05 Haziran 2015

8 Haziran sabahı nasıl uyanmak istersiniz?

8 Haziran sabahında uyandığımızda vatandaş belki de tarihinde ilk defa güçlü bir iktidarı seçimle devirmiş olsun

8 Haziran sabahı nasıl uyanmak istersiniz?
Mutfaktan sızıp yatağınıza kadar gelen nefis bir kahve kokusuyla,
En sevdiğiniz insanın “günaydın” diyen sesiyle,
Kedinizin patisiyle,
Domates, patlıcan, biber naralarıyla,
Size köyünüzü hatırlatan bir horoz ötmesiyle,
Yüzünüzde hissettiğiniz sevgilinizin saçlarıyla
Hayır bunlardan söz etmeyeceğim.

8 Haziran sabahı başka türlü uyanalım.

7 Haziran’da uzun yıllar sonra bu ülkede hemen herkesi heyecanlandıran, kritik sonuçlar doğurabilecek seçimleri yapılmış olacak.

8 Haziran’da eğer bu ülkenin giderek derinleşen kabusundan uyanmak istiyorsanız,
Her sabah, -Nazım Ustanın dizeleriyle söylersek- şehrin bütün meydanlarında,
parklarda ağaçlarımızın üstünde, taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan gölgesini,
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan bıyıklarını lokantalarda çorbamızın içinde,
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan gözlerini odalarımızda üzerimizde daha çok hissettiğimiz
bir diktatöre dur diyebilmek,
gölgesini ağaçlarımızın üstünden,
bıyığını çorbamızdan,
odalarımızı gözlerinden
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan baskısını göğsümüzden söküp atmak için
büyük bir fırsat var önümüzde.

Evet 7 Haziran’da sandık önümüzde olacak.
Kritik bir seçim bu, her bir oy bile çok etkili... çok etkili olabilir.
Bu konuda yeterince yazılmış olsa da, bir daha tekrar edelim bu seçim bir diktatörlük sevdalısıyla HDP arasında yapılan bir seçimdir.
Önemi de bu diktatörlük sevdalısına bir dur diyebilme şansı verebilecek olmasıdır.

Bu şans ancak ve ancak HDP’nin barajı geçmesiyle sağlanabilecek.
Bu seçimde HDP’li olmanız gerekmiyor.
Demokrat olarak tanımlıyorsanız kendinizi, demokrasi için, 12 Eylül’ün koyduğu sonra da iktidarların büyük bir yüzsüzlükle kullandığı bu faşist barajı yıkabilmek için oy kullanalım.
Voltaire’i hatırlayalım “Fikirlerinizden nefret ediyorum. Ama onları savunabilmeniz için hayatımı feda etmeye hazırım”
Evet bu seçimde, milyonlarca insanın tercihlerinin mecliste temsil edilmesi için oyunuzu HDP’ye verebilirsiniz.
Sadece bu gerekçe bile HDP’ye oy vermek için yeterlidir.

8 Haziran sabahında uyandığımızda, dileyelim ki,
Gece bir balkon konuşması yapılmamış olsun
hükümet partisinin ışıkları erken kapanmış olsun
meclis daha demokratik bir temsille oluşmuş olsun
vatandaş belki de tarihinde ilk defa güçlü bir iktidarı seçimle devirmiş olsun
cumhurbaşkanı, başbakan kameralara kem küm etmiş olsunlar
korku yüzlerinden okunsun
Boşuna dememiştik, “seni başkan yaptırmayacağız” diye, mutlu mutlu dolaşalım ortalıkta.

Böyle bir sabah o kadar da ütopik bir şey değil,
8 Haziran başka bir Türkiye’ye için bir başlangıç sabahı olabilir.
Yeni bir başlangıca uyanabilmek için,
Türkiyenin neresinde olursanız olun,
İzmir’de, Antalya’da, Yozgat’ta, Gümüşhane’de
Amasya’da, Bingöl’de, Afyon’da HDP’ye vereceğiniz bir oy demokrasi için, barış için, diktatörü geriletmek için UMUT olacaktır.


@ymbymb

Yazarın Diğer Yazıları

“Etkin” olmaya çağrı: “Naturans III, Yeni Gündelik Yaşam” 

Çetin Balanuye, Naturans üçlemesinin bu son kitabında bizi, etkin olmaya ve diğer etkin insanlarla bir arada olmaya, dostluğa davet ediyor. Ben de bu davet doğrultusunda, bir ilk hareket olarak, herkese bu kitabı okumayı öneriyorum

Bergama Tiyatro Festivali’nde “Zaman, Zemin, Zuhur”

İzmir’de sıcaktan bunaldığımız günlerde Bergama’da olmak, her taraftan tarih fışkıran sokaklarında yürümek, rüzgârlı akşamlarında hafif bir ürpertiyle antik tiyatroda oyun izlemek düşüncesi hep çekiciydi benim için. “Zaman, Zemin, Zuhur”la tiyatro izlemeyi ve oyun metinleri okumayı seven biri olarak aslında geç tanıştım sayılır. 2006’da ilk baskısı, 2016’da ikinci baskısı yapılan kitap, bu yıl Kolektif Kitap tarafından yeniden yayımlanmıştı

Galileo, Descartes ve doğruyu söylemek

Galileo ve Descartes aynı dönemde, aynı otoriteye karşı, hakikati söylemek açısından iki farklı tutum geliştirirler

"
"