25 Nisan 2017

Siyasette değişim ya da zamanın ruhunu yakalamak...

Günün birinde Türkiye de bir Macron çıkarabilir mi?..

Yeni Fransız Devrimi!
Olabilir.
Ama şimdiden ilan etmek için erken.
Kendi payıma, Fransa'da Macron'un seçim zaferinden heyecan duydum.
Demokrasi adına, Avrupa'da barış ve istikrar adına, dolayısıyla Türkiye'ye dönük muhtemel yansımaları adına heyecan duydum.
Daha 39 yaşında Macron.
Daha yeni sahneye çıkıyor.
Bir partiden çok bir sivil toplum hareketi olan 'Yürüyüş'ü daha bir yıl önce kurmuş.
Çok daha önemlisi:
Siyasette değişim diye yola çıkmış.
Siyasette yeni merkez diye yola çıkmış.
Yani 'zamanın ruhu'nu yakalamış...

'Yürüyüş' hareketinin lideri Macron 1. turda oyların yüzde 23,8'ini  alarak birinci oldu. Macron'un ikinci turda Fransa Cumhurbaşkanı seçilmesi bekleniyor

Merkez sağ ve solu 1958'den beri parsellemiş olan Sosyalistler'den de, Cumhuriyetçiler'den de değil.
Geleneksel partileri tarihin arşivine kaldırabileceğine dair sinyaller veriyor.
Bugüne kadarki geleneksel sağ ve sol kalıpları aşarak siyaset meydanında yeni bir merkez yaratmayı hedef olarak bellemiş.
Geleneksel sağ-sol ayrımının bugüne kadar Fransa'da 'gelişme'yi engellediği kanısında.
Gündeminde liberal demokrasi var.
'Pazar ekonomisi'nden yana.
Ama sosyal boyutu ihmal etmiyor.
7 Mayıs'taki rakibi Marine Le Pen gibi Avrupa Birliği düşmanı değil, taraftarı.
Marine Le Pen gibi ırkçı değil.
Yahudi düşmanı değil.
Mülteci düşmanı değil.
Farklılıkların bir arada yaşamasından yana.
Bağnazlığa karşı.
Milliyetçilik değil enternasyonalizm diyor.
Trump anlayışına karşı liberal enternasyonalizm tarafında saf tutuyor.
'Korku'ya karşı 'umut'u savunduğunu söylüyor.
Fransa'nın 'sömürgecilik tarihi'nin bir insanlık suçu olduğunu söyleyebiliyor.
Siyasette yeni bir merkez yaratmak için Fransa'da değişimin gerçek aktörü olacağını sürekli vurguluyor.

Hiçbir adayın yüzde 50'nin üzerine çıkamadığı ilk turda aşırı sağcı Le Pen yüzde 21,4 ile 2. tura kaldı. Le Pen 'Tüm vatanseverlerden kendisine katılmasını' istedi

Bizde böyle bir değişim olamaz mı?.. Siyasette bir yeni merkez inşa edilemez mi?

Macron için Fransız filozof Bernard Henri Lévy şöyle diyordu pazar gecesi:
"Fransa'da sağ popülist Le Pen de, sol popülist Mélenchon da iktidara gelemeyecek. Yani Fransız Trump'larına yer yok Fransa'da..."
Altını çizmekte yarar var.
Bu nokta Avrupa'da barış,  demokrasi ve istikrar açısından büyük önem taşıyor.
Amerika'da Donald Trump seçimiyle, Avrupa'da Brexit'le güçlenmeye başlayan milliyetçilik, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı ve ırkçılık akımları düşünüldüğünde, yeni Fransız Devrimi hiç kuşkusuz umut verici bir gelişme.
Çünkü Almanya'yla birlikte Fransa, Avrupa Birliği'ni ve Avrupa'yı Avrupa yapan demokratik değerleri savunabilecek bir blok oluşturabilir.
Yakın ihtimal bu.
Şu da söylenebilir:
Dünyanın Trump'lara, Putin'lere, Erdoğan'lara kalmasını istemeyenler için Fransa'da Macron'un sahneye çıkışı iyi oldu.

Sonuçların açıklanmasının ardından 'Yürüyüş' hareketinin destekçileri başkent Paris'te kutlama yaptı. Fransa'da seçimlerin 2. turu 2 Mayıs'ta yapılacak

Emmanuel Macron, Trump anlayışına karşı liberal enternasyonalizm tarafında saf tutuyor

 

Bir kez daha belirtmek istiyorum.
Partisini daha bir yıl önce kurmuş, siyasette değişim ve yeni merkez diye daha dün yola çıkmış, demokrasiyi savunan 39 yaşındaki bir siyaset adamının Fransa'da iktidar koltuğuna oturuyor olması, bana ister istemez Türkiye siyasetini düşündürttü.
Heyecanlandırdı.
Bizde böyle bir değişim olamaz mı?..
Siyasette bir yeni merkez inşa edilemez mi?..
Geleneksel duvarları yıkabilecek bir değişim, bir iktidar uyanışı yaşanamaz mı?..
Bulutların üzerinde mi dolaşıyorum?
Kiminiz böyle düşünebilir.
Ama hiç olmazsa "Erdoğan'a bir alternatif oluşturmak" da mı zor?
Bir önceki yazımda belirttiğim gibi bunun olabileceğini düşünüyorum.
Bugün için bir Macron çıkaramasak da, Erdoğan'ı 2019'da sandığa gömecek bir siyasal alternatif neden yaratamayalım?..
Düşünün.          

Yazarın Diğer Yazıları

HASO!

Günaydın oğlum, bugün 80 oldun! Unutma, yaşamak güzel şey...

Erivan'da, Hrant'la Baş Başa...

Hrant Dink, "Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim," demişti

Kissinger için bir yazı...

100 yaşında hayata veda eden Amerikan Dışişleri Bakanlarından Henry Kissinger için kolay yazı, zor yazı...