09 Ağustos 2015

Bunların Menderes'e ve Özal'a bile saygıları yok!..

Ne diyelim? İşçi kardeşim, emekçi kardeşim, köylü kardeşim. Sen yine git, oyunu o iktidara ver. Soma’da olduğu gibi...

İnsan hayret ediyor, şaşırıyor, öfkeleniyor. Öyle bir hale geldik ki... Ne demokrasi en temel kurallarıyla işliyor. Örneğin iki ay geçti, seçimlerin gereği olan hemen hiçbir şey yapılmadı, yapılmıyor. Ve azınlığa düşmüş bir iktidar, ülkeyi bildiği gibi yönetmeye devam ediyor.

Ne hukuk kaldı, ne temel insan hakları. Ne barış süreci, ne ‘sıfır sorun’ savıyla yola çıkılan dış politikada en küçük bir yeşil ışık. 1990’lara dönüldüğü iddia ediliyor. Kürt meselesi açısından belki öyle.

Ama aslında 70’lere dek geri gidildiği açık değil mi? Sanki o ünlü ‘ideolojilerin ölümü’ yaşanmadı, sağ-sol ayrımı komünizmin çöküşü öncesi olduğundan çok farklı bir nitelik almadı...

Sanki 70’lerin ünlü MC-Milliyetçi Cephe’leri yeniden hortladı. Bakmayın birbirlerine küfür edip durduklarına... MHP ile AKP’nin yeni bir MC anlayışına ulaştıkları açık-seçik değil mi? Üstelik o yılların durumu biraz dengeleyen, hatta bir ara iktidarı bile getiren o  Karaoğlan-Ecevit efsanesi de artık yok...

Bu kargaşa içinde aynen süren tek şey var: ülkenin tüm kaynakları ve zenginlikleriyle paylaşılması ve yağmalanması. Hatta daha da hızlandı: belki gider de gelmeyiz korkusuyla...

Böylece neler neler olmuyor ki... Onca gürültü koparan ve sayısız can alan madenlerimizin düzelmesi ve maden yönetiminin çağdaşlaşması girişimleri erteleniyor. Ne zamana, biliyor musunuz? 2020’ye... Yani cinayetler aynen sürecek ve insan hayatı bozuk para gibi harcanacak..

Türkiye’deki en büyük toplumsal direnişe sahne olan Cerattepe olayında onca insanı dağlara döken maden şirketi Cengiz Holding’e karşı hiçbir önlem alınmazken, protestocular tutuklanmaya başladı. Buyrun burdan yakın!... Soma’nın bir başka türlüsü... Yani gözetilecek olan  ne doğadır, ne insan hayatıdır, ne ne emek ve emekçidir. Ne de sağlık ve ekolojidir. Sadece sermayedir: İktidara yakın olan ve ona destek sağlayan şakşakçı sermaye... Başka hiçbir ilke, hiçbir kaygı, hiçbir sorumluluk yoktur ve olmayacaktır.

Ne diyelim? İşçi kardeşim, emekçi kardeşim, köylü kardeşim. Sen yine git, oyunu o iktidara ver. Soma’da olduğu gibi...

Benzer biçimde, o Yeşil Yol da inatla sürüyor. Havva Ana’nın temsil ettiği yoğun halk direnişine rağmen...Karadeniz yaylalarının, o eşsiz doğanın canına okuyacak, heryeri betona boğacak o korkunç proje adım adım ilerliyor. Hem de kendisi de o yöreden olan bir cumhurbaşkanının gözlerinin önünde...Onun hoşgörüsüyle, onun izniyle, belki onun emriyle...O muktedir memleketine gittiğinde, kendisinden  hesap sorulmasından hiç korkmaz mı?

Yağma heryerde sürüyor. Güzelim Bodrum’un adacıklarının tepesinde hayalet oteller yükseliyor. Yine eşsiz Göcek koyları aylar önce kiraya verildi: belediyenin elinden alınıp Orman Bakanlığı’na verilen yetkiyle...Zaten bu bakanlık ormanların ve doğanın bir numaralı düşmanı. İlerde bir gün hakkında mutlaka bir soruşturma açılması gereken... 

Oysa rahmetli Özal burayı ne kadar sevmiş, özel koruması altına almıştı. Ama rant Özel filan dinler mi? Yahu, bunlar bırak Özal’ı, Menderes’i bile sevip saymazlar. O Menderes ki, iki arkadaşıyla birlikte asılarak ülkemizin en büyük demokrasi şehitlerinin arasında yer almıştır. Ve ona saygı, yarım yüzyıldır, Türkiye’de kendisine sağ diyen, demokrat diyen her partinin ve her siyasetçinin uyması gereken bir temel ilkedir.

Ama nerede... Bunlar Yassıada’yı bile sattılar yahu!.. Ya da kiraladılar, ayni şey... Ve adanın bırakınız yeşilini ve ağacını... Hatta Bizans’tan kalma mahzenlerini...

Bunlar Menderes ve arkadaşlarının yattıkları koğuşları, yargılandıkları mahkeme salonlarını bile yıktılar, yıkılmasına göz yumdular. Hadi, Sivas’daki Madımak otelini alıp müze yapamadılar. Çünkü o 33 şehit onların meşrebinden değildi, onların siyasal görüşlerine yakın değildi.

Peki ya kendi geçmişlerine yakın isimlere de mi hiç saygıları yok? Tarihe, demokrasi tarihine, kendi kutsallarını oluşturan efsaneleşmiş kişilere de mi hiç saygı, sevgi duymuyorlar? Ne biçim insan bunlar?

Ama hiç şaşırmayın. Ve şu son habere bakın... Ünlü Çapa ve Cerrahpaşa hastanelerinin yardım eksikliği ve devlet ilgisizliği nedeniyle kapanmaları veya taa Avcılar’a taşınması konuşuluyor. Ve bunun o arazilerin rantından yararlanmak ve buralara AVM yapmak girişimi olduğu belirtiliyor. CHP’nin bu konuda bir önergesi var.

Görüyorsunuz değil mi? Allah insanı şaşırtmasın, gözünü hırsla karartmasın. Yoksa hastanelere bile göz diker. Sanki kendisi hiç hastalanmayacakmış gibi...

Ne diyeyim? Allah bu zihniyeti bir an öne başımızdan alsın, ne olur!...... 

Yazarın Diğer Yazıları

Sinemanın unutulmuş bir yan dalına görkemli dalış

Dublör, belki biraz fazla uzun; ama görmeye değer bir yapım

Hıristiyanlık temeli üzerine bir gerilim

Immaculate'nin ilginç oyuncuları ve kimi kolay unutulmayacak birkaç sahnesi de var

Afyon'da müzik, dostluk ve siyaset günleri

Hepsi artık benim kolay unutulmaz anılarım arasında girdiler ve öyle kalacaklar