Financial Times, ABD ve Rusya'nın arabuluculuğunda dün Suriye'de başlayan ateşkesin ilk aşamasının "sallantılı geçtiğini ve bazı ateşkes ihlalleri haberleri alındığını" yazıyor.
Gazete, Moskova ve Rusya'nın ateşkesin ikinci aşamasına geçip, cihatçı örgütlere karşı askeri işbirliğine başlamayı umduğunu belirtiyor. Haber şöyle devam ediyor;
"Ne Beşar Esad ne de isyancı güçler anlaşmaya pek bağlılarmış gibi gözükmüyor. Esad ateşkesin başlamasından saatler önce ülkenin tamamını yeniden ele geçireceğini söylerken, isyancılar uzlaşmanın kendilerine karşı olduğunu vurguluyor. Ateşkesin başlamasından saatler önce Halep'in kuzeyinde, hem hükümet güçlerinin hem de muhaliflerin elindeki bölgelere roketler düştü."
Guardian'da ise, Suriye'deki BM yardımlarının kuşatma altındaki birçok yere gitmediğini vurgulayan bir haber var. Habere göre BM yardımları kuşatma altında yaşayan 590 bin 200 Suriyeli'nin çoğuna ulaşmıyor. Bazı aylarda 200 bin kişiye yardım ulaştığı kaydedilirken, bazı aylar bu rakamın 20 bine kadar düştüğü söyleniyor.
Ancak bu bölgelere geçtiğimiz aylarda ulaşabilen yardım konvoylarında da tıbbi yardım malzemelerinin geçişinin Suriye hükümet güçleri tarafından reddedildiği ya da malzemelere el konulduğu belirtiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 49,5 tonluk tıbbi yardım malzemesinin "tamamen reddedildiğini ve travma ve ameliyat malzemesinin dışındakilere de el konulduğunu" söylediği belirtiliyor.
Bu yardım malzemeleri arasında, antibiyotikler, anestezi ve anti bakteriyel ilaçlar, ebeler için doğum malzemesi, yanık tedavi malzemeleri, alerji, epilepsi ve ruh sağlığı ilaçlarının da bulunduğu kaydediliyor.
Haberde açıklamalarına yer verilen bir WHO Sözcüsü "Ülke genelinde acilen ihtiyaç duyulan, hayat kurtaran tedaviler ve tıbbi malzemelere, hükümetin güvenlik güçleri tarafından reddedilmeye ya da el konulmaya devam ediliyor. Örneğin bu yıl Nisan'dan Temmuz'a dek Halep, Humus ve Şam'ın kırsal kesimine yollanan 24 konvoyumuzdan 17'sinde hükümet güçleri tıbbi yardım malzemelerini çıkarttı." diyor.
Üst düzey bir Batılı diplomat da "Rejimin yardım konvoylarını engellemesi katlanılamaz bir durum ve uluslararası sistemle insani normların altını oyuyor. Yardım ulaşımı için uluslararası baskı devam etmeli. Ancak insani prensiplere uyulmasını imkânsızlaştıran BM değil, Suriye rejimi" ifadelerini kullanıyor.
Son birkaç günde dünya gündeminde en çok konuşulan konulardan biri ABD'de Demokrat Parti'nin Başkan Adayı olan Hillary Clinton'ın sağlık durumu. Clinton 11 Eylül anma törenlerinde fenalaşmış ve daha sonra zatürre teşhisi konulmuştu.
Times'taki habere göre, Amerikalı seçmenlerin yarısından azı Clinton'ın törende baygınlık geçirmesinin nedeninin zatürre olduğuna inanıyor. Yougov'un 1910 kişiyle yaptığı ankete göre katılımcıların yüzde 46'sı, Clinton'ın orta şiddette bir zatürre geçirdiğine inandı.
Clinton'ın kampanya görevlilerinin de Demokrat adayın sağlık kayıtlarıyla ilgili yeni bilgilerin yayınlanacağını ve kayıtların, Clinton'ın başka bir sağlık sorunu olmadığını kanıtlayacağını söylediği belirtiliyor.
Gazete, ayrıca Clinton'ın belki sağlığının değil ama seçmenlerle arasındaki güven bunalımının kampanyasına büyük zarar verebileceği yorumunu yapıyor.
Times'a göre Rusya'nın yolsuzlukla mücadelede en üst düzey yetkililerinden biri, kız kardeşinin üzerine kayıtlı bir dairede 120 milyon dolar nakit paranın bulunmasından sonra gözaltına alındı.
Bir buçuk ton ağırlığındaki nakit paranın, çantalar ve karton kutularda bulunduğu ve el arabalarıyla dışarı taşındığı, ayrıca polis karakolundaki tüm bir odayı işgal ettiği söyleniyor.
Gözaltına alınan yetkilininse İçişleri Bakanlığı'nın Ekonomi Güvenliği ve Yolsuzlukla Mücadele Bölümü'nün Başkan Yardımcısı Dimitri Zakarçenko olduğu belirtiliyor.
Zakarçenko'nun görevi kötüye kullanma, adaleti engelleme ve rüşvet alma suçlamalarından gözaltına alındığı kaydedildi.
Zakarçenko'nun suçlamaları reddettiği ve "Kızkardeşimin dairesinde bulunan paralarla bir ilgim yok. Oraya hiç gitmedim. Bu parayla hiçbir ilgim yok" dediği vurgulanıyor.
Zakarçenko'nun arabası, bürosu ve babasının dairesinin de arandığı ve polisin arabasında da 233 bin dolar bulduğu belirtildi.
Yine Times'taki bir habere göre Özbekistan'da en çok pamuk toplayan ailelere ödül olarak ev eşyaları verilecek.
Beş tondan fazla pamuk toplayan ailelere ödül olarak televizyon verilirken, 10 tondan fazla toplayanlar ise buzdolabı ya da çamaşır makinesi alabilecek.
15 tonu aşanlar ise yerel üretim otomobili satın alabilmek için girdikleri sırada öne geçecekler.
Habere göre İslam Kerimov'un ardından geçici Devlet Başkanlığını üstlene Şevket Mirziyoyev pamuk toplama hedeflerini tutturamayan köylüleri hapis cezasıyla tehdit etti.
