Dünya
Deutsche Welle

ABD'nin terör listesi kabarık

Amerikalı bir muhbir Amerikan istihbaratının yaklaşık bir milyon kişiyi terör şüphelisi listesine kaydettiğini açıklamıştı. Kimin yolcu uçağıyla seyahat edebileceğine bu listedeki bilgilere göre karar veriliyor.

11 Ağustos 2014 18:09


Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı'nın Almanya'daki havalimanlarında 50'den fazla güvenlik görevlisi bulundurduğu, Sol Parti'nin hükümete verdiği soru önergesi sayesinde ortaya çıktı. Avrupa Birliği (AB) ile ABD arasındaki anlaşma Avrupa'daki bütün hava yolu şirketlerini, yolcu listelerini Amerikan güvenlik görevlilerine göstermeye mecbur ediyor. Alman federal polis teşkilatı da Amerikan makamlarına kimlik incelemelerinde yardımcı oluyor.

Havalimanlarındaki Alman-Amerikan işbirliğine dair ilk haber 2013 yılının kasım ayında Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinde çıkmıştı. Konuyu araştıran gazeteciler, hangi yolcunun uçakla ABD'ye gidebileceğine Amerikan güvenlik görevlilerinin karar verdiğini ve Amerikalıların icabında Almanya sınırları içinde tutuklama yapabileceğini ortaya çıkarmıştı.

Alman hükümeti bu uygulamanın Almanya'nın egemenlik haklarının ihlali anlamına gelip gelmediğine açık yanıt vermedi.

Almanya'nın önde gelen terörle mücadele uzmanlarından Rolf Tophoven, şüpheliler listesinin hızla kabardığını ve bunun yakında hatalı uygulamalara ve lekesiz kişilerin takibata uğramasına yol açabileceğini söylüyor. Tophoven DW mikrofonlarına şunları söyledi:

“Veri yığılmasıyla başa çıkılamayacak. Sorun, dağ gibi biriken bilgilerin elemeden geçirilip analiz edilmesinde ortaya çıkıyor. Bu analiz sonunda hangi adımların atılabileceğine ya da atılması gerektiğine karar verilecek. Terörle mücadele adına bu kadar bilgi toplamak bence paranoyak bir durumdur.”

Tophoven, Alman havalimanlarındaki Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı görevlilerince toplanan bilgilere göre yolcuların elemeden geçirildiğinden kuşkusu olmadığını, isim benzerliği ya da hatalı kodlama yüzünden çok sayıda yolcunun mağdur edildiğini söylüyor. Terör araştırmacısı, kanundışı bir örgütle bağlantısı olabileceği kuşkusunun ya da devletin hoşuna gitmeyen yasal siyasi faaliyette bulunmanın, Amerikalıların veri biriktirme merakı yüzünden çok sayıda ABD yolcusunun başına iş açtığını belirtiyor.

'Alman istihbaratı kaçak oynuyor'

Alman Korsanlar Partisi Genel Başkanı Stefan Körner, isim listelerinin özgürlük kısıtlayıcı etkilerinin uçak yolculuklarıyla sınırlı kalmayıp başka alanlara da sıçradığına şu örneği veriyor:

“Birkaç ay önce, Amerikan listelerindeki isim benzerliğine kurban gidip bankada hesap açtıramayan biriyle ilgili haber yayınlanmıştı. İşin artık çığırından çıkmaya başladığı söylenebilir.”

Oysa Amerikan İç Güvenlik Bakanlığının tuttuğu isim listelerinin yabancı istihbarat servislerine ya da kurumlarına aktarılması yasak. ABD'de terör şüphelileri listesine ulaşma hakkı bulunan bakanlık, silahlı kuvvetler ve istihbarat görevlilerinin sayısı 4,2 milyonu bulduğu için listedeki isimleri kimin sızdırdığını bulmak imkânsız.

Amerikan şüpheliler listesinden Alman güvenlik kuruluşlarının ne ölçüde yararlandığına gelince. Korsanlar Partisi Genel Başkanı Körner öncelikle Alman dış istihbarat teşkilatının yeterli bilgi vermemesinden şikâyetçi.

Alman dış istihbarat servisinin, Amerikalıların elindeki bilgilerin sadece yüzde 20'sini değerlendirmeye alınabildiği şeklindeki açıklamasını yeterli bulmayan Körner, Alman dış istihbaratının belirsizliği ortadan kaldırmaya niyetli olmadığını söyledi.

Terör araştırmacısı Rolf Tophoven kapasite açısından Alman istihbaratının Amerikalılar kadar yaygın bilgi toplayamayacağını şöyle dile getirdi:

“Amerika'dan gelen bilgilerin kullanılmasında Almanya'nın onlar kadar aşırı davrandığı söylenemez. ABD'deki bilgi toplama çılgınlığının Alman istihbarat servislerince bire bir üstlenilmesi teknik bakımdan da mümkün değil.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle