İtalya'dan Corriere della Sera gazetesi Fransa'da hafta sonunda yapılan belediye seçimlerinin ilk turunda aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi'nin başarılı olmasını ve ilk kez belediye başkanı çıkarmasını ele alıyor:
"Fransa'dan Avrupa'ya bir kez daha kara bulutlar geliyor. Marine Le Pen'in Ulusal Cephe'sinin belediye başkanlığı seçimlerinin ilk turunda sağladığı başarı, popülizmin cazip hale gelmesi, Avrupa'dan duyulan korku ve izlenen politikanın reddedilmesi gibi mesajları da barındırıyor. Ayrıca seçimlere katılım oranı da rekor düzeyde düşüktü. Eğer belediye başkanlığı seçimlerine 10 vatandaştan dördü katılmama kararı aldıysa, bunun anlamı Alpler'in diğer tarafındaki hastalığın ağır olduğu, bunun Avrupa toplumlarında zaten yaygın olan salgının daha da genişlemesine yol açabileceğidir. Bu durumun Avrupa Parlamentosu seçimlerinden kısa bir süre önce Fransa ve Avrupa'da yol açacağı sonuçları sınırlandırmak zor olacaktır."
İsviçre'den Neue Zürcher Zeitung, aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşleri savunuyor:
"Bu sonuçlar korkutuyor. Sonuçlar sürpriz olmadı. Elbette Cumhurbaşkanı François Hollande yerel seçimlerin önemini Fransa iç politikası açısından azaltmaya çalıştı. Ancak aşırı sağcı Marine Le Pen ve partisi Ulusal Cephe'nin giderek artan popülaritesi onu kendine getirmek zorunda. Muhafazakâr muhalefet partisi Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) yeniden canlanması da aynı şekilde. Hollande bu işin bir başka boyutunu da inkâr edemez: Parti tabanının bu sarsıntısı Başbakan Jean-Marc Ayrault'un kabinesinin de sallanmasına neden oluyor. Yerel seçimlerin ikinci turunda Fransa bir kabine değişikliği ile karşı karşıya kalırsa, şaşırtıcı olmaz."
Avusturya'dan Der Standard gazetesi ise 'Putin yenilenebilir enerjinin kurtarıcısı' başlıklı yorumunda, Kırım krizi yüzünden AB ve Rusya arasındaki ilişkilerin gerilmesinin yol açacağı sonuçları irdeliyor:
"Kim derdi ki Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yani Rusya'nın büyük çoğunluğundaki büyük çaptaki doğalgaz anlaşmalarının efendisi, Avrupa'nın geri kalan bölgelerinde yenilenebilir enerjiler konusunda kesin bir biçimde devrim başlatabilir. Çünkü Kırım'ın Ukrayna'dan fiili olarak ayrılmasından bir hafta sonra Batı Rusya'ya enerji bağımlılığını –tamamen bitirilemese de- mümkün olduğunca azaltmaya kafa yoruyor. Bu tartışmalarda rüzgâr ve güneş enerjisinin artırılması, değerli enerji kaynaklarının daha tasarruflu kullanılmasıyla birlikte en üst sırada yer alıyor."
Letonya'dan Latvijas Avize gazetesi ise AB'nin Rusya'ya yönelik aldığı yaptırım kararlarını savunduğu yorumda şu görüşleri dile getiriyor:
"AB'nin Rusya'ya yönelik ekonomik yaptırımları Letonya'yı da ürkütüyor. Rusya'nın Kırım'ı ele geçirmesinin etkileri henüz değerlendirilmiş ve idrak edilmiş değil. Ancak yeni bir toprağın ele geçirilmesinin yol açacağı zarar, ekonomik yaptırımlardan dolayı yaşanacak kayıptan çok daha büyük olacaktır. Durum çok karmaşık ve ufukta basit çözümler görünmüyor. Batı Avrupa Rus gazına bağımlı ancak Rusya da Batı Avrupa'nın parasına muhtaç. Tek çözüm siyasi ve ekonomik baskının akıllıca birleştirilmesi ve askerî açıdan gücün sergilenmesi."