Gündem
Deutsche Welle

02.06.2014 - Alman basınından özetler

Avrupa Parlamlentosu seçimlerini izleyen gelişmeler ve Katar ile ilgili rüşvetçilik iddiaları, bugünkü Alman gazetelerinde öne çıkan yorum konuları.

02 Haziran 2014 13:42


İngiltere Başbakanı David Cameron'un Avrupa Birliği'nden ayrılma tehdidini konu alan Landeszeitung gazetesi İngiltere'nin kendini zaten hiçbir zaman tam Avrupalı hissetmediğini yazıyor:

“İngiltere Başbakanı'nın AB'den ayrılma tehdidi gerçekçilikle değil, popülizm ile ilgilidir. Tabii ki, ‘yolcu yolunda gerek' de denebilir. Çünkü geçmişte İngiltere AB'nin en büyük frenleyicisi olmuştur. Mamafih Cameron'un, seçim kampanyasındaki Avrupa aleyhtarı ifadeleriyle geleneksel AB karşıtlarını cezbeden sağ popülist UKİP partisine tepki vermek istediği de unutulmamalı. Avrupa aleyhtarı partilerin taraftar kazanmasına panik içinde tepki gösterildiğini görmek için İngiltere'ye uzanmaya gerek yok. Almanya'da da, Hristiyan Demokrat Birlik'in yönetim kademesindeki isimlerden Erika Steinbach sağ popülist ‘Almanya İçin Alternatif' partisiyle koalisyon kurulabileceğini söylemişti. “

Ludwigshafen'de yayımlanan Rheinpfalz gazetesi Fransa'nın durumunu konu alan yorumunda Avrupa'nın birliğini sürdürebilmek için Almanya ile Fransa arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor:

“Ulusal Cephe partisinin kandırdığı, devlet başkanıyla muhalefetin de kaderine terk ettiği Fransa kriz içinde bocalayıp duruyor. Ekonomik krize bir de siyasi krizin eklenmiş olması Almanya ve Avrupa için tehlike doğurur. AB, Almanya'nın yanında güçlü bir Fransa olmadan ilerleme kaydedememiştir. Serbest ticaret anlaşması için ABD'den taviz koparabilmek ya da İngiltere'deki yaklaşan AB üyeliği referandumuna cevap bulabilmek için güçlü bir Almanya – Fransa ikilisine ihtiyaç vardır.”

Katar Emirliği'nin 2022 Dünya Futbol Şampiyonası finallerinin ev sahipliğini kazanabilmek için 5 milyon dolar rüşvet dağıttığının iddia edilmesi üzerine Dünya Futbol Federasyonları Birliği FIFA soruşturma başlattı. Heidelberg'de yayımlanan Rhein-Neckar gazetesinin yorumu:

“FIFA konuya el attı. Rüşvet iddiası büyük yankı buldu. 2022 finalleri için yeniden oylama yapılıp yapılmayacağı belli değil. Yolsuzluk iddiaları şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlanamazsa Katar'ın tazminat talep etme hakkı doğar. En doğrusu turnuvayı Katar'a vermemek olurdu. Körfez ülkelerinde futbol geleneği yok. Bölge çok sıcak. Otokrat rejim büyük bir spor turnuvasıyla göz boyamak istiyor. Bütün bu nedenler Katar'ın başvurusunu ret etmeye yeterdi.”

Ulm'da yayımlanan Südwest – Presse gazetesinin konuyla ilgili yorumu ise özetle şöyle:

“2010 Dünya Şampiyonası'nın hazırlık maçlarıyla diğer karşılaşmalara hile karıştırıldığının kesinlik kazanmış olması, sahtekarlık ve yalancılığın FIFA'nın günlük meşgaleleri arasında yer aldığını gösterir. En acısı da bunun ne yeni ne de sürpriz bir teşhis olduğudur. 2022 finallerine yeni ev sahibi aranması şarttır. Zengin petrol şeyhleri mali bakımdan bunun altından kalkarlar. Asıl önemlisi FIFA'nın tepeden tırnağa yenilenmesinin kaçınılmaz olduğudur. Önce, suçsuz da olsa Sepp Blatter'in yeniden başkanlığa aday olmaması gerekir. Yıllık cirosu bir milyar euroyu bulan ve İsviçreli başkanın döneminde şeffaflıktan uzak ve yiyici bir hilkat garibesine benzeyen FIFA'nın kendiliğinden doğru yola girmesi beklenemez.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle