15 Ekim 2017

Başkan Trump, dünyanın başına bela olmaya devam ediyor!

Dünya, Trump'la gitgide daha tehlikeli hâle geliyor

Donald Trump 2016 yılı kasım ayında başkan seçildiği zaman New York'tan, "Hem Amerika hem dünya için korkunç bir Başkan" başlıklı bir yorum yazmıştım, şöyle başlıyordu:

Televizyonda penisinin boyunu
konuşan...
Kadın düşmanı...
Irkçı...
Hitler’in konuşmalarını yatağının
başucu kitabı yapabilen...
Siyahlara tembel damgası
vuran...  
Meksikalıları ırz düşmanı ilan
eden...
Göçmen düşmanı...
Müslümanları İslamcı terörist
sayan...
Entelektüel deyince tüyleri diken
diken olan...

 

​Dünya, Trump'la gitgide daha tehlikeli hâle geliyor.

Sınıf nefreti körükleyen...
Korumacılıktan yana...
Ticaret duvarlarının
yükseltilmesini savunan...
Amerika’nın dünyadan elini
ayağını çekip kendi evine
kapanmasını isteyen...
Milliyetçilikle oynayan...
Demokrasinin dayandığı değerler
sisteminin altını oyan...
Cahil...
Adı Donald Trump olan böyle bir
adamı, Amerika kendisine 45. Başkan seçmiş bulunuyor.
Akıl alır gibi değil.
Trump kâbusu gerçek oldu.
Yalnız Amerika için değil, bütün dünya için bir kâbus...

Seçim döneminde Trump'ın vaatleri arasında, İran’la yapılan nükleer anlaşmayı iptal etmek de vardı

Aradan bir yıl geçti, kâbus gitgide büyüyor.
Başkan Trump, zaten fena hâlde tehlikeli olan dünyamızı çok daha tehlikeli hâle getiren adımlarına devam ediyor.
Son olarak İran'la nükleer anlaşmanın tümüyle yırtılmasına bir adım kaldı.
Başkan Obama zamanında 2015 yılında yapılan nükleer anlaşmanın devamını isteyenler arasında, Trump'ın çevresindeki generaller de yer alıyor.
Bu generaller, anlaşma Amerika'nın güvenlik çıkarlarına uygundur, görüşünü savunuyorlar. (Financial Times'ın 14 Ekim 2017 tarihli başyazısı)
Financial Times gibi, New York Times ve Guardian gazeteleri de Donald Trump'ın tavrını barış açısından tam bir sorumsuzluk olarak niteledi.
Öte yandan İngiltere Başbakanı Theresa May, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Başkan Trump'ın tutumunu yanlış buldular, İran’la nükleer anlaşmanın devamını istediler.

​Anlaşılan o ki: Başkan Trump bir yana, dünya bir yana; görünen o ki: Barış, umurunda bile değil Trump'ın!

Daha ilginci, Donald Trump'ın Cumhuriyetçi Partisi'nden bir senatör, Senato Dışilişkiler Komitesi Başkanı Bob Corker, ABD Başkanı'nın "Üçüncü Dünya Savaşı"nın fitilini yakmaya doğru yol aldığını söyledi.
Bunun temelinde iki neden yattığı belirtiliyor:
Biri, Trump'ın Kuzey Kore ve İran'a karşı nükleer alandaki tavrı...
Diğeri, yine Trump'ın Amerika'nın sahip olduğu 4 bin nükleer başlığın sayısını on katı artırmak isteği...
İki tehlikeli nokta daha var:
ABD Başkanı Trump'ın İran'a karşı bu kadar sertleşmesinin, Tahran'daki şahinleri güçlendirmesi...
Bunun da Orta Doğu'da, başta Irak, Suriye ve Lübnan'da istikrarsızlık ve şiddeti daha beter körüklemesi ihtimali...
Anlaşılan o ki:
Başkan Trump bir yana, dünya bir yana!
Görünen o ki:
Barış, umurunda bile değil Trump'ın!
Bir yıl önce Beyaz Saray'a adım attığından beri neler yaptığına şöyle bir bakın:
Pasifik bölgesi ticaret anlaşmasından Amerika'yı çıkardı.
Küresel iklim anlaşmasına boş verdi.
UNESCO'dan da çıkarıyor ABD'yi...
Şimdi de son derece tehlikeli bir nükleer oyun oynamaya koyuluyor.
Bir başka deyişle:
Donald Trump, insanlığın başına gerçekten bir bela kesilme yolunda hızla ilerliyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Taksim Meydanı 1 Mayıs'lara açılmadıkça, cezaevleri boşalmadıkça...

Bu ülkede demokrasiden, hukuk ve adaletten, özgürlükten söz edilemez

Ermeni kardeşlerimin 24 Nisan soykırım acısını, Hrant Dink'in "23,5 Nisan" yazısıyla paylaşıyorum

"Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle..."

Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?

İsrail, İran ve Filistin'de iktidarlar değişmedikçe, Batı'nın İsrail'e kayıtsız şartsız desteği son bulmadıkça, Hamas şiddet ve terörden vazgeçmedikçe Ortadoğu'da barış kapısı açılmaz!