Die Welt gazetesi, kararın doğru olduğunu savunuyor:
“Pasifistler elbette gönülsüz. Ancak karar yine de doğru ve gerekliydi. Hiçbir vahşetten çekinmeyen sözde dinci cinayet çetelerinin acımasız eylemleri başka alternatif bırakmıyor. Bu, aynı zamanda kendimize yaptığımız bir yardım. Kürtler en azından kendi bölgelerini koruyabilecek… Başbakan Merkel’e göre İslam devleti örgütü bugün Almanya’nın güvenliğini de tehdit ediyor. Bu büyük olasılıkla dönemin Savunma Bakanı Struck’un ‘Hindukuş’ta özgürlüğü savunuyoruz‘ cümlesinden daha doğru… Belki de Kürtlerin bize ihtiyaç duyduğundan daha fazla bizim Kürtlere ihtiyacımız var.“
Stuttgarter Zeitung ise gelecekle ilgili endişelere dikkat çekiyor:
“Bu, gelecekteki krizleri engelleyecek bir karar değil. Ancak aynı zamanda güvenlik politikalarının askerileşmeye devam edeceği yönünde bir işaret de değil. Almanya gelecekteki krizlerde de farklı davranacak, çünkü her anlaşmazlığın kendi yasasında bir karşılığı var. Tek bir reçete, sadece bir askeri başarı umudu ya da tek bir ahlaki bakış açısı söz konusu değil. Bu sadece ortağının yanında kalması için bir teklif.“
Heilbronner Stimme de kamuoyunun karardan memnun olmadığını savunuyor:
“Almanya ilk kez savaşan taraflardan birine doğrudan silah gönderiyor. Başbakan da bu durumun bir emsal teşkil etmeyeceğini söylüyor. Elbette ki bunun anlamı bir tabunun yıkılması. Gelecekte eski ve akılcı ilkelere geri dönmek zor olacak. Yani gerilimli bölgelere, özellikle de çatışan taraflardan birine silah gönderilmemesi ilkesine... Bu, halkın temsilcilerinin vatandaşların çoğunun karşı olduğunu bilmesine rağmen, Federal Meclis’te sembolik bir oylama ile alınan ölümcül bir karar.“
Mannheimer Morgen da Kürtlere silah sevkiyatıyla ilgili şu değerlendirmeye yer veriyor:
“Batı, Irak’ta birçok hata yapmıştı ve Başbakan Merkel bu nedenle silah sevkiyatı ile ilgili kararını karın ağrılarıyla verdi. Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel de bunu kariyerinin en zor kararı olarak nitelendirdi. Kararın ne denli bıçak sırtında olduğunu Dışişleri Bakanı Frank – Walter Steinmeier’in açıklamaları kanıtlıyor. Kararın muhatabı olan Steinmeier, Kürtlerin kendi devletini kurmasından endişe ediyor… Bu nedenle bugün hiç kimse Alman Meclisi’nin doğru bir karar verip vermediğini bilmiyor. Ve kimse günün birinde İslamcıların ele geçirdiği Alman silahları ile savaştığını düşünmek bile istemiyor. “