Müslümanların kutsal ayı Ramazan, yaklaşık beş milyon Müslüman’ın yaşadığı Almanya’da da kendini hissettiriyor. Ramazan ayında sosyal dayanışma ruhunun pekiştiği iftar sofraları, Almanlar ve Müslümanların da daha sık bir araya gelmelerine olanak sağlıyor. Oruçların topluca açıldığı, kalabalık iftar sofralarına ülkedeki 2 bin 800 civarındaki caminin bir çoğunda rastlamak mümkün.
30 gün boyunca her gün
Almanya’daki en büyük İslami çatı kuruluşu Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı yaklaşık 980 caminin nerdeyse tamamında 30 gün boyunca her akşam iftar sofraları kuruluyor. DİTİB’in Köln’deki genel merkezinde kurulan sofra, bu iftar sofralarının en görkemlilerinden. DİTİB İftar Komisyonu Üyesi Ekrem Ceşen, Köln’deki genel merkezde Ramazan boyunca her akşam yaklaşık bin 200 kişiye iftarlık yemek ikram edildiğini söylüyor.
Ceşen, "İftar sofralarımız herkese açık. Kimseye oruç tutup tutmadığını sormayız. Oruç tutmayanlar bile burada bizimle iftar yapıyorlar. Örneğin Alman komşularımız geliyor. Ya da sokakta yaşayan Almanlar. Onlar Ramazanları takip ediyor ve 30 gün boyunca misafirimiz oluyor" diyor.
Çoğunluk mülteciler
Almanya'ya yoğun mülteci göçüyle birlikte iftar sofralarının daha da kalabalıklaştığını belirten Ceşen, "Genelde gelenlerin çoğu Suriyeli sığınmacılar. Onların dışında Fas, Tunus, Libya, Somali gibi ülkelerden gelenler de var. Müslüman üniversite öğrencileri de oldukça fazla" diye konuşuyor.
Yemeklerin sponsorlar tarafından bağışlandığını kaydeden Ekrem Ceşen, "Her iftarı bir kuruluş ya da şirket üstleniyor. Bağışladıkları paralarla yemekler hazırlanıyor. Türkiye’den özel aşçı geliyor. Ayrıca 20 kişi civarında da personel görev yapıyor" şeklinde konuşuyor.
Bolu'dan özel aşçı
Ramazan için Türkiye’den gelen aşçı Hasan Catker, "Bu Köln’e iftar için altıncı gelişim. Bolu’da görev yapıyorum. Ramazan için özel geliyorum. Burada günde bin 300 kişilik yemek pişiriyorum. Ramazanda Türkiye’de neler çıkarsa, burada da onlar oluyor. Mesela bugün mönüde etli nohut, pilav, ezo gelin çorbası var. Tatlı olarak baklava ikram ediyoruz. Yarın daha farklı bir yemek çıkacak" diyor.
İftara gelenlerin sıraya girerek yemeklerini kendilerinin aldığını söyleyen Catker, "Uzun kuyruklar oluşuyor. Almanya’da iftar saati 21.30’u geçiyor. İnsanlar daha çok acıkıyorlar. Ezan okunmadan yemeklerini alabilmeleri için hızlı servis yapıyoruz. Kadınlar da yardım ediyor. İnsanlar yemeklerimizi çok beğeniyorlar. Türk yemeklerini Almanlar çok seviyor. Artarsa tekrar sıraya girip, bir kap daha istiyorlar, ben de bir aşçı olarak bundan dolayı mutlu oluyorum" diyerek duygularını dile getiriyor.
Hem ekonomik hem sosyal
Geçen yıl da Köln’deki iftara sık sık katıldığını ifade eden Somalili Raif Zaun, sadece ekonomik nedenlerle toplu iftara katılmadığını, aynı zamanda sosyal bir ortamda bulunmayı önemsediğini belirtiyor.
Suriyeli Ahmed Hafid ise eşi ve iki çocuğuyla iftara katılıyor. Türk yemeklerini çok sevdiğini söyleyen Hafid, "Almanya’ya Türkiye üzerinden geldim. Türkiye’de bize iyi davrandılar. Şimdi Almanya’ya geldim, yine Türklerin ikram ettiği yemekleri yiyorum. Ben çok müteşekkirim. Çok iyi bir düşünce. Allah razı olsun. Yoksullar için ayrıca önemli" diyor.
Siyasi gerginlik gölgesi
Almanya’da son yıllarda camiler bölgelerindeki Alman siyasilerin de davetli olduğu özel toplu iftar programları düzenlemeyi de gelenek haline getirdiler. Ancak geçen yıl, Federal Meclis'te alınan "soykırım" kararından sonra bazı Alman politikacıların Türk cemaatlerine ait camilerdeki bu özel iftarlara davet edilmeleri tepkiyle karşılanmıştı. Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz’un DİTİB’in Köln’deki merkezinde düzenlenen iftara katılması muhafazakar Türklerde rahatsızlığa yol açmıştı. DİTİB, bu yıl da Alman siyasi parti yöneticilerine davetiye gönderdi. İftar davetine hangi siyasi temsilcilerin katılacağı ise henüz belli değil.
©Deutsche Welle Türkçe
Tuncay Yıldırım
