25 Ocak 2017 tarihinde TÜİK, yani Türkiye İstatistik Kurumu enflasyon sepetini değiştiriyor, sepete giren ürünlerin sepetteki ağırlıklarını değiştiriyor.

En çok tüketilen ürünlerin ağırlıklarını düşürüyor. İşte aynen şöyle, TÜİK belgelerinden aktarıyorum:

Bunlar tüketici fiyatları endeksindeki düşürmeler.

Benzer düşürme işlemi üretici fiyatları endeksinde de, yapılıyor.

Doğalgazda 0.61’den 0.30’a,

Motorlu kara taşıtlarında 5.14’ten 4.42’ye,

Elektrik ile gaz üretim ve dağıtımında 8.13’ten 6.81’e indiriliyor.

Gıda, sağlık, elektrik, gaz, haberleşme, giyim...

Daha ne olsun.

Kaçırma manevrası

En temel ihtiyaç mal ve hizmetlerinde, halkın tamamını doğrudan ilgilendiren ürünlerde enflasyon sepetine giren ürünlerde bu indirimin anlamı ne?

Denklem şu:

(Enflasyonu olduğundan düşük gösterme numarası) eşittir (gerçek enflasyonu halktan kaçırma manevrası).

Sadece halktan kaçırma mı, yoksa arkasında başka nedenler var mı? Bunun yol açtığı önemli nedenler var mı?

Hem de, ne biçim var.

“Ekonomi iyi” algısı

Kaçırmanın iki temel nedeni var. İlki şu:

Sepet oyunu ile AKP enflasyonu düşük gösterirse, “ekonomi iyi gidiyor” algısı yaratacağına inanıyor.

Bu algı gerçekleşirse, AKP:

A)Sıcak para çekerek, doların TL karşısında değerinin düşmesini sağlayabileceğini hesaplıyor.

B)Faiz artışlarını sınırlayabileceğini hesaplıyor.

Dışardan sıcak para çekme manevrası, içerde faizleri düşürme manevrası.

Nitekim, ekonomi uzun süre sıcak parayla ayakta kalıyor.

Ücretleri düşük tutmak

Sepet oyunları ile enflasyonu düşük göstermenin ikinci nedeni, kendisine oy veren aziz halkımızın ücretlerini düşük tutma çabasından ileri geliyor.

AKP işçi ve memurlara her yıl enflasyon oranından hareketle ücret zammı yapıyor.

Gelmiş, geçmiş bütün hükümetler gibi, geleneksel ve doğal bir uygulama olarak.

Hep sık sık duyuluyor ya, “biz işçimizi, memurumuzu enflasyona ezdirmeyiz” diye.

Yani, “enflasyon oranı üstünde zam yaparız” kuralı.

İlke olarak iyi de, acaba enflasyon oranı kaç?

İşte, sepetle oynayarak enflasyon düşük gösterildiğinde:

İşçi ve memur zammı da düşük tutulmuş oluyor.

Gerçek enflasyon oranı altında ücret zammının sonucu açık:

Göz göre göre, çalışan milyonlarca memur ve işçiyi yoksullaştırmak.

Sürekli yoksullaşmak

Sepet oyunları ışığında, işçi ve memurlara AKP ne zaman “enflasyon üzerinde zam verdik” diyorsa, o doğru değil.

İşçi ve memur, her sefer enflasyona yenik düşüyor.

Sürekli yoksullaşıyor.

Geçiyorum demokrasi, insan hakları, temel hak ve özgürlüklerin tırpanlanmasını, yargının bağımlı hale gelmesini, iktidar sahiplerinin milyonlarca liralık harcamalarını, hepsini geçiyorum, sürekli yoksullaşmaya rağmen, seçimde oyunu yine de, AKP’ye vermeye devam ediyorsa, tek söz kalıyor geriye:

Pes!!!!!!!

Böylelikle, hem özel sektöre (sermayeye) kıyak çekiliyor, hem kamu kurumlarına, yani devlete.

İster kamu kurumlarında, ister özel sektörde toplu sözleşme görüşmelerinde en çok ve sürekli duyulan, masaya getirilen kavram “enflasyon”.

“Sepetle oynamak”, görüldüğü gibi, hayli derin bir mesele.