15 Temmuz Darbe Girişimi

HDP'den idam açıklaması

Cunta askerlerinin cezalandırılması için idam cezasının uygulanması tekrar gündeme geldi

18 Temmuz 2016 15:05

HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, darbe girişiminde rol alanlar için geri getirilmesi tartışılan idam cezası ile ilgili herhangi bir düzenlemeye destek vermeyeceklerini söyleyerek " Bu anayasal bir düzenleme gerektiriyor. Bu bağlamda ülkenin bir anayasa değişikliğini göze alması gerekiyor" dedi.

Türkiye'de cuma gecesi gerçekleşen başarısız darbe girişiminin ardından yaklaşık 290 kişinin hayatını kaybetmesinin yanı sıra, askeriye ve yargıda görevli binlerce kişi gözaltına alındı. Darbeciler için idam cezasının getirilmesine yönelik halktan gelen talep üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Tüm meydanlarda sizin bu talebinizi artık hükümet olarak da devlet olarak da biliyoruz, duyuyoruz. Sizin bu talebinizi biz asla yok farz edemeyiz. Demokrasilerde halk ne diyorsa, karar odur. Bunu böyle bilmeniz lazım. Öyle zannediyorum ki hükümetimiz, ana muhalefetiyle muhalefetiyle görüşmek suretiyle burada bir karara muhakkak varacaktır. Bu kararı fazla da geciktiremeyiz" dedi.

Türkiye'de idam cezası fiilen en son 1984'te uygulanırken, 2004'te ise anayasadan tamamen çıkarıldı.

Sputnik'in Reuters'a dayandırdığı haberde Bilgen yaptığı açıklamada idam uygulamasının ceza hukuku açısından caydırıcılık niteliği taşımadığı gibi insan hakları açısından da kabul edilemez bir uygulama olduğunu söyleyerek, "Darbecilerin Mısır'da tercih ettiği bir yöntemi şimdi Türkiye'de darbeye karşı çıkanların savunuyor olması son derece dikkat çekicidir" dedi.

İdamla birlikte bireysel silahlanmanın da bir umut olarak tartışmaya açılmasının Türkiye'nin bir iç savaşa sürüklenme ihtimalini düşündürttüğünü belirten Bilgen, Meclis'e böyle bir tasarı ya da teklif gelirse destek vermeyeceklerini kaydetti.

Bilgen şunları söyledi:

"Zaten ceza kanunları geriye yürümez, bu boyutu da çok önemli. Kitle psikolojisi ekseninde yaşanan tartışmada siyasetçilerin bunu topluma anlatması gerekiyor. İkincisi de bu anayasal bir düzenleme gerektiriyor. Bu bağlamda ülkenin bir anayasa değişikliğini göze alması gerekiyor."