Nordwest-Zeitung gazetesi Gazze savaşını konu alan yorumunda, hızla artan karşılıklı nefretin barış umudunu zayıflattığını yazıyor:
“Alay edercesine bir oyun: İsrail askerlerini kısmen Gazze'den çekmekle Filistinlileri umutlandırıyor. Ama bu çarpışmaların ve ölümlerin sonu olmayacak. Bombalayarak barış yaptırmak mümkün değildir. Her ölüyle birlikte tarafların karşılıklı nefreti de artıyor. Hamas gibi radikal gruplaşmalar nefretten besleniyor. İsrail bütün terör tünellerini tahrip etse bile, tünel kazacak gönüllü bulmak zor olmayacak. Bölgede durmadan kan akacak.”
Westfalen-Blatt gazetesinin, ‘Gazze savaşında ölüleri kim sayıyor?' başlığıyla yayınladığı yorumda, terör örgütleriyle barışın kararlaştırılamayacağı belirtiliyor:
“Ölü sayısı bin 700'ü bulmuş ve her geçen gün daha da artıyor. Ölüm 23 yaşındaki İsrail askeri Hadar Goldin'in şahsında bir simaya ve isme kavuşuyor. İsrail hükümeti Hamas'a esir düşen İsrail askerlerinin şantaj aracı olarak kullanılmasından korktuğu için Goldin İsrail askerleri tarafından kasıtlı olarak öldürülmüş olabilir. Savaşın mantığı bu kadar acımasız olabilir.
Hamas teröristleriyle barış yapılamaz. Ama Hamas bombalayarak değil, dışarıdan gelen desteğin kesilmesiyle bertaraf edilebilir. Suudi Arabistan ve Mısır bu örgütten desteğini çekmişti. İsrail okul ve hastaneleri bombalamaya devam ederse Hamas'a arka çıkanlar da artacaktır. Barışı konuşma zamanı geldi de geçmiyor mu? Travma geçiren halkın barış içinde birlikte yaşama imkânına güvenmesi nasıl sağlanabilir? Ölümler arttıkça sorun daha da büyüyecektir.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung İsrail ordusunun Gazze'nin bazı bölgelerini boşaltmasına şu satırları ayırmış:
“İsrail Gazze'yi boşaltmakla anlaşmazlıktan kendini çekmiş olamaz. İsrail 2009'daki savaşı tek taraflı ateşkesle sona erdirmiş ama silahlar sadece üç yıl susturulabilmişti. İsrail bu kez daha kapsamlı planlar peşinde. Nasıl Suriye kimyevi silahlardan vazgeçmeyi kabul ettiyse, Hamas'ın da bütün silahlarını teslim etmesini istiyor. Bunu yaptırabilmek için Amerika gibi güçlü bir müttefike ihtiyacı var. Ama ABD'nin İsrail ile dayanışma sabrı oldukça yıpratıldı. İsrail istihbaratının, Dışişleri Bakanı Kerry'yi dinlediği öne sürülüyor. İsrail Kerry'yi aşağılamaktan bir türlü vazgeçmiyor."
Berlin'de yayımlanan Tageszeitung gazetesi Almanya'daki Yahudi aleyhtarı gösterileri konu aldığı yorumunda medyanın sorumluluk taşıdığına dikkat çekiyor:
“Almanya Yahudiler Merkez Konseyi böylesine katı bir şekilde İsrail hükümetinin politikalarına arka çıkmasaydı, yüzeysel düşünen kitlelere Yahudilikle İsrail devletinin aynı şeyler olmadığını anlatmak kolaylaşırdı. Ellerinde İsrail bayraklarıyla Yahudi aleyhtarlığını protesto gösterilerine katılanlar, Almanya Yahudileri ile değil de kayıtsız şartsız İsrail ile dayanışma içinde oldukları izlenimini uyandırıyorlar. Yahudi aleyhtarlığına karşı çıkmanın nasıl bir anda Müslüman düşmanlığına dönüşebileceğinin örneğini birkaç gün önce Bild gazetesi vermemiş miydi?”
