Ortadoğu'daki siyasi karışıklıktan kaçan çok sayıda sığınmacı yasal olmayan yollarla Balkan ülkelerine geliyor, buradan Batı Avrupa'ya geçmeye çalışıyor. Ancak Balkanlardan Avrupa'ya geçmeye çalışanlar sadece Suriyeliler değil, Balkan ülkelerinin vatandaşları da Batı Avrupa'ya, özellikle de Almanya'ya gelerek iltica talebinde bulunuyor. Yaşanan yoğun sığınmacı akını ise Almanya'da endişelere yol açıyor.
Viyana'da düzenlenen ve Balkan ülkeleri üzerinden gelen kaçak göçmenlerin durumlarının da ele alındığı Batı Balkan Ülkeleri Konferansı'ndan sonra Deutsche Welle'ye açıklamalarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Batı Balkan ülkelerinden göçün önlenmesi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Kanaatimce iki konunun üzerine eğilmeliyiz. İlkin AB'ye katılmaya doğru mesafe alan Batı Balkan ülkelerinin vatandaşlarının Almanya'ya korunmak amacıyla sığınmaları kabul edilemez. Bu yüzden Almanya'da Kosova, Arnavutluk da dâhil Batı Balkan ülkelerini güvenli ülkeler kapsamında değerlendirme konusunda görüş birliğine varmalıyız. Böylece iltica başvuruları reddedilenleri geri göndermek mümkün olur. Ayrıca henüz gelmeden, iltica başvurularının kabul edilme şansının olmadığı kendilerine anlatılabilir."
Almanya'dan maddi yardım
Viyana'da düzenlenen konferansta Batı Balkan ülkelerinden muhataplarına kaçak göçmenler konusunda kendilerini yalnız bırakmayacaklarını aktardığını ifade eden Steinmeier, "Mültecilerin insani ölçülerde barındırılmaları bir zorunluluktur. Söz konusu ülkeleri bu konuda yalnız bırakamayız. Bu nedenle bir kaç gün önce uluslararası sözleşmeler yaparak Yunanistan’a mülteciler yararına kullanılmak üzere yaklaşık 1,2 milyon euro yardımda bulunulmasını kararlaştırdık" dedi.
Benzer şekilde Sırbistan ve Makedonya'nın de destekleneceğini vurgulayan Dışişleri Bakanı, bu ülkelere de bir milyon euro civarında yardım yapılacağını açıkladı. Steinmeier, AB'nin de benzer yardımlar yapılması konusunda bazı kararlar aldığını belirterek, diğer AB ülkelerinden de Almanya gibi bu ülkelere yardımcı olmasını beklediğini kaydetti.
"Yunanistan Türkiye'yi işaret ediyor"
Avrupa'ya ulaşan kaçak sığınmacılar konusunda Yunanistan'ın topu Türkiye'ye attığını belirten Bakan Steinmeier, "Görülüyor ki, göç dalgası o kadar büyük ve herkes birbirini işaret ediyor. O yüzden de mülteci sorunu karşısında sergilenmesi gereken Avrupa dayanışma ruhunu yeniden tanımlamada ilerleme kaydedemiyoruz" dedi.
Mültecilerin Avrupa ülkelerindeki dağılımlarını düzenleyecek kota uygulamasının da sorunu tam anlamıyla çözemeyeceğini ileri süren Bakan, "Biz daha çok göçün çıkış noktası olan ülkelere ve geçiş güzergâhında bulunan ülkelere odaklanmalıyız. İnsanların ülkelerini terk etmemeleri için yardımcı olmalıyız, ülkelerin gelişmelerine destek olmalıyız, çalışma koşullarının artırılmasına destek olmalıyız. Tüm bunlar ise sadece ekonomik işbirlikleri yapmakla mümkün olur" diye konuştu.
Steinmeier mülteci akınına son vermek için bölgedeki çatışma ortamlarının giderilmesinin gerektiğine de dikkat çekerek, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki iç savaşların sonlandırılmasına da destek olunması gerektiğinin savundu.
Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz'un mülteci akınını önlemek için tampon bölgeler oluşturulması görüşünü de değerlendiren Steinmeier sözlerini şöyle tamamladı:
"Aslında bu çok yeni bir öneri değil. Birçok başlık altında bu öneri zaten tartışılıyor. Birleşmiş Milletler'in de bu yönde bir talebi oldu. Buna göre transit geçişlerin yapıldığı bölgelere sığınmacıların ilk aşamada konaklayabilecekleri, kayıtlarını yaptırıp, bir süre kalabilecekleri resmi merkezler oluşturulması söz konusu. Ancak bu tür merkezlerin kurulup kurulmayacağı, ne tür anlaşmaların yapılacağı, kurulursa ne gibi işlevleri olacağı henüz açıklık kazanmış değil."
