Gündem
Deutsche Welle

04.02.2014 - Avrupa basınından özetler

Bugünkü Avrupa basınından seçtiğimiz yorumlar, El Kaide-IŞİD çatışması, Avrupa Parlamentosu seçimi, Almanya’nın dış politikasındaki değişim sinyalleri ve İspanya’ya ilişkin yolsuzluk raporu ile ilgili.

04 Şubat 2014 17:07


El Kaide terör örgütünün Irak ve Suriye'de faaliyet gösteren ve gaddarlığı ile tanınan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı grupla arasına mesafe koyduğuna dair haberler konusunda Hollanda’nın De Volkskrant gazetesi şu görüşlere yer veriyor:

“Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile diğer muhalif gruplar arasında baş gösteren anlaşmazlıklar, Suriye’de Devlet Başkanı Esad’a karşı yürütülen silâhlı mücadeleyi daha da zaafa uğrattı. Esad rejimi son aylarda Şam çevresinde, Lübnan sınırına yakın bazı bölgelerde ve az oranda da Halep yakınlarında kontrolü yeniden eline geçirdi. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile El Kaide aynı ideolojiyi paylaşıyorlar ve batılı ülkeler ile dinî azınlıklar konusunda aynı düşüncelere sahipler. İki grup arasındaki fark, özellikle izledikleri stratejiden kaynaklanıyor. El Kaide’nin Suriye’deki kolu El Nusra Cephesi, diğer asî gruplarla işbirliğini, Suriye'de ve giderek tüm bölgede kontrolünü en hızlı bir biçimde artırmanın yolu olarak görüyor. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ise kendini, diğer grupların boyun eğmesi gereken bir devlet yapısı olarak algılıyor ve hedeflerini gaddarca uygulamaya koyuyor.”

Liberal İsveç gazetesi Göteborgs-Posten ise yorumunda mayıs ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin önemine değiniyor:

“25 Mayıs’ta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri önemli ve parlamento gerçekten de kesinlikle kâğıttan kaplan değil! Avrupa Parlamentosu karar alırken bu kararlar çok şeffaf olmuyor, çünkü bunlar uluslar ötesi demokrasi ve devletler arası diplomasinin karışımından oluşuyor. Ancak birçok alanda halk tarafından seçilen Avrupa Parlamentosu ve Bakanlar Konseyi’nde temsil edilen birliğe üye ülkeler uzlaşmaya varmak zorunda; her ne kadar Avrupa Konseyi’nde temsil edilen devlet ve hükümet başkanları iktidarı asıl temsil eden güçler gibi görünseler de… Bu yıl yeni olan şey ise Avrupa Parlamentosu'nun yeni seçilen parti gruplarının AB Komisyonu başkanlığı için aday gösterecek olmalarıdır. Devlet ve hükümet başkanları istedikleri adayı aramaya devam edebilirler, önemli olan parlamentonun rolünün güçlenmiş olmasıdır ve bu iyi bir gösterge.”

Sol liberal İtalyan gazetesi La Repubblica, yorumunda uluslararası krizlerin önlenmesinde Almanya’nın artan rolüne ilişkin şunları yazıyor:

“Büyük Savaş"ın başlamasından 100 yıl sonra, ‘Almanya haydi silahlara’ çağrısı yapılıyor. Ve ABD’nin Vietnam’daki savaşta gizli yoldan Alman özel birliklerini yardıma çağırmış olmasının üzerinden de yarım asır geçmiştir. Bugün ‘Almanya haydi silâhlara’ çağrısının içeriği elbette ki farklıdır. Hedeflenen, Almanya’nın tek başına ya da Avusturya Macaristan İmparatorluğu döneminde olduğu gibi otokratik krallıklarla ortaklık yaparak değil, diğer müttefikler ile birlikte tavır almasıdır. Eski dönemlerdeki kötü hatıralar bir yana, yeni Berlin eskinin düşmanları ve kurbanlarını artık korkutmuyor. Ancak Almanya’nın yeni dünya politikaları kolay uygulamaya konulamayacak gibi görünüyor, zira Alman Ordusu günbegün tasarruf önlemleri ile boğuşuyor.”

Sağ liberal İspanyol gazetesi El Mundo, AB Komisyonu’nun yayınladığı ilk yolsuzlukla mücadele raporunu yorum sütunlarına taşımış:

“AB’nin raporu İspanya’nın itibarına indirilmiş büyük bir darbe anlamına geliyor. Rapor, bu konuda sorumluluğu olan İspanyol politikacıların yüzünü kızartıyor. Ayrıca bu rapor İspanya’nın yolsuzluk yapan ülkeler şampiyonlar liginde oynadığını da gözler önüne seriyor. Komisyon, İspanya’daki skandalların üç kaynağı olduğunu saptıyor. Bunlar, kent planlamacılığı, parti finansmanları ve kamusal ihaleler. Özetle bu saptamalar devlete bağlı idari sektörlerin hepsinde yolsuzluk var anlamına geliyor. İspanya adalet makamlarının kötü ekonomi yönetimi ile kaplumbağa hızında mücadelesi ise vatandaşları ürküten bir musibet! Başbakan Mariano Rajoy bu duruma karşı bir önlem paketi hazırladığını ilân etti. Zaten bunun zamanı da çoktan gelmişti.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle