitiş düdüğüyle birlikte gelen gol Soçi'deki tribünleri dolduran Alman taraftarları sevince boğdu.
Kroos maçtan sonra kısa bir şeref turu atarak taraftarlara el salladı. Ona sevgi gösterileri yapanlar ilk yarıda ellerinden gelse Kroos'u stattan kovarlardı. Gereksiz yere verdiği hatalı pas rakibin ayağına geçmiş ve top Alman fileleriyle buluşmuştu.
Maçın kahramanı: Reus
Geç gelen başarıya rağmen, Almanya'nın tur şansını korumasını sağlayan tek oyuncu galibiyet golünü kaydeden Kroos değildi. Timo Werner, Manuel Neuer ve Julian Brandt zaferin asıl kahramanlarıydılar. Brandt rakip kale önünde Müller ve Kimmich'ten fazla gol tehlikesi yarattı. Julian Draxler de takıma yararlı bir oyun çıkardı.
Manşetlerin kahramanı ise Dortmundlu Marco Reus oldu. Maç boyunca yorulmadan koşan, her topa giren, yararlı paslar verip savunmada etkili olan ve her an pas almaya hazır olan Reus ikinci yarıda attığı beraberlik golüyle, Meksika maçındaki gibi pasifliğe sürüklenmekte olan Almanya'yı adeta uykudan uyandırarak maçın kaderini değiştirdi. Son Dünya Şampiyonunu temsil eden takımda nasıl oynamak gerektiğini Alman on birinin diğer elemanları da idrak etmişe benziyorlardı.
Gayret ve motivasyon
Alman milli takımının turnuvadaki ikinci maçı unvan koruma mücadelesinde başarılı olabilmek için teknik direktörün takımı doğru tutum sergileyen oyunculara teslim etmesi gerektiğini de gösterdi. Sadece kramponla sahada dolaşmak yetmiyor. Formaların da çimen lekeleriyle bezenmesi şart.
Teknik direktör Joachim Löw'ün kadrosunda yeteri kadar "futbola odaklanmış" ve "beden dili" yerinde eleman yer alıyor. Löw onları oynatmalı. Brandt, Reub, Werner ve hatta Goretzka gibi isimlere görev verirse, Almanya'nın turnuvayı başarıyla tamamlama şansı artar.
Thomas Klein
© Deutsche Welle Türkçe