11 Aralık 2014

‘Tek adam’a karşı sokağa da çıkılır, demokratik protesto hakkı da kullanılır!

Tarihten ders çıkarmak kolay değil diye, kollarımızı kavuşturup kaderimize razı olacak değiliz.

Bugün gazetesine yapmış olduğu açıklamalardan dolayı HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı neredeyse linç edecek Erdoğan iktidarıyla tetikçileri.
Kaç gündür cehennem ateşi yağdırıyorlar.               

Ne demiş Demirtaş:
“Bir yanda şatafatlı demokrasi söylemleri… Öbür tarafta Kenan Evren’in, darbenin bütün kurumlarına sıkı sıkı sarılan bir AKP...

Ne demiş Demirtaş:
MGK’yı, YÖK’ü kendileri için kullanıyorlar. Bu kurumlar ve seçim barajı darbenin icadıdır. Bunları Türkiye’nin başına bela ettiler.”

Ne demiş Demirtaş:
AKP darbe karşıtı söylemlerle geldi. Şimdi darbenin bütün nimetlerinden faydalanıyor. Darbenin yarattığı kurumları, kendi çıkarları, kendi lehleri için kullanmaktan hiç rahatsızlık, hiç hicap duymuyorlar.”

“Bir yanda şatafatlı demokrasi söylemleri… Öbür tarafta Kenan Evren’in, darbenin bütün kurumlarına sıkı sıkı sarılan bir AKP... ”

Ne demiş Demirtaş?
“Öldürürüm, infaz ederim, sokağa çıkmaktan seni men ederim’ diye yasa çıkarırsan bu ters teper. İnsanlar korkmaz, sokağa çıkar.

Ne demiş Demirtaş:
“Dünyanın her yerinde, her tarihte baskıya, haksızlığa karşı tanklara, toplara karşı yürüyen kahramanlar oldu. Zulüm düzenleri böyle yıkıldı. Bu güvenlik paketi de  AKP’nin zulüm düzeni kurmak istediğinin tescili oldu.”

Ne demiş Demirtaş:
“İnsanlar özgürlüklerini tehdit altında hissettikçe sokağa çıkar. Biz durduramayız. Öcalan da durduramaz.”

Ne demiş Demirtaş:
Kamu düzeni talimatla sağlanacak bir şey değil. Özgürlük talebi yerine gelene kadar insanlar ne sokaktan, ne dağdan bayırdan, ne miting alanından, ne de barikattan çekilir. Bu işin realitesi budur.”

Abdullah ÖcalanNe demiş Demirtaş:
“Çözüm süreci başladığında Kürtlerin ne istediği, ne talep ettiği belliydi. Bunlar karşılanmadan ‘Kürt sorunu çözüldü’ denilebilir mi?”

Ne demiş Demirtaş:
“Anadilde eğitim…
Kürtlerin tarihinin, kültürünün kabul edilmesi, anayasal güvence altına alınması…
Demokratik siyaset kanallarının açılması…
Siyaset yapma hakkı…
Seçim barajının kaldırılması…
Siyasi Partiler Kanunu’nun değişmesi…
Yönetime katılma hakkı, bir tür özerklik mevzusunun ele alınması… Bunlarla ilgili hükümet ne yaptı?
Hiçbir şey, sıfır…”

“İnsanlar özgürlüklerini tehdit altında hissettikçe sokağa çıkar. Biz durduramayız. Öcalan da durduramaz.”

Ne demiş Demirtaş:
“Hükümet hiçbir şey yapmadığı için çözüm süreci ilerlemiyor.”

Ne demiş Demirtaş:
Demokratik özerklik olmazsa olmazdan çok tartışılması gereken bir mevzudur.”

Ne demiş Demirtaş:
“Hükümet idari uygulamalarda eşit ve adil davranmalı, ideolojik, partizanca davranmamalı.”

Ne demiş Demirtaş:
“Bir işverene sırf cemaate yakın olduğu için haksızlık yapılırsa, bunu bizim vicdanımız kaldırmaz, kabul edemeyiz. Bizim ideolojik, düşünsel olarak uyuşmadığımız, anlaşmadığımız herhangi bir kesime haksızlık yapılmasına göz yummak ilkesel duruşumuza aykırı olur.”

Selahattin DemirtaşNe demiş Demirtaş:
“Hükümet, suç işleyip işlemediğine bakmaksızın, intikam alma, had bildirme duygusuyla bir operasyon yürütüyor. Bu kime yapılırsa yapılsın yanlış bir uygulama. Bütün toplumsal kesimlere sırasıyla yapıldı.”

Ne demiş Demirtaş:
Cemaat gönüllülerinin de özeleştiri yapması lazım. Toplumsal kesimlere karşı çok uzun yıllar ağır suçlar işlenirken cemaat ya ortak oldu, ya da sessiz kaldı.”

Tek adam takımı tarihte hep böyle yapmıştır 

Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi gerektiğinde sokağa da çıkarak, tek adamlık düzenine karşı yılmadan mücadele edeceğiz.

HDP Genel Başkanı Demirtaş bütün bu gerçekleri dile getirdiği için Erdoğan iktidarı ve tetikçileri tarafından linç edilmek isteniyor.
Şaşırtıcı değil.
Bunların işi bu.
Tarihte böylesine hazin sayfalar o kadar çoktur ki.
Gerçeğin bir değil bin yüzlü olduğundan habersiz, gerçeği tekeline alabileceğini sanan, bunun için de baskı ve zulüm düzenleri kurmaya kalkışan tek adam takımı tarihte hep böyle yapmıştır.
Ama sonları her zaman hüsran olmuştur.
Demek ki tarihten ders çıkarmak o kadar kolay değil.
Ama kolay olmadığı için de, kollarımızı kavuşturup kaderimize razı olacak değiliz.
Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi gerektiğinde sokağa da çıkarak, yani ‘demokratik protesto hakkı’mızı da kullanarak, tek adamlık düzenine karşı yılmadan mücadele edeceğiz.
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Taksim Meydanı 1 Mayıs'lara açılmadıkça, cezaevleri boşalmadıkça...

Bu ülkede demokrasiden, hukuk ve adaletten, özgürlükten söz edilemez

Ermeni kardeşlerimin 24 Nisan soykırım acısını, Hrant Dink'in "23,5 Nisan" yazısıyla paylaşıyorum

"Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle..."

Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?

İsrail, İran ve Filistin'de iktidarlar değişmedikçe, Batı'nın İsrail'e kayıtsız şartsız desteği son bulmadıkça, Hamas şiddet ve terörden vazgeçmedikçe Ortadoğu'da barış kapısı açılmaz!