Teknoloji şirketleri kullanacakları verileri lisanslamakla uğraşmıyorlar çünkü o kadar büyük bir veritabanına ihtiyaç duyuyorlar ki hem paraları hem de zamanları buna yetmiyor. Bu yüzden telif hakkı ihlali yapmayı göze alıyorlar. Fakat tüm bunlara rağmen eldeki veri yine de yeterli değil ve ne yapıp da bu veritabanını daha da genişleteceklerini bulmaya çalışıyorlar...
Kamuoyu Dylan'ın şarkıcılığı ve sesi konusunda bölünmüştür. Onun gerçek ve vazgeçmez fan'ları onun genizden gelen yerine göre çatlak sesine bayılırlar ve bu sesin onun markası olacak kadar kendine özgü olduğuna inanırlar. Çok sayıda Dylan karşıtı da onun sesini tırmalayıcı, ince, detone, tekdüze ve özellikle anlaşılmaz bulurlar...
Teşvikiye de oturdukları evden başka bir mülkü yoktur gerçekten de. Ve ne yazık ki yaşamı, gönülden bağlı olduğu ülkesi ve inandığı değerler uğruna elinden alınan İpekçi, kaybından sonra Gülriz Sururi'nin girişimi ve Aydın Doğan'ın desteğiyle tamamlanan Bodrum'daki o evi hiç göremeyecektir
Fütüristler, 2050 yılına kadar beyinlerimizin daha çok bilgisayara benzeyebileceğini söylüyorlar. Düşüncelerimizi düşünerek aktarmamızı sağlayan "iletişimi" kelimelerle değil, elektrik sinyalleriyle anlaşılır kılmak mümkün olacak. Hatta belki tercih edilen iletişim yöntemi olacak
Faiz Ahmad Faiz de cezaevinde yıllarca yatmış, sürgün yılları yaşamış ama ülkesine dönmüş, zaman zaman önemli görevlere de getirilmiş ve doğduğu topraklarda son nefesini vermiş. Nazım Hikmet şiirleri çevirisi de yapan Faiz Ahmad Faiz, kendi ülkesinde ve döneminde Nazım'dan daha fazla değer görmüş
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.