2116 yılında Sanat ve Tasarım Tarihi dersinde öğrenciler konu Banksy’e geldiği zaman heyecanlanırlar. Hoca öğrencilerine “Banksy hakkında neler biliyorsunuz?” diye sorduğunda öğrenciler farklı gerçekler ve efsanelerden bahsederler. O çocuklardan bir tanesi “Dedem İstanbul’da Banksy’nin sergisine gitmiş” dediğinde bütün sınıf güler ve çocuğa bakar. Çocuk büyük bir gururla dedesinin fotoğraflarını gösterir. Çocuklardan bir tanesi hocasına sorar: “Hocam, Banksy’nin İstanbul’da ne işi vardı? New York, Londra, Paris varken bu adam niye gelir İstanbul’a?” Hoca gülümseyerek çocuklara bakıp anlatmaya başlar: “Çocuklar evet Banksy’nin sergisi İstanbul’a gelmişti. Kendisi, eserlerinin ücret karşılığı sergilenmesine karşı olmasına rağmen açılan bu sergiyi gezmek ücretliydi. Çünkü bu sergi esasen, eski bir tanıdığının Banksy tarafından yapılmış eserleri toplamasıyla oluşturulmuştu…” Çocuklar mırıldanmaya başlarlar. Hoca anlatmaya devam eder: “Fakat serginin ücretli olması, o çağın büyük sanatçısının dehasına hayran olmamızı engellemez öyle değil mi?” Çocukların mırıldanması azalır. Hoca dersine geri döner.
“2016 yılında Türkiye’nin durumu ve sanata bakış açısı çok farklıydı. İnsanlar bir yandan ülkedeki huzursuzluktan tedirgin olup öte yandan gelecek endişesi duyarken ‘televizyon’ denen , şimdilerde aptal makinesi adını verdiğimiz alete bakarak gerçeklerden kaçıyorlardı. Televizyonda yayınlanan Osmanlı dönemi dizilerine, karı koca kavgalarına, birilerini gözetleyecekleri programlara kendilerini kaptırarak akıllarını beyinlerinin içinde tutmaya çalışıyorlardı.”
Banksy İstanbul’da! Yani?
Banksy sergisinin İstanbul’a gelmesi oldukça anlamlı. Geçmişte dünyanın çeşitli noktalarında kendi sokak eserlerini ücretsiz olarak sergileyen sanatçının eserlerini bir arada görme şansını elde edeceğiz.
Sanatçı eserlerinde neyi sorguluyor? Derdi nedir?
Sanatçı eserlerinde kendisini, bu satırların yazarını, bu satırları okuyanları, kendisinden haberdar olanları ve olmayanları irdeliyor. Hayata farklı bir açıdan bakmamızı sağlıyor. Sanatın amacı da bu değil midir zaten? Orhan Veli’nin dizelerine atıf yaparsak….
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Sanatçı bizim yerimize anlatmaz mı? Bize anlatmaz mı? Bizi anlatmaz mı?
Banksy dünyanın çeşitli noktalarında sürekli olarak dikkatimizi çekmeye çalıştı. Gözetim toplumuna, şiddete, tüketim toplumuna, Suriyeli mültecilere, hayvan haklarına, Gazze’de yaşanan mezalime, zenginlerin duyarsızlığına…
14 Ocak'tan itibaren Biletix’ten aldığımız biletlerle kimimiz bu dahinin eserlerine yakından bakma şansına erişecek. Açıkçası benim beklentim serginin açıldığı tarihlerde Banksy’nin bizzat İstanbul’u ziyaret etmesi, sokaklarda yapacağı çalışmalarla sergisinin ötesinde kendisine ulaşmamızı sağlaması.
Peki Banksy İstanbul’a gelip bir şeyler yapmak istese hangi konulara değinirdi? Hadi biraz beyin fırtınası yapalım! Gazetelere bakalım, haberlere göz atalım… Biraz göğe bakalım, biraz çevremize göz atalım… Gözlerimizi telefondan, bilgisayar ekranından, televizyondan biraz ayıralım…
Ne anlatır ki bu Banksy?
“Daima umut var”
Banksy hakkında önceki yazılarım:
Banksy’den New York sokaklarında gerilla harekatı
http://t24.com.tr/yazarlar/mehmet-yakin/banksyden-new-york-sokaklarinda-gerilla-harekati,7715
Banksy’den yeni proje: Dismaland… Hayalleri tükettiyseniz gerçeklere dalalım
http://t24.com.tr/yazarlar/mehmet-yakin/banksyden-yeni-proje-dismaland-hayalleri-tukettiyseniz-gerceklere-dalalim,12568