Dünya
Deutsche Welle

5 soruda MİT'e yönelik iddialar

MİT'in Almanya’da istihbari faaliyetlerde bulunduğuna dair haberler Alman politikacıları endişelendirdi. Federal Savcılık iddialara yönelik soruşturma başlattı. Peki casusluk iddialarında şu ana dek neler biliniyor?

29 Mart 2017 16:01

Almanya Federal Başsavcılığı MİT'in casusluk yaptığı iddiaları ile ilgili salı günü soruşturma başlatıldığını açıkladı. Türk istahbaratı MİT'in Almanya'da Gülen yapılanmasına yakın oldukları iddia edilen kişilerin izlediğine ilişkin Alman basınına yansıyan haberlere Alman hükümetinden ve muhalafetten de tepki geldi.

Türk istihbaratının kolu Almanya'ya ne kadar uzanıyor?

Bunu kestirebilmek zor. İç istihbarat birimi olan Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı ay başında Türk hükümetinin Almanya'da yaşayan Türkler üzerindeki nüfuzunu arttırmaya çalıştığı uyarısında bulunmuş ve ‘Türkiye'nin Almanya'daki istihbarat faaliyetlerinde ‘gözle görülür' artış kaydedildiğini duyurmuştu. Bu faaliyetlerden, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhaliflerinin gözlenmesi, nüfuz tesis etme gayretleri, propaganda ve yanlış haber yayma kast ediliyor. Anayasayı Koruma Teşkilatı yetkilileri, MİT'in Almanya'daki Fethullah Gülen hareketine yakın olduğu iddia edilen kişiler hakkında kapsamlı casusluk yaptığından şüphe ediyor. Şubat ayında MİT'in Alman dış istihbarat teşkilatına (BND) verdiği Gülen yapılanmasına yakın oldukları söylenen kişilerin listesi eyalet güvenlik birimlerine gönderilmişti. Alman medyası listedeki sözkonusu kişilerin ikamet kayıtlarının, telefon numaralarının ve gizli çekilmiş fotoğrafların bulunduğunu ortaya çıkarmıştı.

Alman makamları nasıl tepki gösterdi?

Almanya İçişleri Bakanlığı sözcüsü listeleri inceleyerek yabancı bir istihbarat servisinin bu bilgilere nasıl ulaştığını ortaya çıkarmaya çalıştıklarını açıkladı. Sözcü istihbarat faaliyetlerinde bulunulduğuna dair şüphelerin doğruluk derecesini saptamak amacıyla, yabancı bir istihbarat kuruluşundaki görevlilerin Almanya'daki muhtemel yasa dışı faaliyetlerinin hassasiyetle araştırıldığını belirtti. Bu bağlamda yabancı istihbarat servisinin öne sürdüğü iddiaların doğruluk derecesi de araştırma kapsamına giriyor. Listede adı geçen şahısların güvenliğinin ne kadar tehlikede olduğunun ve koruma altına alınmalarına gerek olup olmadığının saptanması da Alman makamlarının görev alanına giriyor.

Bu durum Almanya'daki Türkleri nasıl etkiliyor?

Almanya'daki faaliyetlerinin Türkiye tarafından izlendiğinden şüphe ediyorlar. Anayasa değişikliğine yönelik referandum için oy verme işleminin başladığı 27 Mart'ta Türk konsolosluklarına giden gazeteciler, sandığa gelen Türk vatandaşlarının çoğunun siyasi görüşünü açıklamaktan çekindiğini belirtti. Bazı seçmenler gazetecilere Türkiye'de baskıya uğratılmaktan endişelendiğini söyledi. Almanya Türk Toplumu adlı derneğin başkanı Gökay Sofuoğlu, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bazı bakanlarının referandumda ‘hayır' oyu kullanacak olanları vatan haini ilan ettiklerini'kaydetti. Diğer yandan Almanya’da göçmenlerin büyük kesimi Gülen yapılanmasına sıcak bakmıyor. Almanya hükümetinin aksine Erdoğan hükümetini destekleyenler dışında da 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Gülen yapılanmasının olduğuna kesin gözüyle bakanlar bulunuyor. Ancak muhalifler Gülen yapılanmasının geçmişte Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'ne destek vermiş olmalarını eleştiriyor. Almanya Türk Toplumu adlı derneğin başkanı Gökay Sofuoğlu, "Gülencileri mazlum ve saf demokratlar olarak tanımlamak yanlış olur. Nihayetinde onlar da Almanya'daki Türkler hakkında muhbirlik yapmışlardı” diyor.

MİT'in listesi Türkiye ile işbirliği açısından ne anlama geliyor?

Alman dış istihbaratı (BND) MİT ile işbirliğini her halükarda sürdürecektir. Almanya istihbarat servislerinde işbirliğinin düzeltilmesi gereken yanları olduğu görüşü hâkim. IŞİD ile mücadelede ortak çıkarların bulunduğu kesin. Ancak Almanya açısından, haklarında hiçbir suç şüphesi olmayan Almanya Türkleri hakkında istihbarat faaliyetleri yapılması önemsizleştirilebilecek bir konu değil. Alman politikacıları MİT'in Almanya'daki faaliyetlerinin geçiştirilebilecek bir konu olmadığı görüşündeler.

Daha önce böyle bir durum yaşandı mı?

2010 – 2015 yılları arasında Türk istihbaratının Almanya'da casusluk faaliyetlerinde bulunduğu şüphesiyle dört ayrı tahkikat yapıldı. Bunlardan üçü kapatıldı. Üç sanıklı dördüncü soruşturma yetkili Koblenz Eyalet Ceza Mahkemesi kararıyla şartlı olarak sona erdirildi.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, dpa/AG, GA

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle