Gündem
Deutsche Welle

08.04.2015 - Alman basınından özetler

Bugün Alman gazetelerinde, Yunanistan’ın Nazi dönemi için Almanya’dan tazminat talebi, Erdoğan’ın Tahran ziyareti ve Almanya’daki ırkçılık tartışmaları, öne çıkan yorum konuları.

08 Nisan 2015 00:30

Yunan Maliye Bakan Yardımcısı Dimitris Mardas dün Yunan
Meclisi'nde bir konuşma yaparak, Nazi döneminde ortaya çıkan
maddi hasar ve kayıplar için Almanya'dan 278 milyar 700 milyon euro
talep ettiğini bildirdi. Düsseldorf’ta çıkan Handelsblatt, Atina’nın
taleplerini şöyle yorumluyor:

“Şok terapisi, uluslararası arenada bir hedefe ulaşmak için bugüne
kadar pek başarılı bir yöntem olmadı. Özellikle de neredeyse hiç çıkış
yolu yokmuş gibi görünen bir şekilde köşeye sıkışmışsanız. Ama
Yunanistan yılmadan bu yöntemi deniyor. Atina hükümeti nihayet,
Nazi döneminde ortaya çıkan maddi hasar ve kayıplar için talep ettiği
miktarı açıkladı: 278 milyar euro. Bu açıkça siyasi bir şifre. Söz
konusu miktar, neredeyse ülkenin kamu borçlarına eşit. Atina bir
kumar oynayıp Almanya’yı mahkemeye verebilir ve ümidini tanrıya ve
davanın uzun sürmesine bağlayabilir. Ama bu, ülkenin içinde
bulunduğu darboğaz ve bundan kurtulmak için başta Almanya olmak
üzere Avrupalıların iyi niyetine olan bağımlılığı göz önünde
bulundurulursa, zekice bir adım olur mu?”

Aynı konuda Berliner Zeitung ise şu yorumu
yapmış:

“Şimdi Yunanlar eski hesapları karıştıracaklarına,
devletlerini ve
ekonomilerini yeniden vergi geliri elde edebilecek şekilde reformdan
geçirsinler, demek kolay. Ancak Almanya'nın, bariz bir krize
'hallolmuştur' damgası vurup, her türlü görüşmeyi ve müzakereyi
reddeden beylik tavrı da, bu taleplere temel oluşturan suçların
ışığında kabul edilemez nitelikte.”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İran ziyareti de
Alman basınında yankı buluyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung bu
ziyareti şöyle değerlendiriyor:

“Erdoğan'ın Tahran ziyareti bir ümit ışığı. Zira kendini Sünnilerin
hamisi olarak gören Türkiye ile kendini Şiilerin hamisi olarak gören
İran arasında bir işbirliği, Ortadoğu'da kontrolden çıkan yangının biraz
dizginlenmesine yardımcı olabilir. Ankara ile Tahran arasındaki
soğukluk, Arap Dünyası'ndaki protesto hareketlerinin, yavaş yavaş
mezhep eksenli iç savaşlara dönüşmesiyle başlamıştı. Ortadoğu'daki
krizler, ancak en önemli üç aktör olan Suudi Arabistan, İran ve
Türkiye isterse önlenebilir.”

Almanya’nın doğusundaki Saksonya Anhalt Eyaleti'nde bulunan
Tröglitz beldesinde inşaat halindeyken kundaklanan mülteci yurdu
ekseninde aşırı sağcılık tartışmaları da devam ediyor. Son olarak
olay sonrası mültecilere destek olan Kaymakam Götz Ulrich'in ölüm
tehditleri aldığı bildiriliyor. Stuttgarter Zeitung, Tröglitz'de
yaşananlara ilişkin şu yorumu sunmuş okurlarına:

“Belediye başkanının aldığı tehditlerin ardından istifa etmesinden
sonra, şimdi de mülteci yurdu - polis koruması altında olmasına
rağmen - kundaklandı. Bunu yapmak için birilerinin nefret dolu olması
gerek. Olayların ardından mültecilere desteğini sürdüreceğini
açıklayan kaymakam ise, destek vermekten vazgeçmediği takdirde
başının kesileceği yönünde tehditler alıyor. Bu olayın siyasi içerikli
olduğu gayet açık. Hukuki açıdan bakıldığında, tanımı konusunda
tartışılabilir, ama olayın özüne inildiğinde Tröglitz'de yaşananların
terör olduğu gayet açık.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle