Gündem

NTV'den kovulan Suna Vidinli: Gün susma günü değil, sıra diğer medya kuruluşlarına da gelebilir

Suna Vidinli, 14 Aralık operasyonuna tepki gösterdi

18 Aralık 2014 23:08

Kısa bir süre önce NTV televizyondan kovulan gazeteci Suna Vidinli, 14 Aralık operasyonuna tepki için Çağlayan Adliyesi önüne geldi. Vidinli, açıklamasında “Alev alev turnusol günleri bunlar. Böyle günlerde kimlerin demokrat olduğu, kimlerin demokrasiden yana olduğu görülür.” dedi. "Gün susma günü değil" diyen Vidinli, "Susarsanız bir gün de size bir şey olduğu zaman konuşacak birileri olmayabilir” diye konuştu.

Suna Vidinli konuşmasında şunları söyledi:

"Aslında Türkiye için son derece karanlık günler bunlar. Bugünkü olaya Türk kamuoyunun bunun sadece Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'nın yargılanması olarak bakmaması gerekiyor. Bugün burada Türkiye'nin medyası yargılanıyor. Bir bakıma da Türkiye’nin vicdanının yargılandığını düşünüyorum. Bugün burada Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca olur, yarın kamuoyunun çok yakından tanıdığı bir işadamı olur, ertesi gün çok sevdiği başka bir sanatçı olur. Bu işler böyle başlar ve böyle devam eder. Ben şöyle düşünüyorum, alev alev turnusol günleri derler; böyle günlerde kimlerin demokrat olduğu, kimlerin demokrasiden yana olduğu görülür. Böyle günlerde tereddüt etmemek gerekir açıkçası. Ben ve bir çok gazeteci arkadaşım, sağcısı, solcusu, liberali, Zaman okuyanı, Sözcü okuyanı, Cumhuriyet okuyanı zaman zaman buraya geliyorlar ve desteklerini  belirtiyorlar. Çünkü gün susma günü değil, susarsanız bir gün de size bir şey olduğu zaman konuşacak birileri olmayabilir.”

Türkiye'de bir çok gazetecinin büyük baskılar altında olduğunu, ancak içeride daha büyük bedel ödeyen insanların olduğunu ifade eden Vidinli, konuşmasına şöyle devam etti:  “Şu aşikar ki Türkiye'de bir çok gazeteci aslında büyük baskılar altında. Ve dünya bunu çok yakından takip ediyor. Kimse zannetmesin ki burada bazı basını çıkartmazsınız, basınınızı da bloke edersiniz ama dünya bunu pas geçmez. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın acil koduyla açıklaması geçti. Soruşturmanın içindeki ayrıntılara kadar takip ediyorlar. Konjonktürel olarak iki ay hiç bir şey duymayabilirsiniz. Yani Amerika'nın Türkiye ile arasında dış politikadaki bazı şeyleri vardır. Ama bunlar bekletilir, zamanı gelince de harekete geçilir. Bu uzun vadede çok büyük yalnızlaşmaya götürür. Burası Kuzey Kore değil, bunu Mısır'da yaparsınız, belki başka yerlerde. Ama, Türkiye uzun zamandır demokrasinin tadını almış bir ülke, bu kadar demokrasinin tadını almış halklara bunu kabul ettirmenin zor olduğunu düşünüyorum. O yüzden Zaman okuyanlar, Sözcü’yü de okuyorlar, Sözcü’yü okuyanlar Cumhuriyet’i de okuyorlar. Bu bakımdan bütün muhalefeti birleştirmiş de oluyorlar. Şimdi 80 saat süren bekletmeler, uzun süren sorgular, normal şeyler değil bunlar. Dünyanın pas geçmeyeceği şeylerdir. “Umurumda değil” diyebilirsiniz, ama öyle bir dünya ki çok umurunuzda olmadan da devam etmiyor bazı şeyler. Dediğim gibi alev alev turnusol günleri bugündür, kimin ne olduğu, hatırlanır bugünler. Bugünlerde elde ettiğiniz şeylerle değil tamah etmediğiniz şeylerle hatırlanırsınız. Allah yardımcıları olsun.”