07 Ocak 2017

Trump’ın başkanlığı almasına 15 gün kala, Amerika "üst akıl" arıyor

Amerika, istihbaratçılarına "üst akıl" sordu

Komplo teorilerine meraklı ülkemizdeki her türlü durumda, “üst akıl” ararız. Bu üst akıl için ise çoğunlukla ABD işaret edilir. Bugünlerde Amerikalılar da aynısını yapıyor ve Rusya’nın başkanlık seçimlerini etkilediğini iddia ediyorlar.

                                                                                                                Daha önce “Trump neden seçildi? diyen bir makale yazmıştık [1]. O makaleye ABD’de yaşayan pek çok Türk'ten cevap geldi. Genellikle teşhislerin doğru olduğunu belirten maillerde, “eşcinsel evlilikler” dahil pek çok başka ilave konuya değiniliyordu. Zaten “insan hakları”, “demokrasi” gibi konularda kendisini şampiyon ilan eden ABD’nin elitleri, kültürel düzeyi düşük, düşündüğünü bazen nezaketsizlik düzeyinde ifade etmekten kaçınmayan Trump’ı hazmetmekte –hatta Cumhuriyetçiler de dahil-- zorluk çekiyor. Nasıl seçildi sorusuna cevap aramaya devam ediyor.

Henüz "üst akıl" kelimesini telafuz eden yok ve ifadeleri ile bir yandan bir şeyler söyleyip, diğer yandan o şeyi geri çekebiliyorlar ama aşağı yukarı “üst akıl”ı kastediyorlar. Hatırlarsanız, geçtiğimiz hafta 35 Rus diplomat, seçimleri hackledikleri iddiası ile ABD'den sınır dışı edildi bile. İstihbarat şefleri henüz ortaya bir delil koyamadılar ama delilleri çok yakında göstereceklerini söylüyorlar.

Ruslar hackledi ama oy sayısına etkileri yokmuş!


Dün, Trump'ın koltuğu teslim almasına 15 gün kala, Amerikan senatosunun silahlı servisler komitesi, istihbarat başkanları ile "Rusya Başkanlık Seçimlerine Müdahil Oldu mu?" tartışması yaptılar.  ABD Ulusal İstihbaharat Servisi (NSA) şefi James Clapper, Siber Ordusunun Komutanı Amiral Michael Rogers ve Savunma Bakanı Marcel Lettre, çeşitli siber güvenlik konularda sorulara cevap verdiler.

Komik olan şu; istihbarat örgütleri bir yandan “Rusların kesinlikle etkisi var” diyorlar, ama diğer tarafta “oy sayısına doğrudan bir etkisi yok” demeye devam ediyorlar.. Onların dilinde sormak lazım “So What?”.

NSA yetkilileri 2 yıldır artarak devam eden hack saldırılarının kaynaklarının ortak olduğunu söyledikten sonra direkt olarak ülke isimi vermekten de geri kalmadılar. Ortak üç ülkenin isimi geçiyor; Çin, Kuzey Kore ve Rusya. Çin ve Kuzey Kore, özellikle ABD'nin ordu bilgilerini, orduya ait belgelerini hedef alarak hack saldırılarını gerçekleştirdikten sonra WikiLeaks aracılığı ile belgelerin kamuya yayımlandığını belirtiyorlar. Ama ticari şirketlere saldırı yapıldığı da kaydediliyor.

Ülkenin en üst düzey istihbarat yetkilisi olan Clapper Rusya'nın Amerika'nın 2016'da yapılan başkanlık seçimlerine müdahale ettiğinden şüphe etmiyor ama Senatör John McCain'in sorusuna cevap olarak belirtti buna "savaş hali" diyemiyor. Ama Clapper Silahlı Hizmetler Komitesine "7 Ekim'de raporladığımızdan daha açık bir şekilde bu siber saldırıdır diyebiliyoruz" dedi.

Julien Assange hedefte
Trump medyayı suçladı


Senatörlerin toplantısında sadece başkanlık seçimlerindeki saldırılar değil, ABD'nin karşılaştığı tüm hack saldırıları konu edildi. WikiLeaks'in sahibi Julian Assange'ın NSA'ya, ABD ordusuna ve Clinton e-postalarına dair sızıntılarından sonra kredisinin dolduğu ve Assange'ın kısa zaman içerisinde önünün kesileceği sert bir şekilde ifade edildi. 

Bu arada hatırlatalım, kısa bir süre önce Trump WikiLeaks kurucusu Julian Assange'a adeta arka çıkmış ve Demokratik Partinin e-postalarının kendisine Rusya tarafından verildiğini düşünmediğini açıklamıştı. Ama arkasından dün adeta bu ifadesini terse çevirmiş ve Amerikan gizli bilgileri yayınlanan Assange ile kendisini aynı saflarda gibi gösterdiğini iddia ettiği medyayı suçlamıştı. 
 

Buna ek olarak NSA, bu araştırma komisyonunda Edward Snowden'e af uygulanmayacağı ve ABD'ye geri getirilmeyeceğinin de sinyalleri geldi.

Trump’ın alay ettiği istihbaratçılar toplu istifa eder mi?

Diğer yandan, bu toplantıdan hemen önce istihbarat şeflerinden "toplu istifa" sinyalleri veren önemli bir açıklama geldi. Önce hatırlatalım, Trump bir süredir istihbarat şefleri ile aleni bir şekilde ve Twitter üzerinden alay etmişti. Çünkü kendisine Rusya siber saldırısı konusunda verilecek briefing toplantısı ertelenmişti.

Malum, bu siber saldırıların Trump'ın kazanmasına yardımcı olduğu iddiaları var. Trump da aslında bu düşünceyle alay ediyor.
 


Buna karşılık, dünkü toplantı öncesinde Amerikan siber ordusunun başkanı olan Amiral Mike Rogers ile NSA Başkanı James Clapper birlikte karşı atışa geçtiler. İkili, yeni başkan Donald Trump'ın kendileriyle alay etmeye devam etmesi durumunda, istihbarat kurumlarından toplu istifalar olacağını iddia etti.

Aslında bunu bizim yazdığımızdan daha formal bir şekilde ifade ettiler. Yani, Donald Trump'ın kendilerine güvenmediklerini düşünürlerse istihbarat topluluğunun topluca istifa edebileceğinden endişe duyduklarını belirtirken, seçilmiş başkanı da eleştirilerinin sonuçları olacağı şeklinde uyardılar.

Amerikanın siber ordusunun başkanı Rogers, Amerikan istihbaratına hizmet etme motivasyonunun, liderin kendilerine güvenmesinden geldiğini söyledikten sonra, "bu olmazsa, istihbaratçılar gider" derken, Trump'dan bahsetmeden, "sağlıklı şüphecilik" ile "aşağılanma" arasında önemli bir ayrım olduğunu söyledi. Bu ifadeyle yukarıda yer alan tweetten bahsettiğinden kimsenin şüphesi yoktu.

Trump'ın tweetinde alay ettiği konu, istihbaratçıların kendisine "Seçimlerdeki Rusya Siber Saldırıları" konusunda vermek üzere Amerikan istihbaratının Irak savaşı sırasında "kitlesel silah var" diyerek yanlış bilgi verdiklerini hatırlatan Trump geçen hafta da bu konuda gazetecilere verdiği beyanatta [2] "Hacking konusunu iyice biliyorum. Hacking zor ispat edilen bir şey. Dolayısıyla başka birileri de olabilir" demişti. Ama ilginçtir, Beyaz Saray, Trump'ın hemen arkasından, "istihbarat örgütlerinin her zaman doğruyu bulamayabileceği, buna karşılık Rusya'nın politik sisteme karışmaya çalışmasının gerçek olduğu" şeklinde bir açıklama yaptı. 

Diğer yandan, Trump ile istihbarat örgütlerinin "hacking rapor" randevusu bugün. NSA Başkanı Clapper, Rusya ile ilgili raporun gizli olmayan kısımlarından oluşan bir bölümünün pazartesi halka açıklanacağını söyledi. 


[1] Trump’ı kim seçti, dünyaya ne oluyor? 

[2] Trump Promises a Revelation on Hacking

Yazarın Diğer Yazıları

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur