Berlin'de çıkan Der Tagesspiegel gazetesinde şu satırları okuyoruz:
“Euro ya da Drahmi, bu sadece sahne önünde oynanan oyun. Kulislerde ise bambaşka bir tablo var. Tsipras hükümeti orada Atina’nın Batı ittifakı içinde yer almaya devam etmesi üzerine kumar oynuyor. Atina’nın masaya koydukları ise NATO'ya sadakat ve Akdeniz’in güvenliği konusunda Yunanistan’ın oynadığı önemli rol. Ayrıca Yunan hava kuvvetleri NATO adına, NATO ve AB üyeleri Bulgaristan ve Romanya semalarını gözetliyor. Tüm bunların devam etmesi için AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankası ne kadar ödeme yapmaya hazır? Alacaklılar, Tsipras hükümeti, Yunanistan'ın biraz daha açık bir tavır sergilemesi karşılığında Putin'in ne kadar ödeyeceğini sormak için Moskova'nın kapısını çalmasın diye borçların ne kadarından vazgeçebilir?”
Almanya'nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild ise şu yorumu sunuyor okurlarına:
"Yunanlar batmış durumda. Yalnızca ülkedeki bankamatiklere pompalanan euro desteği sayesinde ayakta kalabiliyorlar. Bu süren para akışının adı da acil kredi ve son nefesini vermek üzere olan bir ülkenin suni teneffüsünü sağlıyor. AB Komisyonu Başkanı Juncker’e kalsa, bu ağır hastayı daha krizin başında euroya boğardı. Ancak ulusal parlamentolar buna izin vermedi. Fakat Juncker şimdi yeni bir planla Euro Bölgesi’ndeki uçurumu derinleştirmek istiyor. (…) Krizden hiç ders almamış.”
Başkent Berlin'den Die Welt gazetesinin Yunanistan'daki son duruma ilişkin değerlendirmesi de şöyle:
"Yunanistan’da hareketlenme olduğunun bir göstergesi de Atina’daki Sintagma Meydanı’nda sadece bilindik Syriza yandaşlarının bulunmaması. Meydanda hatırı sayılır karşı gösteriler de düzenleniyor ve burada gayet ciddi bir şekilde Avrupa Birliği bayrakları sallanıyor. Neredeyse sadece Merkel yanlısı pankartlar eksik. Bu gösterilerin arkasında, ülkenin göz göre göre uçuruma yuvarlanmaması için son siyasi mantık artıklarına çağrıda bulunan Yunanlar var. Son aylara damgasını vuran Atina-Brüksel kurtarma trajedisi sırasında, Yunanistan'ın sadece sol görüşlü hayalperestlerden oluşmadığı unutulmuştu neredeyse. Bu gelişme, akla dönüş yolculuğunun başlangıcı olabilir.”
Yunanistan'ın içinde bulunduğu krize ilişkin son yorumumuz ise Handelsblatt gazetesinden:
"Yunanistan borçlarını geri ödeyemeyeceği için, euro ortaklarının toplam 180 milyarlık kurtarma kredilerini ve Avrupa Merkez Bankası'nın Yunan bankalarının hanesinden büyük ölçüde silmek zorunda kalacağı üç haneli milyarlık miktarı unutmaları, sorunların en büyüğü olmayacaktır. Paranın bir kısmı görünüşe göre zaten kayıp. Ama Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkması, çıkış prensibinin yerleşmesinin, yani para birliğinin belli vadesi olan bir kulübe dönmesinin önünü açacaktır. Piyasaların, birliğin bir sonraki zayıf üyesini saptaması acaba ne kadar sürecek o zaman?”
