02 Nisan 2015

Büyük adam, kalın kitaplar, romantik çocuklar ve sevişme vaktinde ölüm

Büyük adamın öyle ince işlere müzakerelere filan gelecek bir hali, kendisine bağlı küçük adamların değeri, yoktur!

Büyük adamın, kendisine ait büyük idealleri yoktur ama büyük sorumlulukları vardır. Temel kaygısı varlığını borçlu olduğu sistemin ayakta kalabilmesini ve işlerin istendiği gibi tıkır tıkır yürümesini sağlamaktır. Büyük adamın görevi bu amaçla koruyuculuk ve kollayıcılık yapmaktır. Hiç de kolay bir iş değildir bu. Söz konusu olan dev bir sistem ve o sistemin son derece karmaşık yapısıdır.

Büyük adama boşuna büyük denmemiştir, büyük ve güçlüdür. Sistemin her noktası kontrolü altında olmalı, her hangi bir noktada oluşabilecek bir sıkıntıya hızla müdahale edebilmelidir. Güçlüdür aynı zamanda, kendisine bağlı silahlı birlikleri vardır, gerektiğinde onları devreye sokmaktan geri durmaz. Büyük adam, adamdır aynı zamanda, serttir, erkektir, babadır. Kadınsı zaafiyetler göstermez, duygusal tepkiler vermez.

İyi kurulmuş, iyi organize edilmiş sistemlerde düzeni ve işleyişi sağlamak için, sistem tarafından yazılmış ve gerektiğinde kullanılması için, büyük adamın koltuğunun altına tutuşturulmuş  kalın kalın kitaplar da vardır. Bu kalın kalın kitaplar, işleyiş sırasında çıkabilecek ufak tefek sorunları çözmeye yarar. Herkesin bu kitaplara saygı duyması beklenir. Herkes orada yazılanlara uyar, ona göre davranırsa, büyük adam daha sakin bir hayat sürer ve  işlere fazla müdahale etmek zorunda kalmaz. Sistem, görece daha kendiliğinden, tıkır tıkır işler.

Sistemin iyi işlemediği kalın kitapların pek hükmünün olmadığı ülkelerde büyük adamlara daha çok iş düşer. Daha çok beslenip, büyütülür, semirtilirler. Kalın kitaplar raflarda göstermelik olarak bulunurlar, pek hükümleri yoktur, oradan oraya atılıp dururlar. Bu ülkelerde, büyük adam da kural tanımazdır ve güçlendikçe de kural tanımazlığı artar. Kalın kitaplar gibi insanların da önemi çok yoktur. Her şey büyük adamın bekaası içindir, bu uğurda bireye düşen görev gerektiğinde kendisini feda etmek olur. Öyle ki, bazen sistem büyük adamın kontrolden çıkması nedeniyle işlemez hale gelir. Bu durumda başka bir büyük adam devreye sokularak sorun çözülür.

Büyük adam, sistemin her noktasının istendiği gibi işleyebilmesi için kendisine bağlı küçük adamlara ihtiyaç duyar. Bu küçük adamlar, büyük adama emir kumandayla bağlı, sistemin gerektiği gibi işlemesi için çalışan birer uygulayıcıdırlar.

Sistemin işleyişinde sorun çıkmaz mı? Çıkar tabi ki?

Büyük adamın pervasızca güçlü olduğu sistemlerde daha çok sorun çıkar. Büyük adam bu nedenle çok daha karmaşık planlar yapmak, gücünü sık sık göstermek, asla ödün vermemek zorundadır. En çok korktuğu şey daha çok insanın sistemi etkileyecek ölçüde ses çıkarması, tepki göstermesidir. Bu nedenle en geniş kesimleri korkutmak ve bu korku aracılığıyla da manipüle etmek için çalışır. Gerektiğinde terör eylemlerini bizzat organize etmekten, toplu katliamlar yapmaktan, yaptırmaktan asla çekinmez. Her şeye rağmen insanların örgütlenip seslerini çıkardıkları durumlarda, büyük adam kitleleri yıldırmak için her türlü provakasyonu dener. Olmadı, en organize silahlı güçlerini devreye sokarak şiddet uygulamaktan geri durmaz.

Büyük adamın her an varlığını hissettirmeye, gücünü göstermeye ihtiyacı vardır. İnsanlar arasında sistemden kaynaklı oluşan her türlü kıpırdanmayı, kendisinin ne kadar gerekli olduğunu göstermek için kullanır. Bazen bu kıpırdanmaları kontrollü bir şekilde izler, bazen bizzat kendisi yönlendirir. Gerektiğinde kullanmak için bekletilen küçük dalgalara ihtiyacı vardır her zaman. Bu dalgalar, büyük insan kitlelerini sistem içinde tutmak için istendiğinde korku dalgalarına dönüştürülür, bu korku yığınların  itaati için elzemdir.

Bir de romantik çocuklar vardır sistemin içinde yaşayan. Adaletsizlikleri görürler. Adaletsizliklere uğramışlardır. Mağdurdurlar. Büyük adam abilerini, arkadaşlarını öldürmüş işkence yapmıştır. Öfkelidirler. Bu çocuklar sistemin işleyişinin, büyük adamın yapıp ettiklerinin farkındadırlar. Genç ve romantiklikleri yüzünden bu kokuşmuşluğa daha az tahammül gösterirler. Büyük adam karşısında çok güçsüzdürler. Karşı koymaları, seslerini duyurabilmeleri her zaman canları pahasına, kendilerini feda ederek olabilir ancak. Büyük adam bu çocukların ve onların zaafiyetlerinin farkındadır, onları gözünün önünde, kontrol altında tutar, çok tehlikeli bulmaz, küçük küçük lokmalar olarak görür. Zaman zaman onları coşturacak, romantizmlerine uygun işler yapmalarına da izin verir. Kullanabileceğini düşünür. Kullanır da.

Romantik çocukların, acıları, ölümleri de romantiktir, yeni kuşaklar bu hikayelerle beslenir. Büyük adam sık sık onları öfkelendirecek şeyler yapar, böylece, bol acılı, sonu ölümle biten yeni hikayeler çoğaldıkça çoğalır.

Sevişme zamanlarında bu hikayeleri dinler çocuklar. Hayat bu hikayelerden ibaret olur.

Romantik çocuklar, acılarını, öfkelerini alıp, kalın kitapların merkezi olan sarayda, bir küçük adamı rehin alarak, büyük adama kafa tutmak isterler. Bu kendilerine uygun, hüzünlü, romantik bir kendini feda ediştir. Bunu bilirler. Bunu en iyi onlar bilir.

Büyük adamın öyle ince işlere müzakerelere filan gelecek bir hali yoktur.

Büyük adam için kendisine bağlı bir tanecik küçük adamın da değeri yoktur.

Büyük adam kaba sabadır.

Faşisttir.

Tatava yapma bas kurşunu kıvamındadır.

Asla, küçük adamların, romantik çocukların ve kalın kitapların onun için gerçekte bir değeri yoktur.

Kalın kitaplarda ne yazarsa yazsın, aldırmazlar.

Odalarının rafları o kalın kitaplarla dolu olan saray, aynı zamanda kanın en sıvışkan olup, odalardan koridorlara, oradan da sokağa kadar uzandığı yer olur.

Büyük adam, büyüklüğünü gösterir.

Önde insan bedenleri, arkada kalın kitapların ciltleri, adalet sarayının kapıları, duvarları kurşunlarla delik deşik olur.
Adaletin saray kapısından kan sızar.

Küçük adam hizmetlerinden dolayı kırmızılara sarılıp uğurlanacak, çabuk unutulacaktır.

Sevişma zamanlarında öldürülen romantik çocuklar ise başka romantik çocuklar için duygu malzemesidirler artık.

Büyük adam bir kere daha şiddet tohumlamıştır bu bereketli topraklara.

Sonuç nettir.

Büyük adam: 3
Hayat: 0

@ymbymb

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bergama Tiyatro Festivali’nde “Zaman, Zemin, Zuhur”

İzmir’de sıcaktan bunaldığımız günlerde Bergama’da olmak, her taraftan tarih fışkıran sokaklarında yürümek, rüzgârlı akşamlarında hafif bir ürpertiyle antik tiyatroda oyun izlemek düşüncesi hep çekiciydi benim için. “Zaman, Zemin, Zuhur”la tiyatro izlemeyi ve oyun metinleri okumayı seven biri olarak aslında geç tanıştım sayılır. 2006’da ilk baskısı, 2016’da ikinci baskısı yapılan kitap, bu yıl Kolektif Kitap tarafından yeniden yayımlanmıştı

Galileo, Descartes ve doğruyu söylemek

Galileo ve Descartes aynı dönemde, aynı otoriteye karşı, hakikati söylemek açısından iki farklı tutum geliştirirler

PAL İzmir'de iklim için düşünen bedenler

PAL İzmir (Performans Araştırmaları Laboratuvarı) tarafından düzenlenen ve atölye yürütücülüğü Michael Maurissens'in, sanat yönetimini Serenay Oğuz'un üstlendiği "İklim adaleti için düşünen bedenler" başlığıyla 21-24 Nisan tarihlerinde, dansçılar, görsel sanatçılar ve kamera aracılığıyla hareketi keşfetmekle ilgilenen herkes için açık çağrıyla düzenlenmiş olan, Screendance Workshop'un kapanış filmleri gösterimi beni bu düşüncelere sevk etti